“Öğrenciler moralini bozmasın”

Röportaj: Mehmet Halhalli

Rehber Hoca Şahin Polat YGS ile LYS arasındaki sürenin  iki ile üç gün arasına sıkıştıracak yeni sınav sisteminin öğrencileri tedirgin etmemesi gerektiğini söyledi. Ayrıca öğrencilere yaz tatilinden sonra rehavete kapılmamaları konusunda uyardı.

İşte o röportaj:

1- Öncelikle Sizi Tanıyabilir miyiz?

Benim adım Şahin Polat. Gaziantep üniversitesinde sosyoloji bölümünü bitirdim.  Aynı zaman da Gaziantep üniversitesinde tezli yüksek lisans yapıyorum. Kendimi hem sosyoloji hem de rehberlik alanında geliştirmek için bu alana yöneldim.

“ÖĞRENCİLER TEDİRGİN OLMASIN”

2- Eğitim ve Öğretim dönemi başladı. Öğrencilere nelere dikkat etmeli?

Öğrencilerimizin değişen sınav sistemi ile birlikte morallerinin çökmemesi gerekiyor. Çünkü müfredatta yapılan bir değişiklik yok sadece zaman olarak bir sıkıştırma söz konusudur. Mesela YGS denen sınav ile LYS denen sınav arasında iki buçuk ay varken şimdi iki üç güne sıkıştırma gibi bir model tartışıyorlar. Bu da öğrencileri tedirgin etmesin sadece kaldığı yerden devam etsinler. Bu şekilde devam ederlerse başarı uzakta değildir.

“ÖĞRENCİLER REHAVETE KAPILMASINLAR”

3-Yaz tatilinden çıkan öğrenciler okula adapte olmaları için neler yapılmalı?

Yaz aylarında genelde öğrencileri üç aylık bir tatilden sonra bir rehavete kapılmaktadırlar. Okulun ilk günleri gerek değiştirdikleri alışkanlık gerekse kazandıkları yeni alışkanlıklarla birlikte biraz uyum problemi yaşamaları çok normal tabi bu uzun vadeli problem olursa o ayrı bir başlık altında değerlendirilir. Ama genel olarak bakıldığı zaman okula gelen öğrencilerin oryantasyon süreçlerinin sağlıklı gelişmeleri için  rehberlik hizmetler ve okul yönetiminden direk ve dolaylı yardım almaları en uygun tavsiyelerimiz arasında yer almaktadır. Bunun yanında öğrencilere verilecek yeni çalışma programları da eski programları baz alınarak ayarlanmalıdır. Çok sıkmadan kademeli olarak ayarlanırsa öğrencilerin karşılaşacağı sıkıntılı dönemlerini daha kolay atlatacağının kanaatindeyim.

“SEMİNERLER PROFESYONELCE HAZIRLANIYOR”

4- Aileler eğitim noktasında öğrencilere karşı bakış açısı nasıl olmalı?

Öncelikle ailelerin okulumuzda verilen bütün eğitim seminerlerine katılmaları gerekir. Çünkü yapmış olduğumuz bütün eğitim seminerleri profesyonelce hazırlanıp sunduğumuz şeylerdir. Bu seminerler ergenlik psikolojisi(çocukların şu an içinde bulundukları yaş aralığı) , kriz yönetimi , ailelerin çocuklarına olan davranışlarındaki ilişkiler ile ilgilidir. Eğer bu ve buna benzer seminerlerden faydalanılırsa ailelerin çocuklarıyla olan ilişkilerinde gelişme kaydedilecek daha verimli ebeveyn çocuk ilişkisi gelişecek ve başarı kaçınılmaz olacaktır.

“EN ÖNEMLİ EKSİKLİĞİM İLETİŞİM”

5-Eğitim-Öğretim konusundan en büyük eksikliklerimiz nelerdir?

Eğitim öğretim konusunda en büyük eksikliğimiz tabi ki “iletişim” . En büyük eksiğimiz bu. Eğer iletişimde dili daha etkili kullanır ve aramızdaki problemleri çözmek için dili etkili kullanırsak daha verimli olabiliriz. Örneğin anne, baba ve okul üçlemesinden sıkılan ergenlik dönemindeki çocuklarımıza “mesire alanında kebap yapmaktansa” sizinle iletişime geçen ve farklı alanlarda da yeteneklerini göstermeye çalışan çocuklarımıza cevap vermemiz gerekiyor ve bu cevap, onları ilgi duyduğu alana (müzik, resim, heykel vs) yönelterek kısır döngüden kurtarıp daha verimli hale getirebiliriz.

6-Öğrencilerin genel durumu hakkında bilgi verebilir misiniz ? Öğrencilerin başarı durumları nasıl ?Başarının yükseltilebilmesi için, öğretmen, öğrenci, veliye düşen görevler nelerdir?

Aslında son soruyu ben yukardaki cevapların arasına serpiştirerek anlattım. Öğrencilerle sağlıklı iletişim, sağlıklı roller ve ilgi alanlarına olan saygı başarıyı bizlere kaçınılmaz kılmaktadır.