İki bayram arası düğün olur mu?

Ahmet Meral/Şanlıurfa OLAY

 HALK arasında yaygın olan inanışının kaynağı konusunda farklı iddialar öne sürülüyor. Bunlardan biri, İslamiyet öncesi Arap toplumlarında ramazan sonrası gelen şevval ayında nikah kıyılmadığı ve başka bir tarihe ertelendiği yönündeki inanış.   Arap coğrafyasında İslamiyetten önce bu ayda ortaya çıkan ve birçok kişinin öldüğü veba salgını nedeniyle şevvalde düğün yapılmasının uğursuzluk getireceği inanışı uzun yıllar sürdürüldü.

   Hurafeden İbarettir

Bu inanışa açıklık getiren İl Müftüsü İhsan Açık, halk arasında iki bayram arasında düğün olmaz diye bir inanış olduğunu fakat bunun aslı olmadığının altını çizdi.

Açık, “Biz her hangi bir yılın, bir günün ve bir saatin uğursuzluğunu kabul etmiyoruz. Böyle bir kesinlikle yok bu tamamen hurafeden ibarettir. Aslında bunun tam tersi Allah-u Teâlâ kullarını af edebilme ve onların yeniden kendilerine gelebilmeleri için bazı zamanları mübarek kılmıştır. Bu günlerde insanlar daha yoğun bir şekilde tövbeye ve tevekküle yöneliyor. Örnek olarak Ramazan ayı, Kadir gecesi ve kandiller gibi uğursuz değil de mübarek günlerimiz bulunmaktadır. Öyle iki bayram arasında düğün yapılmaz heleki tam tersine Peygamber efendimiz ‘nikahta acele ediniz’ diyor. Yani iki kişi iki aile birbirlerini benimsemiş ve birbirleri artık kabullenmişlere bu hususta araların fitne ve fesat çıkarılmaması için nikâhta acele edilmesi gerektiği belirtiliyor. O maksatla kardeşlerimize buradan söylememiz gerekiyor ki iki bayram arası ve buna benzer ifadeler kullanmak sıkıntılı bir durumdur. Çünkü biz her zaman iki bayram arasında bulunuyoruz. Ramazan bayramı ve kurban bayramı arası sonra kurban bayramı ve ramazan bayramı arası oluyor. Bu durumda evlenmek isteyen hep iki bayram arası kalmış oluyor. Yani kısacası öyle bayram arası evlilik olmaz öyle bir durum söz konusu değil” diye konuştu.

  Evlilikte aileler kolaylaştırıcı olması gerekiyor

Bu gibi hurafelere takılmaktan çok düğünlerde ailelerin maddi yönden birbirlerine çok yüklendiğini belirten Açık, “Nikahta aileler kolaylaştırıcı olması gerekiyor. Özellikle taraflar bazen bunu maddiyata çok döküyor. Birbirlerine ağır talepleri oluyor. Onun için buda sonradan eşler arasında sıkıntıya meydan veriyor. Evliliği maddiyat üzerine kurulmaması gerekiyor. Her iki tarafta ellerinden ne geliyorsa yapılması gerekiyor. Elinden gelmeyen bir taleple karşı aileyi de zor durumda bırakılmaması gerekiyor. Gençler zora sokuluyor. Şu unutulmamalıdır ki önce saadet ve mutluluk için gençler birbirlerini benimsemesi ve saygı sevgi göstermesi lazım. Yoksa maddiyat ta bir yere kadar insanı götürür” ifadelerini kullandı.

 Düğünler bizim vazgeçilmezlerimizdendir

Toplum arasında sıkça duyduğumuz ve inanılan bir kavram olan iki bayram arası düğün olmaz inancı kuyumcuları da etkiliyor. Şanlıurfa Kuyumcular Odası Başkanı İ. Halil Demirkol, iki bayram arasında düğün olmaz inanışı altın satışlarımızı etkiliyor.Çünkü düğünler bizim vazgeçilmezlerimizdendir.  Tabi kuyumcularımız düğünler ne kadar çok olursa o kadar iyi olur. İnsanlarımızda oluşmuş bir kanı var iki bayram arası düğün olmaz diye. Düğün yapılmadığı zamanlarda altın satışlarında bir azalma oluyor. Bu haliyle bizim satışlarımızı etkiliyor.  Çünkü düğünler bizim vazgeçilmezlerimizdendir. Tabi bu kanıya inanılıp düğünün olmaması kuyumcunun işinin azalması demektir. Fakat insanlarımızda oluşmuş bu kanının dini olarak gerekten de iki bayram arası düğün olur mu olmaz mı bilemeyeceğim” dedi.