Allah, ilk insanı yaratırken yalnız yaratmamıştır; aile olacak şekilde yaratmıştır.

O nedenle aile, insanlığın başladığı andan itibaren var olagelmiş bir olgu, toplumsal bir kurum ve değerdir.

Paylaşım,

Dayanışma,

Biyolojik, psikolojik ve kültürel gelişimde işbirliği,

İnsanlığın gelişimini inşa etme gibi çok önemli işlevlere sahiptir.

Aile, bireyin toplumsallaşma sürecindeki işlevi ile toplumun temel taşıdır.

Birey, aile ile şahsiyet kazanır.

Bu nedenle aile kavramı medeniyetimizde hep önemli bir yere sahip olmuştur.

Aynı zamanda aile, toplumda olumlu olarak değerlendirilen davranış biçimlerinin, toplumun üyelerince benimsenmesini sağlamayı amaçlayan yollar ya da önlemler açısından toplumsal kontrol mekanizmasıdır.

Aile olmadan sağlıklı bir toplum olmaz.

Dünya üzerindeki toplumlara baktığımızda da ortaya çıkan sonuç budur…

Bundan hareketle toplumumuzdaki geniş ve güçlü aile anlayışının gün be gün aşındırılmasına müsaade edilmemeli,

Küreselci azgınların sinema ve sanatla toplumların kültürlerini yozlaştırması, oluşturdukları ekonomik, ticari ve siyasi sistemle toplumların politikalarını milli olmaktan uzaklaştırması ve dijital yöntemlerle insanın iradesini ortadan kaldırmasına yönelik plan ve çalışmaları karşısında insan, aile ve toplumlar büyük tehlike ile karşı karşıya bulunmaktadır.

İnsan nesli ve toplumsal düzen açısından aile kurumunun korunması çok önemlidir.

Medeniyetimizde İnsan ve ailenin korunmasına yönelik ahlaki kurallar ve değerler fevkalede olarak bulunmaktadır.

Yaşamımızda bize istikamet veren eşsiz rehberlerimiz Kur’an-ı Kerimimizin ve Resul-i Zişan Hazretleri Peygamberimizin beyanları insanı ve aileyi korumada başka bir hüküm ve ahkama gerek bırakmayacak fevkaladeliktedir.