Klişe bir söz “içinde geçtiğimiz bu hassas süreçte” diye başlar, arkasına meramınızı anlatan cümlelerle devam edersiniz. Su sefer gerçekten de hem içeride hem de dışarıda çok hassas bir süreçten geçiyoruz.
İçeride Ak partinin İyi partiyle yakınlaşma çabaları var. Geçtiğimiz günlerde bazı Ak parti kurmayları ile İyi parti lideri Meral Akşener’in yemekli toplantısı medyada yer buldu. Ak parti bir süredir iyi partiyle yakınlaşma çabasında. Geçmiş hükümetlerde iç işleri bakanı olan Süleyman Soylu’nun sırtını MHP genel başkanı Devlet Bahçeliye yaslayarak bir takım bağımsız işlere girdiği, Erdoğan’a zaman zaman kafa tuttuğu ve Ak parti liderliğine oynadığı kulislerde konuşuluyordu.
Yeni iç işleri bakanı Ali Yerlikaya’nın, yaptığı “çete” operasyonlarında Soylu’ya yakın olduğu iddia edilen isimlerin kameralar karşısında deşifre edilerek gözaltına alınması dikkat çekiciydi. Yine iddialara göre, Sinan Ateş cinayeti üzerinden bazı MHP’li yöneticilerin dahli olduğuna ulaşıldı. Ak parti İyi partiyi ittifaka ikna ederse, MHP ve dönemim içişleri bakanı Süleyman Soyluya da uzanabilecek yeni bir “Temiz eller” operasyonu yapılacağı yönünde.
Dışarıda ise “Türk Silahlı Kuvvetlerinin gerektiği takdirde sınır ötesi harekat ve müdahalede bulunmak üzere yabancı ülkelere gönderilmesi ve aynı amaçlara matuf olmak üzere yabancı silahlı kuvvetlerin Türkiye'de bulunması, …iki yıl uzatılması hususundaki tezkerenin, İran’a yapılabilecek bir kararı da kapsayıp kapsamadığı tartışılıyor.
Bu tartışmaya göre İsrail’in Gazze operasyonunda asıl hedef İran. Önümüzdeki günlerde Golan ve Lübnan üzerinden İran’la bir kapışmanın yaşanacağı ve savaşın İran topraklarına taşınacağı iddia ediliyor.
İran’a yapılacak bir operasyon sonrasında doğuda Beluci, Güney’de Ahvaz-Abadan’da Arap, Batı’da Kürdistan bölgelerinde otonomi veya federatif bir İran, kuzeyde Tebriz ayrılarak Türkiye veya Azerbaycan’a bağlanırsa Türkiye ile diğer Türki cumhuriyetler biri birine bağlanarak “Turan Yurdu” gerçekleşmiş olur.
Batı Türkiye’ye böyle bir proje sunarak, Türkiye’nin İran’a müdahalesi için taraf olmaya ikna etmek isteyebilir. Binlerce yıldır hayali görülen ve milliyetçiliğin alabildiğince yükseldiği ülkemizde, bu birliğe (dolayısıyla İran’a müdahaleye) destek oranının çok yüksek olabileceğini düşünüyorum.
Bu birliği sağlayacak kişinin de Türk tarihinin en önemli kişisi olarak tarih sayfalarında yerini alır, hatta İstanbul’u alan Fatih ile kıyaslanır. Böyle bir ortamda, Tezkere de hazırken Türkiye’ye İran’a müdahale konusunda bir teklif geldi mi? Veya gelebilir mi?
İşte “içinde bulunduğumuz bu hassas süreçte” Gazze operasyonunun tüm bölgeye yayılabileceği değerlendiriliyor. İsrail başbakanı Netanyahu’nun “bu savaş bütün Ortadoğu’yu etkileyecek, sınırlar-haritalar değişecek” açıklamasını böyle okumak gerektiğini düşünüyorum.
Bu arada Türk televizyonlarındaki “Her şeyi bilen kadrolu elemanlar” da hangi, topun hangi tankın ne işe yaradığını tartışarak halkın gerçekleri görmesini engellemeye devam etsin.
Yorum Ekle
Yorumlar
Sizlere daha iyi hizmet sunabilmek adına sitemizde çerez konumlandırmaktayız. Kişisel verileriniz, KVKK ve GDPR
kapsamında toplanıp işlenir. Sitemizi kullanarak, çerezleri kullanmamızı kabul etmiş olacaksınız.
En son gelişmelerden anında haberdar olmak için 'İZİN VER' butonuna tıklayınız.
Nevzat Bingöl
Gazze’den Turan Rüyasına…
Klişe bir söz “içinde geçtiğimiz bu hassas süreçte” diye başlar, arkasına meramınızı anlatan cümlelerle devam edersiniz. Su sefer gerçekten de hem içeride hem de dışarıda çok hassas bir süreçten geçiyoruz.
İçeride Ak partinin İyi partiyle yakınlaşma çabaları var. Geçtiğimiz günlerde bazı Ak parti kurmayları ile İyi parti lideri Meral Akşener’in yemekli toplantısı medyada yer buldu. Ak parti bir süredir iyi partiyle yakınlaşma çabasında. Geçmiş hükümetlerde iç işleri bakanı olan Süleyman Soylu’nun sırtını MHP genel başkanı Devlet Bahçeliye yaslayarak bir takım bağımsız işlere girdiği, Erdoğan’a zaman zaman kafa tuttuğu ve Ak parti liderliğine oynadığı kulislerde konuşuluyordu.
Yeni iç işleri bakanı Ali Yerlikaya’nın, yaptığı “çete” operasyonlarında Soylu’ya yakın olduğu iddia edilen isimlerin kameralar karşısında deşifre edilerek gözaltına alınması dikkat çekiciydi. Yine iddialara göre, Sinan Ateş cinayeti üzerinden bazı MHP’li yöneticilerin dahli olduğuna ulaşıldı. Ak parti İyi partiyi ittifaka ikna ederse, MHP ve dönemim içişleri bakanı Süleyman Soyluya da uzanabilecek yeni bir “Temiz eller” operasyonu yapılacağı yönünde.
Dışarıda ise “Türk Silahlı Kuvvetlerinin gerektiği takdirde sınır ötesi harekat ve müdahalede bulunmak üzere yabancı ülkelere gönderilmesi ve aynı amaçlara matuf olmak üzere yabancı silahlı kuvvetlerin Türkiye'de bulunması, …iki yıl uzatılması hususundaki tezkerenin, İran’a yapılabilecek bir kararı da kapsayıp kapsamadığı tartışılıyor.
Bu tartışmaya göre İsrail’in Gazze operasyonunda asıl hedef İran. Önümüzdeki günlerde Golan ve Lübnan üzerinden İran’la bir kapışmanın yaşanacağı ve savaşın İran topraklarına taşınacağı iddia ediliyor.
İran’a yapılacak bir operasyon sonrasında doğuda Beluci, Güney’de Ahvaz-Abadan’da Arap, Batı’da Kürdistan bölgelerinde otonomi veya federatif bir İran, kuzeyde Tebriz ayrılarak Türkiye veya Azerbaycan’a bağlanırsa Türkiye ile diğer Türki cumhuriyetler biri birine bağlanarak “Turan Yurdu” gerçekleşmiş olur.
Batı Türkiye’ye böyle bir proje sunarak, Türkiye’nin İran’a müdahalesi için taraf olmaya ikna etmek isteyebilir. Binlerce yıldır hayali görülen ve milliyetçiliğin alabildiğince yükseldiği ülkemizde, bu birliğe (dolayısıyla İran’a müdahaleye) destek oranının çok yüksek olabileceğini düşünüyorum.
Bu birliği sağlayacak kişinin de Türk tarihinin en önemli kişisi olarak tarih sayfalarında yerini alır, hatta İstanbul’u alan Fatih ile kıyaslanır. Böyle bir ortamda, Tezkere de hazırken Türkiye’ye İran’a müdahale konusunda bir teklif geldi mi? Veya gelebilir mi?
İşte “içinde bulunduğumuz bu hassas süreçte” Gazze operasyonunun tüm bölgeye yayılabileceği değerlendiriliyor. İsrail başbakanı Netanyahu’nun “bu savaş bütün Ortadoğu’yu etkileyecek, sınırlar-haritalar değişecek” açıklamasını böyle okumak gerektiğini düşünüyorum.
Bu arada Türk televizyonlarındaki “Her şeyi bilen kadrolu elemanlar” da hangi, topun hangi tankın ne işe yaradığını tartışarak halkın gerçekleri görmesini engellemeye devam etsin.