Kul Rabbiyle iletişime geçmek istediği zaman dua ya müracaat eder. Rabbine derdini döker, isteklerini sıralar. Rabbi kuluyla konuşmak istediği zaman vahye döner. Kuranın kelimeleri dilden kalbe iner. Oradan eyleme dönüşür ve kul bütün mevcudatın sahibi olan ilahi makamın huzurun da el, pençe, divan durur. Buradan itibaren eşi bulunmaz saniyeler secdeyle gerçekleşir ve kul kulluğun zirvesine ulaşır. Kul Rabbine karşı büyüklenmez, kibirlenmez, saygıda kusur etmez ve aczini itiraf eder.
Sabır ve namazla yardım dileyin. Bu, şüphesiz, huşû duyanların dışındakiler için ağır (bir yük)dür. (Bakara:45)
Huşu duymak ve aldığı huşu ve feyzle kulluk vazifesinin şuurun da olmak. Basamak basamak miraca çıkmak, arzu ve heveslerden sıyrılıp göklerin, yerin ve ikisi arasında bulunanların Rabbine kul olmak. Kısaca;Rızai ilahiye kavuşmak.
Evet, İnsan müracaat edeceği yeri iyi bilmeli. Öyle ki bu güç, kuvvet ve kudreti kendinde barındıran “Malı kül Mülk” Mülkün ebedi sahibi olmalı ve ona boyun eğmeli ki nefsi mutmain olabilsin.
Ey mutmain (tatmin bulmuş) nefis! Rabbine, hoşnut edici ve hoşnut edilmiş olarak dön. Artık kullarımın arasına gir. Cennetime gir. (Fecr27-30)
Allah kuluna aklından hayalinden geçmeyen ikramları nimetleri vaat eder. Allah lütuf sahibidir. O her zerreyi kaplayan rahmetiyle kullarına ikramda bulunur. Onun ihsanı bir sebebe dayanmaz. O dilediği an kullarını nimetleriyle donatır ve rızıklandırır. Hak Tealanın feyiz ve ihsanından kul nimet içerisinde bulunur.
İman edip de Salih amel işleyenleri altından ırmaklar akan, içinde temelli kalacakları cennetteki köşklere yerleştiririz. Çalışanların mükâfatları ne güzeldir. (ANKEBÛT-58)
Çok esirgeyen Rabb'dan onlara bir de sözlü "Selam" (vardır). (Yasin:58)
Zülcelali vel ikram olan Allah’ın kudreti ve ikramı dünyevi âlemle uhrevi âlemi sarmıştır. Allah iradesinin yolları değiştireceğini bilenler bu baş döndürücü mesafeyi sadece Allah yoluyla kat edebilirler. Gökler kapı kapı açılır. Vahiy kulun kalbine saçılır. Yer, gök arası mesafe çok uzundur. Vahiy gönle yerleşince imanın zevkini tadan için halvet başlamış mesafeler kısalmış olur. Cennet onun içinde, membası hidayet, sureti nur, bulunduğu yer cennet olur.
Şu bir gerçektir ki; hakiki hayat ahiret hayatıdır. Allah katında olanlar yeryüzüne inen ikramdan daha hayırlıdır. Resulullah (s.a.v) efendimiz buyurdu ki:
Ahiret karşısında dünyanın değeri, ancak birinizin parmağını denize daldırıp çıkardıktan sonra parmağında kalan su damlası gibidir. Denizden ne kadarını alabildi baksın. (Müslim)
Yeryüzünün değer ölçülerine göre şekillenmektense gökyüzünüzün değer ölçülerine bürünmek yaratıcının eseri olduğunu bilip o eser sahibine kullukta kusur etmemek yeniden dirilip ve yeniden doğmak gibidir.
Aliya İzzetbegoviç ne güzelde belirtmiş:
Yeryüzünün öğretmeni olabilmek için gökyüzünün ÖĞRENCİSİ olmak lazım diye…
Ne zaman ki kendini zamanın çarkında kaybedecek olursan kulluğunu hatırla. Yolunu bulmak için vahye Kur’an-a sarıl.
Vahiyle zulmetin karanlığını parçalayıp, cahiliyeti yıkıp bir milletin bir neslin değil beşeriyetin tarihini değiştiren Hz. Muhammedi önder edin ki menzile çabuk varasın. Gönlündeki putları yık. Sonra ilk 1’re “BİRRRİ” ALLAH’I koy koy ki; asra saadette senin yüreğinde neşr olsun. Sen de bulunduğun çağın Muhammed ashabı ol ki:
Resulullah (S.A.V) Efendimizin:
''Beni Görmedikleri Halde Bana İman Eden Kardeşlerimi Görmeyi Çok İsterdim.''
sözüne mazhar olasın. Bize Ey
Ey Rabbimiz! Bize dünyada iyilik ve güzellik, ahirette
de iyilik, güzellik ver. Bizi ateş azabından koru.
Ey Rabbimiz! Merhamet edenlerin merhamet edicisi, bize rahmetinle
muamele eyle.
Ey Rabbimiz! Beni, anamı, babamı ve ehli beytimi ve
bütün müminleri hesap gününde bağışla.
Ey Rabbimiz! Bizi yeryüzünün varisçileri kıldığın gibi, katında da cennetine varisçi kıl. (Amin)edenlerin merhamet edicisi, bize rahmetinle
muamele eyle.
Selam ve dua ile…
Yorum Ekle
Yorumlar
Sizlere daha iyi hizmet sunabilmek adına sitemizde çerez konumlandırmaktayız. Kişisel verileriniz, KVKK ve GDPR
kapsamında toplanıp işlenir. Sitemizi kullanarak, çerezleri kullanmamızı kabul etmiş olacaksınız.
Dilek Çiftçi
Allah iradesi yolları değiştirir…
Allah ile kurulan bağımız secde ve duadır.
Kul Rabbiyle iletişime geçmek istediği zaman dua ya müracaat eder. Rabbine derdini döker, isteklerini sıralar. Rabbi kuluyla konuşmak istediği zaman vahye döner. Kuranın kelimeleri dilden kalbe iner. Oradan eyleme dönüşür ve kul bütün mevcudatın sahibi olan ilahi makamın huzurun da el, pençe, divan durur. Buradan itibaren eşi bulunmaz saniyeler secdeyle gerçekleşir ve kul kulluğun zirvesine ulaşır. Kul Rabbine karşı büyüklenmez, kibirlenmez, saygıda kusur etmez ve aczini itiraf eder.
Sabır ve namazla yardım dileyin. Bu, şüphesiz, huşû duyanların dışındakiler için ağır (bir yük)dür. (Bakara:45)
Huşu duymak ve aldığı huşu ve feyzle kulluk vazifesinin şuurun da olmak. Basamak basamak miraca çıkmak, arzu ve heveslerden sıyrılıp göklerin, yerin ve ikisi arasında bulunanların Rabbine kul olmak. Kısaca;Rızai ilahiye kavuşmak.
Evet, İnsan müracaat edeceği yeri iyi bilmeli. Öyle ki bu güç, kuvvet ve kudreti kendinde barındıran “Malı kül Mülk” Mülkün ebedi sahibi olmalı ve ona boyun eğmeli ki nefsi mutmain olabilsin.
Ey mutmain (tatmin bulmuş) nefis! Rabbine, hoşnut edici ve hoşnut edilmiş olarak dön. Artık kullarımın arasına gir. Cennetime gir. (Fecr27-30)
Allah kuluna aklından hayalinden geçmeyen ikramları nimetleri vaat eder. Allah lütuf sahibidir. O her zerreyi kaplayan rahmetiyle kullarına ikramda bulunur. Onun ihsanı bir sebebe dayanmaz. O dilediği an kullarını nimetleriyle donatır ve rızıklandırır. Hak Tealanın feyiz ve ihsanından kul nimet içerisinde bulunur.
İman edip de Salih amel işleyenleri altından ırmaklar akan, içinde temelli kalacakları cennetteki köşklere yerleştiririz. Çalışanların mükâfatları ne güzeldir. (ANKEBÛT-58)
Çok esirgeyen Rabb'dan onlara bir de sözlü "Selam" (vardır). (Yasin:58)
Zülcelali vel ikram olan Allah’ın kudreti ve ikramı dünyevi âlemle uhrevi âlemi sarmıştır. Allah iradesinin yolları değiştireceğini bilenler bu baş döndürücü mesafeyi sadece Allah yoluyla kat edebilirler. Gökler kapı kapı açılır. Vahiy kulun kalbine saçılır. Yer, gök arası mesafe çok uzundur. Vahiy gönle yerleşince imanın zevkini tadan için halvet başlamış mesafeler kısalmış olur. Cennet onun içinde, membası hidayet, sureti nur, bulunduğu yer cennet olur.
Şu bir gerçektir ki; hakiki hayat ahiret hayatıdır. Allah katında olanlar yeryüzüne inen ikramdan daha hayırlıdır. Resulullah (s.a.v) efendimiz buyurdu ki:
Ahiret karşısında dünyanın değeri, ancak birinizin parmağını denize daldırıp çıkardıktan sonra parmağında kalan su damlası gibidir. Denizden ne kadarını alabildi baksın. (Müslim)
Yeryüzünün değer ölçülerine göre şekillenmektense gökyüzünüzün değer ölçülerine bürünmek yaratıcının eseri olduğunu bilip o eser sahibine kullukta kusur etmemek yeniden dirilip ve yeniden doğmak gibidir.
Aliya İzzetbegoviç ne güzelde belirtmiş:
Yeryüzünün öğretmeni olabilmek için gökyüzünün ÖĞRENCİSİ olmak lazım diye…
Ne zaman ki kendini zamanın çarkında kaybedecek olursan kulluğunu hatırla. Yolunu bulmak için vahye Kur’an-a sarıl.
Vahiyle zulmetin karanlığını parçalayıp, cahiliyeti yıkıp bir milletin bir neslin değil beşeriyetin tarihini değiştiren Hz. Muhammedi önder edin ki menzile çabuk varasın. Gönlündeki putları yık. Sonra ilk 1’re “BİRRRİ” ALLAH’I koy koy ki; asra saadette senin yüreğinde neşr olsun. Sen de bulunduğun çağın Muhammed ashabı ol ki:
Resulullah (S.A.V) Efendimizin:
''Beni Görmedikleri Halde Bana İman Eden Kardeşlerimi Görmeyi Çok İsterdim.''
sözüne mazhar olasın. Bize Ey
Ey Rabbimiz! Bize dünyada iyilik ve güzellik, ahirette
de iyilik, güzellik ver. Bizi ateş azabından koru.
Ey Rabbimiz! Merhamet edenlerin merhamet edicisi, bize rahmetinle
muamele eyle.
Ey Rabbimiz! Beni, anamı, babamı ve ehli beytimi ve
bütün müminleri hesap gününde bağışla.
Ey Rabbimiz! Bizi yeryüzünün varisçileri kıldığın gibi, katında da cennetine varisçi kıl. (Amin)edenlerin merhamet edicisi, bize rahmetinle
muamele eyle.
Selam ve dua ile…