21 Temmuz 2020 tarihli Şanlıurfa Olay Gazetesindeki "Urfa'da siyaset yapmak zor zanaat vesselam" köşe yazımda giriş cümlesinde şu tespiti yapmıştım.
"Türkiye'de siyaset yapmak hem iktidar için ve hemde muhalefet için çok zor ve büyük bir riski beraberinde getirirken İlimiz Şanlıurfa içinse bu durum çok ama çok daha zor ve adeta ateşten bir gömlek!"
Bu tespitimin üzerinden 3 yıl geçti ve 14 Mayıs 2023'de hem Cumhurbaşkanlığı ve hemde Milletvekili seçimi birarada yapılacak.
Malumu Türkiye özellikle 2016 ABD tandanslı Fetö darbe girişimi sürecinden sonra siyaset arenasında kutuplaşmaya gitti ve dün birbirleriyle çekişen ve birbirlerinin aleyhine konuşan partiler arasında 180 derecelik bir dönüş ile aralarında yeni ittifaklar oluştu ve Türk siyaseti iki yapılı ittifaka evrildi.
Bir yanda Ak Parti ve MHP'nin birlikteliğinde oluşturulan ve 2018 seçimleriyle pekiştirilerek 2023 seçimlerine girdiğimiz süreçte ise bu ittifaka BBP, Hüdapar, Yeniden Refah Partisi ve son olarak DSP'nin de ekkemlendirildiği "Cumhur İttifakı" diğer yanda ise CHP 'nin lokomotif görevi yaptığı İyi Parti, Saadet Partisi, Deva partisi, Gelecek Partisi, Demokrat Parti ve son olarak Türkiye Değişim Partisi' nin dahil olduğu "Millet İttifakı" diğer adıyla 6'lı masa'nın oluşturduğu siyasi konsorsiyum ile Türkiye 14 Mayıs’ta sandığa gidecek.
Öte yandan Cumhur İttifakının masanın 7.ayağı diye adlandırdığı HDP/Yeşil Sol Parti ise Cumhurbaşkanı adayı çıkartmayarak kamuoyuna " HDP 6'lı masa adayı Kemal Kılıçdaroğlu'nu destekleyecek" algısı ile 6'lı masayı terör örgütü PKK ile ilintili göstererek nispeten bunda da başarılı olan Siyasetin ustası Erdoğan, yeni bir hamle ile 'Yeni Çözüm Süreci' adı altında HDP /Yeşil Sol Parti ittifakını ilk turda olmazsa da ikinci turda kendi lehine çekerse de buna şaşmamak gerekir.
Muharrem İnce zaten kendisi aday olarak bir nevi Erdoğan'ın önünün açılmasında 'açar' vazifesi görecek.
Yine 100 bin imza toplayarak aday olan ve Zafer Partisi Genel Başkanı Ümit Özdağ'ın da desteklediği "ATA İTTİFAKI" adayı Sinan Ogan' ın da ha keza Milliyetçi damardan geldikleri için seçim ikinci tura kalırsa yine Muharrem İnce gibi Erdoğan'ın lehine çekileceği kuvvetle muhtemel.!!!
Türkiye politikasını bu çerçevede analiz ederken sıra Şanlıurfa siyasetini analiz etmeye geldi.
Zira Şanlıurfa etnik ve kültürel yapısıyla feodal yapı yani Aşiretçiliğin tavan yaptığı en büyük ilin başında geliyor ve Türkiye siyaseti ile Şanlıurfa siyasetini apayrı değerlendirmek gerekir.!
Şanlıurfa'da ağalık ve aşiretçilik gerçeği siyasetin en belirgin özelliğini oluşturur. Hal böyle olunca aday profili de Aşiret bağlamında siyasi partilere oy kazandıracak adaylar arasından listeye koyulmak zorunda.!!!
Bölgede buna hemen hemen tüm partiler ayak uydurmak zorundadır. Aksi halde siyasi denge biranda ters yüz olabilir. Özellikle de Ak Parti için.!!!
14 Mayıs seçimini Ak Parti bağlamında bu kez başka boyutuyla ele almakta fayda var. Zira Güneydoğu illeri ve özellikle Şanlıurfa halkı 2002’den buyana her daim Ak Partiye büyük avantaj sağlayarak Türkiye ortalamasına önemli bir katkı sağlayarak 1.parti çıkmasında önemli bir katkı sağlamıştır. Özellikle 2015 ve 2018 seçimleri Ak Parti açısından Şanlıurfa Erdoğan için yüzakı olmuştur. Ancak bu kez ise hüsrana yol açabilir.
Zira 2002 'den buyana hemen hemen tüm aşiretlerin ve aşiret mensuplarından aday adayı tercihlerinde 1. parti konumunda olan Ak Parti bu kez tek başına alternatif değil.
Her ne kadar aday adaylığı müracaatında 300'ün üzerinde müracaat ile yine en çok tercih AK Partiden yana olsada diğer partilerin aday adayları da Bölgenin en büyük aşiretlerine mensup kişilerden oluşuyor.
Buna mukabil Şanlıurfa'daki siyaset tarzının en büyük handikapı ise müracaat eden aday adaylarının birçoğunun geçmiş seçimlerde olduğu gibi bu seçimde de 9 Nisan'da YSK'ya verilecek kesin listeye göre hareket ederek parti tercihlerini değiştirerek adlarını listede göremezlerse daha önceki izledikleri politika olan partileri öven, liderleri kutsayan slogan ve anlayışlar yerini hakarete, küfür ve istifalara terkedebilir.!
Çünkü Şanlıurfa'da aday profillerine baktığımızda bölgede en güçlü aşiretler olan Bucak Aşireti, İzol Aşireti, Pijan Aşireti, Dınna (Alaaddin) Aşireti, Karakeçili, Mersavi Aşireti, Şeyhanlı Aşireti, Şeddat Aşireti, Kalender Aşireti, Canbeyli (Cihanbeyli) Aşireti, Badıllı (Beydilli), Mırdesi ve Rışvanlı Aşireti. Kejan Aşireti, Baziki Aşireti, Süleyman Aşireti ve daha birçok Kürt Aşiretlerinin yanında Cümeyli, Afadle, Biniicil, Behriman, Bini Muhammed (Bini Hamat), Binizeyd, Bini Yusuf, Bıni naimi, Binizeyd, Biniicil, Hadidi ve daha birçok Arap Aşiretine mensup adaylar başta Ak Parti olmak üzere İYİ Parti HDP/Yeşil Sol Parti, MHP, CHP'den aday müracaatında bulunmaları bu seçimin çok çetin geçeceğinin bir izdüşümü gibi gözüküyor.
Öyle ki hem Ak Parti'den hemde ayrı partilerden aynı aşiretten birden çok aday adayı müracaatında bulunan isimler mevcut.
Örneğin Bucak Aşiretinden Fatih Bucak CHP'den Ahmet Ersin Bucak İyi Partiden (dün itibarıyla aday adaylığından çekildiğini açıkladı) ve yine Bucak Aşiretine mensup bir kaç isimde Ak Parti'den aday adaylığı müracaatında bulundu.
Yine Mersavi Aşiretinden Şanlıurfa Spor Kulübü Başkanı Emin YETİM İYİ Partiden, eski Akparti İl Başkanı Bahattin Yıldız Ak Partiden ve yine Mersavi aşiretinin başka isimleri de Deva ve diğer partilerden aday adaylığı müracaatında bulundular.
Bunun bir başka örneği ise yine Şanlıurfa'da özellikle Suruç ve Birecik'te ve azda olsa Bozova'da hatırı sayılır oyu olan Pijan Aşireti.
Pijan Aşiretine mensup dört isim Abdurrahman Kırıkçı, Şükrü Yüksel, İskender Yüksel, Ali İhsan Delioğlu (dün itibariyle aday adaylığından çekilerek İl Başkanı olarak atandı) ve Demet Güven Saatçı Ak Partiden aday adaylığına müracaat eden isimler.
Bu isimlerden Abdurrahman KIRIKÇI Ak Parti İl Başkanı idi ve geçen hafta istifa ederek Milletvekili aday adaylığına müracaat etti.
KIRIKÇI'nın en büyük avantajı Milli Görüş geleneğinden gelen bir aileye mensup olması ve daha öncede Numan Kurtulmuş'un kurduğu Has Parti Şanlıurfa İl Başkanı olması ona adaylık anlamında avantaj getirebilir.
Aynı zamanda da İslami Stk'lar ile iyi ilişkiler içerisinde olmasıda kendisi açısından bir başka artı avantaj.!
Yine Şanlıurfa'nın bir başka güçlü aşireti olan Canbeyli (Cihanbeyli) Aşiretine mensup Karaköprü ve daha sonra Şanlıurfa Büyükşehir Belediye Başkanı olan Nihat Çiftçi Ak Partiden aday adayı olurken amcası oğlu Şanlıurfa Olay Gazetesi sahibi Celal Çiftçi ise CHP'den aday adaylığına müracaat eden isimler arasında.
Nihat ÇİFTÇİ ismi de geçmişte Büyükşehir Belediye Başkanı olarak görev yaptığında iki yıl gibi kısa sürede yaptığı kalıcı eserler kendisine adaylık sürecinde avantaj getirebilir.
Bu örneği çoğaltmak istersek liste uzar. Ancak Akçakale, Harran, Viranşehir ve Ceylanpınar'dan da Kürt ve Arap aşiretlere mensup şuanda ki mevcut Milletvekili olan ve yine buralarda güçlü olan aşiretlere mensup Tüysüz, Eğilmez, Bayık, Paydaş, Melik, Alagöz, Kaytan, Aksak, Gök, Eyüboğlu, Özyavuz, Gündoğan, Yıldız, Kılıç Açar, Kaytan, Kırvar, Yazar, Barut, Öncel gibi soyadları taşıyan güçlü ailelere mensup aday adayları her partide boy gösteriyor.
14 Mayıs seçimi bana 29 Kasım 1987 seçimlerini hatırlattı ve o dönemde Şanlıurfa'da seçimin mutlak galibi gözüken ANAP'ı ve o dönemde seçim sisteminde yeni bir değişikliğe giderek 7 Milletvekili çıkardığı seçimi hatırlattı.
O dönemde aday olan yeraltı dünyasının ünlü ismi Mehmet Nabi İnciler namı diğer İnci Babanın Şanlıurfa'dan bağımsız aday olup
27 bin oyla oyların yüzde 10’unu almasına rağmen seçilemeyip buna mukabil 97 bin oyla ildeki 7 milletvekilliğini birden kazanan ANAP'ın aldığı seçimi hatırlattı.
Ancak o gün için tüm aşiretlerin destek verdiği ANAP'ın bugünkü versiyonu olan ve 2002’den beridir Şanlıurfa'da tüm aşiretlerin oyunu alarak 1.parti çıkan Ak Partiye HDP rakip olurken şimdi ise hem HDP /Yeşil Sol Parti ve CHP listesinde giren Saadet, Deva, Gelecek, Demokrat Partisi ve 6'lı ittifak içerisinde olan ancak tüm Türkiye ve Şanlıurfa'da kendi adayları ile giren İYİ Parti bu kez Ak Partiye oy kaybettirebilir. Zira Mersavi aşiretine mensup Emin YETİM'in 1 sıra adaylığı hemen hemen kesin gibi.
Daha önce İyi partiden aday adayı olan Ahmet Ersin Bucak'ın aday adaylığından çekilmesi Yetim'e de avantaj getirir diye düşünüyorum.
Ahmet Ersin Bucak'ın aynı zamanda da adaylık müracaatın geri çekmesi Emin YETİM' in önünü açarak İYİ Parti'nin Şanlıurfa'da enaz 1 vekilliğini garanti altına alabilir.
Ayrıca Emin YETİM'in 1.sıraya konulması yıllardan beridir mersavi aşiretinin Ak Parti desteğinin bukez İyi Partiye kanalize edileceğine de bir işaret.
Bununla birlikte Ak Partide aday adayı olan bir başka mersavi mensubu Bahattin Yıldız'ın aday gösterilmesi halinde ise bu dengeler yeniden değişebilir. Bunu da gözardı etmemekte fayda var.
Ahmet Ersin Bucak'ın İyi Parti'den aday adayı sürecini geri çekmesi Emin YETİM için avantaj sağlarken 14 Mayıs 2023 seçimlerinde CHP'den ikinci kez aday adayı müracaatında bulunan ve 7 Haziran 2015 seçimlerinde Bağımsız aday olarak 15 bin 2019 yerel seçimlerinde ise CHP Siverek Belediye Başkan adayı olarak 27.800 oy alan Siverek Bucak Aşiretinin önde gelen ismi Mehmet Fatih Bucak, CHP' nin ortak listesinden ön sıralarda aday gösterilse Ak Parti açısından bir handikap oluşturabilir.
Ancak tüm bunlara rağmen Tayyib Erdoğan'ın tıpkı 1987'de Turgut Özal'ın yaptığı gibi bu kezde ince bir siyasi işçiliği içeren yeni seçim sistemini çıkartması Ak Partinin imdadına yetişebilir.!!!
Ancak öyle yada böyle 2002’den buyana iktidarda olan Ak Parti metal yorgunu olmaya başladı ve seçimi kaybetme stresi Erdoğan'ın muhalefete karşı seçim stratejisini sert üslup ve kutuplaştırma politikasıyla bunu kontrolündeki görsel, yazılı medya ve sosyal paylaşım sitelerinde köşe yazarları ve troller aracılığıyla algıya dönüştürme siyaseti muhalefetin de aynı taktiği kullanması seçimin çok stresli geçeceğinin bir işaret fişeği adeta.
Siyaset ağzının hakarete dönüşmesi, Şövenizm ve Kutsal değerlerin kullanılarak bunu halka yayarak oradan da sandığa yansıtılmasına yönelik hamlelerin çoğal(tıl)ması Türkiye için en büyük beka meselesidir.!
Tüm siyasi parti liderleri ve parti mensupları adeta birbirleriyle iletişim sorunları yaşıyor.
Sevgi ve kuşatıcı dil kullanması gereken siyasilerin bunun yerine kavga ve tartışma dilini tercih ediyor olmaları Türkiye açısından çok büyük bir handikap. Tüm siyasi parti liderlerinin 'SİYASAL İLETİŞİM' dersi görmeleri gerekiyor.
Eğer bu kutuplaştırıcı ve ayrıştırıcı dil devam ederse korkarım ki halk ve seçmenlerin birbirlerine olan düşmanlığının daha da çoğalmasına sebebiyet verecek.
İşte asıl beka meselesi budur.!!!
Ünlü filozof Sokrates
"En büyük hükümdar arzularına galip gelendir.” diyor.
Ülkeyi yönetenler ve anamuhalefet Partilerine mensup liderler feraset ile hareket ederek hırs ve ihtiraslarına gem vurarak ülkenin birlik ve dirliğine hizmet etmek zorundadır.
Ünlü siyaset bilimci Münci Kapani 'nin şu tespiti tüm siyasi parti liderlerine küpe olması gereken bir reçetedir.
Münci Kapani " Devleti meydana getiren insanlar değişebilir, devleti yönetenler değişebilir, hükümetler değişebilir, hatta rejimler değişebilir, fakat devlet kalır." diyor.
Siyasetçiler herhangi bir düşünceyi, kültürü, tavrı, zorla bir başkasına dayatırsa ülkede kaos ve kargaşa ortamı çoğalır ve devletin güvenliğini tehlikeye atar.
Yine bir Bir akademisyenin dediği gibi İdeolojik düzlemden biraz uzaklaşıp daha insani bir zeminde yaşamaya ihtiyacımız var. İdeolojik düşünmek bakışımızı daraltır, kalbimizi katılaştırır, zihinsel yetilerimizi köreltir ve aramızdaki mesafeleri büyütür.
Ez cümle siyasetteki "Karşı Mahalle" ve "Bizim Mahalle" kavramları ortadan kaldırılmadığı ve siyasetçilerin birbirilerine olan kinleri azalmadığı müddetçe bu ülkede sağduyu zor oluşturulur.!
Allah ülkeyi yönetenlere ve tüm siyasi parti temsilcilerine feraset versin.!
Yorum Ekle
Yorumlar
Sizlere daha iyi hizmet sunabilmek adına sitemizde çerez konumlandırmaktayız. Kişisel verileriniz, KVKK ve GDPR
kapsamında toplanıp işlenir. Sitemizi kullanarak, çerezleri kullanmamızı kabul etmiş olacaksınız.
Şemsettin Kaya
14 MAYIS SEÇİMİ VE ŞANLIURFA BOYUTU
14 MAYIS SEÇİMİ VE ŞANLIURFA BOYUTU
21 Temmuz 2020 tarihli Şanlıurfa Olay Gazetesindeki "Urfa'da siyaset yapmak zor zanaat vesselam" köşe yazımda giriş cümlesinde şu tespiti yapmıştım.
"Türkiye'de siyaset yapmak hem iktidar için ve hemde muhalefet için çok zor ve büyük bir riski beraberinde getirirken İlimiz Şanlıurfa içinse bu durum çok ama çok daha zor ve adeta ateşten bir gömlek!"
Bu tespitimin üzerinden 3 yıl geçti ve 14 Mayıs 2023'de hem Cumhurbaşkanlığı ve hemde Milletvekili seçimi birarada yapılacak.
Malumu Türkiye özellikle 2016 ABD tandanslı Fetö darbe girişimi sürecinden sonra siyaset arenasında kutuplaşmaya gitti ve dün birbirleriyle çekişen ve birbirlerinin aleyhine konuşan partiler arasında 180 derecelik bir dönüş ile aralarında yeni ittifaklar oluştu ve Türk siyaseti iki yapılı ittifaka evrildi.
Bir yanda Ak Parti ve MHP'nin birlikteliğinde oluşturulan ve 2018 seçimleriyle pekiştirilerek 2023 seçimlerine girdiğimiz süreçte ise bu ittifaka BBP, Hüdapar, Yeniden Refah Partisi ve son olarak DSP'nin de ekkemlendirildiği "Cumhur İttifakı" diğer yanda ise CHP 'nin lokomotif görevi yaptığı İyi Parti, Saadet Partisi, Deva partisi, Gelecek Partisi, Demokrat Parti ve son olarak Türkiye Değişim Partisi' nin dahil olduğu "Millet İttifakı" diğer adıyla 6'lı masa'nın oluşturduğu siyasi konsorsiyum ile Türkiye 14 Mayıs’ta sandığa gidecek.
Öte yandan Cumhur İttifakının masanın 7.ayağı diye adlandırdığı HDP/Yeşil Sol Parti ise Cumhurbaşkanı adayı çıkartmayarak kamuoyuna " HDP 6'lı masa adayı Kemal Kılıçdaroğlu'nu destekleyecek" algısı ile 6'lı masayı terör örgütü PKK ile ilintili göstererek nispeten bunda da başarılı olan Siyasetin ustası Erdoğan, yeni bir hamle ile 'Yeni Çözüm Süreci' adı altında HDP /Yeşil Sol Parti ittifakını ilk turda olmazsa da ikinci turda kendi lehine çekerse de buna şaşmamak gerekir.
Muharrem İnce zaten kendisi aday olarak bir nevi Erdoğan'ın önünün açılmasında 'açar' vazifesi görecek.
Yine 100 bin imza toplayarak aday olan ve Zafer Partisi Genel Başkanı Ümit Özdağ'ın da desteklediği "ATA İTTİFAKI" adayı Sinan Ogan' ın da ha keza Milliyetçi damardan geldikleri için seçim ikinci tura kalırsa yine Muharrem İnce gibi Erdoğan'ın lehine çekileceği kuvvetle muhtemel.!!!
Türkiye politikasını bu çerçevede analiz ederken sıra Şanlıurfa siyasetini analiz etmeye geldi.
Zira Şanlıurfa etnik ve kültürel yapısıyla feodal yapı yani Aşiretçiliğin tavan yaptığı en büyük ilin başında geliyor ve Türkiye siyaseti ile Şanlıurfa siyasetini apayrı değerlendirmek gerekir.!
Şanlıurfa'da ağalık ve aşiretçilik gerçeği siyasetin en belirgin özelliğini oluşturur. Hal böyle olunca aday profili de Aşiret bağlamında siyasi partilere oy kazandıracak adaylar arasından listeye koyulmak zorunda.!!!
Bölgede buna hemen hemen tüm partiler ayak uydurmak zorundadır. Aksi halde siyasi denge biranda ters yüz olabilir. Özellikle de Ak Parti için.!!!
14 Mayıs seçimini Ak Parti bağlamında bu kez başka boyutuyla ele almakta fayda var. Zira Güneydoğu illeri ve özellikle Şanlıurfa halkı 2002’den buyana her daim Ak Partiye büyük avantaj sağlayarak Türkiye ortalamasına önemli bir katkı sağlayarak 1.parti çıkmasında önemli bir katkı sağlamıştır. Özellikle 2015 ve 2018 seçimleri Ak Parti açısından Şanlıurfa Erdoğan için yüzakı olmuştur. Ancak bu kez ise hüsrana yol açabilir.
Zira 2002 'den buyana hemen hemen tüm aşiretlerin ve aşiret mensuplarından aday adayı tercihlerinde 1. parti konumunda olan Ak Parti bu kez tek başına alternatif değil.
Her ne kadar aday adaylığı müracaatında 300'ün üzerinde müracaat ile yine en çok tercih AK Partiden yana olsada diğer partilerin aday adayları da Bölgenin en büyük aşiretlerine mensup kişilerden oluşuyor.
Buna mukabil Şanlıurfa'daki siyaset tarzının en büyük handikapı ise müracaat eden aday adaylarının birçoğunun geçmiş seçimlerde olduğu gibi bu seçimde de 9 Nisan'da YSK'ya verilecek kesin listeye göre hareket ederek parti tercihlerini değiştirerek adlarını listede göremezlerse daha önceki izledikleri politika olan partileri öven, liderleri kutsayan slogan ve anlayışlar yerini hakarete, küfür ve istifalara terkedebilir.!
Çünkü Şanlıurfa'da aday profillerine baktığımızda bölgede en güçlü aşiretler olan Bucak Aşireti, İzol Aşireti, Pijan Aşireti, Dınna (Alaaddin) Aşireti, Karakeçili, Mersavi Aşireti, Şeyhanlı Aşireti, Şeddat Aşireti, Kalender Aşireti, Canbeyli (Cihanbeyli) Aşireti, Badıllı (Beydilli), Mırdesi ve Rışvanlı Aşireti. Kejan Aşireti, Baziki Aşireti, Süleyman Aşireti ve daha birçok Kürt Aşiretlerinin yanında Cümeyli, Afadle, Biniicil, Behriman, Bini Muhammed (Bini Hamat), Binizeyd, Bini Yusuf, Bıni naimi, Binizeyd, Biniicil, Hadidi ve daha birçok Arap Aşiretine mensup adaylar başta Ak Parti olmak üzere İYİ Parti HDP/Yeşil Sol Parti, MHP, CHP'den aday müracaatında bulunmaları bu seçimin çok çetin geçeceğinin bir izdüşümü gibi gözüküyor.
Öyle ki hem Ak Parti'den hemde ayrı partilerden aynı aşiretten birden çok aday adayı müracaatında bulunan isimler mevcut.
Örneğin Bucak Aşiretinden Fatih Bucak CHP'den Ahmet Ersin Bucak İyi Partiden (dün itibarıyla aday adaylığından çekildiğini açıkladı) ve yine Bucak Aşiretine mensup bir kaç isimde Ak Parti'den aday adaylığı müracaatında bulundu.
Yine Mersavi Aşiretinden Şanlıurfa Spor Kulübü Başkanı Emin YETİM İYİ Partiden, eski Akparti İl Başkanı Bahattin Yıldız Ak Partiden ve yine Mersavi aşiretinin başka isimleri de Deva ve diğer partilerden aday adaylığı müracaatında bulundular.
Bunun bir başka örneği ise yine Şanlıurfa'da özellikle Suruç ve Birecik'te ve azda olsa Bozova'da hatırı sayılır oyu olan Pijan Aşireti.
Pijan Aşiretine mensup dört isim Abdurrahman Kırıkçı, Şükrü Yüksel, İskender Yüksel, Ali İhsan Delioğlu (dün itibariyle aday adaylığından çekilerek İl Başkanı olarak atandı) ve Demet Güven Saatçı Ak Partiden aday adaylığına müracaat eden isimler.
Bu isimlerden Abdurrahman KIRIKÇI Ak Parti İl Başkanı idi ve geçen hafta istifa ederek Milletvekili aday adaylığına müracaat etti.
KIRIKÇI'nın en büyük avantajı Milli Görüş geleneğinden gelen bir aileye mensup olması ve daha öncede Numan Kurtulmuş'un kurduğu Has Parti Şanlıurfa İl Başkanı olması ona adaylık anlamında avantaj getirebilir.
Aynı zamanda da İslami Stk'lar ile iyi ilişkiler içerisinde olmasıda kendisi açısından bir başka artı avantaj.!
Yine Şanlıurfa'nın bir başka güçlü aşireti olan Canbeyli (Cihanbeyli) Aşiretine mensup Karaköprü ve daha sonra Şanlıurfa Büyükşehir Belediye Başkanı olan Nihat Çiftçi Ak Partiden aday adayı olurken amcası oğlu Şanlıurfa Olay Gazetesi sahibi Celal Çiftçi ise CHP'den aday adaylığına müracaat eden isimler arasında.
Nihat ÇİFTÇİ ismi de geçmişte Büyükşehir Belediye Başkanı olarak görev yaptığında iki yıl gibi kısa sürede yaptığı kalıcı eserler kendisine adaylık sürecinde avantaj getirebilir.
Bu örneği çoğaltmak istersek liste uzar. Ancak Akçakale, Harran, Viranşehir ve Ceylanpınar'dan da Kürt ve Arap aşiretlere mensup şuanda ki mevcut Milletvekili olan ve yine buralarda güçlü olan aşiretlere mensup Tüysüz, Eğilmez, Bayık, Paydaş, Melik, Alagöz, Kaytan, Aksak, Gök, Eyüboğlu, Özyavuz, Gündoğan, Yıldız, Kılıç Açar, Kaytan, Kırvar, Yazar, Barut, Öncel gibi soyadları taşıyan güçlü ailelere mensup aday adayları her partide boy gösteriyor.
14 Mayıs seçimi bana 29 Kasım 1987 seçimlerini hatırlattı ve o dönemde Şanlıurfa'da seçimin mutlak galibi gözüken ANAP'ı ve o dönemde seçim sisteminde yeni bir değişikliğe giderek 7 Milletvekili çıkardığı seçimi hatırlattı.
O dönemde aday olan yeraltı dünyasının ünlü ismi Mehmet Nabi İnciler namı diğer İnci Babanın Şanlıurfa'dan bağımsız aday olup
27 bin oyla oyların yüzde 10’unu almasına rağmen seçilemeyip buna mukabil 97 bin oyla ildeki 7 milletvekilliğini birden kazanan ANAP'ın aldığı seçimi hatırlattı.
Ancak o gün için tüm aşiretlerin destek verdiği ANAP'ın bugünkü versiyonu olan ve 2002’den beridir Şanlıurfa'da tüm aşiretlerin oyunu alarak 1.parti çıkan Ak Partiye HDP rakip olurken şimdi ise hem HDP /Yeşil Sol Parti ve CHP listesinde giren Saadet, Deva, Gelecek, Demokrat Partisi ve 6'lı ittifak içerisinde olan ancak tüm Türkiye ve Şanlıurfa'da kendi adayları ile giren İYİ Parti bu kez Ak Partiye oy kaybettirebilir. Zira Mersavi aşiretine mensup Emin YETİM'in 1 sıra adaylığı hemen hemen kesin gibi.
Daha önce İyi partiden aday adayı olan Ahmet Ersin Bucak'ın aday adaylığından çekilmesi Yetim'e de avantaj getirir diye düşünüyorum.
Ahmet Ersin Bucak'ın aynı zamanda da adaylık müracaatın geri çekmesi Emin YETİM' in önünü açarak İYİ Parti'nin Şanlıurfa'da enaz 1 vekilliğini garanti altına alabilir.
Ayrıca Emin YETİM'in 1.sıraya konulması yıllardan beridir mersavi aşiretinin Ak Parti desteğinin bukez İyi Partiye kanalize edileceğine de bir işaret.
Bununla birlikte Ak Partide aday adayı olan bir başka mersavi mensubu Bahattin Yıldız'ın aday gösterilmesi halinde ise bu dengeler yeniden değişebilir. Bunu da gözardı etmemekte fayda var.
Ahmet Ersin Bucak'ın İyi Parti'den aday adayı sürecini geri çekmesi Emin YETİM için avantaj sağlarken 14 Mayıs 2023 seçimlerinde CHP'den ikinci kez aday adayı müracaatında bulunan ve 7 Haziran 2015 seçimlerinde Bağımsız aday olarak 15 bin 2019 yerel seçimlerinde ise CHP Siverek Belediye Başkan adayı olarak 27.800 oy alan Siverek Bucak Aşiretinin önde gelen ismi Mehmet Fatih Bucak, CHP' nin ortak listesinden ön sıralarda aday gösterilse Ak Parti açısından bir handikap oluşturabilir.
Ancak tüm bunlara rağmen Tayyib Erdoğan'ın tıpkı 1987'de Turgut Özal'ın yaptığı gibi bu kezde ince bir siyasi işçiliği içeren yeni seçim sistemini çıkartması Ak Partinin imdadına yetişebilir.!!!
Ancak öyle yada böyle 2002’den buyana iktidarda olan Ak Parti metal yorgunu olmaya başladı ve seçimi kaybetme stresi Erdoğan'ın muhalefete karşı seçim stratejisini sert üslup ve kutuplaştırma politikasıyla bunu kontrolündeki görsel, yazılı medya ve sosyal paylaşım sitelerinde köşe yazarları ve troller aracılığıyla algıya dönüştürme siyaseti muhalefetin de aynı taktiği kullanması seçimin çok stresli geçeceğinin bir işaret fişeği adeta.
Siyaset ağzının hakarete dönüşmesi, Şövenizm ve Kutsal değerlerin kullanılarak bunu halka yayarak oradan da sandığa yansıtılmasına yönelik hamlelerin çoğal(tıl)ması Türkiye için en büyük beka meselesidir.!
Tüm siyasi parti liderleri ve parti mensupları adeta birbirleriyle iletişim sorunları yaşıyor.
Sevgi ve kuşatıcı dil kullanması gereken siyasilerin bunun yerine kavga ve tartışma dilini tercih ediyor olmaları Türkiye açısından çok büyük bir handikap. Tüm siyasi parti liderlerinin 'SİYASAL İLETİŞİM' dersi görmeleri gerekiyor.
Eğer bu kutuplaştırıcı ve ayrıştırıcı dil devam ederse korkarım ki halk ve seçmenlerin birbirlerine olan düşmanlığının daha da çoğalmasına sebebiyet verecek.
İşte asıl beka meselesi budur.!!!
Ünlü filozof Sokrates
"En büyük hükümdar arzularına galip gelendir.” diyor.
Ülkeyi yönetenler ve anamuhalefet Partilerine mensup liderler feraset ile hareket ederek hırs ve ihtiraslarına gem vurarak ülkenin birlik ve dirliğine hizmet etmek zorundadır.
Ünlü siyaset bilimci Münci Kapani 'nin şu tespiti tüm siyasi parti liderlerine küpe olması gereken bir reçetedir.
Münci Kapani " Devleti meydana getiren insanlar değişebilir, devleti yönetenler değişebilir, hükümetler değişebilir, hatta rejimler değişebilir, fakat devlet kalır." diyor.
Siyasetçiler herhangi bir düşünceyi, kültürü, tavrı, zorla bir başkasına dayatırsa ülkede kaos ve kargaşa ortamı çoğalır ve devletin güvenliğini tehlikeye atar.
Yine bir Bir akademisyenin dediği gibi İdeolojik düzlemden biraz uzaklaşıp daha insani bir zeminde yaşamaya ihtiyacımız var. İdeolojik düşünmek bakışımızı daraltır, kalbimizi katılaştırır, zihinsel yetilerimizi köreltir ve aramızdaki mesafeleri büyütür.
Ez cümle siyasetteki "Karşı Mahalle" ve "Bizim Mahalle" kavramları ortadan kaldırılmadığı ve siyasetçilerin birbirilerine olan kinleri azalmadığı müddetçe bu ülkede sağduyu zor oluşturulur.!
Allah ülkeyi yönetenlere ve tüm siyasi parti temsilcilerine feraset versin.!