Susuzluk çekmemek için 5 altın öneri

Haber: Mehmet Halhalli

İftarda ve sahurda yediklerimizin gün içerisinde bize susuzluk yaşatacağını söyleyen Diyetisyen Sinem Göç Sahur da olabildiğince hafif besinlerle geçirilmeli, kahvaltılık, az yağlı, az tuzsuz besinler tüketilmelidir. Hamur işi ve kızartmalar yerine süt, peynir, yumurta gibi kahvaltılıklar tercih edilmeli, bunun yanında ceviz, fındık gibi besin değeri son derece yüksek kuruyemişler öğünlere eklenmelidir dedi.

Tuz Oranı Yüksek Gıdalardan Uzak Durun

Susuzluğun en önemli sebebi elbette yediklerimizdir diyen Diyetisyen Sinem, “Tuzlu besinler su ihtiyacını artırır, iftara kadar olan süreçte rahatsızlık hissedilmesine neden olur. Konserve yiyecekler, turşular, tuz oranı yüksek olan hazır gıdalar ne iftarda ne de sahurda tüketilmemelidir. Bunun dışında bol baharatlı veya acı yiyecekler de gün içinde rahatsızlık duymamıza, susuzluk çekmemize yol açmaktadır. Bu nedenle tavsiye edilen, iftarda çorba ile başlayıp, ızgara et ve sebze yemeklerini tercih etmek olmalıdır. Sahur da olabildiğince hafif besinlerle geçirilmeli, kahvaltılık, az yağlı, az tuzsuz besinler tüketilmelidir. Hamur işi ve kızartmalar yerine süt, peynir, yumurta gibi kahvaltılıklar tercih edilmeli, bunun yanında ceviz, fındık gibi besin değeri son derece yüksek kuruyemişler öğünlere eklenmelidir. “

İçecek Seçimine Dikkat!

Diyetisyen Sinem günün susuzluğu içecekler konusunda fevri davranılmasına yol açabilir diyerek uyarılarda bulundu. “Ne de olsa tüm gün susuz kalan vücut, serinletici bir içecek ile rahatlamak ister ancak burada dikkat edilmesi gereken önemli bir nokta vardır. Geçici bir serinlik hissi yerini susuzluğa bırakmamalı, içtikleriniz tüm gün boyunca susuzluk hissetmenizi engelleyebilmelidir. Bu nedenle iftardan sahura kadar en az 2 litre su içilmelidir. İçilen suya limon, nane yaprakları eklenerek besin değeri artırılabilir. Zencefil eklenerek daha sağlıklı bir hale getirilebilir. Soda gibi gazlı içecekler doygunluk hissi yaratır ve vücutta bulunan suyun hızla dışarı atılmasını sağlar. Bu nedenle iftar ve sahur arasında tüketilmesi tavsiye edilmez. Burada dikkat edilmesi gereken nokta ise soda ile maden suyunu karıştırmamak olmaktadır. Maden suyu içerdiği mineraller nedeni ile susuzluğu en aza indirirken soda, susuzluğu artırmaktadır. Yanlış bilinenlerin başında, su yerine içilecek her sıvının vücudun su ihtiyacını karşılayacağı inancı gelmektedir. Her türlü çay, kahve ve meyve suları, vücudun su ihtiyacını artırır ve susuzluğa yol açar.”

Azar Azar Ama Çok Su

Tüketimi Sahura kalkıldığında yapılan ilk şey çok fazla su içmek olduğunu söyleyen Diyetisyen Sinem şu noktaya dikkat çekti. “Sahurda çok su içmek, gün içinde susuzluk çekmememizi sağlamaz. İftardan itibaren su içilmelidir. Suyun bir anda tüketimi, vücudun sıvıdan yararlanamamasına yol açar. Bu nedenle iftardan başlayarak azar azar içilmeli, sahura kadar su tüketimine devam edilmelidir. Böylece vücut suyu etkin bir şekilde kullanır ve gün içinde susuzluk hissi en aza iner.”

Su Oranı Yüksek Besinler Tüketin

Su içmeyi unutuyorsanız veya yeterince su içemediğinizi düşünüyorsanız yapmanız gereken su oranı yüksek gıdaları tüketmek olmalıdır diyen Diyetisyen neler yapılması konusunda bir takım tavisyelerde bulundu. “Domates, salatalık gibi besinler yüksek su oranına sahip oldukları için özellikle sahurda bol bol tüketilmelidir. Bununla birlikte karpuz ve kavun da susuzluğu önleyici yüksek su içeriğine sahip meyveler olarak karşımıza çıkmaktadır. Ancak şeker oranı yüksek meyveler oldukları için tüketimine mutlaka dikkat edilmeli ve aşırıya kaçılmamalıdır. Ramazan Ayı ile birlikte soframızda yer bulan hurma, susuzlukla savaşmada en güçlü silahlarımızdan biri olabilir. Çöl iklimine yakın bölgelerde yetişen bir meyve olan hurma, susuzluk giderici etkiye sahiptir.”

Sıcağın Etkilerinden Korunun

Son olarak sıcağın etkilerinden korunmak gerektiğini belirten Diyetsiten sözlerini şöyle noktaladı. “Ne kadar beslenmemize dikkat edersek edelim, özellikle yakıcı sıcakların hüküm sürdüğü yaz aylarında oruç tutmak son derece zorlaşmaktadır. Bu nedenle mümkün olduğunca serin ortamlarda bulunulması tavsiye edilir. Günün en sıcak zamanı olan öğle saatlerinde sokağa çıkılmamalı, bedeni zorlayacak aktivitelerden olabildiğince uzak durulmalıdır. Bununla birlikte beslenme ve su tüketimine de dikkat edilirse Ramazan Ayı, susuzluk problemi en aza indirilerek rahatça tamamlanabilecektir.”