Türkiye stratejik ve jeo-politik olarak yeryüzünde ender bir konuma sahiptir.
Özellikle Asya ve Avrupa arasındaki birleştirici köprü olması, bir de eşi benzeri bulunmaz verimli tarım arazilerine sahip olması, Türkiye’yi çok değerli ve vazgeçilmez kılmaktadır...
Benim uzmanlık alanım tarımda verimliliğin arttırılması ve arazilerin tarıma uygun şekilde kullanılmasıdır.
Tarım arazileri bir ülkenin korunması gereken değerleri açısından ilk sırada yer almalıdır.
Zira çocuklarımızın ve ondan sonra gelecek tüm kuşakların var olabilmesi bu tarım arazilerine bağlıdır.
Peki, biz bu tarım arazilerini yeterince koruyabiliyor muyuz? Maalesef hayır.
Atatürk barajının yapılmasında iki etken vardı.
Birincisi elektrik üretimi
İkincisi ve en önemlisi Harran ovasının ve Mardin ovasının arazilerini su ile buluşturmaktı.
Barajın yapılması ile Bozova, Hilvan ve Siverek’te yüz binlerce dönüm arazi baraj gölünün sularına gömüldü.
Gömüldü de ne oldu?
Bir akşam şöyle Harran ovasına hakim bir tepeden ovaya bakın. Dağınık ve büyük bir şehir görünümünde ışıklarla aydınlatıldığını görürsünüz. Bu da şunu göstermektedir. Şanlıurfa Harran arası bölge, Harran ve Akçakale ilçeleri bilinçsizce ve hovardaca imara açılmış her taraf beton bloklarla kaplanmıştır.
Oysa söz konusu bölgeleri sarmalayan dağlar mevcuttur. Bu verimli arazileri değil de bu dağlarda yapılaşmayı gerçekleştirirsek bu güzelim arazilerimizi korumuş oluruz.
Verimli her bir karış toprağa döktüğümüz betonu aslında çocuklarımızın kısmetine ve mirasına döküyoruz. Onlara ihanet ediyoruz.
İdarecilere, Belediye başkanlarına ve Sayın bakana sesleniyorum: Bu kıyımı durdurun.
Bu topraklarımıza beton dökmeyelim. Tarım ürünlerinin her çeşidini rahatlıkla yetiştirebileceğimiz bu mirasımızı koruyalım.
Yorum Ekle
Yorumlar
Sizlere daha iyi hizmet sunabilmek adına sitemizde çerez konumlandırmaktayız. Kişisel verileriniz, KVKK ve GDPR
kapsamında toplanıp işlenir. Sitemizi kullanarak, çerezleri kullanmamızı kabul etmiş olacaksınız.
Selehattin Canbeyli
Bu kıyımı durdurun
Türkiye stratejik ve jeo-politik olarak yeryüzünde ender bir konuma sahiptir.
Zira çocuklarımızın ve ondan sonra gelecek tüm kuşakların var olabilmesi bu tarım arazilerine bağlıdır.
Atatürk barajının yapılmasında iki etken vardı.
İkincisi ve en önemlisi Harran ovasının ve Mardin ovasının arazilerini su ile buluşturmaktı.
Barajın yapılması ile Bozova, Hilvan ve Siverek’te yüz binlerce dönüm arazi baraj gölünün sularına gömüldü.
Bir akşam şöyle Harran ovasına hakim bir tepeden ovaya bakın. Dağınık ve büyük bir şehir görünümünde ışıklarla aydınlatıldığını görürsünüz. Bu da şunu göstermektedir. Şanlıurfa Harran arası bölge, Harran ve Akçakale ilçeleri bilinçsizce ve hovardaca imara açılmış her taraf beton bloklarla kaplanmıştır.
Verimli her bir karış toprağa döktüğümüz betonu aslında çocuklarımızın kısmetine ve mirasına döküyoruz. Onlara ihanet ediyoruz.
Bu topraklarımıza beton dökmeyelim. Tarım ürünlerinin her çeşidini rahatlıkla yetiştirebileceğimiz bu mirasımızı koruyalım.