Bu yazımızda da Emir’e itaatin vacib olduğu konusunda yine sahih kaynaklardan faydalanarak ve kaynakları belirterek bilgiler vereceğiz inşaallah.
Efendim;
Emîr, mubah bir şeyi, mesela sigarayı yasaklasa, buna uymak gerekir.
Berika’da, “Emîr [başkan, âmir], mubah olan bir şeyi emrederse veya yasaklarsa, buna itaat şarttır, çünkü Emîrin İslamiyet’e uygun emirlerine itaat vacibdir” buyuruluyor. Buradaki vacib, farz demektir.
Nisa sûresinin “Allah’a, Peygambere ve sizden olan emîrlere itaat edin” mealindeki âyette bildirilen itaat, Müslüman Emîrin, dine uygun emir ve yasaklarına uymaktır. (Hadika)
Habeşî [zenci] cariye olan Ümmi Eymen’in oğlu Üsame bin Zeyd, 18 yaşında iken, bir birliğe kumandan olmuştu, Babası Zeyd bin Harise de, köleydi. Hicretin 8. yılında, Mûte’de Rum ordusuyla savaşırken İslam ordusunun kumandanıydı.
Hazret-i Ebu Bekir halifeyken, “Resulullah, sizi Üsame’nin emrinde savaşa göndermişti. Yine aynı Emîrle savaşa hazır olun” dedi. O zaman Üsame 22 yaşındaydı. Bazıları, “Âsiler Medine’ye gelip halifeyi öldürebilirler. Üsame’yi değiştirseniz nasıl olur?” dediler. Hazret-i Ebu Bekir, “Resulullah'ın beğendiği komutanı değiştiremem” dedi. Üsame at üzerinde, Halife ve Eshab yürüyerek, Medine’den dışarı çıktılar. Halife, Eshaba veda ederken, “Birinci nasihatim, Emîriniz Üsame’ye itaat etmenizdir” buyurdu.
Hazret-i Üsame, Huzaa kabilesine gidip, mürtedleri öldürdü. Kırk gün sonra, zaferle Medine’ye döndü. Demek ki, Emîr genç ve köle de olsa, ona itaat şarttır. Ona itaat edilmezse, onu vekil eden zata itaat edilmemiş olur.
Sultan IV. Murad han, tütün içmeyi yasak edince, İsmail Hakkı Bursevî hazretleri, “Tütün içmek haramdır” demiştir. Yine o zaman yaşayan Şernblali hazretleri de, “Halife mubahları yasak edince haram olur” buyurmuştur.
Sultan, umumun faydası için bir mubahı yasak edince, dinlemek vacib olur. (Berika)
Şâfiî âlimlerinden Necmeddin-i Gazzî, “Sultan yasak edince, sigara içmek haram olur. Devam edilirse, büyük günah olur” buyuruyor. (Dürr-ül-muhtar)
Demek ki, Halife veya Emîr umumun faydası için sigarayı yasak edince, sigara içmek haram oluyor.
Emîr seçerken
“Üç erkek sefere çıkınca, aralarında birini Emîr [başkan] seçsinler” Hadis-i Şerifine göre, başkan seçerken takvası en fazla olanı, görüşü isabetli olanı, en iyi tedbir alanı, en mürüvvetli olanı, en cömerdi, en olgunu, en şefkatlisi ve en merhametlisi, başkanlığa daha layıktır. Bunlar eşitse kur’a çekilir. Emîr seçmek sünnet, Emîre itaat vacibdir.
Emîr olmanın vasıfları
Emîr olmanın vasıflarından bahsetmek gerekirse;
Emîr olan, kızmamalı, gücenmemeli, güler yüzlü, tatlı dilli olmalı. Sabırlı olmalı. Affedici olmalı. En çok çalışan, o olmalı. Emri altındakilerden zerre menfaati olmamalı. Kendisi yüzünden, arkadaşlarının Cehenneme gidecek fiiller işlememelerine çalışmalı. Dini konularda kendinden konuşmamalı, her konuşması, büyüklerimizin bahsettiklerinden veya kitaplarından olmalıdır.
Kraldan çok kralcı
Bir kurumun bazı yanlış işleri olsa, müdür veya patron buna göz yumsa, bizim müdahale edip bu durumun düzelmesi için müdüre baskı yapmamız uygun uygun olmaz.
30 sene kadar önce, bir arkadaş, çalışan bir personele kâğıt, kalem, bant gibi şeyler veriyor. Bakıyor, birkaç gün sonra bunlar yok oluyor. Yani o personel, bunları alıp evine götürüyor veya birilerine veriyor. Durmadan bundan malzeme istiyor. Bir gün kızıyor, “Sen çalıyorsun, sana bir tek malzeme yok” diyor. O da bu arkadaşı müdüre şikâyet ediyor ve “Bana malzeme vermiyor” diyor. Müdür arkadaşı çağırıyor; “Biz onun ne yaptığını biliyoruz. Sen karışma, nereye götürürse götürsün, sen vermeye devam et” diyor.
Eğer Müdür, Patron bir işi biliyorsa, onlara söylemek uygun olmaz. Bilmiyorlarsa, ortada bir hainlik varsa bir kere söylenir. Artık bundan sonra Müdürün veya Patronun işine karışılmaz. Israrcı olunmaz. Yöneticinin veya Patronun yaptığı bize göre yanlış olsa, bizimki de bize göre doğru olsa, yine de onların işine kesinlikle karışmamalı. Çünkü sorumluluk onlara aittir. Kısaca kraldan çok kralcı olmamalı.
Allahu Teâlâ cümlemizi her işini hakkıyla yapan, Emirine itaat eden salih kullarından eylesin. (Amin)
Yorum Ekle
Yorumlar
Sizlere daha iyi hizmet sunabilmek adına sitemizde çerez konumlandırmaktayız. Kişisel verileriniz, KVKK ve GDPR
kapsamında toplanıp işlenir. Sitemizi kullanarak, çerezleri kullanmamızı kabul etmiş olacaksınız.
Müslüm Abacıoğlu
Emîre itaat vacibdir
Muhterem Kardeşlerim…
Bu yazımızda da Emir’e itaatin vacib olduğu konusunda yine sahih kaynaklardan faydalanarak ve kaynakları belirterek bilgiler vereceğiz inşaallah.
Efendim;
Emîr, mubah bir şeyi, mesela sigarayı yasaklasa, buna uymak gerekir.
Berika’da, “Emîr [başkan, âmir], mubah olan bir şeyi emrederse veya yasaklarsa, buna itaat şarttır, çünkü Emîrin İslamiyet’e uygun emirlerine itaat vacibdir” buyuruluyor. Buradaki vacib, farz demektir.
Bir hadis-i şerif meali şöyledir:
“Günahı emretmedikçe, emîre itaat vacibdir.” [Beyhekî]
Nisa sûresinin “Allah’a, Peygambere ve sizden olan emîrlere itaat edin” mealindeki âyette bildirilen itaat, Müslüman Emîrin, dine uygun emir ve yasaklarına uymaktır. (Hadika)
Habeşî [zenci] cariye olan Ümmi Eymen’in oğlu Üsame bin Zeyd, 18 yaşında iken, bir birliğe kumandan olmuştu, Babası Zeyd bin Harise de, köleydi. Hicretin 8. yılında, Mûte’de Rum ordusuyla savaşırken İslam ordusunun kumandanıydı.
Hazret-i Ebu Bekir halifeyken, “Resulullah, sizi Üsame’nin emrinde savaşa göndermişti. Yine aynı Emîrle savaşa hazır olun” dedi. O zaman Üsame 22 yaşındaydı. Bazıları, “Âsiler Medine’ye gelip halifeyi öldürebilirler. Üsame’yi değiştirseniz nasıl olur?” dediler. Hazret-i Ebu Bekir, “Resulullah'ın beğendiği komutanı değiştiremem” dedi. Üsame at üzerinde, Halife ve Eshab yürüyerek, Medine’den dışarı çıktılar. Halife, Eshaba veda ederken, “Birinci nasihatim, Emîriniz Üsame’ye itaat etmenizdir” buyurdu.
Hazret-i Üsame, Huzaa kabilesine gidip, mürtedleri öldürdü. Kırk gün sonra, zaferle Medine’ye döndü. Demek ki, Emîr genç ve köle de olsa, ona itaat şarttır. Ona itaat edilmezse, onu vekil eden zata itaat edilmemiş olur.
Sultan IV. Murad han, tütün içmeyi yasak edince, İsmail Hakkı Bursevî hazretleri, “Tütün içmek haramdır” demiştir. Yine o zaman yaşayan Şernblali hazretleri de, “Halife mubahları yasak edince haram olur” buyurmuştur.
Sultan, umumun faydası için bir mubahı yasak edince, dinlemek vacib olur. (Berika)
Şâfiî âlimlerinden Necmeddin-i Gazzî, “Sultan yasak edince, sigara içmek haram olur. Devam edilirse, büyük günah olur” buyuruyor. (Dürr-ül-muhtar)
Demek ki, Halife veya Emîr umumun faydası için sigarayı yasak edince, sigara içmek haram oluyor.
Emîr seçerken
“Üç erkek sefere çıkınca, aralarında birini Emîr [başkan] seçsinler” Hadis-i Şerifine göre, başkan seçerken takvası en fazla olanı, görüşü isabetli olanı, en iyi tedbir alanı, en mürüvvetli olanı, en cömerdi, en olgunu, en şefkatlisi ve en merhametlisi, başkanlığa daha layıktır. Bunlar eşitse kur’a çekilir. Emîr seçmek sünnet, Emîre itaat vacibdir.
Emîr olmanın vasıfları
Emîr olmanın vasıflarından bahsetmek gerekirse;
Emîr olan, kızmamalı, gücenmemeli, güler yüzlü, tatlı dilli olmalı. Sabırlı olmalı. Affedici olmalı. En çok çalışan, o olmalı. Emri altındakilerden zerre menfaati olmamalı. Kendisi yüzünden, arkadaşlarının Cehenneme gidecek fiiller işlememelerine çalışmalı. Dini konularda kendinden konuşmamalı, her konuşması, büyüklerimizin bahsettiklerinden veya kitaplarından olmalıdır.
Kraldan çok kralcı
Bir kurumun bazı yanlış işleri olsa, müdür veya patron buna göz yumsa, bizim müdahale edip bu durumun düzelmesi için müdüre baskı yapmamız uygun uygun olmaz.
30 sene kadar önce, bir arkadaş, çalışan bir personele kâğıt, kalem, bant gibi şeyler veriyor. Bakıyor, birkaç gün sonra bunlar yok oluyor. Yani o personel, bunları alıp evine götürüyor veya birilerine veriyor. Durmadan bundan malzeme istiyor. Bir gün kızıyor, “Sen çalıyorsun, sana bir tek malzeme yok” diyor. O da bu arkadaşı müdüre şikâyet ediyor ve “Bana malzeme vermiyor” diyor. Müdür arkadaşı çağırıyor; “Biz onun ne yaptığını biliyoruz. Sen karışma, nereye götürürse götürsün, sen vermeye devam et” diyor.
Eğer Müdür, Patron bir işi biliyorsa, onlara söylemek uygun olmaz. Bilmiyorlarsa, ortada bir hainlik varsa bir kere söylenir. Artık bundan sonra Müdürün veya Patronun işine karışılmaz. Israrcı olunmaz. Yöneticinin veya Patronun yaptığı bize göre yanlış olsa, bizimki de bize göre doğru olsa, yine de onların işine kesinlikle karışmamalı. Çünkü sorumluluk onlara aittir. Kısaca kraldan çok kralcı olmamalı.
Allahu Teâlâ cümlemizi her işini hakkıyla yapan, Emirine itaat eden salih kullarından eylesin. (Amin)