Aziz Çiftçi/Şanlıurfa OLAY
ADLİYE önünde toplanan Mezepotamya Hukukçular Derneği üyeleri adına basın açıklaması yapan Av. Serdıl İzol, Öcalan ve İmralı adasında rehin tutulan diğer müvekkilleri ile yasal avukat görüşmelerini gerçekleştirmek üzere her hafta Bursa Cumhuriyet Başsavcılığına başvuruda bulunduklarını belirtti.
Ancak yetkililerin görüşme başvurularına, “gemi bozuk“, "hava muhalefeti", gibi gayri ahlaki cevaplar verildiğini ifade eden İzol, devletin İmralı'da kendi hukukunda düzenlediği avukatla görüşme hakkını bile tanımadığını savundu.
İzol, şöyle konuştu: “Öyle ki yıllar içerisinde Öcalan ulusal ve uluslararası hukuki başvuru ve hakkında verilen disiplin cezalarının takibini avukattan kendisine danışamadan, istişarede bulunamadan yapmak zorunda kalmışlardır. Aynı zamanda içinde bulunduğu sağlık koşullarını, avukatları mesleki bir gereklilik olarak, her türlü talebe rağmen öğrenememektedirler. Sn. Öcalan'ın sağlık dosyaları adeta İmralı’nın gizli kasalarında bir devlet sırrı olarak tutulmaktadır. Bilmekteyiz ki, Sayın Öcalan'ın tecrîtî, Kürt sorunu ve Kapitalist hegemonyanın ürünü olan Ortadoğu merkezli Üçüncü Dünya Savaşı olarak da adlandırılabilecek kaos halinin çözümünün tecritidir”.
Bu taleplerin sadece bir kişiye ait olmadığını belirten Av. Serdıl İzol, “Yıllardır İmralı'da dış dünyadan kopanimak istenen yalnızca bir kişi değil; bir düşünce, bir felsefe, bir halk ve halkların özgürlük talepleridir. Türkiye'nin demokratik geleceği konusunda önemli bir tonumu olan Sayın Öcalan Kürt sorununun çözümünde de Kürt halkı adına baş müzakereci pozisyonundadır. Bunun yanı sıra 7 Haziran seçim sonuçlan ve Rojava devrimi göstermiştir ki Sn. öcalan halkların özgürlük yürüyüşünün de önderidir. Böylesi toplumsal ve siyasal karşılığı olan Sayın Öcalan’a uygulanan tecrit, tüm ezilenlerin, ötekileştirilenlerin tecrididir. Tam da bu realiteden dolayı Sn. Öcalan He tek başına avukat, aile veya siyasi heyetlerin görüşmesi tecrit olgusunu ortadan kaldırmayacaktır. İmralı Adası başlı başına bir tecrit mekânıdır. Bu mekân kapatılmadan ve Sn. Öcalan'ın başta Kürt sorununun çözümü ve Türkiye'nin demokratikleşmesi başlıklarındaki rolüne paralel olarak sağlık, güvenlik ve özgürlük koşullan sağlanmadan tecrit ortadan kalkmış sayılmayacaktır. Sonuç itibariyle 16 yıllık yasadışı keyfi uygulamalarıyla Guantanamo cezaevini aratmayan İmralı rejimini kabul etmeyeceğinizi belirtiyor. Mm hukuk omlasın, insanlık tarihinin gördüğü en amansız tecrit politikalarından birisi olan imralı tecridine karşı duyarı, olmaya çağırıyoruz” diye konuştu.
Yorum Yazın
E-posta hesabınız sitede yayımlanmayacaktır. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişdir.