Geçen yılda kuraklık oldu,

        Bu yıl da 6 Şubattan itibaren üst üste  beş büyük deprem yaşadık

         En yıkıcısı bu deprem oldu. Bazı iller, ilçeler ve köyler yerle yeksan oldu.

         Allah bizlere iki kanun göndermişti. Birisi Kur'anda yazılı emirler, diğeri bu aleme yerleştirilmiş kevni kanunlar.  (fizik,kimya,biyoloji , jeoloji gibi ) .Yaşadığımız ve gördüğümüz  alemler  maddi ayetlerle doludur.

         Allah Ali İmran suresinin  96 cı ayetinde  şöyle buyurdu; Şüphesiz insanlar için kurulan ilk ibadet evi  MEKKE de alemlere rahmet ve hidayet kaynağı olarak ilk kurulan Ka'be dir. 

        Allah kendi evi olan Ka'beyi  dağlık ve taşlık bir alana kurulmasını emretmiştir.  Allah bir ovaya, yumuşak bir zemine  Kabeyi kurdurmamış tır. İşte bizlere harikalar harikası bir örnek. 

         Evet  ey kendini akıllı zanneden  idareciler!  başta sizler olmak üzere ve çoğumuz Allah'ın bu emrine muhalefet ettik, yapılmaması gereken bir çok yerlere yüksek binalar yaptık, evlerimizin yıkılmasıyla bir çok insanımızın depremler de hayatlarını kaybetmesiyle  dehşetli bir tokat yedik  ve yemeye de devam ediyoruz. Çünkü kendi ellerimizle kendimize kötülük edip İlahi tokatlara  müstehak olduk

         Mesela ateş te bir  rahmettir, onunla ısınır bir çok ihtiyacımızı  temin ederiz.. Amma elini ateşe sokanın  eli yanar, yanlış bir karar ateşi  zararlı hale getirir.

          Kur'anda bu misaller gibi çok misaller var. Kuranı açıp  okuduk manasını bir kenara koyduk,  ölülerin üzerine okunan bir kitap haline getirdik. İstistanaları kast etmiyorum.

           Oysa Kur'an bir hayat kitabı idi. Onu hayatımıza hayat yapsaydık ne bu sapkınlıklar olurdu ve nede bu kadar dehşetli tokatlar yerdik..

           Tabii depremlerin başka sebepleri de var. Yalan, hile, sahtekarlık, zina ,faiz zülum, rüşvet  gibi haramlarda İlahi gazabı celp eder.

            Hepimize geçmiş olsun, inşallah bu dehşetli hadiseden ibretli bir ders çıkarır ve hayatımızı maddi ve manevi haramlardan korur ve Allah'ın emirlerine itaat ederiz.