TR
Türkçe
English
Русский
Français
العربية
Deutsch
Español
日本語
中文
Uygulamalarımız appstore googleplay
TR
Türkçe
English
Русский
Français
العربية
Deutsch
Español
日本語
中文
TR
Türkçe
English
Русский
Français
العربية
Deutsch
Español
日本語
中文

“Darbeciler bu kez sert kayaya çarptınız”

Yazının Giriş Tarihi:
Yazının Güncellenme Tarihi: 13.10.2024 14:56

Bu darbe kültüründe çıkan itiraflar gösteriyor ki, ülkemiz uçurumun kenarından dönmüş

Bu darbe kültürünün içinde onur, şeref ve haysiyet hatta namus yok, bu darbe kültürü içinde insanlık yok, inanç yok, Müslümanlık yok. Bu darbe kültürü içinde hukuk yok..

Bu darbe kültürü içinde cinayet var, kumpas var, canilik var, ahlaksızlık var..

Aziz İlgazi

Akademisyen /Gazeteci-Yazar

Bu ülkede darbe kültürü ile siyasi ve maddi kazanç sağlamaya çalışanların geçmişte kültürlerini analiz ediyorum ve görüyorum ki bu kültür,  demokrasiyi çizmek baskı rejimleri oluşturmak ve halkı korkutmak sindirmek ve pasif hale getirmek amaçlarını taşıyor.

Tabi ki geçmişte darbe kültürü mevcut anayasal düzeni hep silah zoru ile değiştirmiştir.

Ancak bu kez başaramadılar, hani bir atasözü vardır ya.. “Bu kez sert kayaya çarptı” Evet bu kez darbeciler çok sert kayaya çarptılar.

Bu kültüre karşı geçmişte dedelerimiz ve babalarımız hep sessiz kalmıştır. Korku ve sindirme yolu sesleri kesilmiştir.

Bu gün bir başka darbe kültürü ile karşı karşıya kaldık. Bu kültürü tanımlamak için bilim ve gazetecilik literatürüm yetersiz kalıyor.

Bu darbe kültürünün içinde onur, şeref ve haysiyet hatta namus yok, bu darbe kültürü içinde insanlık yok, inanç yok, Müslümanlık yok. Bu darbe kültürü içinde hukuk yok..

Bu darbe kültürü içinde cinayet var, kumpas var, canilik var, ahlaksızlık var..

Bu darbe kültürü içinde genç çocukları kandırmak ve silah zoru ile sokaklara yığmak ve halka silah doğrultmak var..

Onursuzca,  sokakta sivillere yakında ateş açarak vahşice öldürmek var..

Bu darbe  kültüründe yapılan yeminlere rağmen ihanet var, kendisine zimmet edilen silahları sivil halkına hatta meslektaşına, polisine acımasızca doğrultan askerler var, paşalar var..

Şunu da hatırlatalım; eskiden köye kasabaya paşa geldiği zaman tüm insanlara saygı ile karşılardı, paşa gelmiş, o kadar onurlu bir duruşları vardı ki, o kadar saygın ve güven verici duruşları vardı ki…

Kim bilirdi ki, o gün ki paşalardan bu güne kadar geçen zamanda bu paşaların hem halkını, hem devletini hem hükümetini ve en acısı da vatanını satacaklarını , kim tahmin eder ki..

15 Temmuz’a kadar, bu ülkenin askerlerinin duruşu yukarıda anlattığım gibi görünüyordu.. bu gece darbe kültürü,  içinde barındırdığı insan onuruna yakışmayan karakterlerle, canilerle, vatan hainleri ve devlet düşmanları ile başta bu ülkenin cumhurbaşkanı olmak üzere 9.000 insanı infaz etmek adına başlattıkları vahşet ile polis, sivil olmak üzere 200 den fazla vatandaşımızı kendi silahları ile yani düşmana kullanmak üzere kendilerine emanet edilen askeri silahlarla şehit ettiler.

15 Temmuz darbe girişimi sivil halkın sokaklarda verdiği onurlu bir direnişle bastırıldı. Polis teşkilatının onurlu duruşu ve askerler arasında onurlu duruş sergileyenlerin çabaları  ile bu ülke 4 saat içinde büyük bir çöküşten kurtarılmıştır.

15 Temmuz gecesi ülkemizin cumhurbaşkanı sayın Erdoğan’ın duruşu, cesareti, kararlığı bu ülkede yaşayan Türk, Kürt, Arap ve diğer vatandaşlarımıza büyük cesaret vermiştir. Bu kararlılık sayesinde halk bütün ülkede sokaklara taşındı.

Yaklaşık 5 gündür sokaklardayız.

Çocuk, genç, yaşlı, kadın ve kızlarımız, hasta yataklarından kalkarak sokaklarda nöbet tutan insanların bu aşkı ve kararlığını deva ettiren nedir? Bunu sokakta nöbet tutarak gözlemleyenlerden biri olarak söylüyorum.

İlki demokrasi aşkıdır, bu milletin özgürlüğünü  onursuz bir şekilde kısamazsınız..

Baskıyla sindiremezsiniz.

İkincisi bu ülkenin cumhurbaşkanıdır, cumhurbaşkanı ilk saatlerden itibaren halkı ile darbeye karşı direnmeye çalıştı.

12 Eylül askeri darbesinde siyasiler gibi teslimiyet içinde olmadı.

Onurlu ve güçlü ve kararlı duruşu ile halkı sokaklarda darbecilere karşı  dik durmaya davet etti. Bu çağrı onurlu ve haklı bir çağrı olmuştur.

Halk % 80 ile bu çağrıya katılmıştır. Bu çağrıya katılanlar tüm darbecilerin çıkış noktalarına tanklar altına yatarak kurşunlara siper olarak canlarını feda ettiler.

Üçüncü ise, ülkede batıyı kıskandıracak kadar oturmuş bir ekonomi düzeni vardı. Halk bu düzenin darbeciler tarafından bozulmasına izin vermezdi. Eğer başarılı olsaydı bu onursuz kalkış yani darbe ülkemiz en az 20 yıl geriye gidecek ve tekrar bu günlere de gelmesi 25 yıl alacaktı, toplam 45 yada 50 yılımız ekonomide yok olacaktı.

Dördüncüsü ise, bu ülke 3 lider yetiştirdi, Atatürk, Özal ve Erdoğan…

Bütün dünya bu 3 lider için benimle aynı düşüncede, 3 lider;

Sayın Erdoğan’ın bu ülkeyi dünyada saygın bir ülke durumuna getirmesi dış güçleri rahatsız etmiştir. Bölgede ki ülkeleri de rahatsız etmiştir. Bu ülkelerin maşası olan sözde imam 1986 yılından beri 15 Temmuz için çalıştığı bu gün daha net anlaşılıyor. Bu ilkede kendi yandaşları ile iyi makamlar, bol kazançlı işler, nokta statüler isteyen ancak elde edemeyen bu sözde imam paralel yapı devletin içine sızarak çok noktaları ele geçirdiğini bu gün daha iyi anlıyoruz.

15 Temmuz kalkışması senaryosunu yazanlar ve uygulayanlar, yönetenler ve alkışlayanlar olarak bu ülkede 4 parça vardır. Bu 4 parça bu güne kadar yaşam alanlarımızın her yerine girmişler, tüm anayasal haklarımızı çevrelemişler ve hak etmedikleri çok alanda söz sahibi olmuşlar.  Bu da yetmez gibi ülkeyi hükümeti vatanı devleti ele geçirmek adına bir vahşet sergilediler.

Bu darbe kültüründe çıkan itiraflar gösteriyor ki, bu ülke uçurumun kenarından dönmüş.

Bundan sonra dünyaya bir ders verdik, bu millet artık darbelere ve darbecilere izin vermeyecektir. Nasıl başaracaklarını sorarsanız,

Tanka altına yatanlar size delil..

Kurşuna karşı canını siper eden siviller ve muhtarlar size delil..

Kamyona yüklediği başı acık ve kapalı kadınlarla tanklara karşı kamyon süren kara çarşaflı bacımız da size delil..

Malatya’da belediye araçlarını 2. Ordu komutanlığa yığan yolları kapatan, Malatya Erhaç Havaalanı’na askeri uçuşları engelleyenler de size delil…

Şanlıurfa’da koca asker birliğin ana kapısına belediye araçlarını dolduran Belediye Başkanları, Nihat Çiftçi,  Mehmet Ekinci ve Fevzi Demirkol size ispat olsun.

Aynı şekilde sokakta 300 bin Urfalı vatandaşımızla 5 gündür verdiğimiz mücadele size ispat olsun..

Ve diğer iller, manzara hep aynı, değişmiyor,

Demokrasi için..

             vatan için.

                     cumhuriyet için

                           Ülkemiz için..

                                    devletimizi için..

                                                 hükümetimiz için

Sayın recep Tayyip Erdoğan için

Darbeye ve darbecilere karşı canımızı ortaya koyduk, milyonların sesi de ve sokaklarda size ispat olsun..

Hala anlamadıysanız eğer,

 

Yaşadıklarınız ve yaptıklarınız onursuz işleriniz size kapak olsun..

Yorum Ekle
Gönderilen yorumların küfür, hakaret ve suç unsuru içermemesi gerektiğini okurlarımıza önemle hatırlatırız!
Yorumlar
Yükleniyor..
google-site-verification=17JdBYTmCkOQ47__lWfiskKil_Sy4SbKNeDzgk4fPXs
En son gelişmelerden anında haberdar olmak için 'İZİN VER' butonuna tıklayınız.