Urfa'ya gelen misafirler, öğrenci veya asker aileleri Balıklıgöl'ü gezdikten ve bir de ciğer kebabı yedikten sonra geldikleri gibi geri dönüyorlar.

     Allah'ın bir lütfü olarak Urfa'ya ikram ettiği Hz.İbrahim, Hz.Eyyup, Hz.Yakup, Hz.Şuayp, Hz.Circis Peygamber makamları. Bediuzzaman Said-i Nursi'nin kaldığı ve vefat ettiği yer, mezarı; Harran, Göbeklitepe, ilk İslam üniversitesinin kalıntıları, Ulu Cami'de bir zamanlar Hz. İsa’nın mendilinin bulunduğu kuyu gibi daha nice mekanlar ve makamlar elimizin altında iken, dünyanın en büyük tabii akvaryumu durmuş bize bakarken biz kalkmış çiğköfteyle, fıstıkla, tırnaklı ekmekle uğraşıyoruz. Ciğer kebabı reklamı yapıyoruz. Tabi ki isot da çiğköfte de fıstık da tırnaklı ekmek de bizim malımız, bunlara da sahip çıkacağız ama bunun yanında bu büyük tarihi ve dini değerlerimize de sahip çıkmalıyız.

     Bu saydığım değerlerin birisi komşu illerimizden birinde olsaydı o şehri dünyaya tanıtırlardı. Bugün aşağı çarşı esnaflarından birkaç kişiyi Mutfak Müzesi'ne götürdüm. Adamlar şoke oldular. Yahu burada böyle bir yer mi vardı diye. Çünkü bilmiyorlar, görmüyorlar, duymuyorlar. Ulucami'nin olduğu o boş meydana, orada bir Mutfak Müzesi'nin olduğu büyük bir reklam panosuyla güzel bir şekilde belirtilirse herkes orada güzel bir müzenin olduğundan haberdar olacak. Esnafın asmış olduğu elbiselerden orada bir sokak var mı yok mu görünmüyor.

     Konya'da Hz. Mevlana Müzesi var. Dünyanın her yerinden insanlar ücretler vererek bu balmumundan yapılmış insan tasvirlerini geziyorlar, geceler tertipleniyor. Cumhurbaşkanları,  Başbakanlar, Bakanlar, Parlamenterler bu geceye katılıyor. Yurt içinden ve yurt dışından binlerce insan bu geceye iştirak ediyor. Hz. Mevlana büyük bir tasavvuf şairidir. Peki, Urfa'da Nabiler, Bakiler gibi yüzlerce şair yetişmemiş midir?

     Kendisiyle birlikte Hicaz yolculuğuna çıktığı paşaya ayağını kıbleye doğru uzattığı için "Sakın terk-i edebden kuy-ı mahbub-ı Hüdadır bu, Nazargah-ı ilahidir makam-ı Mustafadır bu." diyecek kadar Allah ve Hz. Peygamber sevgisi taşıyan büyük divan şairimiz Nabi'yi kaç Urfalı tanıyor? Bu büyük değerlerimizi tüm ülkeye çok iyi tanıtmalıyız.

     Bu tanıtım işlerine bakan görevliler, bunlara bağlı birimler, bu işle uğraşanlar kimler ise Urfa’mızı tüm dünyaya nasıl daha güzel, daha iyi tanıtabiliriz diye yarış içinde olmalıdır.

     Bir İbrahim Tatlıses, bir Müslüm Gürses, bir Şivan Perver her şehirden çıkmıyor. Bu değerlerimize sahip çıkmalıyız. Elimizdeki potansiyeli eritmemeliyiz. Yoksa daha pek çok seneler Antep ile Mardin arasında gidip geliriz.

Benden söylemesi.