olay reklam sol
ufuklar koleji sol
Şanlıurfa
21 Ekim, 2024, Pazartesi
  • DOLAR
    34.07
  • EURO
    37.74
  • ALTIN
    2733.2
  • BIST
    9833.22
  • BTC
    57623.74$
Ufuklar

“Urfa’da 70’in üzerinde çocuk koruyucu ailede”

“Urfa’da 70’in üzerinde çocuk koruyucu ailede”
Şanlıurfa Aile, Çalışma ve Sosyal Hizmetler İl Müdürü Hasan Bilici, “Urfa’da koruyucu aileye verdiğimiz çocuk sayısı koruma altındaki çocuk sayısından daha fazladır. Bu bizim bariyerimizdir, sınırımızdır, Urfa olarak biz bunu başardık. Urfa gibi bir şehirde biz bunu başardık. Şu anda 70’in üzerinde çocuğumuz koruyucu ailede. Urfa için çok iyi rakam, pek çok ilde bu rakamın yanına yaklaşamıyor” dedi.

(Özel Röportaj: İbrahim Halil ASLAN)

Şanlıurfa Olay Gazetesi olarak her hafta gerçekleştirdiğimiz haftalık röportajımızda bu hafta konuğumuz Aile, Çalışma ve Sosyal Hizmetler İl Müdürü Hasan Bilici oldu. İl Müdürü Hasan Bilici kendisi ile yaptığımız röportajda kurumun yaptığı çalışmaları, koruyucu aile gözetimindeki çocukların sayısını ve Şanlıurfa’nın ve kamuoyunun merak ettiği birçok konuyu sizler için konuştuk.

İşte o röportajın tamamı:

Başlarken sizleri tanıyabilir miyiz?

Ben Hasan Bilici, Şanlıurfa Aile, Çalışma ve Sosyal Hizmetler İl müdürüyüm. 7 yıldır bu kurumda idareci olarak çalışıyorum. Son 3 yıldır da il müdürü olarak çalışmaktayız.

Şanlıurfa Aile, Çalışma ve Sosyal Hizmetler İl Müdürlüğü’nde çalışmalar ne durumda?

Bütün il müdürlüklerin olduğu gibi Şanlıurfa Aile, Çalışma ve Sosyal Hizmetler İl Müdürlüğü’nün de bir çalışma alanı vardır. Kadın alanı ile ilgili çalışıyoruz. Bu anlamda bizim bir Şiddet Önleme Merkezi’miz var, Kadın Konukevi’miz var. Şiddet Önleme Merkezi’miz bir nevi ilk kadın başvuru merkezi olarak çalışıyor. Şiddet mağduru, istismar mağduru, ihmal mağduru kadınların başvuruda bulunduğu, bu başvuru neticesinde eğer bir yatılı kuruluşa ve devlet korumasına alınması gerekiyorsa ilk kabul birimimiz de buna karar veriliyor ve oraya nakli yapılıyor. Yok eğer bir yatılı kuruluşa naklini gerektirecek bir durumda yoksa kadının şikayetine bağlı olarak kadının takibi, ailesinin takibi gibi rehberlik ve rehabilitasyon sürecimiz başlıyor. Şiddet Önleme Merkezi’mizin görevi böyle. Bazen kadın bize çocuklarıyla bize başvuru yapıyor. Bu seferde bir kadın konukevimiz var.

Peki, bir kadın çocuklarıyla beraber sizi başvuru yaparsa?

Eğer çocuklarını getirmişse çocuklarıyla beraber orada çocuklarıyla beraber hem bir rehabilistasyon sürecinden geçiyor hem de geldiği sorunları üstesinden atıp tekrar ailesine dönmesiyle ilgili rehberlik ediyoruz. Eğer ailesine dönmek isterse de bu konuyla ilgili de kendisine yardımcı oluyoruz.  Dönmemesini gerektirecek bir durum ortaya çıkıyorsa da dönmemesi için kendisine hem hukuki anlamda hem de rehberlik anlamında kendisine destek oluyoruz.

Çocuklarla ilgili ne gibi çalışmalarınız var?

5 binin üzerinde çocuklara destek veriyoruz. 18 yaşının altında olup okul çağında olan biz desteklemediğimiz zaman korunma riskiyle karşı karşıya olan 5 binin üzerinde olan çocuklarımızı okullarına, eğitimlerine devam edebilmeleri, aile şefkati içerisinde geleceğe hazırlanabilmeleri, geleceğe sağlıklı hazırlanabilmeleri için aileleriyle beraber kendilerine destek veriyoruz. Yine bizim koruma altına almak zorunda kaldığımız çocuklarımız var. Bunun içinde bir çocuk kabul ilk birimimiz var. İhmalden, istismardan, şiddetten vb. gibi nedenlerle bize gelen çocuklarımızı ilk kabul ettiğimiz yerdir. Bu çocuk ilk kabul birimimize çocukları bir süre orada tutuyoruz. Çocuklarla ilgili nasıl bir hizmet modeli uygulamamız gerektiğine kara veriyoruz. Çocuğun topluma dönmesi, çocuğun ailesine dönmesi gerekiyorsa çocuğun ailesini, sosyal çevresini incelemelerimiz neticesinde ve çocukla yaptığımız görüşmeler neticesinde aileye teslim ediyoruz. Aileye teslim ettiğimiz çocukların da yine ailesini ve çocuklarını takip etmeye devam ediyoruz. En azından yaşadığı olumsuzluğu, o sıkıntıyı tamamen üzerinde atıp hayata sağlıklı şekilde tutunup başlatana kadar.

Koruma altına almak zorunda kaldığınız çocuklar oldu mu, bunlarla ilgili nasıl bir yol izliyorsunuz?

Koruma altına almak zorunda kaldığınız çocuklarımız var. Şanlıurfa’da 14 tane çocuk evimiz var. Bu çocuk evlerinde 70’in üzerinde çocuğumuz var. Bizim ailesine verme imkânı bulamadığımız, ailesine döndüremediğimiz artık çaresizlik içerisinde devlet korumasına almak zorunda kaldığımız çocuklarımız var. Bu çocuklarımız da şu anda 7-24 şeklinde eğitimlerini, iaşelerini il müdürlüğümüzün ve bakanlığımızın imkânları dâhilinde evlerimizde sürdürüyoruz.

Sizin müdürlüğünüzde uygulanan bir koruyucu aile uygulaması var. Biraz açacak olursak nedir bu koruyucu aile uygulaması?

Bizim çocukla ilgili koruyucu aile ve evlat edinme birimlerimiz de var. Şu anda da 70 tane çocuğumuz koruyucu ailededir. Bizim koruma altına aldığımız çocuklarımızda ilk hedefimiz tekrar bir aile ile buluşturmak. Eğer kendi ailelerine döndüremiyorsak başka bir ailenin yanında çocuğu ve aileyi koruyarak gerçek bir ailenin yanında geleceğe hazırlanmaları için süreç başlatıyoruz. Biz buna koruyucu aile uygulaması diyoruz. Urfa’da şu anda 70’in üzerinde çocuğumuzda koruyucu ailededir. Bu çocuklarımız koruyucu ailelerimiz tarafından geleceğe hazırlanıyor.

İl müdürlüğünüz bünyesinde olan çocukların aylık gideri ne kadar oluyor?

Her çocuğun aylık olarak 1000-1500 lira bir gideri oluyor. O çocuğun okul masraflarını, servis masrafını, servis masrafını, giyim masrafını, ne kadar masrafı varsa tamamını biz karşılıyoruz. O çocuk orada kaldığı sürece o aileye de aylık ortalama 1500 TL’de ekonomik destek sunuyoruz. Aynı zamanda çocuğa bakan bir kişiyi de sigortasını biz yatırıyoruz ve sigortadan emekli olmasını biz sağlıyoruz. Böylece o çocuğumuzu o ailemiz koruduğu ve geleceğe hazırladığı için biz de bu aileye küçük bir destek sunmuş oluyoruz. Bu bizim koruyucu aile hizmet modelimizdir.

Evlat edindirme diye tabir edilen sistem nedir, nasıl işliyor?

Evlat edindirme hizmet modelimiz ise koruyucu aileden farklı bir şeydir. Evlatlık hizmet modelinde artık koruyucu aile hakkını da kaybetmiş, artık koruyucu aileye de veremediğimiz çocuklarımızı evlatlık modelinden faydalandırıyoruz. Burada da evlatlık verebileceğimiz çocuklarımızla ilgili şöyle bir süreç başlatıyoruz. Diyelim bir tane çocuk geldi koruyucu aile olma özelliğini kaybetmiş. Koruyucu aileye veremiyoruz, o imkânda yok. Evlatlık olma durumunda olan çocuklarımızın yer aldığı bir havuz sistemi var. Bir taraftan da evlatlık almak isteyen kişilerin olduğu bir sıralama var. Bu sıralamada sırası gelenlere bu havuzdan sırası gelenler evlatlık olarak verilir.

Şanlıurfa’da evlatlık almak isteyen oluyor mu ya da ilgi var mı?

Batı’daki oranla Doğu’daki oran farklı oluyor. Mesela Batı’da aileler koruyucu aile olmaktan çok büyük mutluluk duyuyorlar. Daha memnuniyet duyuyorlar ve bu konuda da daha istekliler. Doğu’ya geldiğinizde insanlar koruyucu aileden ziyade insanlar evlatlık almak istiyorlar. Adam diyor ki ben bunu aldıysam her şeyi benim olsun, nüfusuma geçsin. Dolayısıyla ben bu şekilde almak istiyorum. Evlatlık konusunda bir sıkıntımız yok. Aileler sırada bekliyor evlat alabilmek için. Evlatlık verebileceğimiz çocuklarımız ile ilgili de bir sıkıntımız yok. Onlar ayrı bir havuzdadır, öbürleri de ayrı bir sıralamadadır. Sırası gelenleri sürekli evlatlık veriyoruz.

Şu ana dek Urfa’da kaç çocuk koruyucu ailede?

Fakat koruyucu ailede bir sıkıntımız var bizim. Genel olarak, toplum olarak ve Türkiye olarak bir sıkıntımız var bizim. Urfa ve Güneydoğu’da biraz daha değişiyor. Urfa ve Güneydoğu’da hem kültürel yapıya bağlı olarak herkesin fazla çocuğu olduğundan dolayı kimse koruyucu aile olmak istemiyor. Ama Urfa özelinde Doğu ve Güneydoğu’da koruyucu aile bariyeri olmasına rağmen biz Urfa’da koruyucu aileye verdiğimiz çocuk sayısı koruma altındaki çocuk sayısından daha fazladır. Bu bizim bariyerimizdir, sınırımızdır, Urfa olarak biz bunu başardık. Urfa gibi bir şehirde biz bunu başardık. Şu anda 70’in üzerinde çocuğumuz koruyucu ailede. Urfa için çok iyi rakam, pek çok ilde bu rakamın yanına yaklaşamıyor.

Çocuk Destek Merkezi nedir, bu merkez hakkında bize bilgi verir misiniz?

Çocuk destek merkezimizde var. İstismar mağduru, suç mağduru 18 yaş altındaki çocuklarımızın kaldığı bir yerdir. Orada bir anlamda çocuklarımızın yaşadıkları olumsuzlukları üzerinden atabilecekleri şekilde uzun süre orada kalırlar. Tekrar hayata tutunup geleceğe hazırlayabildiğimiz bir merkezimizdir. Çocuklarla ilgili her doğum yapan anneye bebek yardımımız var bizim. Doğurganlık oranının en yüksek olduğu iliz biliyorsunuz. Aylık 5500-6000 arası bebeğe bebek yardımı yapıyoruz. Çocuklarla ilgili çocuk hakları komitemiz var bizim. Bu çocuk hakları komitemizde hem büyükleri hem de küçükleri çocukların hakları; işte inancımızdan kaynaklı, yasal mevzuatımızdan kaynaklı, uluslar arası mevzuattan kaynaklı çocukların haklarının ne olduğu, çocukların uğradığı haksızlıkların ne olduğu bunlarla ilgili toplumda bir bilgilendirme ve bilinçlendirme çalışması yapıyoruz.

Engelli ve yaşlı hizmetleri hakkında bilgi verecek olursanız?

Bizim bir de engelli ve yaşlı hizmetlerimiz var. Bizim bir 24 saat esasına dayalı yatılı olarak 4 tane rehabilitasyon merkezimiz var. Bunların ikisi il müdürlüğümüze bağlı resmi merkezlerimizdir.

Engellilerin sorunları nedir, ne gibi çözümler sunuluyor?

Engellilerle ilgili bizim sorunumuz temel bir toplumsal sorundur. Şimdi binlerce engellimiz var bu şehirde. Engelli olmayanların engellilerden haberinin olmaması gibi bir sorunumuz var bizim. Engelliler nasıl yaşar, ne yapar, engellilerin sorun ve sıkıntıları nelerdir biz toplum olarak bununla ilgilenmiyoruz. Engellilerden haberimiz yok. Çocuk içinde böyledir, kadın içinde böyledir, hayvan hakları içinde bu böyledir. Birinin senin çocuğun olması onun üstündeki bütün haklara sahip olduğunu göstermez. Sen sadece dünyaya doğmasına vesile olmuşsun.  Senin onun üzerinde bütün haksızlıklara yapma hakkını sana vermez. O çocuğun da hakları vardır. O şekilde sen ona davranamazsın, zulüm edemezsin, ihmal edemezsin, istismar edemezsin. Ettiğin anda da devletin kanunları devreye girer. Biz de bunun için çalışıyoruz. Urfa erişebilirlik ile ilgili iyi bir şehirdir, fena değildir. Türkiye’de bu anlamda hassasiyetle çalışan ve başarılı olan ilk 10 ilin içindeyiz. Toplumsal olarak engelli sorunlarıyla ilgili, engelli ihtiyaçlarıyla ilgili bir bilinç eksikliğimiz var, hassasiyet eksikliğimiz var. Bu da muhtemelen bilgi eksikliğinden kaynaklanıyor. Adam engelliye ya acıyor ya da engelliyle hiç ilgilenmiyor. Engelli ilgilenilmeyecek bir birey değildir, engelli acınacak bir birey de değildir. Engelli benim sizin gibi bir insandır. Yarın bir kaza geçirip bende engelli olabilirim. Engelli hakları nedir bu tür şeyleri herkesin bilmesi lazım çünkü hepimiz birer engelli adayıyız.

Belediye ve diğer kurumlarla engelliler için ortak bir çalışmanız var mı?

Bilinçlendirme ve bilgilendirme çalışmalarımız hızla devam ediyor. Haftalık denetimlerimiz hızla devam ediyor. Kurum, kuruluş, özel veya özele ait olmayan tüm yerlerle ilgili ne eksiklerinin olduğunu, giderilmezsen ne olur bununla ilgili defa atla yazı yazıyoruz. Böylece bir cezai işlemin olacağını, bir taraftan da bilgilendirmeye çalışıyoruz.

Kuruma ne tür şikâyetler geliyor?

Kadınla ilgili ayrıdır, çocukla ilgili ayrıdır, engelli ile ilgili ayrıdır, yaşlıyla ilgili ayrıdır. Kadınlarla ilgili daha çok bizlere şiddet hikâyeleri geliyor. Şiddetin çeşitleri vardır. Kadın bize psikolojik şiddetle gelebilir, ekonomik şiddetle de bize gelebilir, fiziki şiddetle de bize gelebilir. Dışlanmışlık, itilmişlik problemleriyle de bize gelebilir. Aile içinde tutunamadığı, çocuğuyla, eşiyle hayata tutunamadığı bütün sorunlarıyla ilgili bize gelir. Deminde ifade ettiğim gibi biz iki şey yaparız. Eğer mümkünse aileye ve topluma tutunabileceği bir süreç başlatırız. Değilse devlet korumasına alıp koruma altında yeniden hayat hazırlanmaları, hayata tutunmaları için süreç başlatırız. Bu da mümkün değilse, hayati riski varsa,  geldiği sosyal sürece dönmesi gerekmiyorsa tamamını korur ve tüm bilgilerini gizler ve ona yeni bir hayat oluşturması için süreç başlatırız.

Şimdiye kadar size dokunan ya da duygulandıran, kısaca alışılmışın dışında bir hikâye ile karşılaştınız mı hiç?

Bizim her vakamız “vay be” türündedir. Düşünün yıllarca psikolojik şiddet altında çocuklarını büyüten, ruhsal yapısı, psikolojik yapısı, zihinsel yapısı bozulmuş, çocukları belli bir yaşa geldikten sonra artık ben dayanamıyorum diyen insanla ilgili ne düşünürsünüz. Eşi tarafından ya da ailesi tarafından yıllarca şiddete maruz kalmış artık dayanamamış ve kendisini devletin kapısına atmış zavallı bir kadınla ilgili ne düşünürsünüz. Yakınları tarafından istismara uğramış bir çocukla ilgili ne düşünürsünüz. Gördüğünüz gibi bütün vakalar insanın yüreğine oturan ve insana dokunan hikâyeler. Ama tüm Türkiye’de ne oluyorsa Urfa’da da o oluyor. Fazla bir şey yok yani. Bütün Türkiye’de ne oluyorsa Urfa’da da onun bir altıdır bir tık üstü değildir.

Kurumunuzun çalıştığını görüyoruz. Kent genelinde vakalarda bir azalma olduğunu söyleyebilir miyiz?

Urfa’da oranların düşmesinin iki nedeni vardır. Bir cezai işlemler konusunda tereddüt etmeyeceksiniz. Yapana cezai işlem konusunda tereddüt etmeyeceksiniz. Biz tereddüt etmemeye gayret ediyoruz. İkincisi ise toplumu bu konuda bilgilendireceksiniz, bilinçlendireceksiniz. Çocuk dünyaya geldiği andan itibaren İslami, hukuki, yasal ve uluslar arası haklardan kaynaklanan hakları vardır. Onun hakkı var senin hakkın var. O çocuk sadece senin evladındır. 18 yaşından sonra ben gidiyorum dese onu zorla alıkoyamazsın. Alıkoyarsan da adamı zorla alıkoymaktan içeri atarlar seni. Hanımın da öyledir. Hanımın seni sevdiği için, seninle anlaştığı için beraber yaşamaya karar verdiğiniz kişidir. Haklarına tecavüz edersen senden ayrılırım dediğinde sen onu orada tutamazsın. Tutmaya kalkarsan da suç işlersin. Bana gelirse yaptığın suçla ilgili senin hakkında da işlem başlatırım.

Urfa’da diğer illere göre kadına şiddet vakaları yok denecek kadar az. Urfa kültüründe kadına şiddet yok diyebilir miyiz?

Urfa olarak hamd olsun kadına bir şiddet kültürümüz yok. Ama oluyor mu, oluyor. Bu şiddet Avrupa’da da oluyor, Amerika’da da oluyor. Dünyanın her yerinde ne oluyorsa Urfa’da da o oluyor. Bırakın müdür olarak Urfalı olarak konuşuyorum. Olmayan bir şeyi olmuş gibi göstermek hakarettir. Türkiye’de ne oluyorsa Urfa’da o oluyor. Kadınla ilgili de, çocukla ilgili de, engelli ile ilgili de Urfa’da eksiği oluyor fazlası olmuyor. Kadına ve çocuğa şiddetin önüne geçilmesi için var gücümüzle çalışıyoruz. Oturduğum her ortamda bunu anlatıyorum.

Şanlıurfa Barosu geçtiğimiz günlerde yaptığı açıklamada 1 Ocak 2018 ile 21 Ağustos 2019 tarihleri arasında CMK sanık ve mağdur müdafi atamaları verilerine göre; bin 292 kişinin cinsel istismara ve saldırıya uğradığını açıklamıştı. Bununla ilgili ne söyleyeceksiniz?

Biz bu konuda basın açıklaması yapma gereği bile duymuyoruz. Çünkü söylenen ile gerçek arasında hiçbir ilişki ve alaka yok. Dolayısıyla da bakanlığımızın ve valiliğimizin bu anlamda bir açıklama gereği duymadığı bir konuyla ilgili benim bir açıklama yapma gereğini uygun bulmuyorum. Ama sadece şunu söyleyebilirim. Verilen rakamla gerçek arasında bir ilişki yok. Bunu yapanlarda hangi mantıkla yaptılar veya hangi niyetle yaptılar bilmiyoruz. Size bu konuda söyleyebileceği bu.

Bunlar dışında verdiğiniz hizmetlerimiz nelerdir?

Biz aynı zaman şehit yakınları ve gazilerimize de hizmet veriyor ve her türlü ihtiyaçlarına koşuyoruz. Onun yanında aile ve toplum boyutuyla ailede ve aile fertleri arasında çıkması muhtemel, aileyi ve toplumu rencide edecek, sıkıntıya koyacak sıkıntıların önlenmesi, ortaya çıkmadan önce tespit edilmesi, böylece bertaraf edilmesi için de yoğun çalışmalarımız var. Aile ziyaretlerimiz var, hane ziyaretlerimiz var, seminerlerimiz var, bilgilendirmelerimiz var. Toplumu ve bireylerimizi bilgilendirip bilinçlendirmek içinde yoğun bir çaba içerisindeyiz. Urfa’mıza, Urfalı kardeşlerimize üstün hizmet sunmanın gayreti içerisindeyiz.

Son olarak neler eklemek istersiniz?

Öncelikle birbirimizden haberdar olalım. Kadın bize Allah’ın emanetidir. Çocuklarımız bizim göz nurumuzdur. Yaşlılarımız bizim evimizin bereketidir, nurudur. Ailemiz bizim temel taşımızdır. Bunları korumamız lazım, bunları güzelce geleceğe hazırlamamız lazım. Bunlarla ilgili kültürümüzden, inancımızdan, yasalarımızdan kaynaklı hak ve hukukumuzu bilmemiz lazım. Bu çerçeve de hareket ederek karşılıklı saygı, karşılıklı hoşgörü, karşılıklı işbirliği içinde bir toplumla geleceğe hazırlanmamız lazım. Bu anlamda birbirimize iyiyi tavsiye edelim.

Son olarak…

Şanlıurfa olay Gazetesi’ne teşekkür eder, basın hayatında başarılar dilerim.

ysd yatay

Videolar için YouTube kanalımıza abone olmayı unutmayın!


  • 0
    SEVDİM
  • 0
    ALKIŞ
  • 0
    KOMİK
  • 0
    İNANILMAZ
  • 0
    ÜZGÜN
  • 0
    KIZGIN

Facebook Yorum

Yorum Yazın

E-posta hesabınız sitede yayımlanmayacaktır. Gerekli alanlar ile işaretlenmişdir.

Başka haber bulunmuyor!