Hava Durumu
TR
Türkçe
English
Русский
Français
العربية
Deutsch
Español
日本語
中文
TR
Türkçe
English
Русский
Français
العربية
Deutsch
Español
日本語
中文

Hangi Namazlarda Ezan ve Kamet okunur?

Yazının Giriş Tarihi: 12.02.2024 11:53
Yazının Güncellenme Tarihi: 12.10.2024 07:47
Hangi Namazlarda Ezan ve Kamet okunur?

Muhterem Kardeşlerim…

Her yazımızda olduğu gibi, sizlere önemli konuları öncelikle sahih kaynaklardan, Tam İlmihal Saadeti Ebediyye, İmamı Rabbani Hazretlerinin Mektubat, Hakikat Kitab Evinin İhlas Yayınlarından faydalanarak sizleri bilgilendirelim istiyoruz.

Efendim;

“Bir Müslüman, Namazlarını yalnız olarak kıldığında, beş vakit Namazın hangilerinde Ezan ve Kamet okur?” konusunda Fıkıh ve ilmihal kitaplarında bu konu, üç madde hâlinde şu şekilde bildirilmektedir:

1- Kırda, bostanda, yalnız veya cemaat ile kılarken, erkeklerin Ezan ve Kameti yüksek sesle okumaları Sünnettir. Birkaç kazaya kalan Namazı bir arada kılan, önce Ezan ve Kamet okur, sonraki kazaları kılarken, hepsine Kamet okur, Ezan okumasa da olur.

Kadınlar, vaktinde ve kaza kılarken Ezan ve Kamet okumaz.

Camide kaza Namazı kılan, Ezan ve Kameti, kendi işiteceği bir sesle okur. Evinde kaza kılan, şahitleri çoğaltmak için, Ezan ve Kameti, odada işitilecek kadar, yüksek sesle okur. Sünneti Farz kazası niyeti ile kılan da böyledir.

2- Evinde yalnız veya cemaat ile vakit Namazı kılan, Ezan ve Kamet okumaz. Çünkü, camide okunan Ezan ve Kamet evlerde de okunmuş sayılır. Fakat, okumaları efdal olur. Müezzinin sesini evden duymak lazım değildir. Camide ezan okunmazsa veya şartlarına uygun olmazsa, evde yalnız kılan Ezan ve Kamet okur.

Mahalle camisinde ve cemaati belli kimseler olan her camide, vakit Namazı, cemaat ile kılındıktan sonra, yalnız kılan kimse, Ezan ve Kamet okumaz. Böyle camilerde, vakit Namazları, İmam Mihrabda olarak, cemaat ile kılındıktan sonra, tekrar cemaatler yapılabilir. Sonraki cemaatlerde de, İmam Mihrabda bulunursa, Ezan ve Kamet okunmaz. İmamları Mihrabda durmazsa, Ezanı ve Kameti, cemaat duyacak kadar sesle okurlar.

Yollarda bulunan veya İmamı ve Müezzini bulunmayan, cemaati belli kimseler olmayan camilerde, çeşitli zamanlarda gelenler, bir vaktin namazı için, çeşitli cemaatler yaparlar. Her cemaat için, ezan ve kamet okunur. Böyle camide, yalnız kılan da, Ezan ve Kameti kendi işiteceği kadar sesle okur.

3- Misafir olanlar, kendi aralarındaki cemaat ile de, yalnız kılarken de, Ezan ve Kamet okur. Yalnız kılanın yanında, arkadaşları kılıyorsa, Ezanı terk edebilir. Seferi olan kimse, bir evde yalnız kılarken de, Ezan ve Kamet okur. Çünkü, camide okunan, onun Namazı için sayılmaz. Seferi olanlardan bazısı, evde ezan okursa, sonra kılanlar okumaz.

Kamet, Ezandan daha efdaldir. Ezan ve Kamet, kıbleye karşı okunur. Okurken konuşulmaz ve selama cevap verilmez.

Peygamber Efendimiz, Ezanın yüksek yere çıkılarak okunmasını emretmiştir. Yani, Ezanı yüksek yerde okumak Sünnettir. Sünnete muhalif olmayanlara, yani ilk asırda aslı bulunanlara, mesela Mevlid okumak, Minare, Türbe yapmak gibi olanlara Sünnet-i Hasene denir. (Seadet-i Ebediyye)

Eshab-ı Kiramdan Mesleme bin Mahled, Mısır’da Vali iken, hicri 58 yılında, ilk Minareyi yaptırmıştır. (Mirat-ül Haremeyn)

Kaza Namazı kılarken, yalnız bir defa Ezan okuyup, sonunda Âyet-el-Kürsîyi okumak kâfidir. Yani, her Namaz için ayrı ayrı değil, hepsi için bir defa Ezan ve sonunda tesbih çekmek kifayet eder. Her Namaz için, Kamet getirilir. Kadın için, Ezan ve Kamet yoktur.

Sünnete uygun okunan Ezandan sonra, şu dua okunur:

“Allahümme rabbe hâzihid-da’vetit-tâmmeti vessalâtil kâimeti âti Muhammedenil vesîlete vel fadîlete ved-dereceter-refî’ate veb’ashu mekâmen mahmûdenillezî vaadtehu inneke lâ tuhlifül mîâd.”

İkamet gibi, Ezan okumak da Namazın Sünnetidir. Bir vakitte, beş vaktin Farzı kaza edilse, yine beş kere İkamet ve beş kere Ezan okumak gerekir. Bir kimse, beş vakit veya daha fazla Kaza Namazı kılsa, hepsi için bir Ezanın kâfi geleceğini bildiren Âlimler de vardır.

İkamet okumak, Ezan okumaktan daha efdaldir. Seferi olanlar, kendi aralarındaki cemaatle veya yalnız kılarken de, Ezan ve İkamet okurlar; çünkü camide okunan, onun Namazı için sayılmaz. (Seadet-i Ebediyye)

Seadet-i Ebediyye'de, “Ezan bildirilmeden önce, Namaz vakitlerinde yalnız Essalatü camia denirdi” deniyor. Bu ifade, “Essalate camiaten=Toplayıp bir araya getiren Namaza gelin” ifadesinin daha kısa söyleniş şeklidir. Essalatü camia, “Haydin Namaza” anlamında kullanılıyordu.

Ezan okurken iki eli değil de, sadece bir eli kulağa koymak, Sünnet diye öyle yapmak bid’at olur.

Ezan okurken eller yüze düz konur, şehadet parmağı kulağın içine sokulur, sağa sola dönerken göğüs kıbleden çevrilmez, sadece baş döndürülür. Tek el değil, iki el de kulağa götürülür.

Kamet getirirken yürümek, sağa sola gitmek, eğilip kalkmak, elleri göbek üstüne bağlamak mekruhtur.

Şiîler, Sabah Ezanında söylenen, “Essalatü Hayrun Min-en-Nevm” ifadesini Hazreti Ömer’in çıkardığını ve bunun bid’at olduğunu söylüyorlar.

Şiîler, Hazreti Ömer'e olan düşmanlıklarından dolayı ne iftira edeceklerini şaşırıyorlar. Eshab-ı Kiram’ın hepsi Cennetliktir, Hazreti Ömer ayrıca ismen de, Cennetlik olarak bildirilmiştir. Cennetle müjdelen on kişiden biridir. Cennetlik olan insan dine bid’at sokar mı hiç?

Ezandaki o ifadenin okunmasını bizzat Peygamber Efendimiz emretmiştir. Eshab-ı Kiramdan Ebu Mahzüra hazretleri, Ezanın nasıl okunacağını öğrenmek için Resulullah'ın yanında okudu. Resulullah Efendimiz, “Sabah ezanında ‘Essalatü Hayrun Min-En-Nevm’ ilave et” buyurdu. (Müslim, Ebu Davud, Tirmizî, Nesaî)

Ezanın böyle okunmasında icma hâsıl olmuştur. Şiîlerin, kendilerinin Ezana ekledikleri “Aliyyü Veliyullah” bid’atini görmeyip, “Ehl-i Sünnet, Ezana ilave yaptı” diye iftira etmeleri çok çirkindir.

Türkiye’de Sünnete uygun Ezan okunan semtler vardır. Buralarda hüsnüzan edilir, ama bunu bütün Türkiye’ye veya dünyaya Şâmil etmemeli. Müsait olduğumuz zaman okumalıyız. Müsait olmadığımız zaman da, “Buralarda Sünnete uygun Ezan okunmuştur” diye hüsnüzan edebiliriz.

Minarede olsun, yerde olsun, Ezan okurken, yönümüz kıble istikametinde olur. Göğsü değil, sadece başımızı sağa sola çeviririz. Böylece göğsümüzü, kıble yönünden ayırmamış oluruz. (Hindiyye)

Camide Ezan ve İkamet okunmuşsa, evde de Ezan ve İkamet okumak gerekmez, ama okumak iyi olur. (Seadet-i Ebediyye)

Ayakta duramayan, fakat oturabilen hasta, Namazı oturarak kıldığı gibi, Ezan ve İkameti de oturduğu yerden okur, mekruh olmaz. (Dürer ve Gurer)

Akıllı çocuğun, Âmânın, Veled-i Zinanın, vakitleri ve Ezan okumasını bilen cahil kimselerin Ezan okuması, Kerahatsiz caizdir. Cünüp kimsenin Ezan ve İkamet okuması, Kamet getirmesi, Abdestsiz İkamet okumak, kadının, fâsıkın, sarhoşun, akılsız çocuğun Ezan okumaları ve oturarak Ezan okumak tahrimen mekruhtur. Bunların okuduğu Ezanlar tekrar okunur. Ezanın sahih olması için, Müezzin, Müslüman, akıllı olmalı ve Namaz vakitlerini bilmeli ayrıca sözüne inanılan adil bir kimse olmalıdır.

Sünnete uygun olarak okunan Ezanı duyan kimse, cünüp olsa da, cami dışında bulunsa da, Kur’ân-ı Kerim okuyor ise de, işittiğini yavaşça söylemesi Sünnettir. Sünnete uygun Ezanı işiten kimse, o anda bir şey söylemez, selama cevap vermez, bir iş yapmaz. Ezanı işiten erkeklerin, şartları uygunsa, işini bırakıp, cemaate gitmesi Vaciptir. Evinde ailesi ile de cemaat yapabilir. Fakat, camide salih İmam varsa, camiye gitmesi Efdaldir.

Mahalle camisinde ve cemaati belli kimseler olan her camide, Vakit Namazı, cemaat ile kılındıktan sonra, yalnız kılan kimse, Ezan ve İkamet okumaz. Böyle camilerde, Vakit Namazları, İmam Mihrapta olarak, cemaat ile kılındıktan sonra, tekrar cemaatler yapılabilir. Sonraki cemaatlerde de, imam mihrapta bulunursa, ezan ve ikamet okunmaz. İmamları mihrapta durmazsa, ezanı ve ikameti, cemaat duyacak kadar sesle okurlar.

“Açıktan günah işleyen birinin okuduğu ezana göre namaz kılınabilir mi?” konusu ile alakalı olarak İbni Âbidînde deniyor ki:

“Namaz vaktini bilen, akıllı ve baliğ, adil bir erkeğin Ezanına inanılır. Fasık olan Müezzinin, İmamın haber vermesine inanılmaz. Vaktinden evvel okunan Ezan sahih olmaz ve büyük günah olur. Ezan, belli kelimeleri, belli şekilde okuyarak, Namaz vaktinin girdiğini bildirmektir. Yüksek yere çıkıp okumak Sünnettir.”

Allahu Teâlâ cümlemizi Kendisine layık Kul, Habibine layık Ümmet eylesin. (Amin)

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

Yorum Ekle
Gönderilen yorumların küfür, hakaret ve suç unsuru içermemesi gerektiğini okurlarımıza önemle hatırlatırız!
Yorumlar
Yükleniyor..
En son gelişmelerden anında haberdar olmak için 'İZİN VER' butonuna tıklayınız.