Sağcısından solcusuna, muhafazakârından sosyalistine, yoksulundan zenginine, gencinden yaşlısına kadar toplumun büyük bölümü dün cumhuriyetin 99. yılını kutlamak için sosyal medyada milyonlarca mesaj yazdı..
Yokluk, sefalet ve cehalet içinde darmadağın olmuş bir topluluktan uygar bir ulus yaratan Atatürk'ün milyonlarca fotoğrafı yayımlandı, veciz sözlerine yer verildi dün...
Velhasıl; Cumhuriyetin büyük bir gurur, büyük bir mücadele ve miras olduğunun farkında olanların bayramıydı dün...
Her yıl 10 milyona yakın yurttaş o büyük mirastan dolayı minnet duygularını belirtmek ve saygılarını sunmak için Anıtkabir'e koşarken, Atatürk için toplumda öylesine bir direnç devam ediyor ki, onu anlamayanlar, tanımak istemeyenler ve hatta sinsice düşmanlık edenler bile, yarım ağızla da olsa Cumhuriyetin 99. yılını kutlamaktan ve Atatürk'ü anmaktan geri duramadılar...
Dersim üzerinden Atatürk'ü katliamcılıkla suçlayan alçaklardan tutun da, Atatürk'e sinsice düşmanlık ederken, onun siyasi mirasından yararlanan zavallılara, sırtını cemaatlere dayarken cumhuriyetin altını oyan siyaset tellalları ile fırıldaklara kadar bir sürü takiyeci de 29 Ekim'i kutlamak zorunda kaldı dün...
AKP'yi nasıl alt ederiz iddiasıyla; "Düşmanımın düşmanı dostumdur" hastalığına kapılmışçasına; bölücüsünden-gericisine, tarikatçısından cemaatçisine, kinci cumhuriyetçisinden liboşuna, PKK'lısından FETÖ'cüsuna kadar herkesi kucaklarken, sözde dinci kitleleri ürkütmemek adına Atatürk, laiklik ve cumhuriyet demekten kaçınan zavallılar bile dün 29 Ekim'i kutlamak için takiye üstüne takiye sergilemişti...
Gazi'ye düşmanlıktan vazgeçmeyen kimi gazete müsveddeleri de sırtlarını siyasete dayamanın cesareti ile olsa, dün bile Cumhuriyete saldırmayı görev edinmişken, öylesine korkak davranmışlardı ki, işte toplumdaki direnç onlara bile fren yaptırmıştı...
TETİKÇİLER, İŞ BİRLİKÇİLER, SİNSİLER...
Çanakkale Zaferi'nden sonra, Kurtuluş Savaşı gibi dünyaya nam salmış büyük bir mücadelenin ardından, cumhuriyetin binbir badireyle kurulduğuna inanan milyonlarca bilinçli yurttaşın içten duyguları elbette ki alkışı hak ediyor...
Çünkü 29 Ekim'i kutlayan milyonlarca bilinçli yurttaşın vurgulamak istediği tek gerçek, Cumhuriyetin kuruluşunun ne kadar yaşamsal olduğuydu...
Peki atalarına düşman iş birlikçi güruhtan tetikçiler düşündüler mi acaba, Kurtuluş Savaşı olmasaydı, Cumhuriyet kurulmasaydı, en önemlisi de Atatürk gibi bir deha bu topraklarda dünyaya gelmeseydi neler olurdu?..
Evet; bazen gören körlere, duyan sağırlara, ihanet içindeki gafillere olayların tam tersini göstererek gerçeği anlatmak şart oluyor...
1915'teki Çanakkale Zaferi olmasaydı, düşman gemileri boğazı geçseydi muhtemeldir ki Anadolu coğrafyası paramparçaydı...
Ve en önemlisi, Mustafa Kemal Paşa Samsun'da Anadolu'ya ayak basmasaydı, kongreleri toplamasaydı, halkı bilinçlendirmeseydi, Kuvayi Milliye'yi oluşturmasaydı, yoksul ve eğitimsiz bırakılan (savaş yorgunu sefalet içerisindeki bir kitleye) Kurtuluş inancını aşılamasaydı Türk Ulusu olmayacaktı...
Hiç kuşkusuz son yıllarda Atatürk'e saldırmayı bazen solculuk, bazen ilericilik zanneden, liboşundan kinci cumhuriyetçisine iş birlikçisinden cumhuriyetin kalelerine sızmış hainlere kadar, zavallı güruhun büyük bölümü işgal kuvvetlerince peydahlanmış ezikler olacaklardı!..
Çünkü İngiliz'in, Fransız'ın ve Yunan'ın işgali sırasında, Anadolu'daki Kurtuluş Savaşı sekteye uğramış olsaydı, ihtimaldir ki Osmanlı paramparça olmuş bir coğrafya içerisinde sömürge olmaktan kurtulamayacaktı...
Ve daha kötüsü Anadolu'yu işgal ederek Arap coğrafyasındaki çadır devletler benzeri bir sömürge yaratma peşindeki emperyalistler başarıya ulaşsaydı, bugün Türkiye diye bir ülke olmayacak, bağnazlığın, aşiret-tarikat cenderesindeki sefaletin bir benzeri de Anadolu topraklarında debelenmeye devam edecekti...
KARANLIKTAKİ ZAVALLILARA İNAT...
Gafil zavallılar 99 yıldır anlamasa da; laiklikle toplumu kenetleyen, farklı kültür, dil ve inançtaki insanları Cumhuriyet çatısı altında toplayan Kurtuluş Savaşı olmasaydı; Irak, Suriye, Libya ile Afrika'nın geri kalmış ülkelerindeki (tarikat, aşiret, mezhep savaşları) Anadolu insanlarını da karanlığın cenderesinde tükenişe sürükleyecekti...
Evet; Cumhuriyetin kuruluşunun dün 99. yıl dönümüydü...
Toplumun aydın, bilinçli yurtsever kesimleri Atatürk'e minnetlerini ifade ederken, Hizbullahçıların, Nurcuların, şeriatçıların ve iktidarın gazete adı altındaki paçavralarının, cumhuriyeti anlamak yerine, atalarının ezeli ve sinsi beklentilerini dışa vurarak satır aralarında Atatürk'ü bir kez daha hedef alması alışık bir durumdu...
Çünkü "Cumhuriyet fazilettir" sözünü zerre kadar anlamayan zavallıların, son 99 yılda "Vatan bir bütündür, parçalanamaz" diye başlayan Kurtuluş mücadelesinin cumhuriyetle taçlandığını duyuran "Egemenlik kayıtsız şartsız milletindir" kararlığını kavramaları da beklenemez...
O halde tüm gafillere bir kez daha "Cumhuriyet olmasaydı ne olurdu acaba" diye sorunuz...
Hâlâ uyanmıyorlarsa, onları da, sahiplerini de karanlıklarında ve ihanetlerinde bırakın, çünkü kesinlikle iflah olmayacaklar!!!
Yorum Ekle
Yorumlar
Sizlere daha iyi hizmet sunabilmek adına sitemizde çerez konumlandırmaktayız. Kişisel verileriniz, KVKK ve GDPR
kapsamında toplanıp işlenir. Sitemizi kullanarak, çerezleri kullanmamızı kabul etmiş olacaksınız.
Mehmet Faraç
Cumhuriyet kurulmasaydı bunlar olacaktı...
Sağcısından solcusuna, muhafazakârından sosyalistine, yoksulundan zenginine, gencinden yaşlısına kadar toplumun büyük bölümü dün cumhuriyetin 99. yılını kutlamak için sosyal medyada milyonlarca mesaj yazdı..
Yokluk, sefalet ve cehalet içinde darmadağın olmuş bir topluluktan uygar bir ulus yaratan Atatürk'ün milyonlarca fotoğrafı yayımlandı, veciz sözlerine yer verildi dün...
Velhasıl; Cumhuriyetin büyük bir gurur, büyük bir mücadele ve miras olduğunun farkında olanların bayramıydı dün...
Her yıl 10 milyona yakın yurttaş o büyük mirastan dolayı minnet duygularını belirtmek ve saygılarını sunmak için Anıtkabir'e koşarken, Atatürk için toplumda öylesine bir direnç devam ediyor ki, onu anlamayanlar, tanımak istemeyenler ve hatta sinsice düşmanlık edenler bile, yarım ağızla da olsa Cumhuriyetin 99. yılını kutlamaktan ve Atatürk'ü anmaktan geri duramadılar...
Dersim üzerinden Atatürk'ü katliamcılıkla suçlayan alçaklardan tutun da, Atatürk'e sinsice düşmanlık ederken, onun siyasi mirasından yararlanan zavallılara, sırtını cemaatlere dayarken cumhuriyetin altını oyan siyaset tellalları ile fırıldaklara kadar bir sürü takiyeci de 29 Ekim'i kutlamak zorunda kaldı dün...
AKP'yi nasıl alt ederiz iddiasıyla; "Düşmanımın düşmanı dostumdur" hastalığına kapılmışçasına; bölücüsünden-gericisine, tarikatçısından cemaatçisine, kinci cumhuriyetçisinden liboşuna, PKK'lısından FETÖ'cüsuna kadar herkesi kucaklarken, sözde dinci kitleleri ürkütmemek adına Atatürk, laiklik ve cumhuriyet demekten kaçınan zavallılar bile dün 29 Ekim'i kutlamak için takiye üstüne takiye sergilemişti...
Gazi'ye düşmanlıktan vazgeçmeyen kimi gazete müsveddeleri de sırtlarını siyasete dayamanın cesareti ile olsa, dün bile Cumhuriyete saldırmayı görev edinmişken, öylesine korkak davranmışlardı ki, işte toplumdaki direnç onlara bile fren yaptırmıştı...
TETİKÇİLER, İŞ BİRLİKÇİLER, SİNSİLER...
Çanakkale Zaferi'nden sonra, Kurtuluş Savaşı gibi dünyaya nam salmış büyük bir mücadelenin ardından, cumhuriyetin binbir badireyle kurulduğuna inanan milyonlarca bilinçli yurttaşın içten duyguları elbette ki alkışı hak ediyor...
Çünkü 29 Ekim'i kutlayan milyonlarca bilinçli yurttaşın vurgulamak istediği tek gerçek, Cumhuriyetin kuruluşunun ne kadar yaşamsal olduğuydu...
Peki atalarına düşman iş birlikçi güruhtan tetikçiler düşündüler mi acaba, Kurtuluş Savaşı olmasaydı, Cumhuriyet kurulmasaydı, en önemlisi de Atatürk gibi bir deha bu topraklarda dünyaya gelmeseydi neler olurdu?..
Evet; bazen gören körlere, duyan sağırlara, ihanet içindeki gafillere olayların tam tersini göstererek gerçeği anlatmak şart oluyor...
1915'teki Çanakkale Zaferi olmasaydı, düşman gemileri boğazı geçseydi muhtemeldir ki Anadolu coğrafyası paramparçaydı...
Ve en önemlisi, Mustafa Kemal Paşa Samsun'da Anadolu'ya ayak basmasaydı, kongreleri toplamasaydı, halkı bilinçlendirmeseydi, Kuvayi Milliye'yi oluşturmasaydı, yoksul ve eğitimsiz bırakılan (savaş yorgunu sefalet içerisindeki bir kitleye) Kurtuluş inancını aşılamasaydı Türk Ulusu olmayacaktı...
Hiç kuşkusuz son yıllarda Atatürk'e saldırmayı bazen solculuk, bazen ilericilik zanneden, liboşundan kinci cumhuriyetçisine iş birlikçisinden cumhuriyetin kalelerine sızmış hainlere kadar, zavallı güruhun büyük bölümü işgal kuvvetlerince peydahlanmış ezikler olacaklardı!..
Çünkü İngiliz'in, Fransız'ın ve Yunan'ın işgali sırasında, Anadolu'daki Kurtuluş Savaşı sekteye uğramış olsaydı, ihtimaldir ki Osmanlı paramparça olmuş bir coğrafya içerisinde sömürge olmaktan kurtulamayacaktı...
Ve daha kötüsü Anadolu'yu işgal ederek Arap coğrafyasındaki çadır devletler benzeri bir sömürge yaratma peşindeki emperyalistler başarıya ulaşsaydı, bugün Türkiye diye bir ülke olmayacak, bağnazlığın, aşiret-tarikat cenderesindeki sefaletin bir benzeri de Anadolu topraklarında debelenmeye devam edecekti...
KARANLIKTAKİ ZAVALLILARA İNAT...
Gafil zavallılar 99 yıldır anlamasa da; laiklikle toplumu kenetleyen, farklı kültür, dil ve inançtaki insanları Cumhuriyet çatısı altında toplayan Kurtuluş Savaşı olmasaydı; Irak, Suriye, Libya ile Afrika'nın geri kalmış ülkelerindeki (tarikat, aşiret, mezhep savaşları) Anadolu insanlarını da karanlığın cenderesinde tükenişe sürükleyecekti...
Evet; Cumhuriyetin kuruluşunun dün 99. yıl dönümüydü...
Toplumun aydın, bilinçli yurtsever kesimleri Atatürk'e minnetlerini ifade ederken, Hizbullahçıların, Nurcuların, şeriatçıların ve iktidarın gazete adı altındaki paçavralarının, cumhuriyeti anlamak yerine, atalarının ezeli ve sinsi beklentilerini dışa vurarak satır aralarında Atatürk'ü bir kez daha hedef alması alışık bir durumdu...
Çünkü "Cumhuriyet fazilettir" sözünü zerre kadar anlamayan zavallıların, son 99 yılda "Vatan bir bütündür, parçalanamaz" diye başlayan Kurtuluş mücadelesinin cumhuriyetle taçlandığını duyuran "Egemenlik kayıtsız şartsız milletindir" kararlığını kavramaları da beklenemez...
O halde tüm gafillere bir kez daha "Cumhuriyet olmasaydı ne olurdu acaba" diye sorunuz...
Hâlâ uyanmıyorlarsa, onları da, sahiplerini de karanlıklarında ve ihanetlerinde bırakın, çünkü kesinlikle iflah olmayacaklar!!!