Halkın açlığına omuz silkeleyenler gün gelir sandık başında diz çökerler…
Sakın bizi bir başka kalıba sokmayın efendiler…
Sizden daha çok bu ülkemi seviyorum, başkanının da çöpçüsün de
Lakin.Düzeni anlatmasak bu memlekete ihanet etmiş sayılmaz mıyız?
Demedik mi cici bici vekillere gelin pozitif ayrımcılık yapın…
Başkana izah edin, derdinizi deyiverin, gerçekten vekilseniz…
Şanlıurfa da neler oluyor… Ne olacak.
Urfa da doktor yok.
Urfa da hastanene cihazları yok.
Urfa da iş, aş yok.
Urfa da başhekim yok
Urfa da yol… Sulama yok
Urfa da öğretmen yok
Urfa da elektrikte züllümü var
Urfa da doktorun günlük seksen hastası var
Urfa da kral çıplak bu… Diyemiyorlar korkuyorlar… Mesele koltuk meselesi
Hâlbuki başkana şunu deselerdi…
Reis; Urfa da şu kadar misafir var, Urfa’daki her evde bir genci işe koyalım
Reis; reis sizin demenize rağmen çarşıda Arap tebaaları var… İndirmiyorlar
Reis; gelen muhacirlerin tamamı evladı resul değiller bunlarda sıkıntı olacak…
Reis; gelin sınırın dışında kamp yapalım güvenliklerini sağlayalım demediler…
Ya ne dediler kimi idareciler kimi vekiller, gelsinler Urfa ya gelsinler…
Babamızın çiftliğidir… Öyle bir hal aldı ki bizi kılıcı olmayan battal gaziye döndük!
Reis aklıdır çözüm bulurdu…
Nasrettin hocanın fil meselesi gibi ‘’bir fil yetme iki tane getir hünkârım’’
Biz söyledik isteyen gül atar, isteyen diken saplar. Gül de bizim diken de.
Yorum Ekle
Yorumlar
Sizlere daha iyi hizmet sunabilmek adına sitemizde çerez konumlandırmaktayız. Kişisel verileriniz, KVKK ve GDPR
kapsamında toplanıp işlenir. Sitemizi kullanarak, çerezleri kullanmamızı kabul etmiş olacaksınız.
Bilal BEBE
Baltalı ilahların Urfalıya bakışları
Selam dost.
‘’Deve dikenini batığı yer kabar vermez…
Sultanın anahtarı akıbet bir deliğe muhtaç…
Giymiş liderlik hırkasını bize aman vermez’’
Ulan diye başlamak isterim, ama edepsiz olmak istemiyorum…
Kervanları aşan dertlerde, bir bu mu kaldı denmese yazacağım!
Yapay Protokol ardan bıktım artık, milletten bihaber zümrelerin…
İktidar dalaletinden çak cuk etmelerinden bıktım artık.
Kadim kent Urfa ve halkının kimi idarecileri sorunları yok sayarken…
Tok karınla Karşıma geçip sanattan adaletten bahsederler…
Tiyatro oyuncuları aç açıkta…
Kitap yazanlar… Urfa da kaşmer muamelesi görülmekte… Neden?
Nedeni aşikâr… Cehaletle iktidar uğruna hıyaneti ile ve anlaşılmaz bir uyku.
Bir milletin sanat damarı kopmuşsa o millet yok olmaya mahkûmdur…
Adaleti olmayan bir kavim akıbet yıkılacaktır ‘’adalet her kese lazım ha’’
Tuzu kuru efendiler;
Sükûnet ve barış eşit paylaşımdan geçer aç Ensar’la bu iş yürümez…
Tamam, Suriye vatandaşları kardeşimiz kesinlikle itirazım yok lakin…
Kardeşliğinde bir nizam bir itmamı olmalı… Bir düzen olmalı
Urha, Edes’se, ruha, Urfa, Şanlıurfa, gazel ve hoyratlarımız susuyor…
Sokaklarımızda korku hâkim caddelerimiz ürkek… Devran dönmeye mecburdur
Halkın açlığına omuz silkeleyenler gün gelir sandık başında diz çökerler…
Sakın bizi bir başka kalıba sokmayın efendiler…
Sizden daha çok bu ülkemi seviyorum, başkanının da çöpçüsün de
Lakin.Düzeni anlatmasak bu memlekete ihanet etmiş sayılmaz mıyız?
Demedik mi cici bici vekillere gelin pozitif ayrımcılık yapın…
Başkana izah edin, derdinizi deyiverin, gerçekten vekilseniz…
Şanlıurfa da neler oluyor… Ne olacak.
Urfa da doktor yok.
Urfa da hastanene cihazları yok.
Urfa da iş, aş yok.
Urfa da başhekim yok
Urfa da yol… Sulama yok
Urfa da öğretmen yok
Urfa da elektrikte züllümü var
Urfa da doktorun günlük seksen hastası var
Urfa da kral çıplak bu… Diyemiyorlar korkuyorlar… Mesele koltuk meselesi
Hâlbuki başkana şunu deselerdi…
Reis; Urfa da şu kadar misafir var, Urfa’daki her evde bir genci işe koyalım
Reis; reis sizin demenize rağmen çarşıda Arap tebaaları var… İndirmiyorlar
Reis; gelen muhacirlerin tamamı evladı resul değiller bunlarda sıkıntı olacak…
Reis; gelin sınırın dışında kamp yapalım güvenliklerini sağlayalım demediler…
Ya ne dediler kimi idareciler kimi vekiller, gelsinler Urfa ya gelsinler…
Babamızın çiftliğidir… Öyle bir hal aldı ki bizi kılıcı olmayan battal gaziye döndük!
Reis aklıdır çözüm bulurdu…
Nasrettin hocanın fil meselesi gibi ‘’bir fil yetme iki tane getir hünkârım’’
Biz söyledik isteyen gül atar, isteyen diken saplar. Gül de bizim diken de.