Okula giden çocuklarımızın üzerinde çok ciddi anketlerin yapılması ve okullar açıldığında bir çok yavrumuz un okula gitmekte isteksiz olma sebeplerini mutlaka çözmemiz ve ortadan kaldırmamız lazımdır.
Ülkemizin içinde bulunduğu olumsuzluklar büyük bir çoğunlukla eğitim sisteminin çarpıklığından kaynaklanmaktadır.
Bir çocuk veya genç güle oynaya okula gitmek için yola düşmüyorsa, gideceği okulun bir azaba dönüşmüş olduğunu anlatmaya herhalde gerek yoktur.
Öğretmenlerin durumu da çocuklarımızdan pek farklı değildir.
Eğitim ve öğretim bir ülkenin en temel sorunudur. İnsan en mükerrem ve muhteşem bir mahlûk olduğundan ülkelerin yükselmesi eğitimin kalitesine bağlıdır. İnsan problemini en üst düzey de çözen ülkeler yükselecektir .
Bu gün okullarımızda çocuklarımız Allahın verdiği kabiliyete göre yönlendirilmemektedir. İnsanın içindeki cevher ortaya çıkarılmadıkça ondan istifade etmek hayli zordur. Çünkü Allah sosyal bir varlık olarak yarattığı insanlara çeşitli kabiliyetler vermiştir ki, birbirlerine yardımcı olsunlar ve hayatla ilgili eksikliler tamamlansın. Birinin kabiliyet ve becerisi ötekine yardımcı olsun.
Mevcut eğitim sistemi çocuklarımızı adeta okullardan bezdirmektedir. Mesela lise birinci sınıfta on üç civarında ders vardır. Çocuklarımız bu dersleri öğrenmek için değil not almak için okuduklarından bilahare bu derslere ait bilgilerin çoğunu unutmaktadırlar.
Halbuki çocuğun istekli ve kabiliyetli olduğu üç dört dersten sorumlu tutup not verilse, diğer dersler sadece bilgisi olsun diye ve not verilmeden çocuklarımıza aktarılsa, o zaman çocuklarımız seve seve okula gidecekler ve sevdikleri dersleri daha iyi anlamak için çaba göstereceklerdir.
İnsanlar sevdikleri işleri istek ve iştahla, sevmedikleri veya kabiliyeti olmayan işleri ise suhre gibi yaparlar ve randıman alınamaz. Bir insanda olmayan bir kabiliyeti ondan istemek fahiş bir hatadır. Mesela cebimde yüz liram var, bana diyorlar ki iki yüz lira çıkar, cebimde o para yok ki vereyim. Böyle bir durumda kalan birisi ne kadar perişan olur.
Öğretmelere gelince günümüzde öğretmenler en kötü bir sistemle karşı karşıyadırlar. Bazı çocukların olumsuz tavırlarına karşı müdahale etmek isteyen öğretmenler çocuklar tarafından yapılan şikayetlerin özüne inilmeden bazı ahlaksız veliler tarafından hemen zan altında bırakılmakta, hırpalanmakta ve hakaret görmektedirler. Böyle bir durum öğretmenleri perişan etmektedir. Nerede ise talebelerin sınıfta kalması da ortadan kaldırılmış ve bu sebeple öğretmenin elindeki not defteri de adeta geçersiz hale gelmiş olduğundan öğretmenlerin talebe üzerindeki etkinliği yitirilmiştir.
Bazı kendini bilmez veliler kendi çocuklarının kabahatlerini örtmek için okul idarecilerini ve öğretmenleri mahkemeye vererek işe yaramaz bir sonuç elde edilse bile perişan olmalarına sebebiyet vermişlerdir.
Hele Urfa’mız da bazı bayanların öğleden sonra gezme ve tozma adetleri olduğundan, büyük bir çoğunluk çocuklarının sabahçı olmasını istememekte, öğleden sonra okula gitmesi için bazen idarecilerle kavga bile etmektedirler.
Milli eğitim sisteminin mutlaka en kısa sürede düzeltilmesi gerekmektedir. O zaman hem talebeler hem de öğretmenler okullar açıldığı zaman bir çiçek bahçesine gider gibi severek okullara gideceklerdir.
Okullar açıldığından öğrenci ve öğretmenlerimize başarılar diliyor ve geçmiş olsun demekten de kendimi alamıyorum.
Yorum Ekle
Yorumlar
Sizlere daha iyi hizmet sunabilmek adına sitemizde çerez konumlandırmaktayız. Kişisel verileriniz, KVKK ve GDPR
kapsamında toplanıp işlenir. Sitemizi kullanarak, çerezleri kullanmamızı kabul etmiş olacaksınız.
En son gelişmelerden anında haberdar olmak için 'İZİN VER' butonuna tıklayınız.
Abdulkadir İKBAL
Çocuklarımız okula gitmekte neden isteksiz
Okula giden çocuklarımızın üzerinde çok ciddi anketlerin yapılması ve okullar açıldığında bir çok yavrumuz un okula gitmekte isteksiz olma sebeplerini mutlaka çözmemiz ve ortadan kaldırmamız lazımdır.
Ülkemizin içinde bulunduğu olumsuzluklar büyük bir çoğunlukla eğitim sisteminin çarpıklığından kaynaklanmaktadır.
Bir çocuk veya genç güle oynaya okula gitmek için yola düşmüyorsa, gideceği okulun bir azaba dönüşmüş olduğunu anlatmaya herhalde gerek yoktur.
Öğretmenlerin durumu da çocuklarımızdan pek farklı değildir.
Eğitim ve öğretim bir ülkenin en temel sorunudur. İnsan en mükerrem ve muhteşem bir mahlûk olduğundan ülkelerin yükselmesi eğitimin kalitesine bağlıdır. İnsan problemini en üst düzey de çözen ülkeler yükselecektir .
Bu gün okullarımızda çocuklarımız Allahın verdiği kabiliyete göre yönlendirilmemektedir. İnsanın içindeki cevher ortaya çıkarılmadıkça ondan istifade etmek hayli zordur. Çünkü Allah sosyal bir varlık olarak yarattığı insanlara çeşitli kabiliyetler vermiştir ki, birbirlerine yardımcı olsunlar ve hayatla ilgili eksikliler tamamlansın. Birinin kabiliyet ve becerisi ötekine yardımcı olsun.
Mevcut eğitim sistemi çocuklarımızı adeta okullardan bezdirmektedir. Mesela lise birinci sınıfta on üç civarında ders vardır. Çocuklarımız bu dersleri öğrenmek için değil not almak için okuduklarından bilahare bu derslere ait bilgilerin çoğunu unutmaktadırlar.
Halbuki çocuğun istekli ve kabiliyetli olduğu üç dört dersten sorumlu tutup not verilse, diğer dersler sadece bilgisi olsun diye ve not verilmeden çocuklarımıza aktarılsa, o zaman çocuklarımız seve seve okula gidecekler ve sevdikleri dersleri daha iyi anlamak için çaba göstereceklerdir.
İnsanlar sevdikleri işleri istek ve iştahla, sevmedikleri veya kabiliyeti olmayan işleri ise suhre gibi yaparlar ve randıman alınamaz. Bir insanda olmayan bir kabiliyeti ondan istemek fahiş bir hatadır. Mesela cebimde yüz liram var, bana diyorlar ki iki yüz lira çıkar, cebimde o para yok ki vereyim. Böyle bir durumda kalan birisi ne kadar perişan olur.
Öğretmelere gelince günümüzde öğretmenler en kötü bir sistemle karşı karşıyadırlar. Bazı çocukların olumsuz tavırlarına karşı müdahale etmek isteyen öğretmenler çocuklar tarafından yapılan şikayetlerin özüne inilmeden bazı ahlaksız veliler tarafından hemen zan altında bırakılmakta, hırpalanmakta ve hakaret görmektedirler. Böyle bir durum öğretmenleri perişan etmektedir. Nerede ise talebelerin sınıfta kalması da ortadan kaldırılmış ve bu sebeple öğretmenin elindeki not defteri de adeta geçersiz hale gelmiş olduğundan öğretmenlerin talebe üzerindeki etkinliği yitirilmiştir.
Bazı kendini bilmez veliler kendi çocuklarının kabahatlerini örtmek için okul idarecilerini ve öğretmenleri mahkemeye vererek işe yaramaz bir sonuç elde edilse bile perişan olmalarına sebebiyet vermişlerdir.
Hele Urfa’mız da bazı bayanların öğleden sonra gezme ve tozma adetleri olduğundan, büyük bir çoğunluk çocuklarının sabahçı olmasını istememekte, öğleden sonra okula gitmesi için bazen idarecilerle kavga bile etmektedirler.
Milli eğitim sisteminin mutlaka en kısa sürede düzeltilmesi gerekmektedir. O zaman hem talebeler hem de öğretmenler okullar açıldığı zaman bir çiçek bahçesine gider gibi severek okullara gideceklerdir.
Okullar açıldığından öğrenci ve öğretmenlerimize başarılar diliyor ve geçmiş olsun demekten de kendimi alamıyorum.