Kulat, öğretmenler günü için yazdı

MAK Araştırma Danışmanlık Yönetim Kurulu Başkanı Mehmet Ali Kulat, öğretmenler günü münasebetiyle bir yazı kaleme aldı. Kulat, yazısında öğretmenliğin ne kadar kutsal bir meslek olduğunun vurguladı.

İşte Kulat’ın o yazısı

İnsanları yoktan var eden, varlığından haberdar eden Rabbimiz, yarattığı kullarına öğrettikleriyle kula öğretendir. Bu anlamda teşbihte hata olmasın Türki Cumhuriyetlerde çok kullanılan ve Hz. Ali'ye de izafe bir sözle "Tanrı mesleği öğretmenlik" meslekler içinde en ulvi olanıdır.

Öğretme fiilindeki kutsiyet salt anlamda öğretme eyleminin sonucu değil öğretilenin "faydalı bilgi" olma şartına bağlıdır. Zira Hz. Peygamber (SAV) bir Hadis-i Şeriflerinde "faydasız ilimden sana sığınırım Allah'ım!" diyerek insanın bilgi almacı olan kalb ve kafasının lüzumsuz ve faydasız bilgi çöplüğü olmadığını ve olmamasını da beyan eder.

Günümüzde "çocuğum her şeyi öğrensin sonra iyiyi kötüden ayıklar" diyen ahmak zavallılar vardır. Bu davranışlarıyla ifsat olmuş kalbler ve kafalar, günahlarla dolu gönüllere vesile oluyorlar. Halbuki sebep olmak bizzat yapmak gibidir. Sebep olunan günah ve sevap için "kim bir hayra vesile olursa yapanın sevabından kim bir şerre sebep olursa yapanın günahından misliyle hissedar olur" beyanını unutmamak gerekir.

Öğretme eylemi bir öğretme aracıyla (kitap vb) olursa onu yazanın ölüm sonrası amel defteri açık kalır. Eğer hayırlı talebeler yetiştirmişseniz siz ebed yurduna giderken kapanan amel defteriniz öğrencileriniz ve dahi onların öğrencileri salih ameller yaptıkça sevabı ukbaya rahmet sağanağı olarak peşiniz sıra gelir.

Günümüzde öğretmen dediğimizde okulun kapısında bizleri bekleyen eli öpülesi kişiler anlaşılır ki bu doğru olsa da eksiktir. Zira anne baba, sokak, medya ve dahi hayatın bizzat kendisi çok şey öğretmesiyle öğretmen olur hepimize... Bu anlamda öğrenme mekanı da okulla sınırlı değil hayatla sınırlıdır.

Öğretmen; öğretim için gelen talebeye sadece öğretmez eğitir onu. Aynı zamanda öğrenci için öğretmen "rol model"dir. Hepimizin hayattaki başarısında yada güzel her eylemimizin arkasında yıllara bağlı üzerimizde emeği olan öğretmenlerin katkısı vardır.

Bunun tersi olarak günümüzde nice eşkıyanın, haydutun, teröristin okuyanlar arasında çıkma sebebi tam da bu nedenledir. Rol model alınacak kişi ahlaksız ve erdemsizse onun yetiştirecekleri diploma sahibi, makam sahibi olsalar da "adam" olamıyorlar.

"Ben güzel ahlakı tamamlamak için gönderildim" diyen ve bizzat Yaratıcı tarafından O'nu taklit ve takip ile, getirdiklerine tabii olmaya memur olduğumuz Hz. Peygamber (SAV) bu anlamda en kudsi kaynak olan vahyin öğreticisidir. İlk İslam okulu Mekke'de "Dar'ul Erkam", Medine'de Ravza olmuştur. ve bu okullarda yetişenler insanlık için her karanlıkta yol ve rehber "gökteki yıldızlarla tarif edilen "Ashab-ı Kiram" dır. Allah onlardan razı olsun.

Tarihimizde okul, öğretmen ve öğrenme o kadar kudsiyetle değerlendirilmiş ki yeri gelmiş mahpushaneler dahi "Medreseyi Yusufiye" oluvermiş. Öyle ki "Din Nasihattır" diyen kudsi ferman herkesin herkese bir şeyler öğretmesini ilkesel bir prensip olarak önümüze koymaktadır.

Çok şeyin kıymetini yeterince idrak edemediğimiz günümüz dünyasında kıymetini yeterince bilemediğimiz ufkumuzun mimarları öğretmenlerimizi sadece belli günlerde yad etmek yerine her vesile hatırlamak gerekir.

Ömür çizgisinde her an öğrettiklerine muhtaç ve minnettar olduğumuz olacağımız öğretmenlerimize; şükranlarımı ifade ile sağlıklı, huzurlu, bereketli bir ömür diliyorum.