Selam dostlar EY… Hz. Davud’un kavmi… Hz. Musa’nın kavmi… Hz. İsa’nın kavmi… Hz. Muhammed’în âlemi… Size kim öldür dedi, öldürme hakkını nerden getiriyorsunuz? Ananızın sizi peydahladığı andaki sancı hakkı için… Kulağınıza gecenin bir yarısında okunan ninniler için… Aylarca beslendiğiniz ak pınar ana sütü hakkı için… Kimsiniz lan siz… Hiç mi utanmıyorsunuz… Hz. Davut’tan… Hz. Musa’dan… Hz. İsa’dan… Hz. Muhammed’den Hiç mi arlanmıyorsunuz… Yahu bu dünya maviliği bize yetmiyor mu? Yaratanın azabından korkmadığınız gibi, kıyameti davet ediyorsunuz Şeytanın hizmetkârlığında niye bu kadar kudurgan davranıyorsunuz? Her nefis ölümü mutlaka tadacaktır, hangi aptal ölümsüzlüğü vaat ediyor! Her ölenin annesine, eşine, evladına, babasına, kardeşine, bacısına… O gün nasıl hesabını vereceksiniz, yok mu aklınız vicdanınız kimsiniz! Kaç yüz bin yıl daha yaşayacaksın, kim neyi vaat ediyor hangi cenneti… Hangi ücret bir can kadar eder, hangi bebeğin cesedi ne kadar servet eder! Birgün ışığında karanlığa kaldığınız zaman kabir evinde… Ananızın sancısından… Ananızın sütünden… Bir gecenin ayazında hasta bir ninniden… Hiç utanmayacak mısın? Bir saniye düşün, hiç utanmayacak mısın? Ey yaratan… Biz susuyoruz sen susma! Biz çaresiz sen çare ol! Bir yudum barış istiyoruz ey âlemlerin tek hâkimi… Narkoz yok, yok diye kafasına atılan dikişle dua okuyan çocuk için… Denizlere çarpan Aylan bebek için… Anaların gözyaşı hakkı için, nerede saf bir dua varsa o hak için… Bizi bağışla ve karanlığın şerrinden koru… Sözün bittiği yerdeyiz ey yüce yaratan… Biz dedik insanca, her siyasetten uzak. Sadece insanca Gül atın bomba yerine! sevgi dikeni saplayın paslı gönüllere hoş kalın.
Bilal BEBE
KİM “ÖLDÜR” DEDİ?
Selam dostlar
EY…
Hz. Davud’un kavmi…
Hz. Musa’nın kavmi…
Hz. İsa’nın kavmi…
Hz. Muhammed’în âlemi…
Size kim öldür dedi, öldürme hakkını nerden getiriyorsunuz?
Ananızın sizi peydahladığı andaki sancı hakkı için…
Kulağınıza gecenin bir yarısında okunan ninniler için…
Aylarca beslendiğiniz ak pınar ana sütü hakkı için…
Kimsiniz lan siz…
Hiç mi utanmıyorsunuz…
Hz. Davut’tan…
Hz. Musa’dan…
Hz. İsa’dan…
Hz. Muhammed’den
Hiç mi arlanmıyorsunuz… Yahu bu dünya maviliği bize yetmiyor mu?
Yaratanın azabından korkmadığınız gibi, kıyameti davet ediyorsunuz
Şeytanın hizmetkârlığında niye bu kadar kudurgan davranıyorsunuz?
Her nefis ölümü mutlaka tadacaktır, hangi aptal ölümsüzlüğü vaat ediyor!
Her ölenin annesine, eşine, evladına, babasına, kardeşine, bacısına…
O gün nasıl hesabını vereceksiniz, yok mu aklınız vicdanınız kimsiniz!
Kaç yüz bin yıl daha yaşayacaksın, kim neyi vaat ediyor hangi cenneti…
Hangi ücret bir can kadar eder, hangi bebeğin cesedi ne kadar servet eder!
Birgün ışığında karanlığa kaldığınız zaman kabir evinde…
Ananızın sancısından…
Ananızın sütünden…
Bir gecenin ayazında hasta bir ninniden…
Hiç utanmayacak mısın? Bir saniye düşün, hiç utanmayacak mısın?
Ey yaratan…
Biz susuyoruz sen susma!
Biz çaresiz sen çare ol!
Bir yudum barış istiyoruz ey âlemlerin tek hâkimi…
Narkoz yok, yok diye kafasına atılan dikişle dua okuyan çocuk için…
Denizlere çarpan Aylan bebek için…
Anaların gözyaşı hakkı için, nerede saf bir dua varsa o hak için…
Bizi bağışla ve karanlığın şerrinden koru…
Sözün bittiği yerdeyiz ey yüce yaratan…
Biz dedik insanca, her siyasetten uzak. Sadece insanca
Gül atın bomba yerine! sevgi dikeni saplayın paslı gönüllere hoş kalın.