Mazlumder’den İHYADER’e yapılan suikasta tepki

Ayetullah Yüksel/Şanlıurfa OLAY

Kolluk kuvvetlerinin bu tür olayları önlemede pasif kalmayı tercih ettiğini belirten Kanlıbıçak, “Failler konusunda net bir bilgiye sahip olunmadığı halde söylemleri ve uygulamalarıyla bölgede keskin kutuplaşmalar yaratan bazı devlet yetkililerinin, medya organlarının ve STK’ların suçluyu bulmuş tavırlar sergilemesini ve insanları birbirine kırdırma çabalarını manidar buluyoruz. Bütün bunlar ve özellikle 6-8 Ekim, Bingöl, Erzurum, Diyarbakır olaylarının açıklığa kavuşturulamaması zihinlere yeni bir 90’lı yıllar algısı oluşturmanın çabası olarak yansıyor. Olayların tarafları olmakla itham edilenlerin suikastle ilgisinin olmadığını açıklaması ve sağduyu çağrılarına rağmen bazı çevrelerin yangına körükle gitmesi bu algının yıkılmasını engelliyor. Bu nahoş algının yıkılması için acilen bir araya gelinerek ortak açıklama yapılması bölge insanının ve Türkiye’nin lehine olacaktır. Kamu güvenliğinden dem vuran devletin bir taraftan yüzünü kapatmayı suç sayacak kadar hassaslaşması, öte taraftan vatandaşlarının güvenliğini gündüz vakti bile koruyamıyor.  Kolluk kuvvetlerinin bu tür olayları önlemede pasif kalmayı tercih etmesi ve HÜDAPAR Genel Başkanı’nın, “Emniyet iyi niyetli değildir.” açıklaması devletin politikaları hakkında soru işaretlerine sebep olmaktadır” diye konuştu.

 Bazı çevreler, yangına körükle gidiyor

Bazı devlet yetkililerinin, medya organlarının ve STK’ların suçluyu bulmuş tavırlar sergilemesini ve insanları birbirine kırdırma çabalarını manidar bulduklarını ifade eden Şube Başkanı Fatih Kanlıbıçak, “ Failler konusunda net bir bilgiye sahip olunmadığı halde söylemleri ve uygulamalarıyla bölgede keskin kutuplaşmalar yaratan bazı devlet yetkililerinin, medya organlarının ve STK’ların suçluyu bulmuş tavırlar sergilemesini ve insanları birbirine kırdırma çabalarını manidar buluyoruz. Bütün bunlar ve özellikle 6-8 Ekim, Bingöl, Erzurum, Diyarbakır olaylarının açıklığa kavuşturulamaması zihinlere yeni bir 90’lı yıllar algısı oluşturmanın çabası olarak yansıyor. Olayların tarafları olmakla itham edilenlerin suikastle ilgisinin olmadığını açıklaması ve sağduyu çağrılarına rağmen bazı çevrelerin yangına körükle gitmesi bu algının yıkılmasını engelliyor. Bu nahoş algının yıkılması için acilen bir araya gelinerek ortak açıklama yapılması bölge insanının ve Türkiye’nin lehine olacaktır” Şeklinde konuştu.

Gelin bu taşın altına elimizi koyalım

Her kesime seslenen Knlıbıçak, “ Ey devlet yetkilileri, siyasi partiler, örgütler, ey cemaatler, kanaat önderleri, olası bir çatışmanın önünü alabilecek bütün kesimler, yarın çok geç olmadan elimizden gelen bütün imkanları seferber etmenin günü bugündür. Gelin bu taşın altına elimizi koyalım, muhtemel bir çatışmanın önüne geçelim. Görünen odur ki kirli eller bölgenin tekrar çatışmalı bir sürece girmesi için özel bir çaba içerisindeler. Bizler yeni bir çatışmanın başlamaması için üzerimize düşeni yapmaya hazırız. Uzun süren çatışmalar göstermiştir ki savaşın kazananı olmadı, olmayacaktır. Yeni bir çatışma halinde hep beraber kaybedeceğiz. Canlarımızı birer birer toprağa vermenin hiç kimseye hiçbir yararı olmayacaktır. İnsan hayatının kutsallığına inanan bizler, kimden olursa olsun, bu saldırıları şiddetle kınıyor, tarafları sağduyuya davet ediyoruz. Şanlıurfa Özedönüş derneğine açıklamamıza verdikleri destekten dolayı siz değerli basın mensupları ve kamuoyunun huzurunda teşekkürlerimizi iletiyoruz” ifadelerini kullandı.