TR
Türkçe
English
Русский
Français
العربية
Deutsch
Español
日本語
中文
Uygulamalarımız appstore googleplay
TR
Türkçe
English
Русский
Français
العربية
Deutsch
Español
日本語
中文
TR
Türkçe
English
Русский
Français
العربية
Deutsch
Español
日本語
中文

Fransa kara kíta Afrika’ya tekrar mí dönüyor ?

Yazının Giriş Tarihi:
Yazının Güncellenme Tarihi: 11.10.2024 10:51

 

Tüm Dünya ve Türkiye 7 Ocak Çarşamba günü Saat:11.30’da Fransa’nın Başkenti  Paris’te meydana gelen  ve Paris merkezli  “Charlie HEBDO” adlı karikatür dergisinin merkezine yapılan ve 10 Gazeteci olmak üzere 12 kişinin öldürüldüğü katliamı konuştu.Bu olay kafalarda yeni bir “11 Eylül” algısı oluştu ve oluşturuldu.Peki kimdi bu Charlie HEBDO  adlı dergi.Hatırlanacağı üzere bu dergi , 2012 yılında peygamberimiz Muhammed (S.A.V.) hakaret eden bir karikatür yayınlamış ve bunun neticesinde onlarca Müslüman ülkelerde günlerce protestolar yapılmıştı.Charlie HEBDO adlı dergi bunu dışında Hristiyan aleminin de zaman ,zaman tepkisini çeken karikatürler yayınlamış ve Hz.İsa ile ilgili de hicveden karikatürler yayınlamıştı .O tarihlerde bu dergi  El-Kaide ve İşid tarafından da tehdit edilmiş ve 2013 yılında Yemen’de İngilizce yayın yapan “İNSPİRE” adlı dergide ölüm listesi yayınlamış ve bu listede de bu derginin bazı çalışanlarının da isimleri yayınlanmıştı.

 

Bütün bunlara rağmen bu derginin lakayt bir şekilde koruma altına alınması ve “adeta Perşembe’nin gelişi  Çarşamba’dan bellidir” sözünde olduğu gibi bu olayın vuku bulması kafalarda şüphe uyandırmaktadır. Ayrıca deniliyor ki; cinayeti işleyen Cherif ve Said KOUACHÍ kardeşler ,2012 ve 2013 yılları arasında Fransa’da takip altına alınmış ve bu iki kişide daha sonra da şüphe çeken olaylar görülmediği için 2014 yılında takipten vazgeçilmiş.Bu da ayrıca şüphe uyandıran bir olay olarak karşımıza çıkıyor.Ayrıca olayın işlendiği mahal olan Nicolas APPERT,sokağı Paris’in en canlı yeri  olduğu halde bu saldırıyı gerçekleştirenler ellerini,kollarını sallayarak nasıl kaçabiliyorlar.Daha sonra da zanlılar sıkıştırılıyor ve yüzlerce polis ve Özel Kuvvetlere mensup kişiler bu zanlıları neden ölü ele geçirerek,adeta izleri yok ediyorlar  ve bu olayı adeta “FAİLİ MEÇHUL” hale sokuyorlar?Ayrıca bu olayın hemen akabinde  bir yahudi’ye ait bir market’te soygun düzenleniyor ve tesadüfe bakın ki bu olayda bir başka EL-Kaide mensubu olduğu açıklanan Amedy COULİBALY,adlı bir Müslüman çıkıyor ve çıkan çatışmada ölü olarak ele geçiriliyor.Bu şahsın yanında bulunan ve kaçtığı söylenen eşi Hayat BOUMEDDİNE,ise kaçıp kayıplara kaçıyor.

 

 

Ayrıca Dünya’nın en iyi güvenlik ve İstihbarat ağına sahip olduğu söylenen Fransa’da bunların olması bir tesadüf müdür ? yoksa sözde bir güvenlik zafiyeti mi dir.Tıpkı 11 Eylül İkiz Kule muhabbetinde olduğu gibi ? Bu olayın hemen akabinde  Fransa Cumhurbaşkanı,Francois HOLLANDE’ın “ saldırılara cevabımız,GLOBAL çapta olacaktır.”demeci ve peşinden de  ABD Başkanı,OBAMA ,Almanya Başbakanı MERKEL ve NATO Genel Sekreterinin de aynı mealde açıklamaları bu işin uluslar arası bir organizasyonun ve Fransa,İngiltere ve ABD’nin Afrika ve özellikle “Genişletilmiş Kuzey Afrika” projesinin tamamlanması ve Dünya üzerinde “İslamofobi” denilen İslam düşmanlığı mı oluşturulmak isteniyor.Hatırlanacağı üzere 11 Eylül 2001 tarihinde de ABD’de ikiz Kuleler vurulmuş ve ABD bunu meşru göstererek önce Afganistan işgal edilmiş ve daha sonra da Írak ve bazı Ortadoğu ülkeleri işgal edilmiş ve “BOP PROJESİ” hız kazanmıştı.Yine Fransa’daki bu son olaylar şunu da gösterdi ki ; son yıllarda Avrupa’da özellikle İngiltere de  ve Fransa’da İslamiyet ,hızla yayılırken bundan da o ülkelerin özellikle aşırı sağcı ve muhafazakar partileri de rahatsız olurken Özellikle Fransa’da aşırı sağcı “Ulusal Cephe Partisi” 2014 yılında Mahalli İdareler Seçimlerinde çok büyük başarılar elde etmiş ve 10 kent’de Belediye Başkanlığını kazanmıştı.Ulusal Cephe’nin Genel Başkanlığına yüzde yüz çoğunlukla tekrar Genel Başkanlığına seçilen Marine LEPEN, ve partisinin kuruluş felsefelerinde ve seçim vaatlerinde hep yabancı düşmanlığı  ve özellikle İslam düşmanlığı tezi işlenerek nemalanmışlardır.Örneğin;Ulusal Cephe Partisi Genel Başkanlığına yeniden seçilen Marine LE PEN  yaptığı konuşmada “biz iktidara gelirsek Avrupa’daki mülteciler evlerine dönebilirler” diyerek özellikle Müslümanları kastetmiştir.Bu son olaylar ile Fransa’da “İSLAMOFOBİ” hareketi hızlandırılmak istenmekte ve bu da İç politika da aşırı Ulusal Cephe Partisinin işine gelmektedir.Ayrıca İngiltere’den sonra Müslüman coğrafyasını en çok Fransa sömürmüştür.1800’lü yıllardan 1960’lara kadar Cezayir,Tunus,Libya ve Fas hep özellikle Fransızların kolonisi durumuna gelmişti.Özellikle 8 Mayıs 1945’ikinci Dünya Savaşının sona ermesinden sonra Cezayir bayrakları ile kutlama yapan Cezayirli Müslümanlara “Setif ve Guelama” bölgesinde yaklaşık 45 bin Cezayirli Fransızlar tarafından katledilmişti.Yine 1950’de başlayan Cezayir Bağımsızlık Savaşı olan ve koloni hareketine karşılık mücadele denilen “Demokratik Özgürlüklerin Zaferi Hareketi” (MTLD) uzun mücadeleler sonucunda nihayet Cezayir,1 Temmuz 1962 yılında bağımsızlığına kavuşmuştu.Ancak bu bedel 2 milyon köylünün topraklarını terk etmesine ve 250 bin Müslüman Cezayirlinin katledilmesine yol açmıştı.

 

İşte size insan havarisi Batı ve medeniyetinin ikircik haline bariz bir örnek.Burada katledilen Fransız vatandaşlarına kimse sevinmiyor ve bu olayı tasvip etmiyor.Ancak bu katliamın arkasında incelenmesi ve şüphe ile bakılması gereken bir çok yönleri de beraberinde taşıyor.Burada İslamofobi algısı ile aşağılanmak isteniyor,Müslümanlar Terörist damgası yiyor ve bu yolla da Koloni zihniyeti Müslüman coğrafyasına saldırırken bir nevi kendilerine kılıf hazırlamış oluyorlar.Hani derler ya “Minareyi çalan kılıfını uydururmuş” şimdi bu olay ile BOP ve Genişletilmiş Kuzey Afrika Projesi de hız kazandırılmış olacak. Paris’teki  bu son olayları da bahane göstererek ve ekonomik avantajını Malezya ve Çin’den tekrar geri almak için Fransa tekrar Afrika’ya yeniden dönecek.

 

 

Yalnız burada artı olarak arkasına ABD,İNGİLTERE ve HOLLANDA’yı da alarak.Pentagonun ürettiği “EBOLA VİRÜSÜ” ile de Afrika’yı insansızlaştırmak suretiyle kara kıtayı top yekün sömürecekler.Hülasa Fransa’daki Charlie HEBDO  saldırısı da tıpkı 11 Eylül 2001’de ABD’de vuku bulan “İKİZ KULELERİN BONMBALANMASÍ” hadisesinde olduğu gibi bir çok karanlık noktalar içermektedir.”Karaman’ın koyunu,sonra çıkar oyunu” atasözünde olduğu gibi emperyalist koloni güçlerinde hesabı sonradan ortaya çıkar.

Yorum Ekle
Gönderilen yorumların küfür, hakaret ve suç unsuru içermemesi gerektiğini okurlarımıza önemle hatırlatırız!
Yorumlar
Yükleniyor..
google-site-verification=17JdBYTmCkOQ47__lWfiskKil_Sy4SbKNeDzgk4fPXs
logo
En son gelişmelerden anında haberdar olmak için 'İZİN VER' butonuna tıklayınız.