İhtilalin cezaevleri
1980 askeri darbesinden sonra Kenan Evren Reisicumhur oldu ve askeri erkan ülkenin her yanında hakimiyetini  ilan etti. Kemalizm elden gidiyor diye bu darbe  darbe yapılmıştı
      Bütün darbeler Kemalizmi yeniden inşa etmek için yapılıyordu.
       1980 li yıllarda Diyarbakır cezaevi tam bir işkence ve rezaletin yaşandığı yerdi İnsanları  cezaev ine koydukları yetmiyordu    O tarihlerde o cezaevlerinde yatanların hatıralarını okuyamazsınız. 
      O ceza evinde tutuklu bulunan birisi bana aynen şunu anlatmıştı.  Aç v susuz kalmıştık ,şanımıza bir yüzbaşı geldi iyi ya rütbeli biri söz anlardı herhalde.  Bir isteğiniz  var mı diye  sordu,  ,yüzbaşım evvela bir çay içsek dedik ,  olur dedi biraz sonra elinde iki bardakla geri  geldi . Dudaklarımıza çaya götürdük, aman Allah'ım bu rezil adam bize idrar getirmişti.
      Bu ülkenin parasıyla okumuş,  olan bu adamın elbisesini, ayağına giydiği  potini,  maaşı i  bu milletin verdiği vergilerle  karşılanıyordu. Hatta giydiği donu bile bu milletin parasıyla alınıyordu.
     Tutukluları ziyarete giden bir çok anne ve baba Türkçe bilmiyordu. Çocukları ile Kürtçe konuşmak yasaklanmıştı. El, göz hareketleri ile anlaşmaya çalışıyorlardı.   
      Ankara Mamak ceza evinde de tutukların çektiği işkence ve vahşet;  Diyarbakır ceza evinden pek kalır yanı yoktu.
       İhtilalin başı Kenan Evren şöyle diyordu, Hem Soldan ve hemde sağdan idamları  yapalım diyerek hukuku tamamen ayak altına almıştı. . 
 
      Bir çok filme konu olacak vahşet yaşandı oralarda.
      Diyarbakır cezaevinin müzeye çevrilmesini tebrik etmek gerek, o günler geride kaldı amma,  o tarihte bu vahşi uygulamalara  maruz kalanların eğer hatıraları yazılmış ise,  bu ceza evin de sergilenmesi daha anlamlı olur. Emin olun duyduklarımı,  bildiklerini yazamam buda böyle biline.
     İşin en garip tarafı , o  ceza evlerinde  yatanlar veya onların bazı yakınları ,  bu gün o işkenceleri yapan zihniyetle birlikte hareket ediyor.