Avrupayı tahlil ettiğinizde haçlı zihniyeti ortaya çıkar.
Bazı Avrupalı idareciler, zaman zaman Avrupa Birliğinin bir Hristiyan birliği olduğunu açıkça ifade ederler.
İngiltere bir kenara çekildikten sonra, Avrupa Birliğinin başını çekmek isteyen Fransa, Avrupa Birliğinin bir ordu kurmasını istiyor. Nato'nun dışında böyle bir orduyu kurulabilse , Hristiyanlık alemini, hem siyasi hem de askeri olarak daha güçlü bir hale getirmeyi hedefliyor.
Elli yıldan beri Türkiye Avrupa Birliğine girmek ve güvenli bir bölgeye dahil olmak istiyor. Ancak Avrupalılar Türkiyeyi çeşitli bahanelerle kapının eşiğinde tutuyor. İstanbul sözleşmesindeki bir çok değerlerinden verdiği bunca tavize rağmen Türkiyeyi hala kapıda bekletmeye devam ediyorlar.. Bu da yetmezmiş gibi zaman zaman Türkiye ye bazı yeni sayfalar açarak , biraz daha dersinize çalışın derler ve kalın bir defteri ellerine verirler.
Elhasıl Hristiyan Birliği olan Avrupa; ipe sapa gelmez bahanelerle Müslüman bir ülkeyi kendi safına almak istemiyor. Eğer bunu yaparsa Türkiyeyi müdafaa etmek zorunda kalacak ve Türkiye nin özellikle Yunanistan la ihtilafı olduğu takdirde Yunanistan'ın yanında yer alamayacak aynı zaman da Türkiye'nin gelişmesi ve güçlenmesi halinde Avrupa Birliği, Türkiye ye karşı engelleme imkanını kaybedecektir. Helenizmi Avrupa korumak ister. Bu çok ince bir hesaptır. Bunun tevil götürür hiç bir yanı yoktur. Müttefiklik gibi işe yaramaz laflar ise , hepsi birer aldatmaca dan ibarettir
Yunanistan şüphesiz ki Avrupa'nın bir parçadır, buna kimse itiraz edemez, Peki coğrafya olarak Güney Kıbrıs Rum Kesimi nin Avrupa ile bir alakası var mıdır. Avrupa birliğine neden Kıbrıs Rum kesimini aldılar derseniz, bu sorunun tek bir cevabı vardır, Hristiyan oldukları için.
Avrupalı bazı liderler, Türkiye deki iktidarı ve iktidarın başını
veya İslam alemindeki herhangi siyasi kişiyi eleştirseler de bu çok büyük tepkiye sebep olmaz, siyasi bir anlam yüklenir ve zamanla unutulur gider.
Amma Fransız lideri Macron bu sefer baltayı taşa vurdu ve İslamı eleştirdi. Bir devlet Başkanının asla söylememesi gereken herzeler savurdu ve haddini aşan bir duruma düştü. Bunun ilk cevabı, en yüksek bir sesle Mısırın El Ezher Üniversitenden yükseldi. Macro nun İslama yaptığı hakaret telin edildi.
Türkiye'nin Reisicumhuru Recep Tayyip Erdoğan başta olmak üzere bir çok yetkililer, Macroyu yerden yere vurdu. Macro savunmasız kaldı. Hatta bir çok Avrupa liderleri de Macronun bu sözlerinden rahatsız oldu
Eğer Hristiyanlık dünyasının bazı ahmak idarecileri İslamiyet hakkındaki fikirlerini açıkça beyan etseler, kısa bir zamanda dünyanın siyasi dengesi alt üst olabilir ve İslam dünyasındaki dağınıklık zaman içerisinde giderilebilir ve toparlanmaya vesile olur.
Rabbimizin izniyle irademizin dışında öyle hadiseler cereyan ediyor ki , şer zannettiğimiz bir çok şeyden hayır çıktığı gibi bu günde çıkabilir..Çünkü; Haşin bir kışın arkasında her zaman olduğu gibi, güzelliklerle bezenmiş bir bahar gelir.
Yorum Ekle
Yorumlar
Sizlere daha iyi hizmet sunabilmek adına sitemizde çerez konumlandırmaktayız. Kişisel verileriniz, KVKK ve GDPR
kapsamında toplanıp işlenir. Sitemizi kullanarak, çerezleri kullanmamızı kabul etmiş olacaksınız.
En son gelişmelerden anında haberdar olmak için 'İZİN VER' butonuna tıklayınız.
Abdulkadir İKBAL
Avrupa Birliği; haçlının bakiyesidir
Avrupayı tahlil ettiğinizde haçlı zihniyeti ortaya çıkar.
Bazı Avrupalı idareciler, zaman zaman Avrupa Birliğinin bir Hristiyan birliği olduğunu açıkça ifade ederler.
İngiltere bir kenara çekildikten sonra, Avrupa Birliğinin başını çekmek isteyen Fransa, Avrupa Birliğinin bir ordu kurmasını istiyor. Nato'nun dışında böyle bir orduyu kurulabilse , Hristiyanlık alemini, hem siyasi hem de askeri olarak daha güçlü bir hale getirmeyi hedefliyor.
Elli yıldan beri Türkiye Avrupa Birliğine girmek ve güvenli bir bölgeye dahil olmak istiyor. Ancak Avrupalılar Türkiyeyi çeşitli bahanelerle kapının eşiğinde tutuyor. İstanbul sözleşmesindeki bir çok değerlerinden verdiği bunca tavize rağmen Türkiyeyi hala kapıda bekletmeye devam ediyorlar.. Bu da yetmezmiş gibi zaman zaman Türkiye ye bazı yeni sayfalar açarak , biraz daha dersinize çalışın derler ve kalın bir defteri ellerine verirler.
Elhasıl Hristiyan Birliği olan Avrupa; ipe sapa gelmez bahanelerle Müslüman bir ülkeyi kendi safına almak istemiyor. Eğer bunu yaparsa Türkiyeyi müdafaa etmek zorunda kalacak ve Türkiye nin özellikle Yunanistan la ihtilafı olduğu takdirde Yunanistan'ın yanında yer alamayacak aynı zaman da Türkiye'nin gelişmesi ve güçlenmesi halinde Avrupa Birliği, Türkiye ye karşı engelleme imkanını kaybedecektir. Helenizmi Avrupa korumak ister. Bu çok ince bir hesaptır. Bunun tevil götürür hiç bir yanı yoktur. Müttefiklik gibi işe yaramaz laflar ise , hepsi birer aldatmaca dan ibarettir
Yunanistan şüphesiz ki Avrupa'nın bir parçadır, buna kimse itiraz edemez, Peki coğrafya olarak Güney Kıbrıs Rum Kesimi nin Avrupa ile bir alakası var mıdır. Avrupa birliğine neden Kıbrıs Rum kesimini aldılar derseniz, bu sorunun tek bir cevabı vardır, Hristiyan oldukları için.
Avrupalı bazı liderler, Türkiye deki iktidarı ve iktidarın başını
veya İslam alemindeki herhangi siyasi kişiyi eleştirseler de bu çok büyük tepkiye sebep olmaz, siyasi bir anlam yüklenir ve zamanla unutulur gider.
Amma Fransız lideri Macron bu sefer baltayı taşa vurdu ve İslamı eleştirdi. Bir devlet Başkanının asla söylememesi gereken herzeler savurdu ve haddini aşan bir duruma düştü. Bunun ilk cevabı, en yüksek bir sesle Mısırın El Ezher Üniversitenden yükseldi. Macro nun İslama yaptığı hakaret telin edildi.
Türkiye'nin Reisicumhuru Recep Tayyip Erdoğan başta olmak üzere bir çok yetkililer, Macroyu yerden yere vurdu. Macro savunmasız kaldı. Hatta bir çok Avrupa liderleri de Macronun bu sözlerinden rahatsız oldu
Eğer Hristiyanlık dünyasının bazı ahmak idarecileri İslamiyet hakkındaki fikirlerini açıkça beyan etseler, kısa bir zamanda dünyanın siyasi dengesi alt üst olabilir ve İslam dünyasındaki dağınıklık zaman içerisinde giderilebilir ve toparlanmaya vesile olur.
Rabbimizin izniyle irademizin dışında öyle hadiseler cereyan ediyor ki , şer zannettiğimiz bir çok şeyden hayır çıktığı gibi bu günde çıkabilir..Çünkü; Haşin bir kışın arkasında her zaman olduğu gibi, güzelliklerle bezenmiş bir bahar gelir.