Coğrafi İşaretli Ürünler (Cİ) Zirvesi ve Şanlıurfa Bu İşin Neresinde
Yazının Giriş Tarihi:
Yazının Güncellenme Tarihi: 13.10.2024 00:54
Coğrafi işaret; belirgin bir niteliği, ünü veya diğer özellikleri itibariyle kökenin bulunduğu bir yöre, alan, bölge veya ülke ile özdeşleşmiş bir ürünü gösteren işarettir. Örneğin, Finike Portakalı, Antep Baklavası, Malatya kayısısı, Aydın İnciri, Fransız Rokfor peyniri, Kolombiya kahvesi, Hindistan Darjeeling çayı gibi.
Coğrafi işaret, bir ürünü ekonomik değere dönüştürerek markalaştırmaktır.
Türkiye, coğrafyası, iklimi, yöresel ürünleri, zengin mutfağı, çok çeşitli tarımsal ürünleri ile Coğrafi İşaretli (Cİ) ürünler konusunda çok zengin bir ülkedir. Türkiye’de Coğrafi İşaretler (Cİ) konusunda ilk çalışmalar 1995 yılında başladı. 555 sayılı Kanun Hükmünde Kararname (KHK) ile bugüne kadar Türk Patent Enstitüsünün tespit ettiği ve Türkiye’de tescil alabilecek 2500 ürün var. Tarım, gıda, el sanatları, doğal ürünler, maden gibi ürünler ve mevzuata haiz diğer sanayi ürünleri de tescil edilerek Cİ alabiliyor. Bugüne kadar Coğrafi İşaretler için müracaat edilerek tescil edilmiş ürün sayısı ise 440 ve hâlihazırda ise 440 ürünün ise başvurusu yapılmış olup tescil beklemektedir.
2017 yılında alınmış tescillerin yüzde 76’sının Oda ve borsalar ile belediyeler, Valilikler, Kaymakamlıklar ve İl Özel İdarelerine ait olduğu görülüyor. Yine ayrıca Tescil alan kuruluşlar arasında “Ahiler Kalkınma Ajansı”, “Bilim Sanayi ve Teknoloji İl Müdürlükleri,” İl Kültür ve Turizm Müdürlükleri”, Valilik Yatırım İzleme ve Koordinasyon Başkanlıkları”, “Dernekler” ve “İl Gıda Tarım ve Hayvancılık Müdürlükleri” gibi kuruluşlarda bulunmakta.
Coğrafi İşaretli Ürünlerin dünya piyasası pazarı 200 milyar dolardır. Avrupa Birliği’nin Coğrafi İşaret ürünlerinin Pazar payı ise 55 milyar Avro civarındadır. Coğrafi İşaretli Ürünler, artık ülkeler için bir zenginleşme kaynağı olarak kullanılıyor. İtalya, İspanya, Fransa gibi ülkeler Cİ’den yıllık 70 milyar Avroluk bir katma değer elde etmektedirler. Özellikle Fransa, tarım ve hayvancılık konusunda Avrupa’da en gelişmiş ülke konumunda. Fransa dünyada ilk Coğrafi İşaretleri keşfederek 1642 yılında Roguefort (rokfor) peynirini tescil ettirmiştir. Fransa’nın tüm ülke sathında örgütlendiği kooperatiflerin toplam değeri ise 1 trilyon 821 milyar dolar ve bu rakam Türkiye’nin Gayrisafi Milli Hasılasının 3 katına tekabül ediyor. Yine İtalya’ya ait olan Parmesan (Parmigiano Reggiano) peyniri 14.asırdan bu yana Uluslararası üne sahip olarak dünyaya tanıtılıyor.
Peki, dünya Pazar piyasasının 200 milyar dolar olduğu “Coğrafi İşaretli Ürünler” noktasında Türkiye’ye düşen Pazar payı ne kadar ve bu konuda neler yaptık?
Geçtiğimiz hafta içerisinde Ankara’da ATO Kongre salonunda düzenlenen ve üç gün süren ‘II. Uluslararası Coğrafi İşaretli Ürünler Zirvesi’ Türkiye’nin birçok illerinden gelen ve onlarca tescilli ürün Başkentlilerin önünde görücüye çıktı. Yaklaşık 4 bine yakın katılımcının olduğu ve açılışını Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan’ın eşi Emine ERDOĞAN’ın yaptığı tarihi oturumda neler konuşuldu ve ne mesajlar verildi? Görünen o ki toplantıya katılan bir çok oda ve borsaların başkanları ve bir çok STK kuruluşlarının başkanları sayın Emine ERDOĞAN ile bol bol resim çektirip bunu da sosyal medya paylaşım sitelerine atmaktan ileriye gitmemiştir.! Eğer öyle olmasaydı 1995 yılında KHK ile kurulan ‘Coğrafi İşaretli Ürünler’ konusunda dünya piyasasının 200 milyar dolarlık paydan çok büyük oranda payımıza düşeni almış olurduk. Üstelik her şey ve her ortam bizim lehimize iken ve de İklim, tarımsal ve hayvancılık alanındaki çeşitlilik bize büyük bir avantaj sağlaması gerekirken bugüne kadar ne elde ettik? Türkiye’nin İtalya’dan ve Fransa’dan neyi neyi eksik? Örneğin; İtalya kıytırık Parmesan peyniri ile yılda 1,5 milyar Avro girdi sağlarken hayvancılık yönünden zengin olan Türkiye, Edirne’ye ait ‘Ezine Peyniri’ ve Kars’a ait Kaşar peyniri ile bu pazardan pay almasın?
Türkiye, ‘Coğrafi İşaretli Ürünler’ noktasında Avrupa Birliğine 19 başvuru yaptı ve maalesef bugüne kadar ise 3 başvurumuz tescil edildi. Antep Baklavası, Aydın İnciri ve Malatya kaysısı. Peki, Türkiye’de 2500 kadar ürünün olduğu bir zeminde neden Avrupa Birliği sadece 3 ürünümüzü ‘Coğrafi İşaretli Ürün’ statüsünde tescil etti? Bu sorunun cevabını YÜciTA Başkanı Prof. Dr. Yavuz TEKELİOĞLU veriyor. Yavuz TEKELİOĞLU ”Sorunun temel nedeni yasal düzenlemedeki boşluk yani 6769 sayılı kanunun yeniden düzenlenmesinden geçmektedir. Çok ciddi bir konu olan Cİ, Türkiye için büyük imkânlar sunmaktadır. Sahip olduğumuz olağan dışı bu potansiyelin değerlendirilebilmesi ancak belirttiğimiz düzenlemelerin gerçekleştirilmesi ve popülizmden uzak etkin bir yönetimle mümkündür. Bunun içinde süratle “Türkiye Coğrafi İşaretler Enstitüsü” mutlaka kurulmalıdır. Zira “Türk Patent ve Marka Kurumu” bünyesinde görev yapan “Coğrafi İşaretler Dairesi” bu yükü kaldıramıyor ve tamamen bağımsız olmalı.” Diyor.
Geçtiğimiz günlerde yani 19 Eylül’de yapılan “II. Uluslararası Coğrafi İşaretli Ürünler” zirvesinde ev sahipliğini yapan ATO Başkanı Gürsel BARAN, “ Türkiye’nin dört bin yanından toplam 436 ürün hâlihazırda coğrafi işaret tescili aldı. Ancak bunlardan üçü, Malatya Kaysısı, Gaziantep Baklavası ve Aydın inciri, Avrupa Birliği’nden de tescil aldı.15 ürün içinde AB’ye başvuru yaptık. Ticaret savaşlarının gittikçe şiddetlendiği ve 200 milyar dolarlık bir pazar payının olduğu bu alanda Türkiye gereğini yaparsa Coğrafi İşaretli Ürünlerimiz Avrupa’da tescil alırsa ihracatımıza yıllık 20 milyar dolar katkıda bulunuruz” diyerek bu konunun ne kadar önem arz ettiğinin altını çizdi.
İlimiz Şanlıurfa geçen yıl “Coğrafi İşaretli Ürünler” konusunda TOBB Başkanı Rıfat HİSARCIKLIOĞLU, Şanlıurfa esi milletvekilimiz ve dönemin Tarım Bakanı Faruk ÇELİK, Türkiye Patent Enstitüsü Başkanı Prof. Dr. Habip ASAN ve daha birçok kişinin davet edildiği “ŞANLIURFA COĞRAFİ İŞARET TESCİL TÖRENİ” ile toplam 17 ürünümüz tescil edilmişti. Bu yıl ise Ankara’da yapılan “ II. Uluslararası Coğrafi İşaretli Ürünler” zirvesine ise 27 tescil edilmiş ürünler ile temsil edildi. ŞUTSO Başkanı İ. Halil PELTEK “Anadolu’dan dünyaya” temasıyla TÜRRKPATENT’in kurulduğu 1994 yılından bu yana Çiğköftesi, sadeyağı, ciğer kebabı, şıllık tatlısı, zerdesi, lebeni çorbası, kazan kebabı ve tırnaklı ekmeğimizin bulunduğu toplam 27 Coğrafi İşaretli Ürünler” ile Şanlıurfa’yı temsil ediyoruz. Bu ürünlerin coğrafi işaret onayı ile pazara sunulması, hem yerel ve hem de sürdürülebilir üretimin desteklenmesi yönünden önemlidir.” Açıklamasında bulunurken doğru bir tespit yapmıştır. Ancak bu yeterli değildir. Çünkü Coğrafi İşaret adedinde ilimiz Şanlıurfa 27 tescil edilmiş ürün ile Türkiye’de birinci sırada olmakla birlikte neden bir Gaziantep gibi bir marka değeri üreterek (Gaziantep Baklavası) Avrupa Birliği’nde ve hatta dünyada ilimizi Türkiye adına temsil ettirmeyelim. Türkiye ihracat rakamları payında Gaziantep’in ihracat rakamları da ortada ilimiz Şanlıurfa’nın da? Üstelik Şanlıurfa hububat konusunda 365 Oda ve Borsadan çok daha ileride ve hatta ilk 5 içerisinde. Yine Türkiye’de Fıstık üretim tonu noktasında da Şanlıurfa en büyük rekolte ile birinci sırada. Türkiye’nin toplam Fıstık rekoltesi 240 bin ton ve Şanlıurfa 100 bin tonun üzerinde bir üretim ile Gaziantep’in önünde. O halde neden Gaziantep Coğrafi İşaretli Ürünler konusunda fıstığın ana ham maddesi ve olmazsa olmazı olan Fıstık’dan yapılan “Gaziantep Baklavası” ile bir dünya markası oldu?
Velhasıl dostlar ve Şanlıurfalı hemşerilerimiz çok ama çok çalışmalıyız. Haydi, vakit icraat vakti laf üretme ve dedikodu vakti değil!
Yorum Ekle
Yorumlar
Sizlere daha iyi hizmet sunabilmek adına sitemizde çerez konumlandırmaktayız. Kişisel verileriniz, KVKK ve GDPR
kapsamında toplanıp işlenir. Sitemizi kullanarak, çerezleri kullanmamızı kabul etmiş olacaksınız.
Şemsettin Kaya
Coğrafi İşaretli Ürünler (Cİ) Zirvesi ve Şanlıurfa Bu İşin Neresinde
Coğrafi işaret; belirgin bir niteliği, ünü veya diğer özellikleri itibariyle kökenin bulunduğu bir yöre, alan, bölge veya ülke ile özdeşleşmiş bir ürünü gösteren işarettir. Örneğin, Finike Portakalı, Antep Baklavası, Malatya kayısısı, Aydın İnciri, Fransız Rokfor peyniri, Kolombiya kahvesi, Hindistan Darjeeling çayı gibi.
Coğrafi işaret, bir ürünü ekonomik değere dönüştürerek markalaştırmaktır.
Türkiye, coğrafyası, iklimi, yöresel ürünleri, zengin mutfağı, çok çeşitli tarımsal ürünleri ile Coğrafi İşaretli (Cİ) ürünler konusunda çok zengin bir ülkedir. Türkiye’de Coğrafi İşaretler (Cİ) konusunda ilk çalışmalar 1995 yılında başladı. 555 sayılı Kanun Hükmünde Kararname (KHK) ile bugüne kadar Türk Patent Enstitüsünün tespit ettiği ve Türkiye’de tescil alabilecek 2500 ürün var. Tarım, gıda, el sanatları, doğal ürünler, maden gibi ürünler ve mevzuata haiz diğer sanayi ürünleri de tescil edilerek Cİ alabiliyor. Bugüne kadar Coğrafi İşaretler için müracaat edilerek tescil edilmiş ürün sayısı ise 440 ve hâlihazırda ise 440 ürünün ise başvurusu yapılmış olup tescil beklemektedir.
2017 yılında alınmış tescillerin yüzde 76’sının Oda ve borsalar ile belediyeler, Valilikler, Kaymakamlıklar ve İl Özel İdarelerine ait olduğu görülüyor. Yine ayrıca Tescil alan kuruluşlar arasında “Ahiler Kalkınma Ajansı”, “Bilim Sanayi ve Teknoloji İl Müdürlükleri,” İl Kültür ve Turizm Müdürlükleri”, Valilik Yatırım İzleme ve Koordinasyon Başkanlıkları”, “Dernekler” ve “İl Gıda Tarım ve Hayvancılık Müdürlükleri” gibi kuruluşlarda bulunmakta.
Coğrafi İşaretli Ürünlerin dünya piyasası pazarı 200 milyar dolardır. Avrupa Birliği’nin Coğrafi İşaret ürünlerinin Pazar payı ise 55 milyar Avro civarındadır. Coğrafi İşaretli Ürünler, artık ülkeler için bir zenginleşme kaynağı olarak kullanılıyor. İtalya, İspanya, Fransa gibi ülkeler Cİ’den yıllık 70 milyar Avroluk bir katma değer elde etmektedirler. Özellikle Fransa, tarım ve hayvancılık konusunda Avrupa’da en gelişmiş ülke konumunda. Fransa dünyada ilk Coğrafi İşaretleri keşfederek 1642 yılında Roguefort (rokfor) peynirini tescil ettirmiştir. Fransa’nın tüm ülke sathında örgütlendiği kooperatiflerin toplam değeri ise 1 trilyon 821 milyar dolar ve bu rakam Türkiye’nin Gayrisafi Milli Hasılasının 3 katına tekabül ediyor. Yine İtalya’ya ait olan Parmesan (Parmigiano Reggiano) peyniri 14.asırdan bu yana Uluslararası üne sahip olarak dünyaya tanıtılıyor.
Peki, dünya Pazar piyasasının 200 milyar dolar olduğu “Coğrafi İşaretli Ürünler” noktasında Türkiye’ye düşen Pazar payı ne kadar ve bu konuda neler yaptık?
Geçtiğimiz hafta içerisinde Ankara’da ATO Kongre salonunda düzenlenen ve üç gün süren ‘II. Uluslararası Coğrafi İşaretli Ürünler Zirvesi’ Türkiye’nin birçok illerinden gelen ve onlarca tescilli ürün Başkentlilerin önünde görücüye çıktı. Yaklaşık 4 bine yakın katılımcının olduğu ve açılışını Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan’ın eşi Emine ERDOĞAN’ın yaptığı tarihi oturumda neler konuşuldu ve ne mesajlar verildi? Görünen o ki toplantıya katılan bir çok oda ve borsaların başkanları ve bir çok STK kuruluşlarının başkanları sayın Emine ERDOĞAN ile bol bol resim çektirip bunu da sosyal medya paylaşım sitelerine atmaktan ileriye gitmemiştir.! Eğer öyle olmasaydı 1995 yılında KHK ile kurulan ‘Coğrafi İşaretli Ürünler’ konusunda dünya piyasasının 200 milyar dolarlık paydan çok büyük oranda payımıza düşeni almış olurduk. Üstelik her şey ve her ortam bizim lehimize iken ve de İklim, tarımsal ve hayvancılık alanındaki çeşitlilik bize büyük bir avantaj sağlaması gerekirken bugüne kadar ne elde ettik? Türkiye’nin İtalya’dan ve Fransa’dan neyi neyi eksik? Örneğin; İtalya kıytırık Parmesan peyniri ile yılda 1,5 milyar Avro girdi sağlarken hayvancılık yönünden zengin olan Türkiye, Edirne’ye ait ‘Ezine Peyniri’ ve Kars’a ait Kaşar peyniri ile bu pazardan pay almasın?
Türkiye, ‘Coğrafi İşaretli Ürünler’ noktasında Avrupa Birliğine 19 başvuru yaptı ve maalesef bugüne kadar ise 3 başvurumuz tescil edildi. Antep Baklavası, Aydın İnciri ve Malatya kaysısı. Peki, Türkiye’de 2500 kadar ürünün olduğu bir zeminde neden Avrupa Birliği sadece 3 ürünümüzü ‘Coğrafi İşaretli Ürün’ statüsünde tescil etti? Bu sorunun cevabını YÜciTA Başkanı Prof. Dr. Yavuz TEKELİOĞLU veriyor. Yavuz TEKELİOĞLU ”Sorunun temel nedeni yasal düzenlemedeki boşluk yani 6769 sayılı kanunun yeniden düzenlenmesinden geçmektedir. Çok ciddi bir konu olan Cİ, Türkiye için büyük imkânlar sunmaktadır. Sahip olduğumuz olağan dışı bu potansiyelin değerlendirilebilmesi ancak belirttiğimiz düzenlemelerin gerçekleştirilmesi ve popülizmden uzak etkin bir yönetimle mümkündür. Bunun içinde süratle “Türkiye Coğrafi İşaretler Enstitüsü” mutlaka kurulmalıdır. Zira “Türk Patent ve Marka Kurumu” bünyesinde görev yapan “Coğrafi İşaretler Dairesi” bu yükü kaldıramıyor ve tamamen bağımsız olmalı.” Diyor.
Geçtiğimiz günlerde yani 19 Eylül’de yapılan “II. Uluslararası Coğrafi İşaretli Ürünler” zirvesinde ev sahipliğini yapan ATO Başkanı Gürsel BARAN, “ Türkiye’nin dört bin yanından toplam 436 ürün hâlihazırda coğrafi işaret tescili aldı. Ancak bunlardan üçü, Malatya Kaysısı, Gaziantep Baklavası ve Aydın inciri, Avrupa Birliği’nden de tescil aldı.15 ürün içinde AB’ye başvuru yaptık. Ticaret savaşlarının gittikçe şiddetlendiği ve 200 milyar dolarlık bir pazar payının olduğu bu alanda Türkiye gereğini yaparsa Coğrafi İşaretli Ürünlerimiz Avrupa’da tescil alırsa ihracatımıza yıllık 20 milyar dolar katkıda bulunuruz” diyerek bu konunun ne kadar önem arz ettiğinin altını çizdi.
İsterseniz konuyu Şanlıurfa’ya getirerek köşe yazımızı sonlandıralım.
İlimiz Şanlıurfa geçen yıl “Coğrafi İşaretli Ürünler” konusunda TOBB Başkanı Rıfat HİSARCIKLIOĞLU, Şanlıurfa esi milletvekilimiz ve dönemin Tarım Bakanı Faruk ÇELİK, Türkiye Patent Enstitüsü Başkanı Prof. Dr. Habip ASAN ve daha birçok kişinin davet edildiği “ŞANLIURFA COĞRAFİ İŞARET TESCİL TÖRENİ” ile toplam 17 ürünümüz tescil edilmişti. Bu yıl ise Ankara’da yapılan “ II. Uluslararası Coğrafi İşaretli Ürünler” zirvesine ise 27 tescil edilmiş ürünler ile temsil edildi. ŞUTSO Başkanı İ. Halil PELTEK “Anadolu’dan dünyaya” temasıyla TÜRRKPATENT’in kurulduğu 1994 yılından bu yana Çiğköftesi, sadeyağı, ciğer kebabı, şıllık tatlısı, zerdesi, lebeni çorbası, kazan kebabı ve tırnaklı ekmeğimizin bulunduğu toplam 27 Coğrafi İşaretli Ürünler” ile Şanlıurfa’yı temsil ediyoruz. Bu ürünlerin coğrafi işaret onayı ile pazara sunulması, hem yerel ve hem de sürdürülebilir üretimin desteklenmesi yönünden önemlidir.” Açıklamasında bulunurken doğru bir tespit yapmıştır. Ancak bu yeterli değildir. Çünkü Coğrafi İşaret adedinde ilimiz Şanlıurfa 27 tescil edilmiş ürün ile Türkiye’de birinci sırada olmakla birlikte neden bir Gaziantep gibi bir marka değeri üreterek (Gaziantep Baklavası) Avrupa Birliği’nde ve hatta dünyada ilimizi Türkiye adına temsil ettirmeyelim. Türkiye ihracat rakamları payında Gaziantep’in ihracat rakamları da ortada ilimiz Şanlıurfa’nın da? Üstelik Şanlıurfa hububat konusunda 365 Oda ve Borsadan çok daha ileride ve hatta ilk 5 içerisinde. Yine Türkiye’de Fıstık üretim tonu noktasında da Şanlıurfa en büyük rekolte ile birinci sırada. Türkiye’nin toplam Fıstık rekoltesi 240 bin ton ve Şanlıurfa 100 bin tonun üzerinde bir üretim ile Gaziantep’in önünde. O halde neden Gaziantep Coğrafi İşaretli Ürünler konusunda fıstığın ana ham maddesi ve olmazsa olmazı olan Fıstık’dan yapılan “Gaziantep Baklavası” ile bir dünya markası oldu?
Velhasıl dostlar ve Şanlıurfalı hemşerilerimiz çok ama çok çalışmalıyız. Haydi, vakit icraat vakti laf üretme ve dedikodu vakti değil!