olay reklam sol
ufuklar koleji sol
Şanlıurfa
23 Ekim, 2024, Çarşamba
  • DOLAR
    34.07
  • EURO
    37.74
  • ALTIN
    2733.2
  • BIST
    9833.22
  • BTC
    57623.74$
Ufuklar

Okul sırasında değil sanık sandalyesindeler

Okul sırasında değil sanık sandalyesindeler
Bozulan toplumsal değerler, ülkenin istikbali olan çocukları suçun kucağına itiyor. Çocuk suçlu sayısının arttığı Şanlıurfa’da uzmanlar, önlem alınmadığı takdirde ilerleyen zamanda çok daha kötü sonuçlarla karşı karşıya kalınabileceğini belirtiyor.

Aziz Çiftçi/Şanlıurfa OLAY

 ŞANLIURFA’DA çocuk suçlu sayısı hızla artıyor. Verilere göre mala karşı işlenen suçlarda her 100 şüpheliden 20’si çocuk. Bu çocuklardan yüzde 70'i hırsızlıkla suçlanıyor. Uzmanlara göre, çocuklar; ailelerinden kaynaklanan yetersiz sosyalleşme, arkadaş çevresindeki kötü modeller ve yetersiz eğitim gibi birçok nedenden dolayı suça yönelebiliyor.

Şanlıurfa’da her geçen yıl suça sürüklenen ve uyuşturucu madde bağımlısı çocuk sayısında artış yaşandığına dikkat çeken akademisyenler, önlem alınmadığı takdirde ilerleyen zamanda çok daha kötü sonuçlarla karşı karşıya kalınabileceğini belirterek, yetkililere uyarılarda bulunuyorlar.

 11 yılda 58 bin çocuk

Çocuk suçlulara verilen hapis cezalarının da yer aldığı istatistikteki verilere göre, nihai 11 senede cezaevine giren çocuk sayısı tam 14 kat arttı. Buna göre, seneler itibarıyla hapis cezası alan çocuk sayısı şöyle oldu: “2004 872, 2005 405, 2006 1845, 2007 3118, 2008 4512, 2009 5728, 2010 5950, 2011 6386, 2012 7608, 2013 9816, 2014 12 297”

  Sosyolog Mehmet Bedirhanoğlu’nun, Güneydoğu Anadolu bölgesinde “suç ve çocuk” ilişkisini ve diğer bağlantılarını irdelediği araştırması da konunun arka planına ışık tutuyor. Yüz yüze görüşme tekniği kullanılarak yapılan çalışmaya 11–18 yaş aralığında suça itilmiş 58 oğlan ve üç kız çocuğu katılmış.

 Çocuğu suça iten etkenler

Çocuklar; ailelerinden kaynaklanan yetersiz sosyalleşme, arkadaş çevresindeki kötü modeller ve yetersiz eğitim gibi birçok nedenden dolayı suça yönelebiliyor. Araştırmada ebeveynler tarafından verilen yanlış veya eksik bilgiler, ailedeki çocuk sayısının fazla oluşu, yoksulluk, eğitime erişimin yetersizliği, yakın sosyal çevreden kopukluk ya da ters etkileşim nedenler arasında sayılıyor.Suça itilen çocukların çoğunluğunu aile korumasından uzakta; ekonomik yetersizlikler içinde büyümüş.Kanunla muhalefete düşmüş oğlan çocukların sayısı kızlara göre bir hayli yüksek. Bunun ana sebeplerinden biri kız çocukların geleneksel önyargılar ve ayrımcılık nedeniyle kontrol altında, evde tutulması.

 Sonuçlar

Araştırmada çocukların en çok sürüklendikleri suç türü yüzde 38 ile hırsızlık. Bu oran Türkiye ortalamasıyla uyumlu. Hırsızlıktan mobil porno sonra en çok işlenen suçsa cana karşı işlenen suçlardır. Orman kanununa muhalefet de en sık görülen suç türlerinden. Bunun nedeni çocukların, yoksul ailelerinin geçimlerine kestikleri odunları satarak katkıda bulunmaya zorlanmaları. Uyuşturucu kökenli suçlarınsa önümüzdeki dönemde daha da artması beklenebilir.Dikkat çeken diğer bir sonuç ise cana karşı işlenmiş suç oranının Güneydoğu’da Türkiye ortalamasının üzerinde olması. Görüşme sırasında bile çocukların bir bölümünün kesici alet taşıdıkları görüldü, “Neden bunu taşıma gereksinimi duyuyorsunuz?” sorusuna çocukların tamamına yakını “belki lazım olur” diye yanıt verdi.

 Çocuklar eylemlerinin sonuçlarını bilemiyor

Bireyin çocuk olarak kabul edilmesinin en temel kriteri çocukların işledikleri fiilin hukuki anlam ve sonuçlarını kavrayamamaları. Çocukların sadece yüzde 33’ü işlediği iddia edilen suçu işlediğini kabul ederken ancak büyük oranda da işlediği iddia edilen suçu teşkil eden fiilin hukuki ve diğer sonuçlarını anlamadan uzak oldukları görüşme sonuçlarından anlaşıldı.Suça sürüklenen çocukların üçte biri karşılaştığı sorunu tanımlayabilecek düzeyde değil.

 

Çocukların sağlık durumları

Araştırmaya katılan çocukların yüzde 14’ünde fiziksel veya psikolojik bir rahatsızlık vardı. Bunların içinde uyuşturucu kullanımı nedenli olanlar yoğundu. Ailelerin yoksul olması, yüzde 41'inin herhangi bir sosyal güvenliğe sahip olmaması bu açıdan anlamlı. Çocukların devam eden sağlık sorunları hem eğitimlerine devam etmelerine, hem bir işte çalışmalarına engel oluyor.

 Çocukların sosyal çevresi

Araştırmada sosyal çevreyle çocuk suçluluğu arasında ilişki olduğu belirlendi. Özellikle ailelerin çocuk sayılarının fazla olması çocukların sosyalleşmesini getirerek dış etkenlere karşı direnç göstermesini engellemekte.Suça sürüklenen çocuk sayısının kentli yerleşimlere yaklaştıkça arttığı, kırsal yerleşim alanlarına yaklaştıkça bu sayının nispeten azaldığı görüldü. Bu gösterdi ki sosyal çevre büyüdükçe, karmaşıklaştıkça çocuğun maruz kaldığı riskler de artıyor.Toplum güvenliğine inanan ve çocuklarını sosyal alanlara bırakırken daha çok bu güvenle hareket eden ailelerin gündelik yaşamdaki tehlikeleri gözlemede yetersiz kaldıkları görülüyor.

 Boş zaman

Çocukların üçte ikisi boş zamanlarını arkadaşlarıyla sohbet ederek, gezerek ve oyun oynayarak geçiriyor. Çocukların yüzde 5’i boş zamanlarını İnternet’te -özellikle internet kafelerde-,  yüzde 5’i ders çalışarak geçirmekte. Dikkat çekense çocukların yüzde 14’ünün herhangi bir hobisinin olmaması ve yüzde 10’unun da arkadaşının olmaması.Araştırmaya katılan çocukların hiçbirinin evlerinin yakınlarında çocuk oyun alanlarının bulunmaması da dikkat çeken bir ayrıntı. Yapılan görüşmeler esnasında katılımcı ailelerin çoğunun evinde herhangi bir oyuncak görülmediğinin de altını çizmek gerekiyor.

 Çocukların okula bakışı

Çocukların sadece yüzde 60’ı "okulu sevdiğini ve okula devam etmek istediğini" söyledi. Buradaki ciddi veri, okulu sevmeyen ve her tür durumda okula devam etmek istemeyen çocukların oranının beşte bir gibi olağandışı şekilde yüksek çıkması.Çocukların okulu sevmemelerinin nedenlerinden önde geleni öğretmenle ilişki. Ayrıca arkadaşlarından ayrılmak istemeyen çocuklarda okula karşı bir antipati gelişmekte.Görüşülen çocukların sadece yüzde 36'sı eğitime devam ederken yüzde 38'i beden işçisi olarak çalışıyor. Bunda ailelerin yoksul olması önemli bir etken. Çalıştırılan çocuklar oyun oynamaya neredeyse hiç zaman bulamıyor.

 Aile içi ilişkiler ve çocuk sayısı

Araştırmaya katılan çocuklar için aile içindeki olumsuz ilişkilerle suça itilme arasında anlamlı bir bağlantı olduğu anlaşıldı. Aile içi ilişkilerin niteliğiyle babanın iş durumu arasında ciddi bir bağ bulundu. Görüşülen çocukların ailelerinde erkeğin işsizlik oranı Türkiye ortalamasının iki katıydı. Annelerin yüzde 69'u okur-yazar değilken yüzde 78'i herhangi bir eğitim kurumuna gitmemişti. Babaların da yüzde 23'ü okur-yazar değilken yüzde 5'i de üniversite mezunuydu.Suça sürüklenen, görüşülen çocukların ortalama 8-9 kardeşi vardı. Çocuk sayısının artmasıyla çocukların suça sürüklenmesi arasında doğrudan ilişki var çünkü çocuk sayısı artıkça ailenin yoksulluğu da artıyor ve çocukların psikolojik, eğitsel ve ekonomik ihtiyaçları artan oranda karşılanamıyor.

 

 

ysd yatay

Videolar için YouTube kanalımıza abone olmayı unutmayın!


  • 0
    SEVDİM
  • 0
    ALKIŞ
  • 0
    KOMİK
  • 0
    İNANILMAZ
  • 0
    ÜZGÜN
  • 0
    KIZGIN

Facebook Yorum

Yorum Yazın

E-posta hesabınız sitede yayımlanmayacaktır. Gerekli alanlar ile işaretlenmişdir.

Başka haber bulunmuyor!