Gazze'de Saldırılar Şiddetleniyor: 5 Saatte 322 Şehit ve Kayıp
Saldırıların başladığı andan itibaren, özellikle yoğun yerleşim bölgelerinde büyük bir kaos yaşandı. Okulların, çadırların ve sivil yerleşim alanlarının bombalanması, sivil halkın büyük bir kısmını hedef aldı. İnsan hakları kuruluşları, bu tür saldırıların sivil halk üzerinde büyük bir yıkıma yol açtığını ve uluslararası hukuka aykırı olduğunu belirtti.
Gazze’deki hükümet, yaşanan olayları bir soykırım olarak nitelendirerek, Siyonist işgal güçlerini bu suçları işlemekle suçladı. Hükümet, özellikle sivil yerleşim alanlarına yapılan saldırıların amacının, Filistin halkını yıldırmak ve Gazze’deki direnişi kırmak olduğunu iddia etti. Hamas, saldırıların hemen ardından yaptığı açıklamada, Netanyahu hükümetini ateşkesi bozan taraf olarak suçladı ve uluslararası toplumu bu saldırılara karşı durmaya çağırdı.
Hamas’ın yaptığı çağrıda, “Uluslararası toplumun ve arabulucuların bir an önce devreye girmesi, Siyonist işgal güçlerinin saldırılarının durdurulması gerekmektedir. Sivillerin korunması için daha fazla göz yummak, daha fazla can kaybına yol açacaktır” denildi. Hamas ayrıca, saldırıların sadece Gazze'yi hedef almadığını, aynı zamanda tüm Filistin halkının direncini kırma amacı güttüğünü belirtti.
Siyonist işgal güçleri ise, Gazze’deki saldırıların Hamas’ın esirleri serbest bırakmaması nedeniyle başlatıldığını savundu. İsrail hükümeti, Hamas’ın ellerinde tuttuğu İsrailli esirlerin serbest bırakılmaması durumunda operasyonların süreceğini ve hedeflerine ulaşana kadar devam edeceğini açıkladı. İsrail yönetimi, saldırıların amacının yalnızca Hamas’ın askeri gücünü hedef almak olduğunu iddia etse de, sivil kayıpların artması, uluslararası toplum tarafından büyük bir tepkiyle karşılandı.
Uluslararası İnsan Hakları İzleme Örgütü (HRW) ve Birleşmiş Milletler (BM), Gazze'deki sivil kayıpları ve insan hakları ihlallerini kınadı. BM, özellikle sağlık hizmetlerine ulaşımın engellenmesi, ambulansların hedef alınması ve hastanelerin bombalanmasının savaş suçu teşkil ettiğini belirtti. Birleşmiş Milletler Genel Sekreteri, taraflara çatışmalarda sivil hayatını koruma çağrısında bulunarak, ateşkesin sağlanması gerektiğinin altını çizdi.
Gazze’deki saldırılar, bölgedeki insani krizleri daha da derinleştiriyor. Havanın soğumaya başlamasıyla birlikte, birçok insanın barınma, gıda ve su gibi temel ihtiyaçları karşılamakta zorlandığı bildiriliyor. Çeşitli yardım kuruluşları, bölgede yaşanan insani felakete acilen müdahale edilmesi gerektiğini belirtiyor. Bunun yanı sıra, bölgedeki hastaneler de ciddi şekilde kapasite aşımı yaşamakta ve yaralıların tedavisi için gerekli malzemeler ve personel yetersiz kalmaktadır.
Filistinli sivil toplum kuruluşları, Gazze’deki sivillere yönelik yapılan bu saldırıların uluslararası toplum tarafından durdurulması ve Gazze’ye insani yardım ulaştırılması için bir an önce harekete geçilmesi gerektiğini vurguladı. Ayrıca, dünya genelinde artan protestolar ve gösteriler, Gazze’deki duruma dikkat çekmek ve Filistin halkının yanında olmak amacıyla düzenleniyor.
Gelişen bu olaylar, bölgede daha geniş bir uluslararası çatışmaya yol açma riski taşıyor. Saldırıların ve kayıpların artması, bölgede barış umutlarını zorlaştırırken, bölgesel güçlerin ve dünya devletlerinin nasıl bir tutum alacağı büyük bir merak konusu.
