Üç hafta önce Ortadoğu da yangın yakıldı. Yanan yer Filistin ve Gazze. Bu yangını başlatansa İsrail. Gazze kuşatıldı. Gazze rehin alındı. Hiç denemeyen bombalar bile Gazze’li halk üzerinde denendi.

Gözünü kan bürüyen İsrail devleti sonunda istediği sonuca ulaştı. Hem gücünü gösterdi, hemde Müslümanlara verdiği zayiatla emeline kavuştu. Zulmünü haklı çıkartmak içinde gerekçe olarak Hamas’ı örnek verdi.

Bedelini ise Gazzeli masum ve mazlum halka ödetti.

Savaşın bilânçosu ağırlaştıkça ağırlaştı. Netice itibari ile 410’u masum ve günahsız çocuklardan oluşan 1300 ölü. İsrail sadece Gazzedeki insanları değil bir nesli de katletti.

Yaralıların ise haddi hesabı yok. Ölüm bilânçosu ise aslında görünenden daha ağır.

Tarih akıtılan Müslüman kanıyla tekrar tekerrür etmiş oldu.

Çünkü Aylardan Hicri Muharrem ayı. Akıtılan ise yine Müslüman kanı.

Peygamberimiz (s.a.v) torunu Hz. Hüseyin’de bu ayda öldürülmüştü.

Yine aynı ay. Bugünse öldürülenler Resulullah (s.a.v) ümmeti…

İsrail bir savaş suçu işledi.

Kitlesel ölümlere yol açan ve kullanılması yasak olan kimyasal bir bomba denedi. Adı, Fosfor bombası. Gazzeli halka ödettiği bedel anlayacağınız tahmin ettiğimizden daha ağır.

Fosfor bombasının yarattığı tahribatın ne olacağını henüz bilenimiz yok.

Hiç kimse bu savaşın eşit şartlarda olduğunu da söyleyemez.

Nedeni, bir yanda son donanımlı İsrail ordusu elinde tanklar, uçaklar füzeler, bombalar, misket ve fosfor bombaları. Diğer yanda toprağı ve dökülen halkının kanı için mücadele veren Hamas ve Filistinli direnişçiler. Ellerinde ise silahlar, füzeler, kaleşnikoflar.

Filistin’in elinde ilkel silahlar, karşısında son teknoloji ile donatılmış İsrail ordusu. Sizce, arada bir denklik var mı?

 Buda yetmiyormuş gibi İsrail bir gözdağı daha veriyor. eğerki Hamas füze saldırısına devam ederse, Ateşkes bozulur ve bizde karşılığını veririz. Siz hem adamların toprağına, vatanına çörekleneceksiniz, hem halkını katledeceksiniz. Onlarda siz zalimleri hoş geldiniz vatanımızı gasp ettiniz, canımızı elimizden aldınız nede iyi yaptınız. Vatanımızda canımızda sizin diyerek bandolarla, bayraklarla sizimi karşılayacak sanıyorsunuz. Ne ala memleket.

Ne gariptir ki:

A.B.D yeni Başkanı Obama’nın Başkanlık Devir Törenine iki gün kala İsrail Ateşkesi kabul ediyor.

Sanırım İsrail Devleti Obama zamanında kanlı vahşetini gerçekleştiremeyeceğini anlamış olacak ki kendisi gibi katliamcı ve savaş yanlısı bilinen Bush yönetimi sırasında katliamını insan soykırımını gerçekleştirdi. Bush’un gelişi de kanlı, gidişide kanlı oldu. Dökülen kanlar ise hem ıraklı, hemde Gazzeli Müslüman halkın kanı oldu.

Filistin ve İsrail’de arasında eşit bir savaş olmadı. Bunun bedelini de Filistinli halk canlarıyla ve mallarıyla ödedi.

Biz burada savaştan değil, ancak ve ancak İsrail’in Gazze’ye yaptığı katliamdan bahsedebiliriz. israil ne kadar gerekçesinin Hamas olduğunu söylese de buna kimseyi inandıramaz. Hamas bahane, buradaki hedef Hamas değil, Mazlum Müslüman halktı.

Kendini çilekeş halk olarak gören Yahudi milletinin şu anda yaptığı katliam Nazilerinkinden farklımıdır. Yahudiler, Nazilerin kendine yaptığı katliamı gölgede bırakacak bir katliam gerçekleştirdi. Hemde dünyanın gözü önünde. Gazzeli Müslüman halkı,

Fosfor ve misket bombalarıyla bombardımana tuttular. Buda yetmemiş gibi gazetecilere tahsis edilen Atlıdere mevkiine gelen İsrailli halk, sanki pikniğe gidiyormuş gibi çocuklarına salıncaklar kurup, kendileri de ellerindeki dürbünlerle Gazze’ye atılan bombaları büyük bir zevkle izliyorlar. Sonra da gülerek kameraya el sallıyorlardı. Bu nasıl insanlıktır? Bu nasıl bir vicdandır? Sen kendi evladını gözün gibi sakınırken başkalarının evladının üzerine bomba yağmasını hangi vicdanla seyredersin.

Orda dini –ırkı ne olursa olsun ölenler insan!

Merak ediyorum, Yahudi olup ta bu zulmü kalben kınayan acaba var mıdır? Yoksa hepsi İsrail devleti gibi ve Atlıdere de işlenen katliamı bir film gibi izleyen Yahudiler gibi vicdansız, merhametsiz ve zalim midirler?

Bunu bilemiyorum ama orda yüreği kanayan kadınlar, hele hele kundaktaki bebekler, masum çocuklar öldürülüyorsa ve mazlumun kanları ve dökülen gözyaşları üzerine bir devlet kuracaklarını sanıyorlarsa aldanıyorlar.

İsrail devleti kan kokan vahşet dolu politikasına devam etsin bakalım. Onun hükmü ve gücü bu dünya içindir. Yarın ilahi mahkeme kurulunca sonunuzu göreceğiz. O bombaları atan ellerinizden ve kollarınızdan cehennem zebanileri tutup sizi Rahman olan Allah’ın huzuruna getirince, o katlettiğiniz insanlar canları için diyet isteyince, Din gününün Maliki, Hâkimi, sahibi olan Allah haksız yere öldürdüğünüz o mazlum halkın hesabını sorunca ne yapacaksınız o zaman. Kim kurtaracak sizi Rahmanın verdiği karardan, kim alacak sizi zebanilerin elinden. Yandaşlarınız mı?

Ama onlarda sizi cehennemde bekliyor olacaklar. Döktüğünüz her masumun kanına ortak olduğunuz için.

Mazlumun dini, dili, ırkı olmaz. “Sizin dininiz size, benim dinim banadır.” Bu sadece İslam ülkelerinin sorunu değil, içinde insan sevgisi, insani değerleri taşıyan ve insanı korumaya duyarlı her halka, her ırka, her dine mensup insanların ve insanlığın sorunudur.

Orada öldürülenler insan, ölenler can. Onlarında yaşama hakkı var. Oysa onların bugün yaşama hakkı ellerinden alınmış ve can güvenliği de yok. Gazze’de işlenen aslında bir insanlık dramıdır.

Her birey, her kesim, her kitle ve her ülke üzerine düşen görevi yapmalı. Bugün yardım zamanı. Sadece Müslüman olarak demiyorum, ilkin insan olarak yardım elimizi Gazze’ye uzatalım. Gazeli halk için ise sorun aslında şimdi baş gösteriyor. Bölgede sefalet ve yokluk var. Sıkıntı ise diz boyu. Bizler insani yardım ve yardımlaşma dernekleri, sivil toplum örgütlerinin düzenledikleri, Türkiyeninde başlatmış olduğu Filistin’e yardım kampanyalarına destek verelim. Bu konuda elimizden geldiğince duyarlı olalım. Yardımlaşma kampanyalarına en yüksek şekilde katılmalıyız. Gazzeli halkın yüreğindeki yarayı dindirmeye gücümüz yetmez ama edeceğimiz yardımlarla azda olsa onların yaralarını sarabiliriz.

Halk olarak İsrail’e tepkimizi göstermeye devam ediyor.

İsrail mallarını boykot ederek omlara ait markaları ve malları almayarak, Dua ederek ve Filistin’e yardım elimizi uzatarak…

Selam ve Dua ile