HDP’nin eski Eş Genel Başkanı Selahattin Demirtaş’ın, millet ittifakı ile ortak cumhurbaşkanlığı karşılığında HDP’ye bir cumhurbaşkanı yardımcılığı ve üç bakanlık önerisini gündeme getirmiştim.
Ben yazınca HDP tekzip etti, beni özür dilemeye davet etti. Üst bir dille esip gürlediler. Ben yazdığımın arkasında durdum.
SOYLU DOĞRULADI
Sonra İçişleri Bakanı Süleyman Soylu, TRT’deki yayında, “Fikrim yok, bilgim var. Peki kim pişiriyor bu işi, nerede pişiyor? Bilgim var diyorum değil mi? Mesele sadece bakanlık değil, başka işler de var. İki bakanlık. Yaklaşık 6-7 aydır pişiyor. Birisi başkan yardımcılığı. Direkt Kandil, buradaki iş tutanlarıyla. Öteki Kültür ve Turizm Bakanlığı” dedi.
‘BELGE VAR’ DEDİ
Soylu, TRT’de elinde belge olduğunu, yayında birlikte olduğu meslektaşlarımıza, bakanlığa gelmeleri takdirde bu işin belgesini göstereceğini söyledi.
YAZDIĞIMIN ARKASINDA DURDUM
Ben de bu kez, “Ne oldu HDP, cevap ver” diye yazdım. Çünkü yazdığım kulise güveniyordum. İçişleri Bakanı Soylu doğrulamadan önce de güveniyordum, “Bu işin belgesi var” demeden önce de.
Ondan sonra ne oldu?
DEMİRTAŞ, AHMET ŞIK’A NE DEDİ?
HDP’den milletvekili seçildikten sonra TİP’e geçen İstanbul milletvekili Ahmet Şık, Tele1’de Hakan Aksay’ın programında, cezaevinde ziyaret ettiği Demirtaş’a HDP’ye bakanlık konusunu sorduğunu açıkladı. Demirtaş şu yanıtı vermiş: “Daha önce Pervin Buldan ve Mithat Sancar geldiğinde bu konu açıldı ve espri yaptık. Ben, ‘Hadi bakalım iktidara ortak olup bakanlık da alırsınız ama size İçişleri Bakanlığı’nı vermezler’ diyerek espri yaptım.”
Demirtaş’ın saz çaldığını biliyorduk ama sıkı espri de yapıyormuş.
CİDDİ BİR PROJE
Bir defa konuşma tam aktarıldığı şekilde değil. Ama netice itibarıyla Demirtaş da doğruluyor.
HDP, peki şimdi yapacağız?
Ben Demirtaş’ı da HDP’yi de ciddiye alan ve dikkatle izleyen bir gazeteciyim. 2023 Cumhurbaşkanlığı seçiminde HDP’nin eğiliminin etkili olacağına inanıyorum.
İşin espri kaldırır yanı yok. AK Parti’nin de dikkate alması gereken ciddi bir proje.
SANCAR VE BULDAN’IN ÇAĞRISI
Bu süreçte HDP’nin eş genel başkanları Mithat Sancar ve Pervin Buldan çok önemli bir çağrı yaptılar.
Pervin Buldan ise cumhurbaşkanlığı seçimi için millet ittifakına, “Yeniden bir araya gelelim” çağrısı yaptı. “Cumhur ittifakına karşı bunu bir güç birliğine çevirebilirsek, seçimlerde de başarılı olabiliriz” diye konuştu.
İSTANBUL MODELİ
Bir model konuşuluyor. İstanbul modeli. Ekrem İmamoğlu’nun HDP’nin desteğiyle İstanbul seçimlerini kazanması. HDP, millet ittifakında yer almasın. Ancak cumhurbaşkanı adayı çıkarmayıp, millet ittifakının adayını desteklesin. Ama bir şartları var. Cumhurbaşkanı adayının belirlenme sürecinde söz sahibi olmak. Bir de seçimden sonra kabinede yer almak.
DURSUN ÇİÇEK VE GÜRSEL TEKİN
CHP’li Dursun Çiçek ile Gürsel Tekin ise HDP’li bakan önerisini siyasi projeye dönüştürdüler.
KAHRAMANIN YOLCULUĞU NEREYE GİDİYOR?
Ekrem İmamoğlu’nun İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı olmasında büyük emeği olan Necati Özkan, seçimlerden hemen sonra ‘Kahramanın Yolculuğu’ kitabını yazmıştı. Necati Özkan, kitapta sadece İstanbul seçimlerini nasıl kazandıklarını anlatmıyor, yer yer Ekrem İmamoğlu’nun Beylikdüzü belediye başkanlığından İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanlığı’na uzanan öyküsüne yer veriyordu.
KAFTANCIOĞLU TEPKİ GÖSTERMİŞTİ
Canan Kaftancıoğlu, İstanbul seçimlerindeki başarının sadece “Kahraman”a yani Ekrem İmamoğlu’na mal edilmesine tepki göstermiş, örgütün başarısının göz ardı edildiğini savunmuştu.
ERDOĞAN’IN YOLCULUĞU
Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanlığı’ndan cumhurbaşkanlığına uzanan siyasi yolculuğunu izleyince Ekrem İmamoğlu’nun da İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanlığını kazanmakla büyük bir başarı elde ettiği görülüyor. O nedenle de ismi muhtemel cumhurbaşkanı adayları arasında ilk iki sırada yer alıyor.
Ancak her İstanbul Büyükşehir Belediye başkanı olanın cumhurbaşkanı olacağı garantisi yoktur. Erdoğan burada tek bir örnek. İmamoğlu’nun önünde Nurettin Sözen olmak gibi bir tehlike de duruyor.
O FOTOĞRAF GİTTİ BU FOTOĞRAF GELDİ
Ekrem İmamoğlu’nun seçim kampanyasını da izleme imkânım olmuştu. Sokakta bir heyecan oluşturmayı başarmıştı.
Geçenlerde parklarının yerine bina yapılmaması için eylem yapan mahalleli kadınların İmamoğlu’na ulaşmak için gösterdikleri çabayı, İmamoğlu’nun konvoyunun çarpmasıyla yerde sürüklenmelerini görünce üzüldüm.
Demirtaş, HDP’li bakan için ne demiş
FOTOĞRAF KARESİ
Bir fotoğraf karesi üzerinden haksızlık etmek istemem ama bazen bir kare fotoğraf bir seçim demektir.
Seçim kampanyası sırasında kadınlar Ekrem İmamoğlu’na dokunabilmek için yarışıyor. Aracının camına yapışıyorlardı. Daha 2 yıl olmadı. Kadınlar İmamoğlu’na yine ulaşmak istiyorlar ama bu kez aracının altında sürükleniyorlar.
Ekrem İmamoğlu’ndan şikâyetçi olan Ayşe Topçu ne diyordu: “Ben düşerken o arabanın içinden gördü. İnsan bir özür diler.”
Ne kadar insani bir tepki.
Kahramanın yolculuğunda geldiğimiz yer burası.
Kahramanın yolculuğu sürüyor ama yolculuğun sonunun nereye varacağı belli değil.
Böyle giderse seçimden sonra Ekrem İmamoğlu için, ‘Kahramanın Düşüşü’ kitabını yazmak gerekecek.
Yorum Ekle
Yorumlar
Sizlere daha iyi hizmet sunabilmek adına sitemizde çerez konumlandırmaktayız. Kişisel verileriniz, KVKK ve GDPR
kapsamında toplanıp işlenir. Sitemizi kullanarak, çerezleri kullanmamızı kabul etmiş olacaksınız.
En son gelişmelerden anında haberdar olmak için 'İZİN VER' butonuna tıklayınız.
Abdulkadir SELVİ
Demirtaş, HDP’li bakan için ne demiş?
HDP’nin eski Eş Genel Başkanı Selahattin Demirtaş’ın, millet ittifakı ile ortak cumhurbaşkanlığı karşılığında HDP’ye bir cumhurbaşkanı yardımcılığı ve üç bakanlık önerisini gündeme getirmiştim.
Ben yazınca HDP tekzip etti, beni özür dilemeye davet etti. Üst bir dille esip gürlediler. Ben yazdığımın arkasında durdum.
SOYLU DOĞRULADI
Sonra İçişleri Bakanı Süleyman Soylu, TRT’deki yayında, “Fikrim yok, bilgim var. Peki kim pişiriyor bu işi, nerede pişiyor? Bilgim var diyorum değil mi? Mesele sadece bakanlık değil, başka işler de var. İki bakanlık. Yaklaşık 6-7 aydır pişiyor. Birisi başkan yardımcılığı. Direkt Kandil, buradaki iş tutanlarıyla. Öteki Kültür ve Turizm Bakanlığı” dedi.
‘BELGE VAR’ DEDİ
Soylu, TRT’de elinde belge olduğunu, yayında birlikte olduğu meslektaşlarımıza, bakanlığa gelmeleri takdirde bu işin belgesini göstereceğini söyledi.
YAZDIĞIMIN ARKASINDA DURDUM
Ben de bu kez, “Ne oldu HDP, cevap ver” diye yazdım. Çünkü yazdığım kulise güveniyordum. İçişleri Bakanı Soylu doğrulamadan önce de güveniyordum, “Bu işin belgesi var” demeden önce de.
Ondan sonra ne oldu?
DEMİRTAŞ, AHMET ŞIK’A NE DEDİ?
HDP’den milletvekili seçildikten sonra TİP’e geçen İstanbul milletvekili Ahmet Şık, Tele1’de Hakan Aksay’ın programında, cezaevinde ziyaret ettiği Demirtaş’a HDP’ye bakanlık konusunu sorduğunu açıkladı. Demirtaş şu yanıtı vermiş: “Daha önce Pervin Buldan ve Mithat Sancar geldiğinde bu konu açıldı ve espri yaptık. Ben, ‘Hadi bakalım iktidara ortak olup bakanlık da alırsınız ama size İçişleri Bakanlığı’nı vermezler’ diyerek espri yaptım.”
Demirtaş’ın saz çaldığını biliyorduk ama sıkı espri de yapıyormuş.
CİDDİ BİR PROJE
Bir defa konuşma tam aktarıldığı şekilde değil. Ama netice itibarıyla Demirtaş da doğruluyor.
HDP, peki şimdi yapacağız?
Ben Demirtaş’ı da HDP’yi de ciddiye alan ve dikkatle izleyen bir gazeteciyim. 2023 Cumhurbaşkanlığı seçiminde HDP’nin eğiliminin etkili olacağına inanıyorum.
İşin espri kaldırır yanı yok. AK Parti’nin de dikkate alması gereken ciddi bir proje.
SANCAR VE BULDAN’IN ÇAĞRISI
Bu süreçte HDP’nin eş genel başkanları Mithat Sancar ve Pervin Buldan çok önemli bir çağrı yaptılar.
Mithat Sancar, “Bizim millet ittifakına girme talebimiz, arayışımız, beklentimiz yok. Ama cumhurbaşkanlığı seçiminde muhalefetle diyaloğa hazırız” dedi.
Pervin Buldan ise cumhurbaşkanlığı seçimi için millet ittifakına, “Yeniden bir araya gelelim” çağrısı yaptı. “Cumhur ittifakına karşı bunu bir güç birliğine çevirebilirsek, seçimlerde de başarılı olabiliriz” diye konuştu.
İSTANBUL MODELİ
Bir model konuşuluyor. İstanbul modeli. Ekrem İmamoğlu’nun HDP’nin desteğiyle İstanbul seçimlerini kazanması. HDP, millet ittifakında yer almasın. Ancak cumhurbaşkanı adayı çıkarmayıp, millet ittifakının adayını desteklesin. Ama bir şartları var. Cumhurbaşkanı adayının belirlenme sürecinde söz sahibi olmak. Bir de seçimden sonra kabinede yer almak.
DURSUN ÇİÇEK VE GÜRSEL TEKİN
CHP’li Dursun Çiçek ile Gürsel Tekin ise HDP’li bakan önerisini siyasi projeye dönüştürdüler.
KAHRAMANIN YOLCULUĞU NEREYE GİDİYOR?
Ekrem İmamoğlu’nun İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı olmasında büyük emeği olan Necati Özkan, seçimlerden hemen sonra ‘Kahramanın Yolculuğu’ kitabını yazmıştı. Necati Özkan, kitapta sadece İstanbul seçimlerini nasıl kazandıklarını anlatmıyor, yer yer Ekrem İmamoğlu’nun Beylikdüzü belediye başkanlığından İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanlığı’na uzanan öyküsüne yer veriyordu.
KAFTANCIOĞLU TEPKİ GÖSTERMİŞTİ
Canan Kaftancıoğlu, İstanbul seçimlerindeki başarının sadece “Kahraman”a yani Ekrem İmamoğlu’na mal edilmesine tepki göstermiş, örgütün başarısının göz ardı edildiğini savunmuştu.
ERDOĞAN’IN YOLCULUĞU
Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanlığı’ndan cumhurbaşkanlığına uzanan siyasi yolculuğunu izleyince Ekrem İmamoğlu’nun da İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanlığını kazanmakla büyük bir başarı elde ettiği görülüyor. O nedenle de ismi muhtemel cumhurbaşkanı adayları arasında ilk iki sırada yer alıyor.
Ancak her İstanbul Büyükşehir Belediye başkanı olanın cumhurbaşkanı olacağı garantisi yoktur. Erdoğan burada tek bir örnek. İmamoğlu’nun önünde Nurettin Sözen olmak gibi bir tehlike de duruyor.
O FOTOĞRAF GİTTİ BU FOTOĞRAF GELDİ
Ekrem İmamoğlu’nun seçim kampanyasını da izleme imkânım olmuştu. Sokakta bir heyecan oluşturmayı başarmıştı.
Geçenlerde parklarının yerine bina yapılmaması için eylem yapan mahalleli kadınların İmamoğlu’na ulaşmak için gösterdikleri çabayı, İmamoğlu’nun konvoyunun çarpmasıyla yerde sürüklenmelerini görünce üzüldüm.
Demirtaş, HDP’li bakan için ne demiş
FOTOĞRAF KARESİ
Bir fotoğraf karesi üzerinden haksızlık etmek istemem ama bazen bir kare fotoğraf bir seçim demektir.
Seçim kampanyası sırasında kadınlar Ekrem İmamoğlu’na dokunabilmek için yarışıyor. Aracının camına yapışıyorlardı. Daha 2 yıl olmadı. Kadınlar İmamoğlu’na yine ulaşmak istiyorlar ama bu kez aracının altında sürükleniyorlar.
Ekrem İmamoğlu’ndan şikâyetçi olan Ayşe Topçu ne diyordu: “Ben düşerken o arabanın içinden gördü. İnsan bir özür diler.”
Ne kadar insani bir tepki.
Kahramanın yolculuğunda geldiğimiz yer burası.
Kahramanın yolculuğu sürüyor ama yolculuğun sonunun nereye varacağı belli değil.
Böyle giderse seçimden sonra Ekrem İmamoğlu için, ‘Kahramanın Düşüşü’ kitabını yazmak gerekecek.