İsrail Cumhurbaşkanı Herzog'ın Türkiye ziyareti ve akabinde Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın Suudi Arabistan ziyaretinden sonra önümüzdeki günlerde de Suudi Arabistan Veliaht Prensi Muhammed bin Selman'ın Türkiye'yi ziyaret edecek olması ve Temmuz ayında  ABD Başkanı Joe Biden'ın Suudi Arabistan'a ziyaret gerçekleştirecek olması aklıma 2016 yılında Cidde'de MOSSAD'ın Suudi Arabistan ve BAE öncülüğünde kurdurduğu sözde 'İSLAM ORDUSU' Projesini akla getirdi.

İsrail Savunma Bakanı Beny Gantz'ın "ABD öncülüğünde ve Arap ülkeleriyle birlikte İran ve Suriye'ye karşı birlikte hareket edelim" açıklaması Siyonist İsrail devletinin planlarını deşifre ediyor.

Geçen ay içerisinde Siyonist israil ordusunun, Şam havaalanını bombalayıp kullanılamaz hale getirmesinden sonra bu kez de Suriye'nin tek uluslararası havaalanı olan Halep'i de bombalamak için hazırlık yapması İsgalci İsrail'in niyetini ortaya koydu!!!

Bu yolla İran'ın Hizbullah'a silah göndermesini engellemeye çalışmak.! 

İsrail bir yandan bunları planlarken öte yandan da Türkiye ile İran'ı karşı karşıya getirme planına hız verdi.!!!

Herzog'ın Türkiye ziyaretinin hemen akabinde Türkiye'deki basın ve Televizyonlarda tekrar İran'ın aleyhine olan kara propagandaların çoğalması Türkiye ile İran'ı karşı karşıya getirme planını yürürlüğe soktuğunu ortaya koyuyor.!!! 

Tarih tekerrürden ibarettir ve Siyonist İsrail tıpkı 1990'lı yıllarda olduğu gibi Türkiye'de faili meçhuller programını yeniden formatladı ve bu kez cepheyi genişleterek Türkiye'yi karanlık dehlizlere sürüklemek istiyor.!!! 

Bu konuda önemli bir siyasetçi ve aynı zamanda da hukukçu olan bir kişinin "Türkiye’nin İsrail’le yakınlaşması 1990'lı yıllardaki MOSSAD imzalı “Bahriye Üçok, Çetin Emeç, Muammer Aksoy suikastlerinin ayak sesleri gibi.Önce İran suikast işleyecek deyip sonra öldüreceği kişilerden dolayı kamuoyu öfkesini İran’a yöneltecekler.O zaman kamuoyuna “kahrolsun Şeriat” dedirtmişlerdi. Açıklamaları altının  çizilmesi gereken bir husustur. 

İsrail'in  İran’dan gelebilecek füze saldırılarına karşı Bahreyn ve BAE‘ye radar sistemlerini kurması bu işin çok daha planlı bir şekilde yürütüldüğünü gösteriyor. 

Ayrıca yine Doğu Akdeniz doğalgazı üzerinden Mısır ve Libya ile anlaşmalar yaparak İran'ı yalnızlaştırması ve Körfez ülkeleri ile tek tek anlaşma yaparak petrolun kontrolünü ele geçirip İran petrollerinin Avrupa'ya dağıtılmısında ambargo uyguluyarak ekonomik yönden baskılarla başbaşa bırakmasının arka planında İran'ı Körfez ülkelerine karşı tahrik ederek topyekûn bir çatışmayı içeriyor. 

İsrail Cumhurbaşkanı Herzog'ın Türkiye ziyaretinin bir nedeni de Türkiye’nin İran’dan aldığı doğalgazın alınmamasını sağlayarak Türkiye ile İran arasındaki ticaret anlaşmasına da set vurmak istiyor.!!! 

Türkiye'ye de "gelin Doğu Akdeniz doğalgazını sizin üzerinizden  Avrupa'ya taşıyalım" diyerek öte yandan da Mısır, Libya, Yunanistan ve Güney Rum kesimi ile de MEB yani Münhasır Ekonomik Bölge Anlaşması imzalayarak "Tavşana kaç tazıya tut politikasını da beraberinde yürütüyor.!!!

Bu konuyla alakalı olarak 17 Aralık 2014 tarihinde Şanlıurfa Olay Gazetesinde yazdığım" Kıbrıs Meselesi Üzerine Oynanan Oyunlar" adlı köşe yazımda ve yine aynı Gazetede yazdığım "Aslında Türkiye ile İsrail ilişkisi hangi aşamada" adlı köşe yazımda İsrail'in son oyunlarını o tarihlerde kendi penceremden ele almıştım.!!!!

Dileyenler internetten o yazılarımı bulabilirler.! 

İsrail Savunma Bakanı Beny Gantz'ın son açıklaması oldukça düşündürücü ve Arap ülkeleriyle (sözde İslam Ordusu) ve Türkiye'yi de bu işin içerisine katarak İran ve Suriye'yi birlikte çarpıştırmak için düğmeye bastı.

Umarım Türkiye bu oyuna alet olmaz.!!

Allah ülkeyi yönetenlere feraset ve hidayet versin.