TR
Türkçe
English
Русский
Français
العربية
Deutsch
Español
日本語
中文
Uygulamalarımız appstore googleplay
TR
Türkçe
English
Русский
Français
العربية
Deutsch
Español
日本語
中文
TR
Türkçe
English
Русский
Français
العربية
Deutsch
Español
日本語
中文

Bu kez ‘barış’ kazansın ve Yaşar Kemal…

Yazının Giriş Tarihi:
Yazının Güncellenme Tarihi: 13.10.2024 13:33

Kimine göre Kürt sorunu, kimine göre Güneydoğu sorunu; adına her ne derseniz deyin ancak, bu ülkede bir halk yüzlerce yıl inkar, asimile ve zaman zaman da sert tedbirlerle imha edilmek istendi.

Kürt veya Güneydoğu sorununda tarihin derinliklerine girerek ne kendimi, ne de sizleri sıkma niyetinde değilim. Onun için sadece son 35-40 yıldaki birkaç büyük olaya bakmak yeterli olur bence…

Ne oldu 35-40 yılda; şöyle hızlı bir geçiş yapalım…1980’de bir askeri darbe, 28 Şubat 1997’de, 28 Şubat Kararları veya postmodern darbe ve son olarak 27 Nisan e-muhtırası… Gördünüz mü? Türkiye öyle bir ülke ki,yöneticiler sıkıştığı anda sorunları ya darbeyle, ya postmodern darbeyle veya muhtırayla çözmeye çalışıyor.

Aslına bakarsanız tüm bu darbelerin ana temelini bölge için Kürt sorunu, batı için Güneydoğu sorunu oluşturmaktadır. Kürt sorununu demokrasi, hukuk, adalet ve insan hakları gibi temel unsurlarla çözemeyenler, sorunu bugünkü gibi güvenlik sorunu olarak gördü ve önce askere, şimdi ise polise havale etmeyi tercih etti.

Bu 35-40 yılda yaşanan çatışmalı süreç bunun en bariz örneğidir. Sorunu yukarıda belirttiğim temel hak ve özgürlükler kapsamında çözemeyenler, ortaya korkunç bir tablo çıkmasına neden oldu. Rakamlara baktığımızda bu süre içinde 40-50 bin insan öldü, 3 bin 500 yerleşim alanı boşaltıldı, 5 milyona yakın kişi yerlerinden-yurtlarından oldu, 500 milyar doların üzerinde bir kaynak savaşa aktı.

Gördüğünüz gibi bugüne gelinceye kadar çok bedeller ödendi, çok acılar çekildi. Ama barış hiç olmadığı kadar da yakına geldi. 2005 yılında dönemin Başbakan’ı Recep Tayyip Erdoğan’ın tarihi Diyarbakır konuşmasıyla başlayan, 16 yıldan bu yana İmralı Cezaevi’ndebulunan PKK Lideri Abdullah Öcalan’ın 2013 Newroz’undaki ‘silahlar sussun, siyaset konuşsun’ çıkışıyla doruk noktaya ulaştı.

Dünya örneklerinde olduğu gibi barış süreçleri hep sancılı olmuştur. Bu barış süreci de sancılı geçiyor. Çünkü geçen zamana baktığımızda karşılıklı restleşmeler, çeşitli provokasyonlar görüyoruz, belki bundan sonra da göreceğiz. Ama önemli olan barışın kalıcı hale gelmesi ve kalıcı çözümün bulunmasıdır.

Şimdi çözüm için, barış için önemli bir viraja gelindi. Taraflar barışa çok önemli bir şans daha verdi. Öcalan’ın sunduğu 10 maddelik yol haritası; Kürt tarafını temsilen Halkların Demokrasi Partisi milletvekilleri ile Türkiye Cumhuriyeti’ni temsilen Başbakan Yardımcısı Yalçın Akdoğan’ı bir araya getirdi ve Öcalan’ın açıklaması ilk kez tarafların bir araya gelmesiyle dünyaya duyuruldu.

Bu gelişme; Diyarbakır’dan Van’a, Urfa’dan Şırnak’a kadar yurttaşlardan, sivil toplum kuruluşlarına kadar herkesimi memnun etti. Ardı ardına açıklamalar geldi. Bazı açıklamalar önümüzdeki seçim de oy kaybetme kaygısıyla sert oldu.  Fakat en dikkat çekici açıklama ve istek KCK’den geldi. KCK, Öcalan’la görüşmek istediğini açıkladı. Örgütün, onu kuran lideriyle görüşmek istemesinden daha doğal bir şey olamaz.

Sonuç olarak; barış seçime kurban edilmemeli, yüzlerce yıllık sorun inkar, asimile ve yok etme politikasıyla son bulmuyor. Barış yolunda karşılıklı güven ve empati şarttır. Haydi bu kez barış kazansın…

YAŞAR KEMAL’E VEDA

Edebiyat dünyasının usta yazarı Yaşar Kemal hayatını kaybetti. Bir Kürt olan Yaşar Kemal, ömrünü bu sorunun çözümüne adadı. Ne büyük tesadüftür ki, Yaşar Kemal hem 28 Şubat postmodern darbesinin yıl dönümünde, hem de Kürt sorununun çözümündeki en kritik eşikte hayata gözlerini yumdu. Güle güle koca çınar. Barış artık bize emanet. 

Yaşar Kemal’den birkaç söz ve bazı eserleri…

İnsan, düşleri öldüğü gün ölür.

Hayat, umutsuzluktan umut yaratmaktır.

Dünya onbinlerce çiçekli bir kültür bahçesidir; her çiçeğin ayrı bir rengi ve kokusu vardır. Bir çiçeğin koparılması bir rengin, bir kokunun yok olmasıdır. Tek dile, tek renge kalmış bir dünyahapı yutmuştur.

Sarı Sıcak, Bütün Hikâyeler, İnce Memed, Teneke, Orta Direk, Yer Demir Gök Bakır, Ölmez Otu, Akçasazın Ağaları / Demirciler Çarşısı Cinayeti, Yılanı Öldürseler, Al Gözüm Seyreyle Salih, Allahın Askerleri, Kuşlar da Gitti, Bugünlerde Bahar İndi, Destansı Roman, Üç Anadolu Efsanesi, Ağrı Dağı Efsanesi vs...

Sevgiyle kalın.

Yorum Ekle
Gönderilen yorumların küfür, hakaret ve suç unsuru içermemesi gerektiğini okurlarımıza önemle hatırlatırız!
Yorumlar
Yükleniyor..
google-site-verification=17JdBYTmCkOQ47__lWfiskKil_Sy4SbKNeDzgk4fPXs
logo
En son gelişmelerden anında haberdar olmak için 'İZİN VER' butonuna tıklayınız.