Ülkesine ve ülkesinin yönetimine 'katil' veya 'katliam yapıyor' şeklindeki bakış açısı ve anlayış ne bilimselliğe ne de akademik özgürlüğü sığar. Bu, kabul edilebilir şey değil. Bu düpedüz sloganik siyasi söylemlerle ucuz işportacılık elde etmenin yoludur. Kendi devletine 'katliam yapıyor' şeklindeki sloganik ve ucuz söylemler, bilimsellikle ve akademik özgürlükle bağdaşır değil."
PKK'nın saldırılarına karşı tek bir kelimenin geçmediği, hatta PKK adı geçmeyen ihanet gibi bildiride, vatanı ve milleti için şehit olmayı göze alan güvenlik güçleri “insan hakkı ihlali" yapmakla suçlandı. PKK'nın pusuları, roketatarlı saldırıları görmezden gelinirken, devlet, “ancak bir savaşta kullanılacak ağır silahlarla saldırmakla" itham edildi.
Böyle bir ortamda 'Çocuklar öldürülüyor, sivil vatandaş öldürülüyor, barış olsun' diye açıklama yapan herkesin PKK'yı desteklediği çok aşikar. Açıklamayı yapan sözde akademisyenlerin geçmişteki açıklamalarıyla bunları bütünleştirdiğiniz zaman terör örgütüne açık bir şekilde destek verdikleri ortada. Bu tavır akademik değil, ideolojik ve siyasal bir tavırdır. Üniversite mensuplarının kan akıtan bir terör örgütünün peşinden giden, onları destekleyen bir açıklama yapmalarının doğru olmadığını, devletin de bu konuda gerekli tedbirleri alıp bunları üniversite bünyesinde barındırmamaları gerektiğini düşünüyorum."
İdeolojik kimlikleri, akademik kimliklerinin önüne geçtiği için 'devlet ve iktidar neyi savunuyorsa biz tersini savunalım, cumhurbaşkanı neyi savunuyorsa biz tersini savunalım'a girdiler. Bunların önemli bir kısmı geçmişte, ulusalcı dediğimiz tarzda, mevcut hükümet açılım sürecini yönetirken, barış için üst düzeyde uğraşırken, o zaman memleketin satıldığını, Kürtlere peşkeş çekildiğini, açılım sürecinin ülkeyi PKK'ya teslim etmek olduğunu savunan insanlardı. Şimdi tam dönüş yaptılar. Geçmişte ulusalcı beyanatlar veren insanlar bu seçimde HDP'ye oy vereceğim diye beyanatlarda bulundu. Dolayısıyla bir kısmı gerçekten PKK'yı desteklediği için değil, iktidarla, cumhurbaşkanıyla, devletin söylemleriyle çatıştıkları için böyle bir beyanata imza atmışlardır diye düşünüyorum."
PKK’yla sürdürülen mücadeleye ‘katliam” deyip terörü destekleyen bildiriye imza atan sözde aydınların birçoğu 2008’de de “ Ermeniler’den özür diliyorum” kampanyası başlatmıştı.
Türkiye Cumhuriyeti Devletinin yapması gereken, kendini yıkmaya çalışanlara karşı acımasızca tedbirler almasıdır. Bu öğretim üyeleri Almanya'da, İngiltere'de, Fransa'da, ABD'de olsalardı anında üniversite kapısının önüne konur ve dahası, yıkıcı terör faaliyetine destek vermekten içeri alınırlardı.
Allahım.Vatanımıza,milletimize,kardeşlerimize birlik,dirlik
barış,huzur ve sukunet ihsan eyle,zalimleri ıslah eyle Allahım.
Islah olmazlar ise kahreyle,perişan eyle,param parça eyle Allahım.
Kâbeyi yıkmak için,gelen ebrehenin fil ordusunu,gönderdiğin
Ebabil kuşlarının attıkları taşlarla delik deşik ettiğin gibi şu günlerde ülkemize, milletimize askerimize düşman olup saldıran zalimlerin,ve yandaşlarını delik deşik eyle Allahım.
Yorum Ekle
Yorumlar
Sizlere daha iyi hizmet sunabilmek adına sitemizde çerez konumlandırmaktayız. Kişisel verileriniz, KVKK ve GDPR
kapsamında toplanıp işlenir. Sitemizi kullanarak, çerezleri kullanmamızı kabul etmiş olacaksınız.
Memduh Önay
Hendekçi Akademisyenler
Ülkesine ve ülkesinin yönetimine 'katil' veya 'katliam yapıyor' şeklindeki bakış açısı ve anlayış ne bilimselliğe ne de akademik özgürlüğü sığar. Bu, kabul edilebilir şey değil. Bu düpedüz sloganik siyasi söylemlerle ucuz işportacılık elde etmenin yoludur. Kendi devletine 'katliam yapıyor' şeklindeki sloganik ve ucuz söylemler, bilimsellikle ve akademik özgürlükle bağdaşır değil."
PKK'nın saldırılarına karşı tek bir kelimenin geçmediği, hatta PKK adı geçmeyen ihanet gibi bildiride, vatanı ve milleti için şehit olmayı göze alan güvenlik güçleri “insan hakkı ihlali" yapmakla suçlandı. PKK'nın pusuları, roketatarlı saldırıları görmezden gelinirken, devlet, “ancak bir savaşta kullanılacak ağır silahlarla saldırmakla" itham edildi.
Böyle bir ortamda 'Çocuklar öldürülüyor, sivil vatandaş öldürülüyor, barış olsun' diye açıklama yapan herkesin PKK'yı desteklediği çok aşikar. Açıklamayı yapan sözde akademisyenlerin geçmişteki açıklamalarıyla bunları bütünleştirdiğiniz zaman terör örgütüne açık bir şekilde destek verdikleri ortada. Bu tavır akademik değil, ideolojik ve siyasal bir tavırdır. Üniversite mensuplarının kan akıtan bir terör örgütünün peşinden giden, onları destekleyen bir açıklama yapmalarının doğru olmadığını, devletin de bu konuda gerekli tedbirleri alıp bunları üniversite bünyesinde barındırmamaları gerektiğini düşünüyorum."
İdeolojik kimlikleri, akademik kimliklerinin önüne geçtiği için 'devlet ve iktidar neyi savunuyorsa biz tersini savunalım, cumhurbaşkanı neyi savunuyorsa biz tersini savunalım'a girdiler. Bunların önemli bir kısmı geçmişte, ulusalcı dediğimiz tarzda, mevcut hükümet açılım sürecini yönetirken, barış için üst düzeyde uğraşırken, o zaman memleketin satıldığını, Kürtlere peşkeş çekildiğini, açılım sürecinin ülkeyi PKK'ya teslim etmek olduğunu savunan insanlardı. Şimdi tam dönüş yaptılar. Geçmişte ulusalcı beyanatlar veren insanlar bu seçimde HDP'ye oy vereceğim diye beyanatlarda bulundu. Dolayısıyla bir kısmı gerçekten PKK'yı desteklediği için değil, iktidarla, cumhurbaşkanıyla, devletin söylemleriyle çatıştıkları için böyle bir beyanata imza atmışlardır diye düşünüyorum."
PKK’yla sürdürülen mücadeleye ‘katliam” deyip terörü destekleyen bildiriye imza atan sözde aydınların birçoğu 2008’de de “ Ermeniler’den özür diliyorum” kampanyası başlatmıştı.
Türkiye Cumhuriyeti Devletinin yapması gereken, kendini yıkmaya çalışanlara karşı acımasızca tedbirler almasıdır. Bu öğretim üyeleri Almanya'da, İngiltere'de, Fransa'da, ABD'de olsalardı anında üniversite kapısının önüne konur ve dahası, yıkıcı terör faaliyetine destek vermekten içeri alınırlardı.
Allahım.Vatanımıza,milletimize,kardeşlerimize birlik,dirlik
barış,huzur ve sukunet ihsan eyle,zalimleri ıslah eyle Allahım.
Islah olmazlar ise kahreyle,perişan eyle,param parça eyle Allahım.
Kâbeyi yıkmak için,gelen ebrehenin fil ordusunu,gönderdiğin
Ebabil kuşlarının attıkları taşlarla delik deşik ettiğin gibi şu günlerde ülkemize, milletimize askerimize düşman olup saldıran zalimlerin,ve yandaşlarını delik deşik eyle Allahım.