İnanın Kâbe’de olmak ve orada ayrı bir dünyada yaşamak gibi hislere kapılmış gidiyoruz. Hemen her şeyi, memleketimizi, çocuklarımızı, ailemizi, sevdiklerimizi bile zaman zaman unuttuğumuz oluyor dersem abartmamış olurum. Ancak her dua ederken ailem, çocuklarım, aile büyüklerim, dost ve yakınlarım, sevdiklerimi de unutmuyor, onlara hayır duada bulunuyorum.
Lebbeyk Allahümme lebbeyk ve Allah, Allah sesleriyle insan seline kendini bırakmak.
Kâbe’de adeta mahşerin provasını yasıyorsun, orada kimi dua ediyor, kimi salâvat getiriyor, kimisi ise gözyaşlarıyla hüngür hüngür ağlıyor, Allah’a yalvarıyor. Hepsinin amacı aynı.
Allah’ın evinde Allah’a tövbe etmek, günahların bağışlanmasını dile getirmek, “Lebbeyk Allahümme lebbeyk, Lebbeyk Allahümme leke lebbeyk” diyerek, “bizde kapına tövbe etmeye geldik. Geçmişte günah işlemişiz, günahkârız, tövbe diliyoruz” diyenleri göreceksiniz orda.
Sel var, sel deyince deniz dalgası aklımıza gelir. Ama orda insan seli var, insan dalgaları var ve bazı dalgaların seni nereye, nasıl atacağını Allah bilir. Bazen o kadar Allah’a yakın olduğunu hissediyorsun ki sanki Elden ele melekler seni götürüyor. İşte o zaman kendini ne kadar şanslı hissediyorsun.
“Allahu Ekber, Allahu Ekber” nasıl bir duygu. Anlatılmaz, yaşamak lazım. Orada tövbe ve dua edenlerin yöneldiği Kâbe’de ve duası kabul olunandan eylesin bizleri de inşallah.
Allah rızkımızı, kısmetimizi oralardan eksik etmesin. Hacı, hacı olarak yaşamamızı nasip etsin. (Âmin)
Yorum Ekle
Yorumlar
Sizlere daha iyi hizmet sunabilmek adına sitemizde çerez konumlandırmaktayız. Kişisel verileriniz, KVKK ve GDPR
kapsamında toplanıp işlenir. Sitemizi kullanarak, çerezleri kullanmamızı kabul etmiş olacaksınız.
Celal Çiftçi
Kâbe’de olmak
Değerli Okuyucularımız…
İnanın Kâbe’de olmak ve orada ayrı bir dünyada yaşamak gibi hislere kapılmış gidiyoruz. Hemen her şeyi, memleketimizi, çocuklarımızı, ailemizi, sevdiklerimizi bile zaman zaman unuttuğumuz oluyor dersem abartmamış olurum. Ancak her dua ederken ailem, çocuklarım, aile büyüklerim, dost ve yakınlarım, sevdiklerimi de unutmuyor, onlara hayır duada bulunuyorum.
Lebbeyk Allahümme lebbeyk ve Allah, Allah sesleriyle insan seline kendini bırakmak.
Kâbe’de adeta mahşerin provasını yasıyorsun, orada kimi dua ediyor, kimi salâvat getiriyor, kimisi ise gözyaşlarıyla hüngür hüngür ağlıyor, Allah’a yalvarıyor. Hepsinin amacı aynı.
Allah’ın evinde Allah’a tövbe etmek, günahların bağışlanmasını dile getirmek, “Lebbeyk Allahümme lebbeyk, Lebbeyk Allahümme leke lebbeyk” diyerek, “bizde kapına tövbe etmeye geldik. Geçmişte günah işlemişiz, günahkârız, tövbe diliyoruz” diyenleri göreceksiniz orda.
Sel var, sel deyince deniz dalgası aklımıza gelir. Ama orda insan seli var, insan dalgaları var ve bazı dalgaların seni nereye, nasıl atacağını Allah bilir. Bazen o kadar Allah’a yakın olduğunu hissediyorsun ki sanki Elden ele melekler seni götürüyor. İşte o zaman kendini ne kadar şanslı hissediyorsun.
“Allahu Ekber, Allahu Ekber” nasıl bir duygu. Anlatılmaz, yaşamak lazım. Orada tövbe ve dua edenlerin yöneldiği Kâbe’de ve duası kabul olunandan eylesin bizleri de inşallah.
Allah rızkımızı, kısmetimizi oralardan eksik etmesin. Hacı, hacı olarak yaşamamızı nasip etsin. (Âmin)