Türkiye’nin yüreğine bir gülle gibi oturan darbe gecesinin tekrar tekerrür etmemesi, yeni bir darbe girişimin önüne geçmek ve yerinde müdahale etmek için, milletimiz gündüz çalışmakta, geceleyin ise meydanlar da teyakkuzda beklemektedir.

 İlk akşam verilen şehitlere rağmen korkusuzca sokaklarda sabahlayan Sağcısı-Solcusu, Sünni’si- Alevi’si, AKP’si-MHP’si, CHP’si-HDP’si, Türk’ü-Kürdü, Arab’ı-Laz’ı, Zaza’sı-Çerkez’i, Gürcüsü, Romanı-Suriye’siyle milletimiz tek yürek olmuş ülkesine, devletine ve milletine sahip çıkmıştır.

Millet olarak arzu ettiğimiz bu tabloyu görmemiz için ‘illa bir darbe mi yaşamamız gerekiyor’ diye düşünmüyor değiliz. Milletçe endişemiz “Bu gemi batarsa, hepimiz batarız” sözünün kast ettiği ifade olsa gerektir.

İnancı Kuşanan Aziz Milletimiz, Darbe’ye karşı Direnişe meydanlarda devam ediyor. Tehlike henüz bitmiş değil.15 Temmuz akşamından itibaren Cumhurbaşkanımızdan gelecek ikinci bir emre kadar, milletimiz meydanlarda nöbet tutmakta ve darbeye direnmektedir.

“Ya Allah, Bismillah, Allah’u Ekber” nidaları Türkiye ve dünyanın dört bir yanından darbeye karşı destek veren kardeşlerimiz, “İlahi Kelimetullah” adını yükseltmekte, “ Tek Bir Ümmet”, “Muhammed (s.a.v)  Ümmeti” olduğumuzu dünyaya göstermektedir.

Meydanlarda “Allah’u Ekber (Allah Büyüktür)” diyen bir millet, kimin egemenliğini, kimin hâkimiyetini tanıdığını ve kime kayıtsız, şartsız teslim olduğunu apaçık meydanlarda diliyle ikrar, eylemleriyle de tasdik etmektedir. Şühedaların kanıyla sulanmış topraklarda, şahadet şerbetini içmek için meydanlara koşan bu aziz millet, seçilmiş hükümetine, milli iradesine sahip çıkmış; demokrasi şehidi olmak için değil, bilakis Allah için, vatan uğruna şehadete koşmuştur. Zaten Şehadet kelimesi İslam’a ait bir kavramdır. Bu yüzden olsa olsa, İslam’ın şehidi olur. İşte bu İslam ahlakıyla milletimiz vatanına Bedir, Uhud, Hendek ve Çanakkale ruhuyla sahip çıkmıştır. İslam Tarihini iyi okumalıyız. Uhud’da 40 okçunun savaş kazanıldı zannedilerek, Resulullah (s.a.v) emrine itaatsizlik yapıp mevzilerini terk etmesi üzerine, pusuda bekleyen düşmanın terk edilen mevziler üzerinden hücum etmiş ve Müslümanlar yenilgiye uğratılmıştır. Böyle bir yenilgiyle karşılaşmamak için, tarihimizden ders çıkartan bu Aziz Müslüman Millet, Başkumandan Erdoğan’dan ikinci bir emir gelene kadar mevzilerini terk etmeyerek darbeye karşı siper almıştır.

Vatanından başka gidecek yeri olmayan bir millet, canı pahasına da olsa bağımsızlığı vatanı ve devleti uğruna mücadele verecektir. Kim İslam’ın, milletin, vatanının, devletinin yanındaysa, bilinsin ki bu millet de onun yanındadır. Bu halk demokrasi adı altında meydanlarda dini, vatanı ve milleti için nefer olmuş, bağımsızlığına ve geleceğine sahip çıkmıştır. Bugün İstiklal Mücadelesinin günleridir.

Türkiye’nin geçtiği bu zorlu kritik dönem Allah’ın izniyle bir dirilişin simgesidir. Türkiye‘den dünyaya yayılan bu gür seda İslam’ın ve Müslümanların sesidir.

Evet, Türkiye‘de yeni bir dönem başlamıştır. Bağımsızlığı uğruna kendi bedenini kantaron altına siper yapan ve beş gün sonra yoğun bakımdan çıkan ve Cumhurbaşkanına,  çağrı da bulunan vatandaşımızın sözleri bu milletin mangal gibi yüreğini ortaya koymaktadır.

“Sen hep dik dur. Arkandan gelmeye hazır milyonlarca Cengâver var. Ölmekse ölüm Allah için, Ölmekse ölüm vatan içindir. Sen yeter ki dik dur.”

İşte göğsündeki imanını siper ederek, bu hayâsız akına “DUR” diyen bir Millet, Rabbime güvenerek söylüyorum ki darbelere boyun eğmeyecektir. Düşmanlarımızla birleşip darbe yapanlara karşı milletimiz devleti ve ordusuyla birleşip Allah’ın izniyle devrim yapacaktır.

Akif’in mısralara döktüğü iman, bugün meydanlardadır.

Ben ezelden beri hür yaşadım hür yaşarım,

Hangi hain bana zincir vuracakmış şaşarım,

Kükremiş sel gibiyim bendimi çiğner aşarım,

Yırtarım dağları Enginlere sığmam taşarım.

Garbın afakını sarmışsa çelik zırhlı duvar,

Benim iman dolu göğsüm gibi serhaddım var.

Ulusum, korkma! Nasıl böyle bir imanı boğar,

Medeniyet! dediğin tek dişi kalmış canavar?

Allah’ın gazabı Müslümanların kanlarıyla beslenen medeniyetlerin üzerine olsun.

Unutmasınlar ki

Zafer inananlarındır.

Zafer Müslümanlarındır.

Zafer İslam'ındır.

Zafer Allah aşkıyla, vatan sevgisiyle kuşananlarındır.

Allah’ın izniyle zafer yakındır

Mehmed’im sevinin başlar yüksekte!

Ölsek de sevinin, eve dönsek de!

Sanma bu tekerlek kalır tümsekte!

Yarın elbet bizim, elbet bizimdir!

Gün doğmuş, gün batmış, ebed bizimdir.

                         Necip Fazıl Kısakürek

Selam ve dua ile…