ESKİ CHP milletvekili Sinan Aygün ile CHP’li Ankara Büyükşehir Belediye Başkanı arasındaki tartışma AK Parti cephesinde nasıl izleniyor?
Çekirdek çitleyip izlediklerini zannetmiyorum. Ama öyle bir görüntü verilmiyor mu? Veriliyor. AK Parti, “Bu bizim işimiz değil” diyerek Sinan Aygün ile Mansur Yavaş arasındaki tartışmaya girmeme kararı almış. Ama CHP’nin önce Külliye’ye giden CHP’li tartışmasıyla, ardından Sinan Aygün ile Mansur Yavaş arasındaki 25 milyonluk rüşvet tartışmasıyla gündeme gelmesinden dolayı acayip keyifli olduklarını söyleyebilirim. CHP tartışılmasa, yeni partilerin kuruluşu konuşulacaktı. AK Parti bu tartışmaya girmeme kararı almış ama ne kadar dayanabilirler ondan emin değilim. Çünkü iktidar açısından çok iştah kabartan bir konu. Düşünsenize, rakibiniz yerel seçimde sizden İstanbul ve Ankara’yı almış, daha bir yılı dolmadan rüşvet tartışması patlak vermiş. Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın bu konuya daha fazla uzak duracağını zannetmiyor ve hafta sonunu bekliyorum. Ha, Melih Gökçek zaten boş durmuyor derseniz, o tek başına bir ordu olduğu için AK Parti’nin stratejisini yansıtmaz. Bu arada Sinan Aygün’ün, TOGO kulelerinin ve Ankara Büyükşehir Belediyesi’nin avukatı aynı isim çıkmıştı ya, aslında Mehmet Ali Alan öncelikle Melih Gökçek’in avukatıdır. Mesleki kariyerinde Melih Gökçek’in avukatı olmak ayrı bir yer tutar.
Sinan Aygün ile Mansur Yavaş arasında 25 milyon TL’lik rüşvet tartışmasına neden olan olayda aydınlatılması gereken gri alanlar var.
1- Sinan Aygün, kız kardeşiyle belediyeye gittiğini belirterek, “Grup odasına girdik. 8 tane meclis üyesi ‘Ağabey, bize ne vereceksin?’ diye soruyorlar. ‘Sizde hiç korku yok mu? Burası CHP grup odası, burayı dinliyorlardır. Ben size bir şey vermem’ dedim” şeklinde konuştuğunu ve “Buraya parayı çuvalla mı getireceğim” diye tepki gösterdiğini anlatmıştı. 25 milyon az bir para değil. Peki sekiz kişinin bulunduğu ortamda rüşvet istenir mi?
2- Sinan Aygün, CHP’li belediye meclis üyeleri Haydar Demir ve Berkay Gökçınar’ın Mansur Yavaş tarafından kendisiyle görüşmek üzere gönderildiğini söyledi. Demir ve Gökçınar ise oraya Sinan Aygün’le değil, belediye meclis üyesi olan kardeşi Sibel Aygün’le görüşmeye gittiklerini söylediler. Bu görüşmeden Mansur Yavaş’ın bilgisi olmadığını ifade ettiler. Sinan Aygün’ün bir kısmını yayınladığı konuşmada ise Mansur Yavaş’ın “iki arkadaşımız” ifadesiyle, bir gün önce Sinan Aygün’le 8 belediye meclisi üyesinin görüşmesini kast ettiği ortaya çıktı. Sinan Aygün’ün bu iddiası yalanlandı. Ama Aygün, Haydar Demir ve Berkay Gökçınar’ın yalanlamasına rağmen kendisinden 25 milyon TL istendiği iddiasını sürdürdü. Haydar Demir ise 25 milyon TL’nin Berkay Gökçınar tarafından bir okulun yapım maliyeti olarak söylendiğini, para talebinin söz konusu olmadığını ifade etti. Bu noktanın da aydınlatılması gerekiyor. Yiğidi öldür hakkını yeme. Sinan Aygün’ün gazeteci Necdet Saraç’a “25 milyonu versem bunlar olur muydu?” diye sorması yerindeydi. Doğruya doğru...
SİBEL AYGÜN NİYE SUSUYOR?
BU tartışmaların tam göbeğinde yer alan bir isim var. CHP’nin belediye meclis üyesi ve Sinan Aygün’ün kız kardeşi Sibel Aygün. Şu ana kadar herkes konuştu ama bir tek o konuşmadı. Sibel Hanım’a ulaştım. Kendisiyle konuştuk. Daha doğrusu konuştuk ama o hiçbir şekilde konuşmayacağını söyledi. Bütün olayların içinde olduğunu, her şeyin ortaya döküldüğünü, partisine zarar vermemek için konuşmayacağını, Sinan Aygün’ün suç duyurusunda kendisiyle ilgili bölümlerin de yer aldığını söylemekle yetindi.
Sibel Hanım elbette ki ne zaman konuşacağına kendisi karar verecek. Belki de mahkemede tanıklık yapmakla yetinecek. Ancak rüşvet iddialarının kesişme noktasında yer aldığı için her sözü önemli olacak.
SİNAN AYGÜN’ÜN ÜSLUBU
SİNAN Aygün kendini anlatmak için basın toplantısı düzenledi, CNN Türk’te Ahmet Hakan’ın programına çıktı. Bu onun hakkıdır. Ancak Sinan Aygün’ün TOGO kuleleri kadar, bir üslup sorunu da olduğu ortaya çıktı. Birkaç örnek paylaşmak istiyorum.
“İnşaat yapmışım, bunun değeri de 950 milyonmuş. Bu adam Ankara’yı yönetecek. Bu adam Ankara için mahsurlu.”
“Bu kadar bilgisiz, bu kadar cahil bir insan bu belediyeyi nasıl yönetecek?”
“Mansur Yavaş iddiasında diyor ki ‘Biz 25 milyonu okul için istedik’. A bre cahil adam, sen 25 milyon okul bedelini nasıl buldun?”
“Adamın tabii teknik bilgisi olmadığı için...”
“Mansur’un istinafa götürüp de geri çektiği karar...”
Sinan Aygün’ün “bu adam” dediği, cahillikle suçladığı kişi 31 Mart yerel seçimlerinde Ankaralıların yüzde 51.93 oy oranı ile Ankara Büyükşehir Belediye Başkanı seçtiği Mansur Yavaş.
Sinan Aygün haklıdır haksızdır, o ayrı konu ama ben bu üslubu doğru bulmadım. Büyüklerimiz boşuna “Üslubu beyan ayniyle insan” dememişler...
KUŞOĞLU’NUN İSYANI
CHP Genel Başkan Yardımcısı Bülent Kuşoğlu ile iki gündür konuşuyorum. CNN Türk’teki yayında olduğu gibi bir isyan halinde. Külliye’ye giden CHP’li haberiyle beraber Talat Atilla’nın sitesinde yazması dolayısıyla bazı imalara neden olduğu için iyice öfkelenmiş durumda. Sinan Aygün’le 3 yıldır görüşmediğini söylüyor. Kılıçdaroğlu’nun kendisini aramadığını, Ankara dışında olduğu için arayıp da bulamamış olabileceğini söylüyor. Buna rağmen Sinan Aygün’ün ismini bu işe karıştırmasına tepkili. Zaten CNN Türk yayınında da Aygün’ün kendisinden özür dilemesini sağladı. Ama Sinan Aygün’e olan öfkesi dinmemişti.
Yorum Ekle
Yorumlar
Sizlere daha iyi hizmet sunabilmek adına sitemizde çerez konumlandırmaktayız. Kişisel verileriniz, KVKK ve GDPR
kapsamında toplanıp işlenir. Sitemizi kullanarak, çerezleri kullanmamızı kabul etmiş olacaksınız.
En son gelişmelerden anında haberdar olmak için 'İZİN VER' butonuna tıklayınız.
Abdulkadir SELVİ
AK Parti izleyecekmiş
ESKİ CHP milletvekili Sinan Aygün ile CHP’li Ankara Büyükşehir Belediye Başkanı arasındaki tartışma AK Parti cephesinde nasıl izleniyor?
Çekirdek çitleyip izlediklerini zannetmiyorum. Ama öyle bir görüntü verilmiyor mu? Veriliyor. AK Parti, “Bu bizim işimiz değil” diyerek Sinan Aygün ile Mansur Yavaş arasındaki tartışmaya girmeme kararı almış. Ama CHP’nin önce Külliye’ye giden CHP’li tartışmasıyla, ardından Sinan Aygün ile Mansur Yavaş arasındaki 25 milyonluk rüşvet tartışmasıyla gündeme gelmesinden dolayı acayip keyifli olduklarını söyleyebilirim. CHP tartışılmasa, yeni partilerin kuruluşu konuşulacaktı. AK Parti bu tartışmaya girmeme kararı almış ama ne kadar dayanabilirler ondan emin değilim. Çünkü iktidar açısından çok iştah kabartan bir konu. Düşünsenize, rakibiniz yerel seçimde sizden İstanbul ve Ankara’yı almış, daha bir yılı dolmadan rüşvet tartışması patlak vermiş. Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın bu konuya daha fazla uzak duracağını zannetmiyor ve hafta sonunu bekliyorum. Ha, Melih Gökçek zaten boş durmuyor derseniz, o tek başına bir ordu olduğu için AK Parti’nin stratejisini yansıtmaz. Bu arada Sinan Aygün’ün, TOGO kulelerinin ve Ankara Büyükşehir Belediyesi’nin avukatı aynı isim çıkmıştı ya, aslında Mehmet Ali Alan öncelikle Melih Gökçek’in avukatıdır. Mesleki kariyerinde Melih Gökçek’in avukatı olmak ayrı bir yer tutar.
Sinan Aygün ile Mansur Yavaş arasında 25 milyon TL’lik rüşvet tartışmasına neden olan olayda aydınlatılması gereken gri alanlar var.
1- Sinan Aygün, kız kardeşiyle belediyeye gittiğini belirterek, “Grup odasına girdik. 8 tane meclis üyesi ‘Ağabey, bize ne vereceksin?’ diye soruyorlar. ‘Sizde hiç korku yok mu? Burası CHP grup odası, burayı dinliyorlardır. Ben size bir şey vermem’ dedim” şeklinde konuştuğunu ve “Buraya parayı çuvalla mı getireceğim” diye tepki gösterdiğini anlatmıştı. 25 milyon az bir para değil. Peki sekiz kişinin bulunduğu ortamda rüşvet istenir mi?
2- Sinan Aygün, CHP’li belediye meclis üyeleri Haydar Demir ve Berkay Gökçınar’ın Mansur Yavaş tarafından kendisiyle görüşmek üzere gönderildiğini söyledi. Demir ve Gökçınar ise oraya Sinan Aygün’le değil, belediye meclis üyesi olan kardeşi Sibel Aygün’le görüşmeye gittiklerini söylediler. Bu görüşmeden Mansur Yavaş’ın bilgisi olmadığını ifade ettiler. Sinan Aygün’ün bir kısmını yayınladığı konuşmada ise Mansur Yavaş’ın “iki arkadaşımız” ifadesiyle, bir gün önce Sinan Aygün’le 8 belediye meclisi üyesinin görüşmesini kast ettiği ortaya çıktı. Sinan Aygün’ün bu iddiası yalanlandı. Ama Aygün, Haydar Demir ve Berkay Gökçınar’ın yalanlamasına rağmen kendisinden 25 milyon TL istendiği iddiasını sürdürdü. Haydar Demir ise 25 milyon TL’nin Berkay Gökçınar tarafından bir okulun yapım maliyeti olarak söylendiğini, para talebinin söz konusu olmadığını ifade etti. Bu noktanın da aydınlatılması gerekiyor. Yiğidi öldür hakkını yeme. Sinan Aygün’ün gazeteci Necdet Saraç’a “25 milyonu versem bunlar olur muydu?” diye sorması yerindeydi. Doğruya doğru...
SİBEL AYGÜN NİYE SUSUYOR?
BU tartışmaların tam göbeğinde yer alan bir isim var. CHP’nin belediye meclis üyesi ve Sinan Aygün’ün kız kardeşi Sibel Aygün. Şu ana kadar herkes konuştu ama bir tek o konuşmadı. Sibel Hanım’a ulaştım. Kendisiyle konuştuk. Daha doğrusu konuştuk ama o hiçbir şekilde konuşmayacağını söyledi. Bütün olayların içinde olduğunu, her şeyin ortaya döküldüğünü, partisine zarar vermemek için konuşmayacağını, Sinan Aygün’ün suç duyurusunda kendisiyle ilgili bölümlerin de yer aldığını söylemekle yetindi.
Sibel Hanım elbette ki ne zaman konuşacağına kendisi karar verecek. Belki de mahkemede tanıklık yapmakla yetinecek. Ancak rüşvet iddialarının kesişme noktasında yer aldığı için her sözü önemli olacak.
SİNAN AYGÜN’ÜN ÜSLUBU
SİNAN Aygün kendini anlatmak için basın toplantısı düzenledi, CNN Türk’te Ahmet Hakan’ın programına çıktı. Bu onun hakkıdır. Ancak Sinan Aygün’ün TOGO kuleleri kadar, bir üslup sorunu da olduğu ortaya çıktı. Birkaç örnek paylaşmak istiyorum.
“İnşaat yapmışım, bunun değeri de 950 milyonmuş. Bu adam Ankara’yı yönetecek. Bu adam Ankara için mahsurlu.”
“Bu kadar bilgisiz, bu kadar cahil bir insan bu belediyeyi nasıl yönetecek?”
“Mansur Yavaş iddiasında diyor ki ‘Biz 25 milyonu okul için istedik’. A bre cahil adam, sen 25 milyon okul bedelini nasıl buldun?”
“Adamın tabii teknik bilgisi olmadığı için...”
“Mansur’un istinafa götürüp de geri çektiği karar...”
Sinan Aygün’ün “bu adam” dediği, cahillikle suçladığı kişi 31 Mart yerel seçimlerinde Ankaralıların yüzde 51.93 oy oranı ile Ankara Büyükşehir Belediye Başkanı seçtiği Mansur Yavaş.
Sinan Aygün haklıdır haksızdır, o ayrı konu ama ben bu üslubu doğru bulmadım. Büyüklerimiz boşuna “Üslubu beyan ayniyle insan” dememişler...
KUŞOĞLU’NUN İSYANI
CHP Genel Başkan Yardımcısı Bülent Kuşoğlu ile iki gündür konuşuyorum. CNN Türk’teki yayında olduğu gibi bir isyan halinde. Külliye’ye giden CHP’li haberiyle beraber Talat Atilla’nın sitesinde yazması dolayısıyla bazı imalara neden olduğu için iyice öfkelenmiş durumda. Sinan Aygün’le 3 yıldır görüşmediğini söylüyor. Kılıçdaroğlu’nun kendisini aramadığını, Ankara dışında olduğu için arayıp da bulamamış olabileceğini söylüyor. Buna rağmen Sinan Aygün’ün ismini bu işe karıştırmasına tepkili. Zaten CNN Türk yayınında da Aygün’ün kendisinden özür dilemesini sağladı. Ama Sinan Aygün’e olan öfkesi dinmemişti.