İnsanlık tarihinin en önemli yuvarlak masa(!) toplantısı, halkımızın çok ama çok büyük bölümünün umurunda değil. Bunda halkın suçu yok… Dünyada mutlu azınlık dışında herkes iş, ekmek derdinde. Ne devletin ne de medyamızın bu konuda halkı bilinçlendirdiği söylenemez. Siyasilerin ve gazetecilerin yer aldığı tartışma programlarında ‘ kim kimle görüştü’ lafının döndürülmesi daha çok ekran vaktimizi aldı. Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın bu tarihi zirveye katılmaması işin tuzu biberi oldu.
Oysa dünyayı kirletenlerin CEO’larına göre bile artık son şansın eşindeyiz. Siyasetçi ve iktisatçı Nesrin Nas attığı tweette durumu özetlemiş… “ Erdoğan’ın gitmediği Glasgow’daki zirveye İmamoğlu katılacak. Aslında maksat Biden ile aynı kareye girmekti. Amaca ulaşıldı. İklim zirvesi neymiş. Erdoğan zaten çevreci. Kaldı ki İmamoğlu orada. Onun olduğu yere gidilir mi hiç? Bir de itibar meselesi var.”
‘Bu nasıl bir ego ?’ diyerek; zirveye geçelim…
Glasgow’daki zirvede konunun uzmanları mavi gezegen için bir kurtarma planı hazırlayacaklar. Siyasetçiler, dünya finans oligarşisi ve uluslararası dev şirketler bu plana sadık kalacaklar mı? Asıl soru bu…
Bu zirvede konuşulacak başlıca konuları dört başlıkta toplamak mümkün… Halkımızın anlayacağı şekilde yazalım… Dört başlık şu şekilde; kömür, arabalar(petrol bitiyor, şimdi elektrik ve güneş söz konusu) ağaçlar ve su kaynakları… Elbette petrolden vazgeçip yenilenebilir enerji kaynakları için gerekli para…
Haber ajansları zirvenin öncelikli amacını şöyle çiziyor; “ 2050 yılına kadar net sıfır karbon salınımı hedefine ulaşılması için ülkelerin 2030 hedeflerini belirlemesini teşvik etmek. Her ülkenin 2050 yılına kadar net sıfır karbon emisyonu doğrultusunda 2030 yılına kadar emisyon azaltımı hedeflerini detaylı ve kararlı bir şekilde belirlemesi.”
ABD ve Çin başta olmak üzere karboncu ülkeler(!) bu karara uyarsa küresel ısınma artışını bir buçuk derecelerde tutmak mümkün olacak. Çin ve Rusya liderlerinin zirveye katılmadığı belirtelim ve kendimize bakalım.
Ülkemizin geleceğine dair sorular
Ülkemizde kömüre dayalı termik santrallerin açtığı zararlar konusunda sayfalarca raporlar var. Dağlar ve ormanların rengi karardı, ormanlar yok oldu, insanlar hastalandı. Bu santrallerden vazgeçip rüzgar ve güneş enerjisine nasıl geçeceğiz?
Dünyada sağlıklı suya erişim giderek daha zor hale gelecek. Ülkenin bir su değerlendirme planı olacak mı? Yoksa her dereye HES kurulmasına devam mı edilecek?
Ormanlarımızı yangından, betondan nasıl koruyacağız?
İstanbul’da büyük bir çevre felaketine yol açacağı artık kanıtlanan ‘kanal İstanbul’ projesinden vazgeçecek miyiz?
Petrol kullanımının azaltılması için ne gibi projeler var?
Kaz Dağlarında altın madeni için yüzbinlerce ağacı kesen Kanadalı şirket şimdi Türkiye’den 200 milyon dolar istiyor. Tahkim başvurusu yaptı bile. Bu vurguncularla nasıl mücadele edeceğiz?
Mesela Glasgow Zirvesinde, bu şirketi şikayet edecek miyiz?
Daha çok soru var da, yukarıdakilerden birine doğru ve çıkarsız yanıt versinler,
canımı yesinler.
Yorum Ekle
Yorumlar
Sizlere daha iyi hizmet sunabilmek adına sitemizde çerez konumlandırmaktayız. Kişisel verileriniz, KVKK ve GDPR
kapsamında toplanıp işlenir. Sitemizi kullanarak, çerezleri kullanmamızı kabul etmiş olacaksınız.
En son gelişmelerden anında haberdar olmak için 'İZİN VER' butonuna tıklayınız.
Cengiz ERDİL
İklim zirvesine halkımız nasıl bakıyor?
İnsanlık tarihinin en önemli yuvarlak masa(!) toplantısı, halkımızın çok ama çok büyük bölümünün umurunda değil. Bunda halkın suçu yok… Dünyada mutlu azınlık dışında herkes iş, ekmek derdinde. Ne devletin ne de medyamızın bu konuda halkı bilinçlendirdiği söylenemez. Siyasilerin ve gazetecilerin yer aldığı tartışma programlarında ‘ kim kimle görüştü’ lafının döndürülmesi daha çok ekran vaktimizi aldı. Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın bu tarihi zirveye katılmaması işin tuzu biberi oldu.
Oysa dünyayı kirletenlerin CEO’larına göre bile artık son şansın eşindeyiz. Siyasetçi ve iktisatçı Nesrin Nas attığı tweette durumu özetlemiş… “ Erdoğan’ın gitmediği Glasgow’daki zirveye İmamoğlu katılacak. Aslında maksat Biden ile aynı kareye girmekti. Amaca ulaşıldı. İklim zirvesi neymiş. Erdoğan zaten çevreci. Kaldı ki İmamoğlu orada. Onun olduğu yere gidilir mi hiç? Bir de itibar meselesi var.”
‘Bu nasıl bir ego ?’ diyerek; zirveye geçelim…
Glasgow’daki zirvede konunun uzmanları mavi gezegen için bir kurtarma planı hazırlayacaklar. Siyasetçiler, dünya finans oligarşisi ve uluslararası dev şirketler bu plana sadık kalacaklar mı? Asıl soru bu…
Bu zirvede konuşulacak başlıca konuları dört başlıkta toplamak mümkün… Halkımızın anlayacağı şekilde yazalım… Dört başlık şu şekilde; kömür, arabalar(petrol bitiyor, şimdi elektrik ve güneş söz konusu) ağaçlar ve su kaynakları… Elbette petrolden vazgeçip yenilenebilir enerji kaynakları için gerekli para…
Haber ajansları zirvenin öncelikli amacını şöyle çiziyor; “ 2050 yılına kadar net sıfır karbon salınımı hedefine ulaşılması için ülkelerin 2030 hedeflerini belirlemesini teşvik etmek. Her ülkenin 2050 yılına kadar net sıfır karbon emisyonu doğrultusunda 2030 yılına kadar emisyon azaltımı hedeflerini detaylı ve kararlı bir şekilde belirlemesi.”
ABD ve Çin başta olmak üzere karboncu ülkeler(!) bu karara uyarsa küresel ısınma artışını bir buçuk derecelerde tutmak mümkün olacak. Çin ve Rusya liderlerinin zirveye katılmadığı belirtelim ve kendimize bakalım.
Ülkemizin geleceğine dair sorular
Ülkemizde kömüre dayalı termik santrallerin açtığı zararlar konusunda sayfalarca raporlar var. Dağlar ve ormanların rengi karardı, ormanlar yok oldu, insanlar hastalandı. Bu santrallerden vazgeçip rüzgar ve güneş enerjisine nasıl geçeceğiz?
Dünyada sağlıklı suya erişim giderek daha zor hale gelecek. Ülkenin bir su değerlendirme planı olacak mı? Yoksa her dereye HES kurulmasına devam mı edilecek?
Ormanlarımızı yangından, betondan nasıl koruyacağız?
İstanbul’da büyük bir çevre felaketine yol açacağı artık kanıtlanan ‘kanal İstanbul’ projesinden vazgeçecek miyiz?
Petrol kullanımının azaltılması için ne gibi projeler var?
Kaz Dağlarında altın madeni için yüzbinlerce ağacı kesen Kanadalı şirket şimdi Türkiye’den 200 milyon dolar istiyor. Tahkim başvurusu yaptı bile. Bu vurguncularla nasıl mücadele edeceğiz?
Mesela Glasgow Zirvesinde, bu şirketi şikayet edecek miyiz?
Daha çok soru var da, yukarıdakilerden birine doğru ve çıkarsız yanıt versinler,
canımı yesinler.