Resulullah Efendimiz, ev işlerini Hazreti Fatıma’ya, dış işlerini Hazreti Ali’ye vermiş, bu hususta şöyle buyurmuştur:
“Hanımının evde oturması için, işlerini gören, ihtiyaçlarını karşılayan, onu yabancı erkeklerin görmesinden koruyan, Ümmet-i Muhammed’in düşmana esir düşenlerini satın almış, azat etmiş gibi sevaba kavuşur.”
“Ya Fatıma, ne mutlu o kadına ki, kocası ondan razı olur. Allahü Teâlâ’nın farz kıldığını yapmaktan ve kocasına itaatten sonra kadınlar için, yün eğirmekten, iplik bükmekten üstün iş yoktur. Bir saat yün eğirmek, iplik bükmek veya dokumak, kadınlar için bir yıl ibadet etmekten daha sevaptır. Dokudukları her iplik için amel defterlerine bir şehid sevabı yazılır.”
“Beş vakit namazını kılan, malının zekâtını veren, Ramazan-ı Şerif orucunu tutan, kocasının günah olmayan işlerinde ona itaat eden ve tesettüre uyan kadın, Cennete istediği kapıdan girer.” (Karı-koca Hakları bahsi)
Peygamber Efendimiz, kendi kızına ve diğer kadınlara şehid sevabı kazanmak için ev işleri ile meşgul olmalarını emretmektedir.
Başka bir Hadis-i Şerifte de, “Kadının cihadı, kocası ile iyi geçinmektir” buyuruldu. (Şir’a)
İyi eş mutluluktur
İslamiyet’te uğursuzluk yoktur. O Hadis-i Şerifin aslı da şöyledir:
“Bir şeyde uğursuzluk olsaydı, atta, kadında veya evde olurdu.” [Buhari, Müslim, Muvatta, İmam-ı Ahmed, Ebu Davud]
Görüldüğü gibi, uğursuzluk var denmiyor, olsaydı deniyor. Atın da, evin de, kadın veya erkeğin de iyisi makbul, kötüsü de elbette kötüdür.
Aşağıdaki iki Hadis-i Şerif de, yukarıdaki Hadis-i Şerifin açıklaması mahiyetindedir:
“Evin, hanımın ve atın kötü olması, talihsizliktir. Dar olan ve komşuları kötü olan ev kötüdür. Bindirmeyen at kötüdür. Huysuz kadın kötüdür.” [Taberani]
“Saliha bir hanım, iyi bir binek, geniş ve rahat ev mutluluğa sebeptir. Huysuz kadın, kötü binek, dar ve sıkıntılı ev de bedbahtlığa sebeptir.” [Ebu Davud]
Geçimsiz kocanın hakkı
Zalime de, mazluma da dinin emrettiği şekilde hareket edilir. İyilik eden, hanımını üzmeyen kocanın nesine sabredilir? Kadın huysuz olursa, kocası sabreder, kocası huysuz olursa hanımı sabreder. Bu imtihanda sabreden çok sevap alır. Kötülük eden, kendine eder.
Mazlumların, sabredenlerin yardımcısı Allah’tır. Allahü Teâlâ, kimsenin hakkını kimsede koymaz. Sabredenlere sayısız mükâfat verir.
Karı-koca birbirinin kötü huylarına sabretmelidir!
Hadis-i Şerifte, “Hanımının kötü huylarına katlanan erkek, belalara sabreden Eyyüb aleyhisselam gibi mükâfatlara kavuşur. Kocasının kötü huyuna sabreden kadın da, Hazreti Asiye gibi sevaba kavuşur” buyuruldu. (İ.Gazali)
Kur'an-ı Kerimde de, Allahü Teâlâ’nın sabredenlerle beraber olacağı ve sabredenlerin mükâfatlarının hesapsız verileceği bildirilmiştir. (Enfal 46, Zümer 10)
İyi insan, yalnız başkalarına kötülük etmeyen kimse demek değildir. Başkalarından gelen kötülüklere de güzel sabreden kimsedir.
Kocanın dine aykırı emirleri
Hiçbir koca, hanımına dine aykırı emir veremez. “İçki içeceksin, namaz kılmayacaksın, açık gezeceksin” diyemez. Derse, yapılmaz. Peygamber Efendimiz, “Halıka isyan olan işte, kula itaat edilmez” buyuruyor. (Hakim)
Ana-baba da dese, âmir de dese yapılmaz. Fakat yine de güzellikle yapmamaya çalışmalıdır.
Allahü Teâlâ cümlemizi hakkı hak bilip, batılı batıl bilen kullarından eylesin. (Amin)
Yorum Ekle
Yorumlar
Sizlere daha iyi hizmet sunabilmek adına sitemizde çerez konumlandırmaktayız. Kişisel verileriniz, KVKK ve GDPR
kapsamında toplanıp işlenir. Sitemizi kullanarak, çerezleri kullanmamızı kabul etmiş olacaksınız.
Müslüm Abacıoğlu
Kadının Cihadı
Muhterem Kardeşlerim…
Riyad-un Nasıhinde buyuruluyor ki:
Resulullah Efendimiz, ev işlerini Hazreti Fatıma’ya, dış işlerini Hazreti Ali’ye vermiş, bu hususta şöyle buyurmuştur:
“Hanımının evde oturması için, işlerini gören, ihtiyaçlarını karşılayan, onu yabancı erkeklerin görmesinden koruyan, Ümmet-i Muhammed’in düşmana esir düşenlerini satın almış, azat etmiş gibi sevaba kavuşur.”
“Ya Fatıma, ne mutlu o kadına ki, kocası ondan razı olur. Allahü Teâlâ’nın farz kıldığını yapmaktan ve kocasına itaatten sonra kadınlar için, yün eğirmekten, iplik bükmekten üstün iş yoktur. Bir saat yün eğirmek, iplik bükmek veya dokumak, kadınlar için bir yıl ibadet etmekten daha sevaptır. Dokudukları her iplik için amel defterlerine bir şehid sevabı yazılır.”
“Beş vakit namazını kılan, malının zekâtını veren, Ramazan-ı Şerif orucunu tutan, kocasının günah olmayan işlerinde ona itaat eden ve tesettüre uyan kadın, Cennete istediği kapıdan girer.” (Karı-koca Hakları bahsi)
Peygamber Efendimiz, kendi kızına ve diğer kadınlara şehid sevabı kazanmak için ev işleri ile meşgul olmalarını emretmektedir.
Başka bir Hadis-i Şerifte de, “Kadının cihadı, kocası ile iyi geçinmektir” buyuruldu. (Şir’a)
İyi eş mutluluktur
İslamiyet’te uğursuzluk yoktur. O Hadis-i Şerifin aslı da şöyledir:
“Bir şeyde uğursuzluk olsaydı, atta, kadında veya evde olurdu.” [Buhari, Müslim, Muvatta, İmam-ı Ahmed, Ebu Davud]
Görüldüğü gibi, uğursuzluk var denmiyor, olsaydı deniyor. Atın da, evin de, kadın veya erkeğin de iyisi makbul, kötüsü de elbette kötüdür.
Aşağıdaki iki Hadis-i Şerif de, yukarıdaki Hadis-i Şerifin açıklaması mahiyetindedir:
“Evin, hanımın ve atın kötü olması, talihsizliktir. Dar olan ve komşuları kötü olan ev kötüdür. Bindirmeyen at kötüdür. Huysuz kadın kötüdür.” [Taberani]
“Saliha bir hanım, iyi bir binek, geniş ve rahat ev mutluluğa sebeptir. Huysuz kadın, kötü binek, dar ve sıkıntılı ev de bedbahtlığa sebeptir.” [Ebu Davud]
Geçimsiz kocanın hakkı
Zalime de, mazluma da dinin emrettiği şekilde hareket edilir. İyilik eden, hanımını üzmeyen kocanın nesine sabredilir? Kadın huysuz olursa, kocası sabreder, kocası huysuz olursa hanımı sabreder. Bu imtihanda sabreden çok sevap alır. Kötülük eden, kendine eder.
Mazlumların, sabredenlerin yardımcısı Allah’tır. Allahü Teâlâ, kimsenin hakkını kimsede koymaz. Sabredenlere sayısız mükâfat verir.
Karı-koca birbirinin kötü huylarına sabretmelidir!
Hadis-i Şerifte, “Hanımının kötü huylarına katlanan erkek, belalara sabreden Eyyüb aleyhisselam gibi mükâfatlara kavuşur. Kocasının kötü huyuna sabreden kadın da, Hazreti Asiye gibi sevaba kavuşur” buyuruldu. (İ.Gazali)
Kur'an-ı Kerimde de, Allahü Teâlâ’nın sabredenlerle beraber olacağı ve sabredenlerin mükâfatlarının hesapsız verileceği bildirilmiştir. (Enfal 46, Zümer 10)
İyi insan, yalnız başkalarına kötülük etmeyen kimse demek değildir. Başkalarından gelen kötülüklere de güzel sabreden kimsedir.
Kocanın dine aykırı emirleri
Hiçbir koca, hanımına dine aykırı emir veremez. “İçki içeceksin, namaz kılmayacaksın, açık gezeceksin” diyemez. Derse, yapılmaz. Peygamber Efendimiz, “Halıka isyan olan işte, kula itaat edilmez” buyuruyor. (Hakim)
Ana-baba da dese, âmir de dese yapılmaz. Fakat yine de güzellikle yapmamaya çalışmalıdır.
Allahü Teâlâ cümlemizi hakkı hak bilip, batılı batıl bilen kullarından eylesin. (Amin)