olay reklam sol
ufuklar koleji sol
Şanlıurfa
21 Ekim, 2024, Pazartesi
  • DOLAR
    34.07
  • EURO
    37.74
  • ALTIN
    2733.2
  • BIST
    9833.22
  • BTC
    57623.74$
Ufuklar

Urfalı genç yazar: ‘Kaybederken Kazandım’

Urfalı genç yazar: ‘Kaybederken Kazandım’
Şanlıurfalı genç yazar ilk kitabı olan Kaybederken Kazandım” adlı kitabını çıkarırken yaşadıklarını Gazetemiz Olay’a anlattı.

Röportaj: Mehmet Kaması

Şanlıurfalı genç yazar Yusuf Can Geran, “Kaybederken Kazandım” adlı kitabı ve yaşadıklarıyla sürekli kaybetme korkusuyla yaşayanlara ve kaybettiğini sanıp kazandıklarının farkında olmayanlara adeta bir rehber oluyor. Özellikle gerçek yaşamdan kesitler ve hayatından bölümlerle zenginleştirdiği kitabında, Şanlıurfa’nın eğitim seviyesinden toplumun gelen anlamda eğitim seviyesinin neden olduğu okuma alışkanlığının düşük olmasına da değiniyor.

Öncelikle sizi biraz tanıyabilir miyiz?

Ben çorum Hitit Üniversitesi Beden Eğitimi ve Spor Yüksek Okulunu okudum. Şu anda da Yozgat Bozok Üniversitesinde Yüksek Lisans eğitimi alıyorum. Şanlıurfa’da uzun yıllardan beridir yaşıyorum. Okuldan dolayı dört beş yıldır da şehir dışındayım. Bu zaman diliminde hayatın bir çok noktasını tek başıma yaşayıp göğüs germe fırsatı buldum. Bu da bana bu kitabı yazma azmini verdi.

İlk göz ağrınız olan ‘Kaybederken Kazandım’ Kitabınızla ilgili neler söyleyeceksiniz?

“Kaybederken Kazandım” daha çok yaşım gereği genç olmamdan dolayı insanların ‘sürekli bir kaybettim, bu da olmadı, şansızım, hayat bize yine gülmedi’ diye sürekli böyle karamsar düşünceler var. Yaşımız gereği bizim de bazen kaybettiklerimiz oluyor, sonra düşündüm insan her tökezlediğinde kaybetmiyor kaybettiğin de gerçekten kayıp olarak mı düşünüyor?. Bence mantık olarak insan her kaybettikten sonra kayıplarının altında bir şeyler bulması lazım bir şeyler araması gerekir. Ve bir ders çıkarmalıdır. Aslında o kazanmaktaki kelimenin anlamı da bir ders kaybetmekten geliyor. Ben de kaybederken kazandım.

Kitabınızı yazarken neyin etkisinde kaldınız?. Size yön veren ne oldu?

İlla ki bir kitap yazarı olarak bir olaydan esinlenerek yazmak biraz daha gerçekçi oluyor. İnsanların hayattan der çıkarması gerekliliğinden dolayı kitabımın bir hayal ürünü olmaktan çok gerçek yaşamdan bazı olaylardan etkilenerek yazdım. İnsanların hayattan ders çıkarması gerektiğine inandığımdan dolayı bu kitabımı da bu çizgide yazdım. Etkilendiğim bir olay vardı ve o olaydan esinlenerek betimlemeye çalıştım.

Kitabı yaşadığınız bir olaydan esinlenerek yazdığınızı söylediniz. Bu olay nerede geçiyor?

Olayı oluşturan tamamen bizim topraklardır. Yani Urfa topraklarıdır. Urfa’nın sadece yer şekli olarak değil yani çevre olarak değil de halkı insanları, kültürü, toprak yapısı verimliliği ve hata Türkiye’nin bir çok insanın bildiği o bizim sıcakkanlılığımız insanların o sıcakkanlılığı yanında da olumsuz etkenlerde var. İşte cahiliyet, insanların bazı şeylere biraz daha farklı bakması ya da eğitim eğitime karşı olan olumsuz bakış bu sadece kadın olarak değil erkeklerin de bir olumsuz bakışı var.

Çocuk diyebileceğimiz insanların çocukları yaşıtlarından daha çok ağır işlerde çalışması hâlbuki yerlerinin okulda olması gerekirdi. Ama işte insanlarımızın o okumaya karşı olumsuz etkisi biraz daha anlatılıyor. Buradaki çocukların diğer çocuklara şansızlığını anlatıyor. Okuma azminin çok olduğunu ama maalesef insanlarımızın cahiliyet duygularından dolayı pek okuyamadıklarını bunun büyük bir kısmının hatta, kenar mahalledeki çocuk ya da insanlar tamamen eğitim ve sosyal kültürdür.

Bölgemizde ve ülkemizde okum alışkınlığının düşük olmasının temelinde size göre ne var?.

Bana göre bir ailenin gereğinden fazla çocuk sahibi olmasından dolayı bu her ne kadar yanlış deseler de sonuçta buda ailenin ekonomik durumunun ne olduğunu gösteriyor. Gereğinden fazla çocuk sahibi olduğun da bunun nasıl okutacağını düşünmelidirler. En iyisini hiç birini okutmayalım diyerekten çoğu aile öyle yapıyor. Sonuçta bu ülkenin ekonomik düzeyi bellidir. Biraz önce bahsettiğim gibi o cahiliyete karşı o kuma olan olumsuz bakış.

Bütün bu saydıklarınızın altında ekonomik nedenler mi yatıyor?

Çok şeyin altında ekonomik şartlar yatıyor. Hani ekonomik düzeyi İyi olan bir ailenin bana göre refah düzeyi de yüksektir. Sonuçta insanlar istediğini elde etmek için belli bir maddiyata belli bir özgürlüğe sahip olması gerekiyor. Elde edemedikleri için işte orada sıkıntılar çıkıyor. Bunu elde etmek ekonomik özgürlüğü elde etmek içinde kısa yoldan sabahtan akşama kadar 3 kuruş için çalıştırıyorlar. Hak etmedikleri halde çalışıyorlar. Bazı çocuklar iş nedir bilmezken çok ağır işlerde çalıştırıldıklarına şahit oldum. Bunu yaşayanlardan biriyimdir. Hem çalışıp hem okuyan biriyim.

Bu tür etkenleri aşmak adına sizce neler yapılması gerekiyor?

Yavaştan bazı şeyler düzelmeye başlanıyor. Ama hepsinde düzeldi mi yok düzelmedi. Kırsal kesimde özellikle çok fazla var. Ama başta kırsal kesimdeki insanlarımız hata merkezdeki insanlarımızda okuma ile ilgili eğitim ile ilgili çok iyi bilinçlendirilmesi lazımdır. Çok iyi eğitim verilmesi gerekiyor.. Bunda eğitimciler var, işin uzmanları var bu gerçekten eğitimin sadece ekonomik olarak değil de sosyal olarak da katacakları bilinmelidir.

Okuyucular bu kitapta neler görecek neler yaşayacaklar? Yaşadıkları kayıpları kazanabilecekler mi?

Umuyorum öyle olsun, şöyle söyleyeyim sonuçta benim kendim yaşadığım hayat aşağı yukarı burada yaşayan birçok çocuğun ve gencin hayatına eş değer.  Bir aşağı bir yukarı hemen hemen aynıdır. Ben de onlardan biriyim onlar da benim gibiler ondan dolayı benim düşüncelerime yakın olduklarını düşünüyorum. Yüzde yüz olmasa da belki bir cümleden bir şey çıkarabilirler. Bazı insanlar vardır bir kelime bile onun için çok anlamlıdır, çok değerlidir.

Bir cümle ne yapar onu artık okuyucuya sormak lazımdır. Bir de kitapta bahsettiğim gibi aynı bir olaydan biraz daha gerçekçiden bahsettiğimden dolayı zaten okuyan kişilerde okuduklarında iyi anlayacaklardır ne demek istediğimi. Ne demek istediğimi orada çok iyi anlayacaklardır. Çünkü kendi yaşamımız bizim yaşamımız kendi insanımızın yaşamı orada bir gerçeklik var. Hani bir hayalperestlik ve ya betimleme bu yazı olsun kitap olsun bir haz olsun yazılmış bir kitap değildir bana göre ki kendimde bu düşünce ile yazmadım.

Gerçekten birilerine bir mesaj bir çıkarım bir ders almaları içindir. Ben bile ders aldım, bende farklı farklı kitaplardan ders aldım. Bir cümleden bir kelimeden bir kitaptan her şeyden bir ders aldım. Ben aldıysam onlar da alır diye düşünüyorum.

Genç yaşta eser sahibi oldunuz genç yazarlara ne gibi tavsiyede bulunursunuz?

Çok değerli bir hocam bana şöyle söylemişti. Senin bu kitap yazman bence yazmandan daha çok önemli bir şey ki bunu çıkarmandır bunu basabilmendir. Birçok böyle genç arkadaşlarımız yazıyor sürekli ama işte o bir tık ileri adım atamıyor kitabı çıkaramıyor. Bence kaybedecek bir şeyleri yok burada bile sonuçta keşke dememeleri için hata ellerinde imkânları varsa mükemmeli zorlayarak yapsınlar bence. Çünkü gerçekten çok güzel bir şey, sonuçta bir emek veriyorsun ve o emeğin sonunda yine kendi emeğinle kendi ayaklarında kendini zorlayarak o kitabı o eseri çıkardığın onun verdiği mutluluğu herhalde çıkardıklarında görürler. Bu maddi olarak değil ama manevi olarak has veren bir şeydir.

Yaşadığınız zor şartlarda yanınızda kimler oldu?

Bu kitabı ilk çıkardığımda tepkilere çok maruz kaldım. Çok iyi çok güzel bir şey yapmışsın aferin bravo ben öğrenciyim öğrencilere de belli bir ekonomik getirim vardır. Bu kitabı çıkarmak içinde benim biraz maddi desteğe ihtiyacım vardı. Yardımda istedim istemedim değil ama insanlarımızın sadece takdirine kalıyor. Yardım konusuna gelince bilmiyorum orada bir benden mi bir sıkıntı var yoksa onlara mı ama sadece takdir işi ile kalıyor.

Bravo çok güzel yazmışsın aferin yardım edebilir misin hani bu kitabı çıkarmakta basmakta hani bir emek verilmiştir. Maalesef öyle bir şey yapamayız bizim şuan ki durumumuz böyle falan işte diyorlar. Bu kitabı çıkarmam da ki en büyük etkende onların bu etkisi oldu. Biraz hırs oldu bende ‘ben bu kitabı tek başıma yazdıysam bu kitabı tek başıma da çıkarırım’ dedim. Her ne olursa olsun çıkaracağım dedim. O hırsla da çıkardım. Kimseden bu konudan yardım almadım. Ama kitabıma manevi yardım olarak da hocalarımdan yardım alamadım değil yani. Yol gösterdiler.  Bu işin uzmanları üniversitede ki değerli kaç hocam onlar bana bu konuda çok yardımcı oldu yol göstermede baya yardımcı oldular. Hatta biraz maddiyatta da bana yardımcı oldu. Ama kurum olarak kimseden yardım alamadım.

Bu yardım almamayı neye bağlıyorsunuz

 

İşte dedim ya biraz önce okumak yani bir şey takdir ediliyor. Takdir edilen şeyin gerçekten o yapılan o eserin o emeğin karşısı karşılığını insanlar sadece sözde karşılayarak yapabildiklerini zannediyorlar. Buna umursamazlık mı diyeyim bilemiyorum. Hâlbuki öyle bir güçlerinde var. Ama işte okumuş cahillik olunca kimse umursamaz. Okuyup da bazı şeylerin farkında olmayan çok insanlarımız var.

ysd yatay

Videolar için YouTube kanalımıza abone olmayı unutmayın!


  • 0
    SEVDİM
  • 0
    ALKIŞ
  • 0
    KOMİK
  • 0
    İNANILMAZ
  • 0
    ÜZGÜN
  • 0
    KIZGIN

Facebook Yorum

Yorum Yazın

E-posta hesabınız sitede yayımlanmayacaktır. Gerekli alanlar ile işaretlenmişdir.

Başka haber bulunmuyor!