Değerli okuyucularımız, bu yazımız da "Geçmişten günümüze,aynı duruşu sergileyen liderlerin,benzer yönleri mukayese edeceğiz.
Yurt dışında "kızıl sultan" iftiraları, yurttaysa "baskıcı" suçlamalarıyla karşı karşıya kalan, II.Abdülhamid Han dönemiyle, günümüz siyasetine ışık tutmaya çalışacağız.
Fransız bilgin Francois Georgeon (Fransua Corcin):"Abdülhamid'i ve onun hükümdarlık dönemini anlamak, bir bakıma bu günkü Türkiye'yi anlamak demektir." der.
Sizlerin de bildiği gibi, Abdülhamid Han, yıkılmak üzere olan Osmanlı Devleti'ni, 33 yıl parçalanmaktan korumuş,emperyalizme ve siyonizme geçit vermemiş , Filistin'in korunması bedeli olarak tahtını vermiş ama; Filistin’i Yahudilere vermeyen bir Sultan ve büyük bir lider olarak biliniyor.
İSLAM BİRLİĞİ...
İslam Birliği siyasetinde Abdülhamid Han’dan sonra,Türkiye Cumhuriyeti yöneticilerden Sayın Erdoğan’ı gördük.
Tıpkı Sultan Abdülhamid Han gibi;Bosna’nın, Filistin’in, Arakan,Suriye ve tüm zulüm gören Müslümanların derdiyle dertlenen bir lider.
SİYASET AYNI, MİSYON AYNI...
Sayın Erdoğan Türkiye Cumhuriyeti’nde aralıksız en çok seçim kazanan Başbakan olma ünvanını taşıyor.
Abdülhamid Han’ın projeleri olan, Marmaray, Avrasya Tüp Geçit Tüneli, Yavuz Sultan Selim Köprüsü,Filyos Vadisi Limanı, Ovit Tüneli, Karadeniz Akdeniz Yolu, İstanbul Havalimanı Projesi gibi devasal projeler Cumhurbaşkanı Erdoğan tarafından hayata geçirildi.
Başörtüsü meselesi,Kürt sorunu ve "dışlayıcı laiklik’ sonlandırılmış,Üniversite sayısı 76'dan 207'ye çıkartılmış,Türkiye’nin dış borçları da sıfırlanmıştır.
Türkiye tarihinde en uzun bölünmüş yolların,demiryollarının ve en son teknoloji altyapı yatırımları yapılmış,Avrupa Birliği ile en üst düzeyde ilişkiler kurulmuştur. Uluslararası karar mekanizmalarını etkileme yönüyle de Türkiye uluslararası platformda imaj sahibi olmuştur.
ERDOĞAN,EMPERYALİST DEVLETLERİN HEDEFİNDE...
Dün Abdülhamid tasfiye eden zihniyet,bugünde aynı mücadeleyi veren R.Tayyip Erdoğan'ı tasfiye etmeye çalışaktır.
O gün , haçlı devrimleriyle, değerlerimizi değiştirenler, Abdülhamid'i Han'a "kızıl sultan,baskıcı" diyenler, bugün de Erdoğan’ı "Diktatör" ilan ederek,devirmek isteyecektir.
"ERDOĞAN'I SEÇİMLE DEĞİŞTİRECEĞİZ."
ABD Başkanı Biden'ın,
Türkiye'de gündem olduğu konulardan biride 2020’nin ağustos ayında gürültü koparan muhalefet çıkışıydı.
"Erdoğan'ı darbeyle değil,seçimle değiştireceğiz"ifadesi olmuştu.
BiDEN'DEN MUHALEFETE DESTEK ÇIKIŞI...
Biden bunu da Türkiye'nin yumuşak karnı olan "Parlamentoda da yer edinmek isteyen Kürt nüfusu (Hdp) üzerinden yapacagini belirtmişti.
Haçlı seferleri siyaset üzerinden yapılırken, siyonizmin ve emperyalizmin,Türkiyedeki destekçisi olmaya talip, hangi parti liderleri ile "siyasi ittifak" yapacağı, merak konusu...
Günümüz de Haçlı seferleri, siyaset üzerinden yapılıyor.
NATO ülkesi olan Amerika Birleşik Devletleri “hasımları” için çıkardığı yasa kapsamındaki yaptırımı, ilk kez NATO üyesi ve Stratejik ortağı olan,Türkiye hükümetine karşı uyguluyor. Ülkemizin Doğu Akdeniz sularında hak iddiası, ABD ve NATO'yu büyük ölçüde rahatsız etmiş, Türkiye hükümetine karşi operasyonları "Yaptırım" olarak uygulamaya sevk etmiştir. Türkiye'nin güçlenmesi ve söz sahibi olması istenilmiyor.
RAHİP BRUNSON ...
NATO üyesi olan Türkiye'ye karşı uygulanan yaptırımların ve hasımane duruşun perde arkasını dilerseniz hatırlayalım. ABD ile Türkiye arasındaki siyasi ilişkiler, İlk olarak ABD'li Presbiteryen Kilisesi üyesi,Rahip Brunson'un Ekim 2016'da gözaltına alınması ve Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın: 15 Temmuz darbe girişimin arkasında ki Fethullah Gülen karşılığın da, Rahip Brunson'un "suçluların iadesi anlaşması" çerçevesinde takas edilmesini teklif etmesiyle iki ülke arasındaki ilişkiler bozulmaya başladı.
"SERBEST BIRAKIN,YA DA SONUÇLARINA KATLANIN"
ABD Başkan Yardımcısı Mike Pence,Trump adına: " Brunson'u hemen serbest bırakın ya da sonuçlarına katlanmaya hazır olun" ifadelerini kullanmış,ABD Brunson uzun süreli tutukluluk hali sebebiyle ,Türkiye'ye ekonomik yaptırımlar uygulamıştı.
Amerikan Senatosu'nun 17 Aralık tarihinde Türkiye'ye yaptırım kararı tasarısını onaylaması sonrası,Ankara'dan sert tepki gelmişti.
ABD'nin bir başka yaptırım kararı, Türkiye'nin Rus yapımı S-400 Hava Savunma Sistemleri'nin alınması konusunda Moskova ile anlaştığını duyurması sonrası geldi.
9 Ekim 2019'da başlatılan Barış Pınarı Harekatın da PKK ile bağlantısı bilinen YPG milislerine ABD'nin silah yardımı yapması üzerine iki ülke ilişkileri daha çok zedelenmişti.
Geniş yaptırımlar arasın da,NATO 'dan çıkacak yaptırımların zamanı gelince uygulanacağı hususunda söylemler gerçekleşmişti.
YAPTIRIMLAR KAPIDA...
Türkiye'yi ortak noktada birleştiren NATO stratejik ortaklığı olsa da, Rahip Brunson döneminde NATO da bekleyen yaptırımlar günbegün su yüzüne çıkmaya başladı.
Türkiye hükümetinin atacağı her adıma karşılık yaptırımlar,Sayın Erdoğan'ın elini,kolunu bağlamak için kapıda bekliyor.
Ekonomik şartlar zorlaşacak ve bu siyasete yansıyacak ,tüm olumsuz şartlardan
"SayınCumhurbaşkanı Erdoğan ve AK Partinin politikaları"sorumlu tutularak halkın gözünden düşürülmeye çalışılacak.
Aynı Abdülhamid Han’ı sorumlu tutup,gözden düşürdükleri gibi...
ABD Başkanı Joe Biden seçimlerle ilgili tehditkar söyleminin, yerli ve yersiz olduğunu da seçime doğru ilerleyen zamanlarda göreceğiz.
Dolayısıyla önümüzdeki süreçler çok çetin geçeceğe benziyor.
SENARYO AYNI, AKTÖRLER FARKLI !
Abdülhamid Han döneminde ki özelliklerle,Sayın Erdoğan dönemi ile benzer özellikler taşıdığını belirtmiştim.
Sayın Erdoğan'da bunu şu sözleri ile ifade ediyor.
"Abdülhamid Han’ın dönemi,ülkemizin karşı karşıya kaldığı sorunları anlamak bakımından bir ayna hükmündedir.
Bir hatırlatma daha Biden:
"Ayasofya’nın ibadete açılmasına da, karşı çıkmıştı."
"Sen onların dinlerine uymadıkça, Yahudiler de Hristiyanlar da senden asla memnun kalmayacaklardır.
De ki: "Asıl doğru yol ancak Allah’ın yoludur."
Eğer sana gelen ilimden sonra onların arzularına uyarsan, bilesin ki artık Allah sana ne dost, ne de yardımcı olacaktır."
(Bakara:120)
Selam ve dua ile...
Yorum Ekle
Yorumlar
Sizlere daha iyi hizmet sunabilmek adına sitemizde çerez konumlandırmaktayız. Kişisel verileriniz, KVKK ve GDPR
kapsamında toplanıp işlenir. Sitemizi kullanarak, çerezleri kullanmamızı kabul etmiş olacaksınız.
Dilek Çiftçi
Geçmişini Bilmeyen, Geleceğine Yön Veremez!
Değerli okuyucularımız, bu yazımız da "Geçmişten günümüze,aynı duruşu sergileyen liderlerin,benzer yönleri mukayese edeceğiz.
Yurt dışında "kızıl sultan" iftiraları, yurttaysa "baskıcı" suçlamalarıyla karşı karşıya kalan, II.Abdülhamid Han dönemiyle, günümüz siyasetine ışık tutmaya çalışacağız.
Fransız bilgin Francois Georgeon (Fransua Corcin):"Abdülhamid'i ve onun hükümdarlık dönemini anlamak, bir bakıma bu günkü Türkiye'yi anlamak demektir." der.
Sizlerin de bildiği gibi, Abdülhamid Han, yıkılmak üzere olan Osmanlı Devleti'ni, 33 yıl parçalanmaktan korumuş,emperyalizme ve siyonizme geçit vermemiş , Filistin'in korunması bedeli olarak tahtını vermiş ama; Filistin’i Yahudilere vermeyen bir Sultan ve büyük bir lider olarak biliniyor.
İSLAM BİRLİĞİ...
İslam Birliği siyasetinde Abdülhamid Han’dan sonra,Türkiye Cumhuriyeti yöneticilerden Sayın Erdoğan’ı gördük.
Tıpkı Sultan Abdülhamid Han gibi;Bosna’nın, Filistin’in, Arakan,Suriye ve tüm zulüm gören Müslümanların derdiyle dertlenen bir lider.
SİYASET AYNI, MİSYON AYNI...
Sayın Erdoğan Türkiye Cumhuriyeti’nde aralıksız en çok seçim kazanan Başbakan olma ünvanını taşıyor.
Abdülhamid Han’ın projeleri olan, Marmaray, Avrasya Tüp Geçit Tüneli, Yavuz Sultan Selim Köprüsü,Filyos Vadisi Limanı, Ovit Tüneli, Karadeniz Akdeniz Yolu, İstanbul Havalimanı Projesi gibi devasal projeler Cumhurbaşkanı Erdoğan tarafından hayata geçirildi.
Başörtüsü meselesi,Kürt sorunu ve "dışlayıcı laiklik’ sonlandırılmış,Üniversite sayısı 76'dan 207'ye çıkartılmış,Türkiye’nin dış borçları da sıfırlanmıştır.
Türkiye tarihinde en uzun bölünmüş yolların,demiryollarının ve en son teknoloji altyapı yatırımları yapılmış,Avrupa Birliği ile en üst düzeyde ilişkiler kurulmuştur. Uluslararası karar mekanizmalarını etkileme yönüyle de Türkiye uluslararası platformda imaj sahibi olmuştur.
ERDOĞAN,EMPERYALİST DEVLETLERİN HEDEFİNDE...
Dün Abdülhamid tasfiye eden zihniyet,bugünde aynı mücadeleyi veren R.Tayyip Erdoğan'ı tasfiye etmeye çalışaktır.
O gün , haçlı devrimleriyle, değerlerimizi değiştirenler, Abdülhamid'i Han'a "kızıl sultan,baskıcı" diyenler, bugün de Erdoğan’ı "Diktatör" ilan ederek,devirmek isteyecektir.
"ERDOĞAN'I SEÇİMLE DEĞİŞTİRECEĞİZ."
ABD Başkanı Biden'ın,
Türkiye'de gündem olduğu konulardan biride 2020’nin ağustos ayında gürültü koparan muhalefet çıkışıydı.
"Erdoğan'ı darbeyle değil,seçimle değiştireceğiz"ifadesi olmuştu.
BiDEN'DEN MUHALEFETE DESTEK ÇIKIŞI...
Biden bunu da Türkiye'nin yumuşak karnı olan "Parlamentoda da yer edinmek isteyen Kürt nüfusu (Hdp) üzerinden yapacagini belirtmişti.
Haçlı seferleri siyaset üzerinden yapılırken, siyonizmin ve emperyalizmin,Türkiyedeki destekçisi olmaya talip, hangi parti liderleri ile "siyasi ittifak" yapacağı, merak konusu...
Rahmetli Aliye Izzetbegoviç'in dediği gibi... "Savaş, ölünce değil düşmana benzeyince kaybedilir…"
TÜRKİYE BÜYÜK BİR CENDERENİN İÇİNE Mİ GİRİYOR?
Günümüz de Haçlı seferleri, siyaset üzerinden yapılıyor.
NATO ülkesi olan Amerika Birleşik Devletleri “hasımları” için çıkardığı yasa kapsamındaki yaptırımı, ilk kez NATO üyesi ve Stratejik ortağı olan,Türkiye hükümetine karşı uyguluyor. Ülkemizin Doğu Akdeniz sularında hak iddiası, ABD ve NATO'yu büyük ölçüde rahatsız etmiş, Türkiye hükümetine karşi operasyonları "Yaptırım" olarak uygulamaya sevk etmiştir. Türkiye'nin güçlenmesi ve söz sahibi olması istenilmiyor.
RAHİP BRUNSON ...
NATO üyesi olan Türkiye'ye karşı uygulanan yaptırımların ve hasımane duruşun perde arkasını dilerseniz hatırlayalım. ABD ile Türkiye arasındaki siyasi ilişkiler, İlk olarak ABD'li Presbiteryen Kilisesi üyesi,Rahip Brunson'un Ekim 2016'da gözaltına alınması ve Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın: 15 Temmuz darbe girişimin arkasında ki Fethullah Gülen karşılığın da, Rahip Brunson'un "suçluların iadesi anlaşması" çerçevesinde takas edilmesini teklif etmesiyle iki ülke arasındaki ilişkiler bozulmaya başladı.
"SERBEST BIRAKIN,YA DA SONUÇLARINA KATLANIN"
ABD Başkan Yardımcısı Mike Pence,Trump adına: " Brunson'u hemen serbest bırakın ya da sonuçlarına katlanmaya hazır olun" ifadelerini kullanmış,ABD Brunson uzun süreli tutukluluk hali sebebiyle ,Türkiye'ye ekonomik yaptırımlar uygulamıştı.
Amerikan Senatosu'nun 17 Aralık tarihinde Türkiye'ye yaptırım kararı tasarısını onaylaması sonrası,Ankara'dan sert tepki gelmişti.
ABD'nin bir başka yaptırım kararı, Türkiye'nin Rus yapımı S-400 Hava Savunma Sistemleri'nin alınması konusunda Moskova ile anlaştığını duyurması sonrası geldi.
9 Ekim 2019'da başlatılan Barış Pınarı Harekatın da PKK ile bağlantısı bilinen YPG milislerine ABD'nin silah yardımı yapması üzerine iki ülke ilişkileri daha çok zedelenmişti.
Geniş yaptırımlar arasın da,NATO 'dan çıkacak yaptırımların zamanı gelince uygulanacağı hususunda söylemler gerçekleşmişti.
YAPTIRIMLAR KAPIDA...
Türkiye'yi ortak noktada birleştiren NATO stratejik ortaklığı olsa da, Rahip Brunson döneminde NATO da bekleyen yaptırımlar günbegün su yüzüne çıkmaya başladı.
Türkiye hükümetinin atacağı her adıma karşılık yaptırımlar,Sayın Erdoğan'ın elini,kolunu bağlamak için kapıda bekliyor.
Ekonomik şartlar zorlaşacak ve bu siyasete yansıyacak ,tüm olumsuz şartlardan
"Sayın Cumhurbaşkanı Erdoğan ve AK Partinin politikaları"sorumlu tutularak halkın gözünden düşürülmeye çalışılacak.
Aynı Abdülhamid Han’ı sorumlu tutup,gözden düşürdükleri gibi...
ABD Başkanı Joe Biden seçimlerle ilgili tehditkar söyleminin, yerli ve yersiz olduğunu da seçime doğru ilerleyen zamanlarda göreceğiz.
Dolayısıyla önümüzdeki süreçler çok çetin geçeceğe benziyor.
SENARYO AYNI, AKTÖRLER FARKLI !
Abdülhamid Han döneminde ki özelliklerle,Sayın Erdoğan dönemi ile benzer özellikler taşıdığını belirtmiştim.
Sayın Erdoğan'da bunu şu sözleri ile ifade ediyor.
"Abdülhamid Han’ın dönemi,ülkemizin karşı karşıya kaldığı sorunları anlamak bakımından bir ayna hükmündedir.
Bir hatırlatma daha Biden:
"Ayasofya’nın ibadete açılmasına da, karşı çıkmıştı."
Dilerseniz,Allah Azimüşşan'ın sözüyle köşe yazımızı bitirelim.
"Sen onların dinlerine uymadıkça, Yahudiler de Hristiyanlar da senden asla memnun kalmayacaklardır.
De ki: "Asıl doğru yol ancak Allah’ın yoludur."
Eğer sana gelen ilimden sonra onların arzularına uyarsan, bilesin ki artık Allah sana ne dost, ne de yardımcı olacaktır."
(Bakara:120)
Selam ve dua ile...