kadir evliyaoğlu
olay reklam sol
ufuklar koleji sol
Şanlıurfa
21 Eylül, 2024, Cumartesi
  • DOLAR
    34.07
  • EURO
    37.74
  • ALTIN
    2733.2
  • BIST
    9833.22
  • BTC
    57623.74$
Ufuklar

Sabri Kürkçüoğlu'nun gözünden Nuri Sesigüzel

Sabri Kürkçüoğlu'nun gözünden Nuri Sesigüzel
Nuri Sesigüzel'in hayatını kaybetmesinin ardından, bir çok sanatçı ve siyasetçi Nuri Sesigüzel'i ve anılarını anlattı. Bu sanatçılardan biri de Sabri Kürkçüoğlu oldu.

Nuri Sesigüzel'in hayatını kaybetmesinin ardından, bir çok sanatçı ve siyasetçi Nuri Sesigüzel'i ve anılarını anlattı. Bu sanatçılardan biri de Sabri Kürkçüoğlu oldu.

Sabri Kürkçüoğlu Bugün sosyal medya hesabından, Nuri Sesigüzel'i ve anılarını anlattı.

 

Sabri Kürkçüoğlu, yaptığı paylaşımda Nuri Sesigüzel'i işte böyle anlattı:

 

NURI ABE, huzur içinde uyu, Allah'ın rahmeti üzerine olsun... Kederli ailene, sevdiklerine ve sevenlerine sabır ve baş sağlığı dilerim.

 

2005 yılında Nuri Sesigüzel ile yaptığım uzun söyleşiyi yakında yayınlayacağım inşallah. Söyleşide ilk kez duyacağınız bilgilerden kısa bir bölümünü burada paylaşıyorum:

" Babamı 12 yaşında kaybetmiştim. O sıralar türkü okumaya başlamıştım. Askerden sonra Annem beni gurbete bırakmıyordu. İki bin kök üzüm bağına kim bakacak diye… Evin işlerini ben görüyordum. Kardeşim askerdeydi. Evin yükü bendeydi. 1960 yılı başlarında Annemden gizlice Birecik’ten kaçtım. Şansımı deneyeceğim diye… Kamyon şoförü arkadaşlarım vardı. Nuri isminde adaşım bir arkadaşımla kamyonun şoförmahaline binip yolda karpuz, peynir ekmek yiyerek İstanbul’a geldik. Param yoktu. Ablamın Birecik’ten İstanbul’da giden bir arkadaşına bir mektup götürdüm. Ablamın arkadaşının kocası Abdullah Nail Bayşu’ya gittim. Sonra birkaç arkadaşımı buldum. 1-2 ay sonra 1960 askeri ihtilali oldu. Aradan haftalar geçti anam ve dayılarım aramadı. Şarkıcı olacağım diye kızmışlardı. Ben kaçmışım gitmişim. Nüfus kağıdım bile yanımda değildi ilk zamanlar. İstanbul’da yeni nüfus kâğıdı çıkardım. 

Urfa’dan çıkıp müzik çalışmaları için İstanbul’a ilk giden bendim. O yıllarda İstanbul’da dört plak şirketi vardı. Ermeni ve Rumların elindeki dört plak şirketi de beni beğendi. Sesim beğenilince dediler 'KAÇTAŞ' soyadı olmaz. Ses rejisörü Mösyö Jak: 'Senin adın Nuri Güzelses olsun' dedi. Ben de tabi Celal Güzelses’ten ilham alıyor ve onu çok seviyorum. Olmaz efendim o benim büyüğümdür onun soyadını taklit edemem dedim. 'O zaman SESİGÜZEL olsun' dediler. 1961’de ilk plağımı Grafson şirketine yaptım. 

İstanbul Radyosu’nun 1961 yılında açtığı ses sanatçısı imtihanında kendi eserim olan; 'Gidin haber verin yarıma benim/Dağlar dayanmıyor zarıma benim/Sardı ciğerimi dermansız bir dert/Gelmez oldu zalım yanıma benim. Menekşeler gibi boynum büküldü/Gözlerimden kanlı yaşlar döküldü/Alemin bağına fidan dikildi/Benim garip gönlümde yaprak döküldü' uzun havayı okudum. 

Ben ağlıyorum. Nida Tüfekçi ağlıyor. Saz heyeti ağlıyor… İstanbul Radyosu’nda imtihanı kazandım. Radyoda canlı yayında okuma hakkı elde ettim. Bir süre çalıştım. Koroda Nida Tüfekçi hocama: 'Hocam anamdan haber alamadım onlar beni dinliyorlar mı acaba?' diye sordum. 'Oğlum Karaoğlan İstanbul Radyosu'nun verici gücü Adapazarı’nı geçmez.' Dedi. Peki hocam ben nasıl edeceğim anama sesimi duyurmak için? Deyince. 'Oğlum şansın varsa dua et Ankara Radyosu'nda imtihan açılacak, orayı kazanıp gidersen sesin radyodan her yere ulaşır.'

İstanbul Radyosunda başladıktan altı ay sonra Ankara’da imtihan açıldı. O dönemde ben İstanbul Radyosu’nda 15 dakikalık programlar yapıyordum. Türküleri iyi yorumladığımdan sesim çok beğeniliyordu. 

 

Ankara’da imtihana Nida Tüfekçi, Ali Ekber Çiçek, Hamdi Özbay ve Tuncer İnan’la birlikte girdik. Ankara Radyosu’nda 15 dk. okuma hakkı için imtihana girdim. İstanbul Radyosu’nda çalıştığımı söylemedim. Muzaffer Sarısözen İmtihanda 'Bize ne okuyacaksın?' dedi. Urfa’dan bir parça okuyacağım efendim dedim. 

Hamza Şenses’in, 'Urfa dağlarında gezdiğim çağlar/Virane kalmıştır o güzel bağlar/Analar bacılar derdime ağlar/Söyleyin anama kara bağlasın/Oy nedim nedim arkadaş nedim/Kaderim böyleymiş kime ne deyim.' Uzun havasını okudum. Sonra, 'Bir de türkü oku' dedi. Malatya yöresinden 'Yüksek eyvanlarda bülbüller öter' türküsünü okudum. İmtihanı kazandım. İstanbul’a döndüm herkes tebrik etti. İki hafta sonra telgraf geldi. 'Gelip başlayın' diye. 1962 yılında Ankara’da başladım. 

 

Ankara Radyosu’nda canlı programlar yapıyordum. 

11 Nisan 1962'de Ankara’da Urfa Kurtuluş programı vardı Divan Otel’de. 

Urfa Eski Valisi Kadri Eroğan, Sivaslı hemşehrisi Muzaffer Sarısözen ile asker arkadaşıymış. Vali radyoya gelip Sarısözen’den Urfa gecesine bir iki sanatçı vermesini istemiş. Sarısözen Valiye: 'Yörenizden bir genç imtihan edip aldık. Efendiliği, giyimi, sesi her şeyi mükemmel size onu göndereyim. Sesinin iyi olduğunu yüzüne karşı söylemeyin şımarır' demiş. Yıllar sonra Sarısözen öldükten sonra Urfalıların 'Babo' dediği Vali Kadri Eroğan bunu bana yıllar sonra anlattı. “Seni tebrik ederim. Urfayı ne güzel temsil ediyorsun” dedi. 11 Nisan 1962 Urfa gecesine Saniye Can ve Aliye Akkılıç ile birlikte katıldık. 

Ankara Radyosu’nda üç yıl kaldım. Ankara’da iken Aysel Hanımla evlendim.

Sarısözen Hoca derdi ki: 'Radyoya sizden önce girmiş sanatçılara hürmet etmelisiniz. Stüdyoya girerken ve çıkarken önce onlar girmeli sonra siz.' Böyle bir disiplin, saygı ve terbiye öğrendik. Şimdi iki türkü okuyup televizyonlara çıkınca kendilerini dev aynasında görüyorlar. Şımarıklık yapıyorlar.

 

Radyoda sesim müzik dünyasında tanınınca 1963 yılı sonlarında İstanbul’a yerleştim. Hem radyoda hem sahnelerde çalışmak yasaktı. Radyodan ayrılıp sahnelerde çıkmaya başladım. iki gazinodan teklif aldım. Kısmette Kazablanka Gazinosu’nun sahibi Mahmut Anlar ile anlaşmak varmış. Benim şöhret olmam burada başladı. 1980 yılına kadar birçok gazinoda çıktım. Şöhret olunca 1963 yılında filmlerde oynamaya başladım. İlk filmim Muhteren Nur ile “Fabrikanın Gülü” filmiydi. Yılda bazen 7-8 filmde başrol oynardım. 54 filmim oldu. Yedi filmim Fatma Girik’ledir. Gazino programları, turneler… Halk müziğinde o yıllarda tek idim. En çok plak yapan sanatçıydım.

 

Ben Türkülerle büyüdüm. Türkü benim her şeyim. Dertlerimi, çilelerimi, neşemi türkülerle paylaşıyorum.

Kimseyle bugüne kadar kavgamız olmadı. Bir yerlere gelmek isteyenlerin önünde engel olmadık. 1970’lerden sonra müzik yapmak üzere İstanbul’a gelenlerin çoğu Nuri Sesigüzel gibi şöhret olmak için gelmiştir.

...

Genç sanatçılara mütevazi olmalarını öneririm. Öncelikle kendilerinden önceki meslektaşlarına sevgide saygıda kusur etmemeleri lazım. İnsanlar da kibir olmamalı. Büyüklük Allah’a mahsustur. Düşman değil, sevgi kazanmak lazım. Sevgi dolu olmayan insan yıpranır, çöker. Dünya senin olsa ne faydası olur. Bunları her ortamda uygularım ve söylerim. İnsan iyi davranırsa daha da yücelir. Ayrıca yeni gelenlere fırsat vermek lazım. Büyüklere tavsiyem, zamanı gelince çekilmesini ve yeni yetişen gençlere fırsat vermesini bilmek lazım... (Sabri Kürkçüoğlu'nun 2005 yılında Nuri Sesigüzel ile yaptığı söyleşiden kısa bir bölüm)

ysd yatay

Videolar için YouTube kanalımıza abone olmayı unutmayın!


  • 0
    SEVDİM
  • 0
    ALKIŞ
  • 0
    KOMİK
  • 0
    İNANILMAZ
  • 0
    ÜZGÜN
  • 0
    KIZGIN

Facebook Yorum

Yorum Yazın

E-posta hesabınız sitede yayımlanmayacaktır. Gerekli alanlar ile işaretlenmişdir.

Başka haber bulunmuyor!

casibom-aresbet-tokyobet-tokyobet-orisbet-orisbet-orisbet-orisbet-orisbet-orisbet-orisbet-orisbet-orisbet-g�venilir casino siteleri-aresbet-Deneme Bonusu-aresbet-aresbet-