Başbakanımız Recep Tayyib Erdoğan hem sevdiğim ve hem de takdir ettiğim büyük bir Lider. Kendisi de bunu Davos zirvesinde bütün dünyaya kanıtlamıştır. Hem Başbakanımızın okuduğu liseden mezun olmuş ve yine Başbakanımızın mezun olduğu lisedeki sınıf arkadaşından İmam Hatip’te eğitim almış biri olarak,Başbakanımızı en yakın ağızdan dinleme ve tanıma fırsatını bulduğumu belirtmek isterim.

Bunun yanı sıra kendisini Başbakan olarak değil ilkin Belediye Başkanı olarak tanıma fırsatını da buldum. Geçmişe dönük baktığımda kim ne derse desin Başbakanımızın dürüst, sağlam, güvenilir karakteri ve duruşuyla hak, hukuk hususunda hatır, gönül tanımayan bir Belediye Başkanı olduğunu geçmişte İstanbul Belediyesine yapmış olduğu hizmet döneminden bilmekteyim.

Doğma ve büyüme İstanbullu olarak O yıllarda Başbakanımızın İstanbul Büyükşehir Belediyesi nezdinde yaptığı çalışmalar ve hizmetlere tanık oldum ve yaşadım. Yine Öğrencilik yıllarımızda Belediye Başkanlığının önünde yaptığı konuşmalara da Okuldaki arkadaşlarımızla katılımlarımız olmuştur.

Bunu niye anlatıyorum. Ben şahsım adına Recep Tayyib Erdoğan’ı Ak Parti hükümetiyle değil,1995 yıllından beri bildiğim bir isim ve tanış bir yüz olarak görmüşümdür. İstanbul Büyükşehir Belediyesini devraldıktan sonra hizmetin en alasının yanı sıra, dolmayan su rezervleri onun döneminde dolmuş ve Recep Tayyib Erdoğan’ın gelişiyle İstanbul’a bereket geldiği gözlenmiştir.

Tayyib Erdoğan’dan önceki Nurettin Sözen döneminde musluklardan akan suyun yerine, musluklardan akmayan suyun sesini İstanbul Halkı çokca dinlemiştir. Öyle ki bu musluk sesi güldürü skeçlerine bile konu olmuştur. Suyun kıtlık olduğu o dönemde mahalle çeşmesinden su taşıdığımızı bile hatırlarım. Yanılmıyorsam o dönemler 1993 senesiydi. Damaca sularıyla da bu dönemde tanışmıştık.

İşte bu sıkıntılı devir, Recep Tayyib Erdoğan’ın, İstanbul Belediye Başkanı olmasıyla son buldu. O zaman ki Fatih Belediye Başkanı da şu anki,

Adalet Bakanı Mehmet Ali Şahindi.

Sayın Recep Tayyib Erdoğan okumuş olduğu bir şiirden dolayı demir parmaklıklar arkasına mahkûm edilmiş, o zamanki adı Refah mı?  Yoksa Saadet Partisi mi? Onu da tam hatırlayamıyorum. Tayyib Erdoğan’a yeterince sahip çıkamamıştı.

Ve ona ilkin Allah, sonra İstanbul Halkı ve daha sonra T.C vatandaşı olan herkes sahip çıktı.

Sayın Recep Tayyib Erdoğan, Adam gibi adamların hepsini yanına alarak

Bir oluşuma girdi.  Bunun neticesinde AK Parti ve daha sonra halkın tek başına iktidara taşıdığı AK Parti hükümeti oluştu. İşte bu hükümet şu an 2 dönemdir Başbakan Recep Tayyib Erdoğan hükümeti olarak Türkiye Cumhuriyeti ve Halkına hizmet vermektedir.

----İşte Sayın Başbakanımız Tayyib Erdoğan yerel seçimlere yaklaştığımız bu dönemlerde, AK Parti adaylarına merkez il, ilçe ve belde başkanlarına destek vermek üzere Şanlıurfa’da miting düzenledi.

----Bu mitingde gündemde CHP Lideri Deniz Baykal ve MHP Lideri Bahçeli’de vardı. T.C Başbakanımız Tayyib Erdoğan, AK Parti hükümetinden sonra bölgeye gelen hizmeti değerlendirdi. Buraya kadar her şey normal gidiyordu.

Taki, kalabalık bir grup Fakıbaba için vekillere "yuhalayana" kadar.

Ne olduysa bundan sonra oldu.

----Başbakanımız Tayyib Erdoğan…

“Türkiye’nin bazı şehirlerinde önceki Belediye Başkanlarıyla devam ediyoruz. Bazı şehirlerimizde yeni arkadaşlar belirledik. Değerli Kardeşlerim Bakınız biz her şeyi tabii halkımıza açıklayamıyoruz. Bildiğimiz bazı şeyler ve gerçekler var. Bakınız siyaset bir takım oyunudur. Siyaset bireysel olarak ve ferdi olarak yapılmaz. Eğer bireysel olarak siyaseti yapmaya kalkarsanız, yaya kalırsınız yaya. Oy ile de hizmet veremezsiniz. Şimdi yolda gelirken gördüm. “Beni yalnız mı zannettiniz?” gibi bir şeyler söyleniyor. Şimdi kusura bakmasında beyefendi kendini yalnızlığa itmiş,  Bunu böyle bilicez. Niye? Çünkü bu bir takım oyunudur. Şimdi sen tek başına aday oldun. Belediye de grubu kimle kuracaksın? Öyle mi? Peki, bu noktada aldığın gücü ve kaynağı nereden bulacaksın.

Ve şöyle bir şeyde duyuyorum “Ben Başbakanımı çok seviyorum. Kazandıktan sonrada Ak Partiye geçicem.” Kusura bakma. Biz yolumuza devam ederiz. Ve hiçbir arkadaşımız için hiçbir şey söylemek istemem Çünkü bu bir Demokratik yarıştır. Bu Dönem Mehmet Oymakla hizmete devam edeceğiz.”

----Başbakanımızın bu sözlerini bir değerlendirmeye aldığımız zaman Fakıbabanın tercih edilmemesinin altında yatan sebebin Sayın Vali ve Milletvekilleriyle aralarında geçen olaylarda uzlaşma yolunu bulamayışlarından kaynaklandığı anlaşılıyor. Bundan dolayı da AK Parti Aday değişikliğine gitmeyi tercih etmiş gibi görünüyor.

----Kendisinin güvenirliğinden, şahsiyetinden zerre kadar şüphe duymadığım Sayın Başbakanımızın ve AK Partinin en üst kademelerindeki insanların liyakatli, sağlam, dürüst, emanet ve hizmet ehli insanlardan oluştuğuna kalben inanıyorum.

----Ama Şanlıurfa'da AK Parti ye olan bu güven maalesef, AK Partiye mensup bir kısım Milletvekillerinden dolayı zedelenmektedir.

-----Başbakanımızın dediği gibi,

“Siyasetçi halkına afra, tafra yapmayacak”

İşte Vekillerden birileri AK Partiden aldığı desteğin arkasına sığınarak maalesef;

“Ceketimi bile göndersem seçilir.”diyor.

Biz bile bir takım Vekillerin, Başbakanımız Tayyib Erdoğan’ı yanlış bilgilendirdiklerini düşünüyoruz.

----Başbakanımız Recep Tayip Erdoğan siz öncelikle Türkiye Halkı için ve sonra biz Şanlıurfa halkı için çok değerlisiniz. Bizleri ve Türkiye Cumhuriyetini temsil etmenizden dolayı ve sizin gibi bir lidere sahip olduğumuz için de gurur duyuyoruz.

----Sayın Başbakanımız siz;

“Demokrasi demek, mühür milletin elinde demektir. Kimse ama kimse seçimle geldiği makamı kendine zimmetli olarak göremez ve görmemeli.

Belediye de, Milletvekillikte, Başbakanlıkta böyledir.”dediniz.

----Ama maalesef Milletvekilleri tavsiyesi ve siz Başbakanımızın onayı ile AK Partinin şu an Belediye Başkan Adayı olarak gösterilen bir takım şahıslar için keşke daha iyi bir inceleme yapsaydınız.

---- Çünkü AK Parti aday adaylığına talip olan birçok aday Ankarada ki atmosferi bire bir yaşayarak, Milletvekillerinin adil olmadığını ve hatta taraf tuttuklarını belirtmektedirler.AK Partinin Aday olarak gösterdiği bir takım adayların Halk nezdinde hiçte olumlu tanınmadığı ve bu Adayların tercihinden dolayı Şanlıurfa da AK Partiye olan güvenin zedelendiği de aldığımız duyumlar arasında vardır. Hatta bundan daha fazlası var ama burada açıklamayı uygun bulmuyoruz.

---Halkın çoğunluğunun AK Partiye oy vermelerinin ana sebebi Başbakanımız Recep Tayyib Erdoğan’a olan Milletin sevgi ve ilgisidir.

Yine Halktan birçok kişi AK Partiden Belediye Başkan Adaylığına katılan adayların, kendi şahsiyetleri ve kimlikleri hatta işinin ehli olup olmamasına yanı sıra ,Başbakanımıza olan güven ve itimattan dolayı, AK Partide bulundukları için sandıktan çıkma oranı yüksektir.

 ----İşinin ehli olan da, olmayan da bu sebeple AK Partinin bayrağı altında olduğu için maalesef gelebiliyor.

Peki, bu adayların hepsi yanlış mı? Elbette değil.

Samimi,dürüst ve Başbakanla örtüşen adaylar da var.

Mehmet Oymak’ta bunlardan birisi.

 Ama maalesef,Belediye koltuğunu kendi mevki ve makamı olarak gören ve bundan dolayı kimseye kaptırmek istemeyen,bunu hırs haline getiren ve 

AK Partinin sancağı altında bulunan adaylarda var. İşte burada Halk vekillere istifa derken sadece Fakkıbaba için değil bu oluşumun içinde karakterinin ve hizmet anlayışının AK Parti ile uyuşmadığı kimseler içinde Vekilleri istifaya davet ediyor.

----Sayın Başbakanımız,

“Ülke Gündemini bildiğim gibi, Şanlıurfanın gündemini de biliyorum.” dediniz.

Ama şu da bir gerçek ki;

Şanlıurfada ki ,Halkın gündeminde de daha çok Fakıbaba var.

Evet, Sayın Başbakanımız;

“Yine Başbakanlık emanetini nasıl taşıdığımı, Belediye Başkanlığı Emanetimi nasıl taşıdığımı bütün Türkiye iyi bilir.”

Sizin emanet ehli ve hizmet ehli olduğunuzdan yana hiç şüphemiz yok.

Ama,Fakıbabaya verilen bu desteğin perde arkasında Şanlıurfa Halkı,

Ahmet Eşref Fakıbabanın bu emaneti taşıdığına inanıyor.

Yine Urfa Halkı, Fakıbabaya vekillerin ve AK Partinin haksızlık yaptığını düşünüyor.

-----Sözlerinin devamında,Başbakanımız Recep Tayyib Erdoğan;

Çünkü Demokrasi bir gönül işidir. Demokrasi Halkla bütünleşme işidir.

Siz severseniz halk sizi sever. Eğer siz halka tepeden bakarsanız, Halk sizi sevmeye mecbur değildir. Dedi.

Sayın Başbakanımızın bu sözüne istinaden şunu söyleme gereğini duyuyorum. Şanlıurfa Halkı Fakıbabayı seviyor ve bunu da her halükarda göstermeye devam ediyor.

Kendi adıma da şunu söyleyebilirim,

10 kişi ile konuşmuşsam, bunların 8 Fakkıbaba demiştir.

Kısacası,Şanlıurfa'da Halkın nabzı şu an  Fakıbaba'dan yana atıyor.

29 Mart'ta kadar olan süreçte ne olur,ne biter bunu da kestirmek pek mümkün değil.

-----Yine Başbakanımızın sözleriyle bitirmek istiyorum.

“Belediye Başkanlığı veya seçimle gelinen her şeyin esas sahibi sizsiniz, Millettir.

Evet...

Bütün bu Siyasi Rakipler için son noktayı elbette ki Türk Millet'i koyacak.

İnşallah,çıkan sonuçlar neticesin de kazanan adaylar kim olursa olsun,hangi partiyi temsil ederse etsin, emanet ehli ve işinin erbabı olan, liyakatli kişilerden oluşsun.

Yaklaştığımız bu yerel seçimler,

İlkin Milletimiz ve sonra Devletimiz için şimdiden hayırlı,uğurlu olsun.

(Âmin)

Selam ve Dua ile