TR
Türkçe
English
Русский
Français
العربية
Deutsch
Español
日本語
中文
Uygulamalarımız appstore googleplay
TR
Türkçe
English
Русский
Français
العربية
Deutsch
Español
日本語
中文
TR
Türkçe
English
Русский
Français
العربية
Deutsch
Español
日本語
中文

Güneydoğu'nun makus talihi !

Yazının Giriş Tarihi: 04.02.2022 16:33
Yazının Güncellenme Tarihi: 11.10.2024 04:22
Güneydoğu'nun makus talihi !

Devletin en az 40 milyar dolar harcadığı Güneydoğu Anadolu Projesi (GAP) ne kadar da umut vermişti bölgeye...

Yüzyıllardır atıl durumda olan verimli araziler sulanacak, tarlalardan yılda 4 ürün alınacak, bölge fabrikalarla donatılacak, en az 3 milyon insan istihdam edilecek ve GAP sadece Türkiye için değil, dünya için de bir çekim merkezi olacaktı...

Ancak hem enerji üretimi hem de tarımsal kalkınma açısından GAP ne yazık ki amacına ulaşamadı ve önemli ölçüde de hayal kırıklığına yol açtı...

Evet; Demirel'in 1977'de temelini atarken, "dağları değil, çağları deliyoruz" diye tanımladığı Urfa Tünelleri'nden Harran Ovası'na Fırat'ın suları akıyor ama, bu devasa kaynak ne yazık ki 40 yıl önce planlanan GAP'ı tam olarak anlatamıyor...

GAP kapsamındaki 14 barajdan yılda 20 milyar kilovatsaat enerji üretilmesi dışında, bu devasa projenin tarımsal sulamanın sonuçları ve bundan kaynaklanacak kalkınma ile ilgili verileri hiç de umut vermiyor...

Başta Urfa ve Mardin ovaları olmak üzere, bölgede verimli arazilerin en az yüzde 50'si atıl durumda...

Bunun bir nedeni dışa bağımlı tarım stratejisinin destekleme primi ile verimli arazileri boş bırakması, bir nedeni ise girdilerin artması nedeniyle köylünün üretimden giderek daha fazla çekilmesi...

Asıl sorun ise sulama projelerinin halen bitirilememesi ve yüz binlerce dekar toprağın halen suya kavuşamaması..

Çarpıklık, işsizlik, göç...

---------------------------

Terörün başladığı ve bölgenin çöküşe geçtiği 1980'lerin başında Urfa, Antep, Adıyaman, Siirt Diyarbakır ve çevresinde kalkınmanın lokomotifi olması ve istihdamı güçlendirmesi planlanan GAP, yüzde 90 oranında tamamlandığı iddia edilmesine rağmen ne yazık ki etkili bir umut verememiş, çözüm olamamış...

Örneğin; GAP işsizliği azaltacağına, tam aksine kangrenleştirmiş!..

Başta Urfa olmak üzere, Güneydoğu kentlerinden halen Karadeniz'e fındık, Çukurova'ya pamuk, Niğde'ye patates ve Malatya'ya kayısı toplamak için her yıl en az 500 bin insan göç ediyor ve kamyonlarla seyahat eden yüzlercesi ne yazık ki yollarda can veriyor...

Yani GAP'ın AKP döneminde gerekli ilgiyi görmemesi ve strateji hataları nedeniyle Urfalılar, Harranlılar, Adıyamanlılar, Diyarbakırlılar kendi topraklarında ırgat bile olamıyor!..

Üstelik ırgat göçü son 20 yılda öylesine kalıcı hale gelmiş ki, örneğin tarım alanında faaliyet gösteren 200 binden fazla kişi Urfa'nın en yakın komşu kenti Antep'e yerleşmek  zorunda kalmış...

Adana'da da benzer bir durum var... Irgatlık için bu kente giden 150 binden fazla Urfalı da Çukurova'da yerleşik düzene geçmiş...

TÜİK verilerine göre, işsizlik nedeniyle Türkiye'ye dağılmış Urfalıların nüfusu toplandığında, bu kent Türkiye'nin en kalabalık 6. şehri oluyor...

GAP'a rağmen Urfa'da işsizlik oranı yüzde 20'yi aşarken, bir sanayi kenti olan Antep'te 2020 verilerine göre resmi işsiz sayısı yüzde 15'i aşmış durumda...

Diyarbakır'da bu oran yüzde 22, Adıyaman'da yüzde 19 civarında...

GAP gibi yılda dört ürün alınarak istihdamı geliştirmesi planlanan bir bölgede resmi işsizlik sayısının giderek artmasının bir nedeni de Suriyelilerin bölgedeki kentleri adeta işgal etmesi...

Urfa, Antep, Kilis, Diyarbakır ve Adıyaman'da 1.5 milyondan fazla Suriyeli yaşıyor...

Bu durum ucuz iş gücü nedeniyle sadece istihdam sorunları yaratmıyor, aynı zamanda ev kiralarını ve fiyatlarını da büyük boyutlara ulaştırıyor...

 

GAP'ta derin çarpıklıklar!..

----------------------------------

Üç yıl öncesine kadar terörden iyice muzdarip olan Güneydoğu kentlerinde çarpık yapılaşmanın tarım alanlarını vurması, GAP'ın amaçlarına ulaşmaması nedeniyle giderek büyüyen işsizlik ve Suriye kökenli ucuz iş gücü çıkmazı bölgenin önde gelen sorunları ama, başka dertler de var...

400 bin civarında Suriyeli'nin yaşadığı Urfa'da ev fiyatları uçmuş insanlar kiralık konut bulmakta bile zorlanıyor.

Bu durum AKP'li belediyelerin de ihmali nedeniyle, tarım alanlarında çarpık yapılaşmayı yoğunlaştırıyor...

GAP'ın kent ekonomisine katkısı da beklenenin çok altında...

Çünkü organize sanayi bölgelerinde bir yandan yeni fabrikalar açılmak istenirken, son 3 yılda en az 20 fabrika kapısına kilit vurmuş...

Son bir yılda 5 fabrika ithal ipliklerin tercih edilmesi nedeniyle kapanırken, 19'u da aynı sonu yaşamamak için mücadele ediyor... Ve tabi ki 2 bine yakın insan işsiz kalmış...

Sendikaların işçileri kuşatması nedeniyle yaşanan çıkmazlar ve Korona salgınının üretim ve pazarlamada yarattığı tahribatlar da cabası...

Ancak sadece fabrikalar kapanmıyor Urfa'da...

Şanlıurfa Esnaf ve Sanatkarlar Odaları Birliği (ŞESOB) Başkanı Şefik Bakay'ın önceki yıl medyaya yansıyan açıklaması herşeyi anlatıyor;

"Geçen yıl 500-600 kayıt silen esnaf vardı. Bu sene bin 200 civarında kayıt sildiren var. Bir de kayıt dışı olan esnafımız var. Bunu da dikkate almış olursak belki yüzde 40 civarında iş yeri kapanmış pandemi döneminde."

 

Tuş olan proje!..

---------------------

Tarımsal kalkınmayı sağlaması planlanan  ancak bu konuda amacına ulaşamayan GAP'ın elektrik enerjisi üretiminde yaşanan çarpıklığın ortasında kalması da çok şaşırtıcı!!!

GAP her yıl milyarlarca kilowatt enerji üretirken, Antep, Urfa, Adıyaman ve Kilis'teki elektrik sıkıntısı aşılamıyor...

Urfa'da neredeyse her gün elektrik kesiliyor...

Antep'te de yaşanan bu sıkıntı bölge milletvekillerince defalarca Meclis kürsüsünde gündeme getirilmesine rağmen, konutların yanı sıra sanayiyi ve tarımsal sulamayı da olumsuz etkileyen bu soruna çözüm bulunamıyor...

Aynı sorun Adıyaman, Diyarbakır ve çevresinde de büyük tepki çekiyor...

Bu çıkmazın en önemli nedeni Urfa'da yüzde 70'e, Diyarbakır'da yüzde 68'e, Adıyaman'da yüzde 57'ye ulaşan kaçak elektrik sorunu...

Bu çarpıklığa rağmen, Güneydoğu kentlerinde gün geçmiyor ki çiftçiler elektrik kesintilerini protesto etmesin!..

Evet; Süleyman Demirel'in büyük sevdası olan GAP, 1970'lerin sonunda Urfa Tünelleri'nin temelinin atılması, 1980'lerin başında ise Atatürk Barajı'na ilk kazmanın vurulmasından itibaren hem Güneydoğu, hem de Türkiye için büyük umut olmuştu...

Ancak bölgeyi dolaştığımızda gördük ki, GAP bir türlü amacına ulaşamıyor...

Proje hem enerjideki, hem de sulama alanındaki sorunları giderememişken, diğer yandan da işsizlik çıkmazına çare olamamış...

Üstelik GAP yoğun göç yüzünden bir yandan çarpık yapılaşmayı artırırken, diğer yandan da verimli tarım arazilerinin kaybedilmesi gibi ağır sonuçlara sebep olmuş...

Demirel'in de, Turgut Özal'ın da "Güneydoğu'nun makus talihini yenecek" diyerek sahip çıktığı GAP ne yazık ki en çok da AKP iktidarında yaşanan duyarsızlık karşısında tuş olmaktan kurtulamamış...

Devletin terörü bile yendiği bir coğrafyada; GAP'a rağmen, yoksulluğun- işsizliğin, enerji ve sulama sorunlarının çözülememiş olması ne kadar da acı değil mi?..

YARIN; GAP'ın başkenti Urfa'da neler oluyor?..

Yorum Ekle
Gönderilen yorumların küfür, hakaret ve suç unsuru içermemesi gerektiğini okurlarımıza önemle hatırlatırız!
Yorumlar
Yükleniyor..
google-site-verification=17JdBYTmCkOQ47__lWfiskKil_Sy4SbKNeDzgk4fPXs
En son gelişmelerden anında haberdar olmak için 'İZİN VER' butonuna tıklayınız.