Bir zamanlar Urfa'da insanlar hayatlı evlerde otururlardı.Bu hayatlı evlerde 4-5 oda,bir tandırlık,bir zehre damı,bir zerzembe,bir tuvalet bulunurdu.O günün şartlarında tuvalete de abdesthana denilirdi.Bazı evlerde de birkaç ayakla inilen zerzembeler vardı.Hemen hemen her hayatlı evde banyo olduğu halde,ev sakinleri babalarına,abilerine ve büyüklerine karşı saygısızlık olmasın diye sessizce kalkar gaz ocağını yavaşça açar,bir kuşhanada suyunu ısıtır ve yattıkları odanın gedemecinde ses çıkarmadan yıkanırlardı.Hatta gedemecin su tahliye ağzını bezle kapatıp yıkandıkları belli olmasın diye evin büyükleri işe gidince o su kanalı açaılır ve hayatla birlikte yakınılırdı.Bu o günki yetişme tarzından,edep ve terbiyeden gelirdi.
O dönemde insanlar umumi temizlik için hamama giderlerdi.Mevcut hamamların bir çoğu sabahtan öğlene kadar erkeklere,öğleden sonra da bayanlara hizmet verirdi.Sabahları maddi durumu iyi olanlar gusul için hamama giderlerdi.Durumu iyi olmayan insanlar ise çimeceklere giderlerdi.Bu çimecekler,parasız olup,tahta kapılı,içine iki üç basamakla inilen ve fazla geniş olmayan bu yapma çimecekler içerisinde akar su geçen camiler de olurdu.Altmış yetmiş yıl önceleri Urfa'da birkaç çimecek vardı.Bunlardan en fazla kullanılanı ve Merkez Hasan Padişah Camii'nde olanıydı.Bunun haricinde Hızanoğlu Camii'nde ve Bey Kapısı'nda bulunan bir çimecekti.
Bir de bunun haricinde pek çok insan Halil-ür Rahman Gölü'nde ve gençler de Mecmaül-Bahr'deki akan suda yıkanırlardı.Son yıllarda Aynzeliha Gölü'nün arka kısmında büyük ve küçük havuz diye adlandırılan iki paralı havuz da yapılmıştı.İsteyenler de bunlarda yıkanabilirlerdi.Bugün bunlardan hiçbir eser kalmadı.
Yorum Ekle
Yorumlar
Sizlere daha iyi hizmet sunabilmek adına sitemizde çerez konumlandırmaktayız. Kişisel verileriniz, KVKK ve GDPR
kapsamında toplanıp işlenir. Sitemizi kullanarak, çerezleri kullanmamızı kabul etmiş olacaksınız.
Mehmet Fethi Göktepe
ÇİMECEK
Bir zamanlar Urfa'da insanlar hayatlı evlerde otururlardı.Bu hayatlı evlerde 4-5 oda,bir tandırlık,bir zehre damı,bir zerzembe,bir tuvalet bulunurdu.O günün şartlarında tuvalete de abdesthana denilirdi.Bazı evlerde de birkaç ayakla inilen zerzembeler vardı.Hemen hemen her hayatlı evde banyo olduğu halde,ev sakinleri babalarına,abilerine ve büyüklerine karşı saygısızlık olmasın diye sessizce kalkar gaz ocağını yavaşça açar,bir kuşhanada suyunu ısıtır ve yattıkları odanın gedemecinde ses çıkarmadan yıkanırlardı.Hatta gedemecin su tahliye ağzını bezle kapatıp yıkandıkları belli olmasın diye evin büyükleri işe gidince o su kanalı açaılır ve hayatla birlikte yakınılırdı.Bu o günki yetişme tarzından,edep ve terbiyeden gelirdi.
O dönemde insanlar umumi temizlik için hamama giderlerdi.Mevcut hamamların bir çoğu sabahtan öğlene kadar erkeklere,öğleden sonra da bayanlara hizmet verirdi.Sabahları maddi durumu iyi olanlar gusul için hamama giderlerdi.Durumu iyi olmayan insanlar ise çimeceklere giderlerdi.Bu çimecekler,parasız olup,tahta kapılı,içine iki üç basamakla inilen ve fazla geniş olmayan bu yapma çimecekler içerisinde akar su geçen camiler de olurdu.Altmış yetmiş yıl önceleri Urfa'da birkaç çimecek vardı.Bunlardan en fazla kullanılanı ve Merkez Hasan Padişah Camii'nde olanıydı.Bunun haricinde Hızanoğlu Camii'nde ve Bey Kapısı'nda bulunan bir çimecekti.
Bir de bunun haricinde pek çok insan Halil-ür Rahman Gölü'nde ve gençler de Mecmaül-Bahr'deki akan suda yıkanırlardı.Son yıllarda Aynzeliha Gölü'nün arka kısmında büyük ve küçük havuz diye adlandırılan iki paralı havuz da yapılmıştı.İsteyenler de bunlarda yıkanabilirlerdi.Bugün bunlardan hiçbir eser kalmadı.