Selam dostlar.’ Hz. Mevlana cellattın-i Rum-i ne güzel özetlemişi kardeşliği dostluğu…‘’ETME’’ şiiri ile Günümüze uyarlamak gerekirse, bakın ne kadar gerçek ve realist… EY TÜRK, EY KÜRT…‘’ETME’’ Yaşıyorum; görüyorum, beni senden, seni benden, öylesine yalnız bırakıyorsun ‘’ETME’’ Ne olmuş ki bu diyara, ne olmuş ki dostluğuma, kardeşliğime bırakemin, ‘’biz kardeşiz’’ Kürdün olduğu yerde Türk olmasa, Türkün olduğu yerde Kürt olmasa, olmaz ‘’ETME’’ Sen ben niye öteki olalım ki… Ey bırak, keko, kardeş, yabancılar bize bakmaz, yalancılar! Biz sen onlar hepimiz kime hizmet ediyoruz, niye öldürüyoruz niye, sakın ‘’ETME’’ Uşaklık etme, çalma bizi bizden, yetim kalmasın kimse, ocaklar sönmesin, yalancılar! Ne bölünmeye nazar ediyorsun, vatansız kalanların hali meydanda, ne olur ‘’ETME’’ Zaten dünya harap olmuş, alt üst olmuş, zan etme bunlar senin ve benim içindir… Öyle ise, sen ve ben niye bizi öyle harap öyle ziyan ediyoruz, ziyan oluyoruz ‘’ETME’’ Ey kardeşim, bırakemin, makamı olan, olmayan kişiler, Kürt, Türk vallahi biz kardeşiz… Varlık sahamız Türkiye, öyle ise niye Türkiye’yi cehenneme çeviriyorsun gel ‘’ETME’’ Sen yüzünü çevirecek olursan, evimde, dünyamda, kapkaranlık olur kederden gamdan… Sen evimi de dünyamı da yıkmaya kast ediyorsun, bu halinle sakın, ne olur ‘’ETME’ Aynı pınarın başıyız biz Türkiye’yiz hangimiz gidersek ovalarımız dağlarımız kurur… Her seferinde kurban ediyorusun canları adı konmamış kahpe kurşuna, kahpelik ‘’ETME’’ Gücün yetmese bile aşka, aşka âşık ol, insanı sev yaratandan ötürü… Et tırnağız biz… Dostluğumuza, kardeşliğimize, dünya hayret etsin, sen niye bizi büğz ediyorsun ‘’ETME’’ Cennetimiz de cehennemiz de bizim elimizde sen başkasına niye bırakıyorsun bizi… Anadolu, Mezopotamya’ya nikâhlı, oy ez kurban sakın, hepimize yeter bizi bizden‘ ‘’ETME’’ Senin şekerin benim zehrim, senin zehrin benim şekerim olsa bile zarar vermez bize… Senin şekerine, başkaları’n zehrini, benim zehrime, Başkaları’n şekerini, niye katıyorsun ‘’ETME’’ Sen bizi sevindirdiğini mi zan ediyorsun öldürmekle, ‘’hayır’’ huzurumuzu kaçırıyorsun… Sen Türkü de kürdü de… Yetim öksüz bırakıyorsun bizi hepimizi mahvediyorsun ‘’ETME’’ Belki harama bulaşmış kanınla kanımla belki bin defe hırsızlık etmişiz biz bir birimizi yemişiz… Ey kazanma adına hırsızlığa değen kardeşim bırakemin, bu ülke bize yeter… Gel sen ‘’ETME’’ Gel isyan edelim, ne kadar kardeşliği bozan ne varsa, ateş etme zamanı değil, biz kardeşiz… Yaratandan ötürü, biz bize meşk edelim, hayret edelim, kardeşliğimize bizi senden ‘’ETME’’ Cahillikle değirmen dönmez, bıra neğri dayıkemme, ağlamasın annemiz, bu vatan satılık değil! Sözümüz yok söz üzerine biz dedik baş göz üzerine… Ben senden vaz geçmem sende ‘’ETME’’ Alimden haşa, yüreğimizle dedik cahil halimizle…. Her daim yanıktır yüreğimiz, getirdik bir yudum barış adına, gönül sofranıza… İster gül atarsınız, ister diken saplarsınız, gülünüzde dikeninizde başım gözüm üstüne.
Bilal BEBE
EY TÜRK, EY KÜRT…”ETME”
Günümüze uyarlamak gerekirse, bakın ne kadar gerçek ve realist…
Yaşıyorum; görüyorum, beni senden, seni benden, öylesine yalnız bırakıyorsun ‘’ETME’’
Ne olmuş ki bu diyara, ne olmuş ki dostluğuma, kardeşliğime bırakemin, ‘’biz kardeşiz’’
Kürdün olduğu yerde Türk olmasa, Türkün olduğu yerde Kürt olmasa, olmaz ‘’ETME’’
Sen ben niye öteki olalım ki… Ey bırak, keko, kardeş, yabancılar bize bakmaz, yalancılar!
Biz sen onlar hepimiz kime hizmet ediyoruz, niye öldürüyoruz niye, sakın ‘’ETME’’
Uşaklık etme, çalma bizi bizden, yetim kalmasın kimse, ocaklar sönmesin, yalancılar!
Ne bölünmeye nazar ediyorsun, vatansız kalanların hali meydanda, ne olur ‘’ETME’’
Zaten dünya harap olmuş, alt üst olmuş, zan etme bunlar senin ve benim içindir…
Öyle ise, sen ve ben niye bizi öyle harap öyle ziyan ediyoruz, ziyan oluyoruz ‘’ETME’’
Ey kardeşim, bırakemin, makamı olan, olmayan kişiler, Kürt, Türk vallahi biz kardeşiz…
Varlık sahamız Türkiye, öyle ise niye Türkiye’yi cehenneme çeviriyorsun gel ‘’ETME’’
Sen yüzünü çevirecek olursan, evimde, dünyamda, kapkaranlık olur kederden gamdan…
Sen evimi de dünyamı da yıkmaya kast ediyorsun, bu halinle sakın, ne olur ‘’ETME’
Aynı pınarın başıyız biz Türkiye’yiz hangimiz gidersek ovalarımız dağlarımız kurur…
Her seferinde kurban ediyorusun canları adı konmamış kahpe kurşuna, kahpelik ‘’ETME’’
Gücün yetmese bile aşka, aşka âşık ol, insanı sev yaratandan ötürü… Et tırnağız biz…
Dostluğumuza, kardeşliğimize, dünya hayret etsin, sen niye bizi büğz ediyorsun ‘’ETME’’
Cennetimiz de cehennemiz de bizim elimizde sen başkasına niye bırakıyorsun bizi…
Anadolu, Mezopotamya’ya nikâhlı, oy ez kurban sakın, hepimize yeter bizi bizden‘ ‘’ETME’’
Senin şekerin benim zehrim, senin zehrin benim şekerim olsa bile zarar vermez bize…
Senin şekerine, başkaları’n zehrini, benim zehrime, Başkaları’n şekerini, niye katıyorsun ‘’ETME’’
Sen bizi sevindirdiğini mi zan ediyorsun öldürmekle, ‘’hayır’’ huzurumuzu kaçırıyorsun…
Sen Türkü de kürdü de… Yetim öksüz bırakıyorsun bizi hepimizi mahvediyorsun ‘’ETME’’
Belki harama bulaşmış kanınla kanımla belki bin defe hırsızlık etmişiz biz bir birimizi yemişiz…
Ey kazanma adına hırsızlığa değen kardeşim bırakemin, bu ülke bize yeter… Gel sen ‘’ETME’’
Gel isyan edelim, ne kadar kardeşliği bozan ne varsa, ateş etme zamanı değil, biz kardeşiz…
Yaratandan ötürü, biz bize meşk edelim, hayret edelim, kardeşliğimize bizi senden ‘’ETME’’
Cahillikle değirmen dönmez, bıra neğri dayıkemme, ağlamasın annemiz, bu vatan satılık değil!
Sözümüz yok söz üzerine biz dedik baş göz üzerine… Ben senden vaz geçmem sende ‘’ETME’’
Alimden haşa, yüreğimizle dedik cahil halimizle….
Her daim yanıktır yüreğimiz, getirdik bir yudum barış adına, gönül sofranıza…
İster gül atarsınız, ister diken saplarsınız, gülünüzde dikeninizde başım gözüm üstüne.