MEB’lığı “Türkiye Yüzyılı Maarif Modeli” adı altında yeni bir müfredat hazırladı.
MEB’lığı “Türkiye Yüzyılı Maarif Modeli” adı altında yeni bir müfredat hazırladı.
Ancak, bu müfredatın on yıl süren bir çalışma sonucu oluşturulduğu iddia edilse de, öğretmenlerin görüşlerinin alınmadığı belirtiliyor.
Haber Giriş Tarihi: 13.06.2024 22:07
Haber Güncellenme Tarihi: 01.01.1970 02:00
Kaynak:
Haber Merkezi
https://www.sanliurfaolay.com/
Öğretmenlik Meslek Kanunu, öğretmenlerin tüm itirazlarına rağmen 14 Şubat 2022 tarihli ve 31750 sayılı Resmî Gazete’de yayımlanarak yürürlüğe girdi. Anayasa Mahkemesi, 13 Temmuz 2023 tarihinde kanunun bazı maddelerini iptal etti.
Milli Eğitim Bakanı Yusuf Tekin, öğretmenlerin görüşlerini almadan yeni Öğretmenlik Meslek Kanunu düzenlemesini hazırlayıp TBMM’ye göndermeye çalışıyor. Hazırlanan kanun taslağı, çalışma koşulları, ekonomik ve sosyal haklar iyileştirilmesi beklenirken, cezalar içerdiği ancak ödüllerin olmadığı bir yapıya sahip.
Eski Milli Eğitim Bakanı Mahmut Özer’in döneminde, uzman öğretmenlik için “10 yıl görev şartını 5 yıla indireceğiz” ve başöğretmenlik için “uzman öğretmenlikte 10 yıl bekleme şartını kaldıracağız” açıklamalarına rağmen, kanun taslağında kariyer basamakları değişmeden devam ediyor.
Kanun taslağına göre, Milli Eğitim Akademisi kurulacak ve atama bekleyen öğretmenler, KPSS sınav puanlarına göre akademide eğitim aldıktan sonra ve başarılı olmaları durumunda öğretmen olabilecekler. Bu durum, Milli Eğitim Bakanı’nın eğitim fakültelerinin verdiği eğitime güvenmediğini gösteriyor. Ayrıca, Akademi’de görev alacak akademisyen ve öğretmen seçiminde herhangi bir kriter belirlenmemiş, bu da kayırmacılık ve torpil iddialarına yol açıyor.
Milli Eğitim Bakanlığı yetkilileri, rotasyon düzenlemesinin taslakta olmadığını ifade etmelerine rağmen, Öğretmen Atama ve Yer Değiştirme Yönetmeliği’nin 48. maddesinde öğretmenlerin en fazla 12 yıl aynı kurumda çalışabileceği belirtiliyor. Bu, zamanla rotasyona yasal bir dayanak oluşturulduğu anlamına geliyor.
Kanunda, “uzman ya da başöğretmen olmak için aranan şartlardan birinin kademe ilerleme cezası almamak” olduğu belirtiliyor. Bu, idari bir ceza alan öğretmenlerin mali olarak da cezalandırılmak istendiği anlamına geliyor. FETÖ’nün güçlü olduğu dönemde birçok vatansever öğretmenin kademe ilerleme cezasına çarptırıldığı ve ceza verenlerin bir kısmının bugün cezaevinde olduğu gerçeği göz ardı edilmemeli.
Kanun taslağında, proje okullarında keyfi atamaların kanun korumasına alındığı belirtiliyor. Tüm sendikaların çağrılarına rağmen, Yusuf Tekin’in kanun taslağını değiştirmekten kaçındığı ve Maliye Bakanlığı’nın ekonomik tedbirleri bahane edilerek kanunun kuşa çevrildiği iddia ediliyor.
Temel talepler şunlardır:
Uzman ve Başöğretmenlik tazminatları emekliliğe yansıtılmalı.
Uzman Öğretmenlik için başvuru süresi 5 yıla, Başöğretmenlik için 10 yıla düşürülmeli ve sınav şartı kaldırılmalı.
Ek ders ücretleri %100 oranında artırılmalı.
Sözleşmeli öğretmenlik uygulaması kaldırılmalı ve kadrolu istihdam modeline geçilmeli.
En düşük öğretmen maaşı yoksulluk sınırının üzerine çıkarılmalı.
Zorunlu hizmet bölgelerinde görev yapan öğretmenlere tazminat ödenmeli.
Kamuda ilk işe alımlarda mülakat uygulamasına son verilmeli.
Öğretmen atamalarında KPSS puan üstünlüğü tek kriter olmalı.
Hürriyetçi Eğitim Sen olarak, eğitim çalışanlarının hakları için mücadeleye devam edeceğiz. Tüm sendikalar ve eğitim çalışanlarına çağrıda bulunuyoruz; bu taslağın eğitim çalışanlarının istediği şekilde düzenlenmesi için güçlü bir mücadele verilmesi gerekiyor. Yarın pişman olmamak için mücadeleye ve ayağa kalkmaya davet ediyoruz.
Unutmayın, eğitim çalışanlarının onur ve haysiyeti, onların azim ve kararlılığı ile korunacaktır.
Sizlere daha iyi hizmet sunabilmek adına sitemizde çerez konumlandırmaktayız. Kişisel verileriniz, KVKK ve GDPR
kapsamında toplanıp işlenir. Sitemizi kullanarak, çerezleri kullanmamızı kabul etmiş olacaksınız.
MEB’lığı “Türkiye Yüzyılı Maarif Modeli” adı altında yeni bir müfredat hazırladı.
Ancak, bu müfredatın on yıl süren bir çalışma sonucu oluşturulduğu iddia edilse de, öğretmenlerin görüşlerinin alınmadığı belirtiliyor.
Öğretmenlik Meslek Kanunu, öğretmenlerin tüm itirazlarına rağmen 14 Şubat 2022 tarihli ve 31750 sayılı Resmî Gazete’de yayımlanarak yürürlüğe girdi. Anayasa Mahkemesi, 13 Temmuz 2023 tarihinde kanunun bazı maddelerini iptal etti.
Milli Eğitim Bakanı Yusuf Tekin, öğretmenlerin görüşlerini almadan yeni Öğretmenlik Meslek Kanunu düzenlemesini hazırlayıp TBMM’ye göndermeye çalışıyor. Hazırlanan kanun taslağı, çalışma koşulları, ekonomik ve sosyal haklar iyileştirilmesi beklenirken, cezalar içerdiği ancak ödüllerin olmadığı bir yapıya sahip.
Eski Milli Eğitim Bakanı Mahmut Özer’in döneminde, uzman öğretmenlik için “10 yıl görev şartını 5 yıla indireceğiz” ve başöğretmenlik için “uzman öğretmenlikte 10 yıl bekleme şartını kaldıracağız” açıklamalarına rağmen, kanun taslağında kariyer basamakları değişmeden devam ediyor.
Kanun taslağına göre, Milli Eğitim Akademisi kurulacak ve atama bekleyen öğretmenler, KPSS sınav puanlarına göre akademide eğitim aldıktan sonra ve başarılı olmaları durumunda öğretmen olabilecekler. Bu durum, Milli Eğitim Bakanı’nın eğitim fakültelerinin verdiği eğitime güvenmediğini gösteriyor. Ayrıca, Akademi’de görev alacak akademisyen ve öğretmen seçiminde herhangi bir kriter belirlenmemiş, bu da kayırmacılık ve torpil iddialarına yol açıyor.
Milli Eğitim Bakanlığı yetkilileri, rotasyon düzenlemesinin taslakta olmadığını ifade etmelerine rağmen, Öğretmen Atama ve Yer Değiştirme Yönetmeliği’nin 48. maddesinde öğretmenlerin en fazla 12 yıl aynı kurumda çalışabileceği belirtiliyor. Bu, zamanla rotasyona yasal bir dayanak oluşturulduğu anlamına geliyor.
Kanunda, “uzman ya da başöğretmen olmak için aranan şartlardan birinin kademe ilerleme cezası almamak” olduğu belirtiliyor. Bu, idari bir ceza alan öğretmenlerin mali olarak da cezalandırılmak istendiği anlamına geliyor. FETÖ’nün güçlü olduğu dönemde birçok vatansever öğretmenin kademe ilerleme cezasına çarptırıldığı ve ceza verenlerin bir kısmının bugün cezaevinde olduğu gerçeği göz ardı edilmemeli.
Kanun taslağında, proje okullarında keyfi atamaların kanun korumasına alındığı belirtiliyor. Tüm sendikaların çağrılarına rağmen, Yusuf Tekin’in kanun taslağını değiştirmekten kaçındığı ve Maliye Bakanlığı’nın ekonomik tedbirleri bahane edilerek kanunun kuşa çevrildiği iddia ediliyor.
Temel talepler şunlardır:
Hürriyetçi Eğitim Sen olarak, eğitim çalışanlarının hakları için mücadeleye devam edeceğiz. Tüm sendikalar ve eğitim çalışanlarına çağrıda bulunuyoruz; bu taslağın eğitim çalışanlarının istediği şekilde düzenlenmesi için güçlü bir mücadele verilmesi gerekiyor. Yarın pişman olmamak için mücadeleye ve ayağa kalkmaya davet ediyoruz.
Unutmayın, eğitim çalışanlarının onur ve haysiyeti, onların azim ve kararlılığı ile korunacaktır.
En Çok Okunan Haberler