Hava Durumu
TR
Türkçe
English
Русский
Français
العربية
Deutsch
Español
日本語
中文
TR
Türkçe
English
Русский
Français
العربية
Deutsch
Español
日本語
中文

Ayak altında kalan Öğretmen

Yazının Giriş Tarihi:
Yazının Güncellenme Tarihi: 09.10.2024 04:22

Malum olduğu üzere Milli Eğitim bir ülkenin can damarıdır ve diğer hiçbir kuruluşla asla kıyaslanamaz. Çünkü onun asıl amacı, insanı insan yapan değerlerle insan yetiştirmektir.

Eğitimi güçlü olan devletler her alanda güçlü olmaktadırlar. Allah insanı öyle mucizelerle donatmıştır ki, bu gün fezaya giden yolu bulan akıl ve kabiliyet insana verilmiştir. Allah’ın verdiği kabiliyetleri yerinde tespit edip değerlendirmediğimiz sürece insanın verimli olmasını sağlayamayız.

 

İnsanlara ayrı ayrı kabiliyetlerin verilmesi hem imtihan hem toplum hayatının idamesi ve hem de insanın tekâmülü içindir. İnsan fıtratının içine saklanmış çekirdeklerin nevşü nema bulması eğitimle olacaktır. Öyle ise; bir milletin ayağa kalkması Milli Eğitimin kalitesiyle orantılıdır. Bu gün bir Mehmet Akif, Urfalı Nabi veya Yahya Kemal Beyatlı ve bunlar gibilerin yetişememesi, eğitimdeki alt yapının eksikliğindendir.

 

Onun içindir ki, Eğitimin önemini bilen veliler ve hatta babalarımız öğretmenlere şöyle derlerdi; “Eti senin kemiği benim.”

Hatta bazı padişahlar çocuklarına, hocaların kendilerinden daha güçlü olduğuna dair örnekler sunmuşlardır. Bu demek değildir ki, öğretmen talebeye fiziki zarar verecek.

Aslında öğretmene şu mesaj verilmektedir; “Bu çocuk artık senin manevi bir evladın gibidir ve kendi çocuğuna göstereceğin ihtimamı göster” anlamındadır.

Bu anlayışı kaybettiğimizden, bazı Milli Eğitim Bakanlarının öğretmenlerle ilgili verdiği olumsuz beyanatları sebebiyle, zaten müfredatta birçok problemlerle yüklü Milli Eğitime vurulan en büyük darbelerden biri oldu.

 

Milat gazetemizde Sayın Özkan Erdem, Ufuk Coşkun ve Ali Bal köşe yazılarında, öğretmenlere talebe ve velilerin not vermesinin sakıncalarını çok güzel bir üslupla izah ettiler. Evet dünya sanki tersine döndü. Talebe ve veliler öğretmene not verecekmiş. Böyle bir uygulama eğitim camiası daha da beter ve içinden çıkılmaz bir hale getirir. Öğretmen haylaz ve ahlaksız bir talebenin üzerine gitse veya en ufak bir müdahalede bulunsa, bazı ahlaksız veliler de öğretmene akıl almaz hakaretler yağdırıyor.

 

Son zamanlar da bazı talebe ve velilerin öğretmenlere yaptığı saldırılar gittikçe artmaktadır. Hatta mahkemelik olan birçok öğretmen var. Sınıfta kalma olmadığını da buna ilave edersek, öğretmenin not defteri de artık bir işe yaramıyor ve disiplin adeta ortadan kalkmış oluyor.

Bu durumda öğretmenler de, “Başımı neden belaya sokayım” dercesine eğitime boş vermek ve talebeyi kendi halinde bırakmaya mecbur kalıyor. Basında yer alan ve öğretmenleri yerden yere vuran haberlerde işin cabası.

 

Bir an evvel bu vahim hataları tamir ederek, öğretmenlerimizi saygın hale getirmek elzemdir. Bunu başaramazsak öğretmenleri kaybetmiş olacağız. Sayın Reisicumhur ve Başbakanın da danışmanlarına çok dikkat etmelerini bir kez daha hatırlatmak zorundayım. Bazı kötü niyetli danışmanların olmadığını söylemek telafisi imkânsız büyük bir hata olur.

Eğitimin kalitesine hiçbir katkısı olmayan ve hatta zarar verecek uygulamalardan uzak durmak toplumun ortak talebidir.

 

Yorum Ekle
Gönderilen yorumların küfür, hakaret ve suç unsuru içermemesi gerektiğini okurlarımıza önemle hatırlatırız!
Yorumlar
Yükleniyor..
En son gelişmelerden anında haberdar olmak için 'İZİN VER' butonuna tıklayınız.