Aziz Çiftçi/ Ahmet Meral/Şanlıurfa OLAY
Nedenlerine göre iş kazası sonucu ölümler şöyle: Trafik, servis kazası nedeniyle 225 işçi; diğer nedenlerden dolayı (kalp krizi, beyin kanaması, intihar, silikozis, kırım kongo kanamalı ateşi, karaciğer yetmezliği, sıtma, arı sokması, yılan ısırması, yıldırım düşmesi, silahlı saldırı veya vurulma, dana tepmesi, domuz saldırısı, mers virüsü gibi) 179 işçi; düşme nedeniyle 136 işçi; ezilme, göçük nedeniyle 136 işçi; elektrik çarpması nedeniyle 39 işçi; zehirlenme, boğulma nedeniyle 34 işçi; patlama, yanma nedeniyle 25 işçi; kesilme, kopma nedeniyle 12 işçi; nesne düşmesi, çarpması nedeniyle 8 işçi hayatını kaybetti.
DİSK Genel İş Sendikası Şanlıurfa Şube Başkanı Sadık Demir,OLAY’a yaptığı açıklamada, SGK verilerilerine göre Türkiye’de günde ortalama 4 kişinin iş kazasında hayatını kaybettiğini söyledi. Bu verilerin ayda 120 kişi, yılda bin 500 kişiye tekabül ettiğini aktaran Demir,“Bu sayı tabi zaman zaman değişmektedir. Mesela 2012 yılından 2015 yılına kadar tutulan veri 15 bin 600 kişi olarak tespit edildi. Bu sağdan soldan bir duyum değil tamamen resmi tutulan rakamlardır. Bu iş kazaları oranlarını dünya rakamları ile kıyasladığımız zaman iş kazalarında Türkiye, Avrupa da birinci, Dünyada ise 2 sırada yer almaktadır. Bu rakamlar bize gösteriyor ki insan yaşamının, İşçi yaşamının ne kadar önemli olmadığı, ne kadar önemsenmediği ve ne kadar dikkate alınmadığını ortaya koymaktadır” dedi.
Yaşanılan iş kazaları rakamlarının, İş hukukunun, iş yasalarının ve iş kurallarının işlenmediğinin de bir göstergesi olduğunu söyleyen DİSK Genel İş Sendikası Şanlıurfa Şube Başkanı Sadık Demir, “Türkiye’de maalesef bir kesim işçiler iş yasasına bile tabi değildir. Genelde Türkiye’de iş kazalarında birinci sırada inşaat alanı ikinci sırada tarım işçileri gelmektedir. Türkiye’de denetim olmadığından dolayı iş kazalarının önüne geçilemiyor. İş güvenlik uzmanının işveren tarafından tutulduğu SGK’yapması gereken sorumluluğu iş güvenlik uzmanlarına atılması doğru değil. Burada devlet elini denetimden çekemez. Devlet denetimi muhakkak düzenli bir şekilde yapılması gerekiyor” diye konuştu.
Tarım işçilerinin kuralsız çalışan işçi kesimi olduğunu kaydeden Demir, “ Her yıl kamyon kasalarında il dışına çalışmaya giden tarım işçileri hemen her yıl yollarda kazalar yapmakta ve çok sayıda vatandaşımız kamyon kasalarında can vermektedir. İnşaat işçileri yine belli bir kurala göre çalışırken maalesef tarım işçilerinde hiçbir kural tanınmıyor ve hiçbir kurala tabi değiller. Diğer tarım kesiminde ki işçiler ise maalesef herhangi bir kurala tabi olmadan tamamıyla işveren ve işçi arasında ki bir hukuka bağlı yani kuralsız çalışan bir işçi kesimidir. Kayıtları yoktur. Devlet kayıtlarına göre 1400 ile 1500 değişen rakamlar söylenirken bana göre bu sayı 2 bini geçmektedir. Ama maalesef bu konuda bugün kadar gelmiş bütün hükümetlerin sorumluluğu var. İş kazalarını önleme adına bir arpa boyu kadar mesafe kat etmedi. Her gün 4 kişinin ölümünü önlemek için daha ne bekliyoruz” ifadelerini kullandı.
Türkiye’de en çok iş kazası sonucu ölümler sanayinin merkezi olan İstanbul’da ve hemen her sektörde yaşandı. Zonguldak, Karaman, Isparta, Elazığ ve Şırnak’ta maden; Antalya’da konaklama ve organize sanayi; Adana, Düzce, Isparta, Muğla, Aydın, Şanlıurfa ve Mersin’de tarım; Ankara, Gaziantep, Tekirdağ, Samsun, Malatya, Kayseri, Malatya’da organize sanayi; Bursa ve Mersin’de metal; Kocaeli’de kimya; Konya’da gıda ve İzmir’de tersane kazaları öne çıkıyor. Tarım, inşaat, enerji, taşımacılık, belediye, ticaret ve eğitim işkollarındaki cinayetler ülkemizin her kentinde yaşanıyor.
Yorum Yazın
E-posta hesabınız sitede yayımlanmayacaktır. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişdir.