Bugünkü gibi eskiden de Urfa'da falcılık,nuskacılık üfürükçülüğe çok inanılırdı.Kocasıyla geçinemeyen,kaynanasına şirin görünmek isteyen,bir genç kıza gönül veren,karı ile kocanın arasını bozmak isteyen velhasıl iyilik ve kötülük için nuska yapanlar,kahve,nohut falına baktıranlar,mum yakanlar,adak adayanlar ağaçlara bez parçası,eşarplarını bağlayanlar neler neler.

Bu ve buna benzer örnekleri çoğaltmak mümkündür.Urfa kadim bir şehir olduğundan ve tarihin sıfır noktasından kültürlere sahiplik yapmış yüzlerce medeniyeti kendi bünyesinde ağırladığından pek çok doğru ve yalnış birbirine karışmıştır.Bunlardan biri de yanlış bir inanış olmasına rağmen halen Urfa'da devam eden bir kültür.

Ahirven'e gidenler orada akmakta olan pis suyun üstünden atlar,etrafında döner.Aslında bunu yapanlar işi rast gitmeyenler, kendilerine sihir ve büyü yapıldığını sananlar,huysuz çocuklar,başka başka amacı olan insanladır.Bu insanlar o pis ve necis suyun üstünden atlayarak veya etrafında dolaşarak

'' Dağda darı harmanı

İçinde var değirmeni

Kırk yıllık cadının

Ahirvendir dermeni ''

Tekerlemesini söyleyip dönerler.Oradan akmakta olan o pis ve necis sudan doldurup eve getirip sokak kapılarının ön kısmına dökerler ve bununla birlikte üzerlerinde bulunan pisliğin kalktığına inanırlar.

Ahirven günümüzde de var olup bu işlevini devam ettirmektir.