Biz Devletimize güveniyor muyuz? Şimdi muhalifler, dini inancı zayıflar, vatan sevgisinin imandan olduğunu bilmeyenler, cahiller, bilgisizler, hainler haricindeki herkesin, “Güvenmesek oyumuzu verip seçermiydik, onları Devletin başına getirirmiydik” dediğini düşünür oldum, hatta duyar gibiyim.
Efendim…
Emire itaat esastır. Mademki Recep Tayyip Erdoğan’ı Reis-i Cumhur olarak seçtik, öyleyse emir, komutan olarak kabul ettiğimiz Reis’e mutlak surette uymalıyız. Dinimizin gereği de böyledir. Emîr kim olursa olsun, itaat edilir. Emîre itaat etmek, Peygamber efendimizin emridir.
Ancak dinimize aykırı bir şey olursa ki, olmayacağına eminiz, işte o zaman uymayız.
Kardeşlerim…
Reisimizin dile getirdiği Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemine (BAŞKANLIK Sistemi) geçebilmemiz için REFERANDUM’da önümüze gelen sandıkta EVET oyu kullandık. Doğru olan bir şeyi neden kabul etmeyelim ki. Zaten yanlış insanlar, ülkemizin gelişmesini istemeyenler, ümmete ızdırap verenler, sürekli dinimize saldıranlar hep aksini yapıyorlar. Cumhurbaşkanlığı ve Genel seçimleri de gerçekleştirdik. Onu da gönül rahatlığı ve selametle atlattık, bizler üzerimize düşeni yapmış olduk inşaallah. Bundan sonrasını Devletimize bırakalım. Başındakiler gereğini yaparlar, yapıyorlar zaten…
Efendim…
Yazımızın başlığında belirttiğimiz gibi; Devlet her sırrını, her yaptıklarını söylemeli mi? Hele bazı (ABD, İsrail, Suudi Arabistan vs gibi) dış Devletler ve içimizdeki Devlet düşmanlarına, din düşmanlarına rağmen… Devlet gerektiğinde gereğini yapar, yapıyor da zaten. Ancak her şeyi açıklamak doğru olmaz diye düşünüyorum. Yani yaptıklarımızı söyleyip düşmana silah vermiş olmayalım…
Tamam; ABD’nin ülkemize karşı başlattığı ekonomik savaş nedeniyle Dolar ve Euro’nun fiyatının artmasını fırsat bilen bazı kendini bilmez, gözü doymaz, hele ölüm vaki olunca ne kendisinin nede kendisinden sonrakilerin dünyalık hiçbir şeyi beraberlerinde götüremeyeceklerini bilmelerine rağmen her olur olmaz şeye zam yapmaları karşısında haklı olarak kızanlarımız oluyor. Tabiki hepimiz kızıyoruz. Ancak Devletimiz gereğini yapıyor, yapmaya da devam edecektir, kimsenin şüphesi olmasın. Devlet yapacağı şeyleri kanunlar çerçevesinde yapar. Bizim hadi dememizle olmaz.
Nitekim de, Devlet kafasından zam yapanlara çıkardığı kanunla gerekli caydırıcı cezayı kesti. Sosyal medyada bariz bilenenlerle ilgili açıklama da yapıldı. Tekrarında ceza ile sınırlı kalmayacağını herkes biliyor sanırım. Kısaca o şirket, o kurum kapatılır ve yetkililerine hapis ve para cezası da verilir diye düşünüyorum.
Bizler de her söylenilene inanmayalım, araştıralım, soruşturalım, güvendiğimiz kimselerden doğrusunu öğrenmeye gayret edelim ve her daim Devletimizin yanında olalım. Emir seçtiğimiz kişiye de itaat edelim. Devlet de milletini gözetecektir. Zira Devlet millet için vardır.
Efendim…
Başarılı bir iş adamı olan, büyük bir zata, “Hem başarılısınız, hem de herkes sizi seviyor. Bu nasıl oluyor?” diye soruluyor. O da uyguladığı prensipleri özetle şöyle açıklıyor:
İçimizde güvene ve sevgiye dayalı bir ateş olmalı. Çalışanları sevmeli, onlara güvenmeli. Güvenen mutlu olur. Ailede, ticarette, hemen her sahada sıkıntı güvensizlikten kaynaklanır. Güvenden ise sevgi doğar. Sevgi de başarıya sebeptir. Güven ve sevgiyi yakalayan, başarır.
Efendim…
Yalanla gevşer iman, perişan olur insan,
Doğru olmak kişiye, kazandırır çok irfan.
Dedikodu gıybettir, şiddetli bir âfettir,
Toplumları yıkan büyük bir felakettir.
Sükût, hiç yorulmadan, yapılan ibadettir,
Masrafa girmeden, takılan bir ziynettir.
Akıllı, az konuşur, her gerçeği söylemez,
Ahmak, yersiz konuşur, söylediğini bilmez.
Dil, söze başlayınca, zavallı gönül susar,
Gönül, sükût edince, dil, ne zehirler kusar.
Allahu Teâlâ; cümlemizi dinimize aykırı hareket etmeyen amirlerimize itaat eden ve dinini en güzel şekilde yaşayan kullarından eylesin. (Amin)
Yorum Ekle
Yorumlar
Sizlere daha iyi hizmet sunabilmek adına sitemizde çerez konumlandırmaktayız. Kişisel verileriniz, KVKK ve GDPR
kapsamında toplanıp işlenir. Sitemizi kullanarak, çerezleri kullanmamızı kabul etmiş olacaksınız.
En son gelişmelerden anında haberdar olmak için 'İZİN VER' butonuna tıklayınız.
Müslüm Abacıoğlu
Devlet her sırrını, yaptıklarını söylemeli mi…
Muhterem Kardeşlerim….
Öncelikle şunu iyi düşünelim ve bilelim.
Biz Devletimize güveniyor muyuz? Şimdi muhalifler, dini inancı zayıflar, vatan sevgisinin imandan olduğunu bilmeyenler, cahiller, bilgisizler, hainler haricindeki herkesin, “Güvenmesek oyumuzu verip seçermiydik, onları Devletin başına getirirmiydik” dediğini düşünür oldum, hatta duyar gibiyim.
Efendim…
Emire itaat esastır. Mademki Recep Tayyip Erdoğan’ı Reis-i Cumhur olarak seçtik, öyleyse emir, komutan olarak kabul ettiğimiz Reis’e mutlak surette uymalıyız. Dinimizin gereği de böyledir. Emîr kim olursa olsun, itaat edilir. Emîre itaat etmek, Peygamber efendimizin emridir.
Ancak dinimize aykırı bir şey olursa ki, olmayacağına eminiz, işte o zaman uymayız.
Kardeşlerim…
Reisimizin dile getirdiği Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemine (BAŞKANLIK Sistemi) geçebilmemiz için REFERANDUM’da önümüze gelen sandıkta EVET oyu kullandık. Doğru olan bir şeyi neden kabul etmeyelim ki. Zaten yanlış insanlar, ülkemizin gelişmesini istemeyenler, ümmete ızdırap verenler, sürekli dinimize saldıranlar hep aksini yapıyorlar. Cumhurbaşkanlığı ve Genel seçimleri de gerçekleştirdik. Onu da gönül rahatlığı ve selametle atlattık, bizler üzerimize düşeni yapmış olduk inşaallah. Bundan sonrasını Devletimize bırakalım. Başındakiler gereğini yaparlar, yapıyorlar zaten…
Efendim…
Yazımızın başlığında belirttiğimiz gibi; Devlet her sırrını, her yaptıklarını söylemeli mi? Hele bazı (ABD, İsrail, Suudi Arabistan vs gibi) dış Devletler ve içimizdeki Devlet düşmanlarına, din düşmanlarına rağmen… Devlet gerektiğinde gereğini yapar, yapıyor da zaten. Ancak her şeyi açıklamak doğru olmaz diye düşünüyorum. Yani yaptıklarımızı söyleyip düşmana silah vermiş olmayalım…
Tamam; ABD’nin ülkemize karşı başlattığı ekonomik savaş nedeniyle Dolar ve Euro’nun fiyatının artmasını fırsat bilen bazı kendini bilmez, gözü doymaz, hele ölüm vaki olunca ne kendisinin nede kendisinden sonrakilerin dünyalık hiçbir şeyi beraberlerinde götüremeyeceklerini bilmelerine rağmen her olur olmaz şeye zam yapmaları karşısında haklı olarak kızanlarımız oluyor. Tabiki hepimiz kızıyoruz. Ancak Devletimiz gereğini yapıyor, yapmaya da devam edecektir, kimsenin şüphesi olmasın. Devlet yapacağı şeyleri kanunlar çerçevesinde yapar. Bizim hadi dememizle olmaz.
Nitekim de, Devlet kafasından zam yapanlara çıkardığı kanunla gerekli caydırıcı cezayı kesti. Sosyal medyada bariz bilenenlerle ilgili açıklama da yapıldı. Tekrarında ceza ile sınırlı kalmayacağını herkes biliyor sanırım. Kısaca o şirket, o kurum kapatılır ve yetkililerine hapis ve para cezası da verilir diye düşünüyorum.
Bizler de her söylenilene inanmayalım, araştıralım, soruşturalım, güvendiğimiz kimselerden doğrusunu öğrenmeye gayret edelim ve her daim Devletimizin yanında olalım. Emir seçtiğimiz kişiye de itaat edelim. Devlet de milletini gözetecektir. Zira Devlet millet için vardır.
Efendim…
Başarılı bir iş adamı olan, büyük bir zata, “Hem başarılısınız, hem de herkes sizi seviyor. Bu nasıl oluyor?” diye soruluyor. O da uyguladığı prensipleri özetle şöyle açıklıyor:
İçimizde güvene ve sevgiye dayalı bir ateş olmalı. Çalışanları sevmeli, onlara güvenmeli. Güvenen mutlu olur. Ailede, ticarette, hemen her sahada sıkıntı güvensizlikten kaynaklanır. Güvenden ise sevgi doğar. Sevgi de başarıya sebeptir. Güven ve sevgiyi yakalayan, başarır.
Efendim…
Yalanla gevşer iman, perişan olur insan,
Doğru olmak kişiye, kazandırır çok irfan.
Dedikodu gıybettir, şiddetli bir âfettir,
Toplumları yıkan büyük bir felakettir.
Sükût, hiç yorulmadan, yapılan ibadettir,
Masrafa girmeden, takılan bir ziynettir.
Akıllı, az konuşur, her gerçeği söylemez,
Ahmak, yersiz konuşur, söylediğini bilmez.
Dil, söze başlayınca, zavallı gönül susar,
Gönül, sükût edince, dil, ne zehirler kusar.
Allahu Teâlâ; cümlemizi dinimize aykırı hareket etmeyen amirlerimize itaat eden ve dinini en güzel şekilde yaşayan kullarından eylesin. (Amin)