Meral Akşener’e daha önce Bahçeli “Evine dön” çağrısı yapmış, Cumhurbaşkanı Erdoğan da güçlü bir şekilde destek vermişti.
Bırakın evine dönmeyi, Akşener ile Cumhur İttifakı liderleri arasında sert tartışmalar yaşandı. Buna rağmen Cumhurbaşkanı Erdoğan, Akşener’e çağrısını tekrarladı. 6’lı masayı terk etmesini istedi. Erdoğan’ın, Bahçeli ile görüşmesinden sonra bu çağrıyı yapması anlamlıydı.
Peki Akşener, 6’lı masayı terk edecek mi? Öyle bir hava yok. Tam aksine Akşener, bu çağrıya çok sert bir karşılık verdi, “Milletimizin geleceğinin heba edildiği bir kumar masasında hiç olmadık, bundan sonra da olmayacağız” dedi.
Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın çağrısı hakkında İYİ Parti kulislerini de yokladım. 6’lı masadan kalkacakları yönünde bir eğilim hissetmedim. Erdoğan’ın davetinin 6’lı masayı parçalamaya dönük olduğunu düşünüyorlar.
Peki Erdoğan, Akşener’in böyle bir karşılık vereceğini tahmin etmiyor muydu? Lider, yaptığı hamlenin birkaç adım sonrasını düşünen birisidir. Hele Erdoğan gibi tecrübeli bir lider. O nedenle Erdoğan’ın bu çağrıyı neden yaptığını seçim döneminde daha iyi anlayacağız.
BAŞÖRTÜSÜ KONUSUNDA NE YAPACAKLAR
Başörtüsüyle ilgili Anayasa değişikliği teklifi turnusol kâğıdı gibi olacak.
Siyaset bir kez daha başörtüsü üzerinden dizayn edilecek.
Meral Akşener bunu fark etmiş olmalı ki 6’lı masanın toplantısına başörtüsüyle ilgili Anayasa değişikliğini getirdi.
Akşener, Anayasa değişikliğinin referanduma götürülmesinin seçimlerde Erdoğan’a artı puan kazandıracağını düşünüyor. Bunun için ya Meclis’te düşürülmesi ya da referanduma gitmemesi için 400 milletvekilinin oyuyla kabul edilmesi gerektiğini savunuyor.
6’lı masadaki hava ise Anayasa değişikliğinin Meclis’ten geçmesini engellemek yönünde.
Peki bunu nasıl sağlayacaklar? İYİ Partili bir yöneticiye sordum.
“28 Kasım’da Parlamenter Sistem’e dönüşü esas alan yeni Anayasa önerimizi açıklayacağız. Böylece iktidara biz yeni Anayasa önerisinde bulunduk. Başörtüsü konusundaki Anayasa değişikliğine destek vermeyeceğiz diyeceğiz” dedi.
Başörtüsüyle ilgili Anayasa değişikliğini engellemek Meral Akşener’i, Ahmet Davutoğlu’nu, Ali Babacan’ı, Gültekin Uysal’ı ve Temel Karamollaoğlu’nu kurtaracak mı?
Terörist teröristliğini kabul etti ama muhalifler, onun terörist olmadığını ispat etmeye çalışıyorlar.
Ahlam Albashir, “Patlatın” talimatını Kobani’de PYD-YPG’nin yöneticilerinden biri olan Hacı’dan aldığını itiraf etti. Ama İYİ Partili Ahmet Kamil Erozan, teröristin kabul ettiğini kabul etmiyor.
Teröristin itiraf ettiğini itiraf etmiyor.
Ahlam Albashir’e terörist denebilmesi için elde yeterli delil olmadığını savunuyor.
“Şimdi bu kadının terörist olarak tanımlanması için elde ne delil var bilmiyorum ama ben şu seçeneği de aklımızda tutalım demek durumundayım. O kadın elindeki paketin içinde ne olduğunu da bilmiyor olabilir” diyor.
İYİ Parti Genel Başkan Başdanışmanı Turhan Çömez ise Ahlam Albashir’in 1600 kamera görüntüsü arasında seçilen bir karesini almış, bu fotoğrafı kim çekti, bakalım bunun altından ne çıkacak diye soruyor.
O, Erozan kadar net konuşmuyor ama “Bu iş bir danışıklı dövüş” demeye getiriyor. İktidarın bu işin içinde olduğuna dair bir imada bulunmaya çalışıyor.
PKK DAHİ SAVUNAMADI
Bunu HDP bile söylemedi. Bunu Kandil bile savunamadı. Ama milliyetçi-muhafazakâr kökenden gelen İYİ Parti’nin iki yöneticisi söyleyebiliyor.
Ahmet Kamil Erozan İYİ Parti’de genel başkan yardımcısı.
Turhan Çömez ise genel başkan başdanışmanı.
Sözü uzatmadan Akşener’e sormak istiyorum. Meral Hanım, siz de genel başkan yardımcınız ve genel başkan danışmanınız gibi mi düşünüyorsunuz?
Beyoğlu’nda canımızı yakan patlama, saksı tartışmasını da beraberinde getirdi. Ahlam Albashir’in, çiçek saksısının içine bıraktığı patlayıcı yüklü çantanın infilak etmesi üzerine 6 vatandaşımız yaşamını yitirmişti. Bunun üzerine İstiklal Caddesi’ne konulan saksılar tartışma konusu olmuş, Ekrem İmamoğlu ise özeleştiri yapmak yerine alaylı bir dille cevap vermişti. İmamoğlu, “Ortak akılla saksılara suç bulmak değil de saksıları çalıştırmak lazım” demişti.
Patlamadan sonra İstanbul Valiliği’nin kararıyla oturma grupları ve onlara bitişik olan saksılar kaldırıldı ama tartışma bitmedi.
Çünkü Ekrem İmamoğlu’nun İstiklal Caddesi’ne konulan saksıların kaldırılması için İstanbul 1 Numaralı Kültür ve Tabiat Varlıklarını Koruma Kurulu tarafından 1 yıl önce uyarıldığı ortaya çıktı.
İstanbul 1 Numaralı Kültür ve Tabiat Varlıklarını Koruma Kurulu’nun 11.03.2021 tarihinde İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanlığı’na gönderdiği resmi yazıda, 2016 yılında İstiklal Caddesi’ne ilişkin olarak alınan karar hatırlatılarak caddeye yerleştirilen, “Tabelalar, bankamatik kabini ve oturma alanları İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanlığı’nca bir hafta içerisinde arındırılarak onayla düzenleme projesine uygun hale getirilmesi” istenmiş.
AMACIM SUÇLAMAK DEĞİL
Yazışmaların hepsi elimde. Sizi detaya boğmak istemiyorum. Bu belgeyi paylaşmaktan maksadım, Ekrem İmamoğlu, oturma gruplarını kaldırmadığı için bu terör eylemi oldu demek değil. PKK orada saksılar olduğu için bu saldırıyı gerçekleştirmedi. PKK orada dururken faturayı İmamoğlu’na kesmem. Ama sonuç itibarıyla bomba yüklü çanta o saksıların içine konuldu. Oturma gruplarının kaldırılması için Ekrem İmamoğlu yazılı olarak uyarıldı. Ama o her zamanki gibi uyarılara kulak asmadı. Bu da yetmezmiş gibi bir de çıkıp “Saksıları çalıştırmak lazım” diye alay etti.
Beni rahatsız eden bu alaycı dil oldu.
Aslı Baykal, CHP yönetimine eleştirilerde bulunmaya başladı ya hemen itibarsızlaştırmak için harekete geçtiler. Kimi mektuplar yayınlıyor, kimi AK Parti’ye katılacağı yönünde haberler yapıyor.
Bu da gösterdi ki Aslı Baykal’ın çıkışı birilerini fena halde rahatsız etmiş.Peki Aslı Baykal sorduğu sorularda haksız mı?
Türkiye’nin Libya Tezkeresi’ne CHP nasıl karşı çıkar?
CHP, Irak ve Suriye Tezkeresi’ne niye hayır oyu verir?
Yok terörle mücadele iktidara yarayacakmış. Aslı Baykal da “O zaman çıkın, sizde terörle mücadele edin” dedi. Aslı Baykal haksız mı?
Buna rağmen yine de Aslı Baykal’ı aradım.
AK Parti’ye geçeceği yönündeki iddiaları sordum.
“Ben sadece görüşlerimi paylaşıyorum. Teorik bir çerçeve çiziyorum. Hiçbir siyasi angajmanım yok” dedi.
Yorum Ekle
Yorumlar
Sizlere daha iyi hizmet sunabilmek adına sitemizde çerez konumlandırmaktayız. Kişisel verileriniz, KVKK ve GDPR
kapsamında toplanıp işlenir. Sitemizi kullanarak, çerezleri kullanmamızı kabul etmiş olacaksınız.
En son gelişmelerden anında haberdar olmak için 'İZİN VER' butonuna tıklayınız.
Abdulkadir SELVİ
İYİ Parti, Millet İttifakı’ndan ayrılacak mı
Meral Akşener’e daha önce Bahçeli “Evine dön” çağrısı yapmış, Cumhurbaşkanı Erdoğan da güçlü bir şekilde destek vermişti.
Bırakın evine dönmeyi, Akşener ile Cumhur İttifakı liderleri arasında sert tartışmalar yaşandı. Buna rağmen Cumhurbaşkanı Erdoğan, Akşener’e çağrısını tekrarladı. 6’lı masayı terk etmesini istedi. Erdoğan’ın, Bahçeli ile görüşmesinden sonra bu çağrıyı yapması anlamlıydı.
Peki Akşener, 6’lı masayı terk edecek mi? Öyle bir hava yok. Tam aksine Akşener, bu çağrıya çok sert bir karşılık verdi, “Milletimizin geleceğinin heba edildiği bir kumar masasında hiç olmadık, bundan sonra da olmayacağız” dedi.
Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın çağrısı hakkında İYİ Parti kulislerini de yokladım. 6’lı masadan kalkacakları yönünde bir eğilim hissetmedim. Erdoğan’ın davetinin 6’lı masayı parçalamaya dönük olduğunu düşünüyorlar.
Peki Erdoğan, Akşener’in böyle bir karşılık vereceğini tahmin etmiyor muydu? Lider, yaptığı hamlenin birkaç adım sonrasını düşünen birisidir. Hele Erdoğan gibi tecrübeli bir lider. O nedenle Erdoğan’ın bu çağrıyı neden yaptığını seçim döneminde daha iyi anlayacağız.
BAŞÖRTÜSÜ KONUSUNDA NE YAPACAKLAR
Başörtüsüyle ilgili Anayasa değişikliği teklifi turnusol kâğıdı gibi olacak.
Siyaset bir kez daha başörtüsü üzerinden dizayn edilecek.
Meral Akşener bunu fark etmiş olmalı ki 6’lı masanın toplantısına başörtüsüyle ilgili Anayasa değişikliğini getirdi.
Akşener, Anayasa değişikliğinin referanduma götürülmesinin seçimlerde Erdoğan’a artı puan kazandıracağını düşünüyor. Bunun için ya Meclis’te düşürülmesi ya da referanduma gitmemesi için 400 milletvekilinin oyuyla kabul edilmesi gerektiğini savunuyor.
6’lı masadaki hava ise Anayasa değişikliğinin Meclis’ten geçmesini engellemek yönünde.
Peki bunu nasıl sağlayacaklar? İYİ Partili bir yöneticiye sordum.
“28 Kasım’da Parlamenter Sistem’e dönüşü esas alan yeni Anayasa önerimizi açıklayacağız. Böylece iktidara biz yeni Anayasa önerisinde bulunduk. Başörtüsü konusundaki Anayasa değişikliğine destek vermeyeceğiz diyeceğiz” dedi.
Başörtüsüyle ilgili Anayasa değişikliğini engellemek Meral Akşener’i, Ahmet Davutoğlu’nu, Ali Babacan’ı, Gültekin Uysal’ı ve Temel Karamollaoğlu’nu kurtaracak mı?
Terörist teröristliğini kabul etti ama muhalifler, onun terörist olmadığını ispat etmeye çalışıyorlar.
Ahlam Albashir, “Patlatın” talimatını Kobani’de PYD-YPG’nin yöneticilerinden biri olan Hacı’dan aldığını itiraf etti. Ama İYİ Partili Ahmet Kamil Erozan, teröristin kabul ettiğini kabul etmiyor.
Teröristin itiraf ettiğini itiraf etmiyor.
Ahlam Albashir’e terörist denebilmesi için elde yeterli delil olmadığını savunuyor.
“Şimdi bu kadının terörist olarak tanımlanması için elde ne delil var bilmiyorum ama ben şu seçeneği de aklımızda tutalım demek durumundayım. O kadın elindeki paketin içinde ne olduğunu da bilmiyor olabilir” diyor.
İYİ Parti Genel Başkan Başdanışmanı Turhan Çömez ise Ahlam Albashir’in 1600 kamera görüntüsü arasında seçilen bir karesini almış, bu fotoğrafı kim çekti, bakalım bunun altından ne çıkacak diye soruyor.
O, Erozan kadar net konuşmuyor ama “Bu iş bir danışıklı dövüş” demeye getiriyor. İktidarın bu işin içinde olduğuna dair bir imada bulunmaya çalışıyor.
PKK DAHİ SAVUNAMADI
Bunu HDP bile söylemedi. Bunu Kandil bile savunamadı. Ama milliyetçi-muhafazakâr kökenden gelen İYİ Parti’nin iki yöneticisi söyleyebiliyor.
Ahmet Kamil Erozan İYİ Parti’de genel başkan yardımcısı.
Turhan Çömez ise genel başkan başdanışmanı.
Sözü uzatmadan Akşener’e sormak istiyorum. Meral Hanım, siz de genel başkan yardımcınız ve genel başkan danışmanınız gibi mi düşünüyorsunuz?
Beyoğlu’nda canımızı yakan patlama, saksı tartışmasını da beraberinde getirdi. Ahlam Albashir’in, çiçek saksısının içine bıraktığı patlayıcı yüklü çantanın infilak etmesi üzerine 6 vatandaşımız yaşamını yitirmişti. Bunun üzerine İstiklal Caddesi’ne konulan saksılar tartışma konusu olmuş, Ekrem İmamoğlu ise özeleştiri yapmak yerine alaylı bir dille cevap vermişti. İmamoğlu, “Ortak akılla saksılara suç bulmak değil de saksıları çalıştırmak lazım” demişti.
Patlamadan sonra İstanbul Valiliği’nin kararıyla oturma grupları ve onlara bitişik olan saksılar kaldırıldı ama tartışma bitmedi.
Çünkü Ekrem İmamoğlu’nun İstiklal Caddesi’ne konulan saksıların kaldırılması için İstanbul 1 Numaralı Kültür ve Tabiat Varlıklarını Koruma Kurulu tarafından 1 yıl önce uyarıldığı ortaya çıktı.
İstanbul 1 Numaralı Kültür ve Tabiat Varlıklarını Koruma Kurulu’nun 11.03.2021 tarihinde İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanlığı’na gönderdiği resmi yazıda, 2016 yılında İstiklal Caddesi’ne ilişkin olarak alınan karar hatırlatılarak caddeye yerleştirilen, “Tabelalar, bankamatik kabini ve oturma alanları İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanlığı’nca bir hafta içerisinde arındırılarak onayla düzenleme projesine uygun hale getirilmesi” istenmiş.
AMACIM SUÇLAMAK DEĞİL
Yazışmaların hepsi elimde. Sizi detaya boğmak istemiyorum. Bu belgeyi paylaşmaktan maksadım, Ekrem İmamoğlu, oturma gruplarını kaldırmadığı için bu terör eylemi oldu demek değil. PKK orada saksılar olduğu için bu saldırıyı gerçekleştirmedi. PKK orada dururken faturayı İmamoğlu’na kesmem. Ama sonuç itibarıyla bomba yüklü çanta o saksıların içine konuldu. Oturma gruplarının kaldırılması için Ekrem İmamoğlu yazılı olarak uyarıldı. Ama o her zamanki gibi uyarılara kulak asmadı. Bu da yetmezmiş gibi bir de çıkıp “Saksıları çalıştırmak lazım” diye alay etti.
Beni rahatsız eden bu alaycı dil oldu.
Aslı Baykal, CHP yönetimine eleştirilerde bulunmaya başladı ya hemen itibarsızlaştırmak için harekete geçtiler. Kimi mektuplar yayınlıyor, kimi AK Parti’ye katılacağı yönünde haberler yapıyor.
Bu da gösterdi ki Aslı Baykal’ın çıkışı birilerini fena halde rahatsız etmiş.Peki Aslı Baykal sorduğu sorularda haksız mı?
Türkiye’nin Libya Tezkeresi’ne CHP nasıl karşı çıkar?
CHP, Irak ve Suriye Tezkeresi’ne niye hayır oyu verir?
Yok terörle mücadele iktidara yarayacakmış. Aslı Baykal da “O zaman çıkın, sizde terörle mücadele edin” dedi. Aslı Baykal haksız mı?
Buna rağmen yine de Aslı Baykal’ı aradım.
AK Parti’ye geçeceği yönündeki iddiaları sordum.
“Ben sadece görüşlerimi paylaşıyorum. Teorik bir çerçeve çiziyorum. Hiçbir siyasi angajmanım yok” dedi.